İstanbul ampute futbol takımı
İstanbul ampute futbol takımı oyuncusuyum ..
Çevremizde ampute arkadaşlar varsa yönlendirirseniz sevinirim.
irtibat için lütfen
ayhan025@hotmail.com
Ampute Futbol Nedir?
Ampute, yani tek organı olmayanların futbolu 70’e 60 m. Ölçülerindeki sahada ve 25’er dakikalık 2 devre oynanıyor. Her takım sahaya, 7 oyuncusuyla çıkıyor. Ampute takımında oynayabilmek için kişinin iki ayağından birinin olmaması lazım. Kalecide ise tam tersi, ayaklar olacak ama kollarından biri olmayacak. Oyuncular protezlerini takamıyor. Biri kaleci olmak üzere toplam 7 yedek oyuncu var ve sayısız değişiklik yapılabiliyor. Kaleler, normal futbol kalelerine göre daha ufak, ofsayt kuralı yok ve iki hakem var.
Engelli sporcularla normal sporcuların antrenman programları arasında temelde bir fark yok. Bu futbolcular “kanedyen” denilen koltuk değnekleriyle futbol oynuyorlar. Kanedyeni iyi kullanan biri doğal olarak saha içinde daha rahat hareket edebiliyor, sprint atıyor ve rakibinden sıyrılabiliyor. Bu nedenle küçüklüğünden beri koltuk değneği kullananlar daha avantajlı oluyor. Antrenmanlarda omuz ve sırt adale grubunun güçlü olması lazım. Çünkü maçlarda protez takmak yasak, tüm yük kollara biniyor. Genelde bu bölgelerini çalıştırıyorlar.
Azmin Gücünü Hepimize Gösterdiler
Aslında onları, kolları bacakları olan futbolculardan ayıran gerçek fark; inanılmaz bir azme sahip olmaları. Ne Avrupa kupalarında ne Türkiye liginde göremeyeceğiniz denli hareketli ve heyecanlı bir futbol oynanıyor ampute karşılaşmalarında. Koltuk değnekli futbolcular, tek ayakları üzerinde şimşek hızıyla uçuyor. Topa ayak yerine koltuk değneğiyle müdahale yasak. Cezası sarı kart. Tek kollu kaleciler,burgu gibi yükselen gövdeleriyle topu savuşturuyor. Kıran kırana geçen maçta futbolcuların çarpışması da düşmesi de çok sert oluyor. Ama bu onların umurlarında bile değil. Onlar, güneydoğuda askerlik yaparken, terörle mücadelede , iş yada trafik kazasında bacaklarını kollarını kaybettiler. Savaş tarlalarında hiç düşünmeden uzuvlarını ya da ruhlarının bir kısmını bırakıp dönen gazilerimiz, şimdi de ay yıldızlı formayla Türkiye’nin gururu oldular. Vazgeçmeyenlerin neler başarabileceğini hepimize gösterdiler.
Sevgili gaziler, bu ülke uğrunda hiç düşünmeden feda ettiklerinizi, hiç kimse ya da hiçbir kurum size geri veremez. Ama şimdi önünüzde iki yol var; ya kaybettiklerinizi düşünerek, kendinizi sosyal yaşamdan soyutlayıp, kadere suç bulup vatan sağ olsun diye avunacaksınız, ya da çıkıp sahaya oynayacaksınız. Bu illa futbol sahası olmayabilir. Hayatın her alanında size yer var. Daha da ötesi size ihtiyacımız var. Gazilik bilincine sahip gazilere bu ülkenin çok ihtiyacı var. Zaman, “devletim beni çağırsa yine giderim” deyip de evde oturma zamanı değil, “aktif” birer birey olma zamanıdır.
Ampute futbol oynayan gazilerin çoğu, daha önce ciddi anlamda futbolla ilgilenmemiş amatörlerdi. Sahip oldukları potansiyelin farkında değillerdi. Ama denediler, çok çalıştılar. Bazen hızlı bir düşüş, bazen acıma dolu bir bakış, yaktı canlarını ama yılmadan, azimle yollarına devam ettiler.
Bir uzvunu ya da ruhunun bir parçasını vatan için feda edip, yaralı bir adam olarak evine dönmek kolay değildir. Bunun zorluğunu ancak yaşayanlar tam anlamıyla hissedebilir. Ancak şunu biliyoruz ki, savaş tarlalarında hiç düşünmeden gazi olan bir birey, ülkesi için sevenleri için çok değerli bir bireydir ve güçlüdür Haydi şimdi sahaya çıkın ve oynayın.