İstihdam, eğitim, sağlık ve ilişkilerde engelli-engelsiz karşılaştırma [Araştırma]

Merhabalar.. Ben ege üniversitesinde ingiliz dili edebiyatı okuyan bir kardeşinizim. Hocamız bize final ödevi olarak comparison&contrast essay (karşılaştırmalı makale) verdi. Ben de konu olarak engelsiz ve engelli kişilerin hayatta cektiği zorlukları karşılaştırmayı düşündüm. Kendime 4 ana madde buldum;
İstihdam problemleri
Eğitim problemleri
Rehabilitasyon ve sağlık problemleri
Ailesel ve duygusal problemler.

Bu dört madde içinde, engelli ve engelsiz insanların nasıl sorunlarla karşılaştıracağını yazıyorum.

İstihdam problemini açıkladım.. Bugünlerde engelsiz birinin bile iş bulmakta zorlandığı ve engellilerine sahip çıkamayan bir ülkede; engelli insanların ne kadar zor iş bulabileceklerini anlatabildim sanırım.
Ancak geriye kalan 3'ü için yardımlarınıza ihtiyacım var.. Sadece aklınızdan geçenleri, aklınıza gelenleri yazsanız da olur..

Teşekkürler.
Sağlıcakla kalın..

Şimdilik sadece sağlık problemleriyle ilgili aklıma gelen ilk şeyi söyleyeyim. Engelsiz kişilerin sorunlarını bizim yazmamıza gerek yok sanırım.

Engelli bir kişi hastaneye gittiğinde engelsiz kişilerin yaşadığı tüm sorunlara ilave olarak bir de mimari yapıların engeliyle karşılaşıyor, özellikle devlet hastanelerinde... Ya da şöyle söyleyelim; çok özel hastaneler (A sınıfı) hariç tüm hastanelerde mimari yapı başlı başına bir sorun.

Bir de özel sağlık sigortaları engelli kişileri sigortalamamaktadır. Ya da engeli ile ilgili sağlık sorunu kapsam dışı bırakılarak sigorta yapılmaktadır. Bu durum daha iyi bir sağlık hizmeti almak isteyen engelli için maddi anlamda daha fazla yük getirmektedir.

Toplumda algıladığım oluşan önyargı ise engellilere sağlıksız insan gözüyle bakılmasıdır. Bir kişi hem engelli hem de sağlıklı olabilir...

kişi;Özürü veya engeli her ne haltsa oluşunca kendi kendini soygulamaya başlıyor.Mutluluğu yapabildiği noktalarda arayıp yaşama tekrardan nasıl tutunabilirimi arıyor.Kendini yeterli ve ihtiyaç duyulan biri olarak hissetmesi engeliyle barışmasını sağlar halbuki...bakın bu foruma üzüntülü,acısını anlatan olunca hemen yanıt yazarlar neden?Çok şey yapabilecek olmasına rağmen elinden sadece bu gelir çünkü.
Fizyolojık savaşı farkında olmadan duygusal savaşa dönmüştür.Seni sevenler için
güçlü görünmek zorundasın,nefes aldığın sürece kendinle barışık olmalısın peki ya realite? Buda zaman zaman duygusal patlamara yol açar içinde,Bu patlama, bazen kendine bazen sevdiklerine yansır.Sonra bir bakmışsın ki kişiliğinin parçası olmuş.
asabi yada duygusal derler sana ama bunları zaman zaman içinde bastırıp zaman zamanda dışarı yansıtıyorsan DENGESİZ biri olursun toplumda.Bu sadece engelinin duygusal sonucudur içinde yaşattığın...

anlaşılmazsın gururlusundur ama adı huysuz agrasiflik olur san ki özürlü isen sana herşey müstahak otur köşede ve sus sorun çıkarma. Sağlam olma k sanki kendi ellerinde sanki kazanılmış bir mükafat gibi taşırlar kendileri senden kötü durumdakini görüp şükrettiğini görürlerse gelip anlatırlar sana şükürsüzsün der gibi kendiler ise aman burnum büyük neymiş dişim eğrı sorunlarıdır onların

----------

vee böyledir bu hayat birde yaşlı teyzelerimiz vardır yolda görürler seni vah pekte güzelmiş derler ölen kişi içinde aynıdır güzelse yazık çirkinin ne günahı var hem güzellik kiminin yüzünde kiminin kalbinde sakatlık ise kiminin bedeninde kiminin kafasında düşüncelerinde

Her birinizin yazdıklarını teker teker okudum, hepsinden yaptığım çıkarımlar var. Şu an sizi gerçekten daha iyi anlamış olmanın verdiği duygu, maalesef moral bozukluğu..

sercan bak bu olmadı...hııııı kızdım! moralin mıye bozuldu

sordun söyledik ne dememizi bekliyordun bir kolum yok çok şanslıyım annem kazak örürken hiçdeğilse bır kol örmüyor...yok ben daha şanslıyım devlet bana maaş bağladı
ohhh öyle senelerce çalışmak zorunda değilim varsın boynumdan aşağısı tutmasın neolmuş yani...
yok oyle moralım bozuldu ben oynamıyom!!!!
hepimizin moralı bozuk geç orasını neden bozuldu bi anlat hele

iremsu;

Hani her şeye tamam da.. Bazı şeyler, oturuyor insanın içine.. Haksızlık var. Eşitsizlik. Adaletsizlik.. Üstüne dağlalesi arkadaşımızın bana attığı ziyaretçi mesajını okuyorum.. Yine adaletsizlik, yine adaletsizlik.. Sizin eksiklerinizi biz tamamlayacağımıza, daha çok Engel oluyoruz.
Bazı şeyler, cidden oturuyor insanın içine..

----------

Bu arada, Türkçemiz maalesef böyle bir kelime bulundurmuyor ama, İngilizcede; engelliler için disabled kullanılıyor. Bunun yan anlamları, çalışamaz, çürük, yapamaz gibi kelimeler. Biz başka bir kavram kullanıyoruz; differently abled. Bunun anlamı, normal insanlardan farklı ve özel yetenekleri olan. Böyle daha hoş oldu sanki..

Yok ama çalışmam bitmek üzere, özelden bana ulaşırsanız yardımcı olabilirim.

Her konuda sakat oldukları için dışlanır sakatlar. Okullara alınmazlar, alınsalar ciddiye alınmazlar; hastanelerde süründürülürler, gündelik yaşamlarında ha keza aynı küçümsemeler ve dışlamalar...
Bir çingene, bir eşcinsel, bir travesti, bir Ermeni, bir Müslüman, bir ate, bir yoksul, bir kadın vb. kimlikler nasıl mağdur ediliyorsa sakatlar da ayynı mekanizmalarla mağdur ediliyor. Ucube ve/veya saygın olmayan şeyler...

arkadaşım engelli olan hayata yani engelsizler aleminin kurgusuna 1-0 yenik başlıyor demektir.Ben bunu şöyle anlatırsam daha iyianlaşılır.Kişi sağlıklıdır gençtir.Dünya etrafında döner .Orta yaşa gelir kazanmayı ögrenir öğretir ve bir otorite olabilir.orta yaşta ilerler bilgisi ve deneyimiyle söz sahibi olur.Ne zaman ki yaşlanır ve elden ayaktan düşer işyapamaz hale gelir işte o zaman çevresindekiler onun isteklerinin artık olamayacağı isteği olmaması gerektiğine inanırlar.Halbu ki insanın bedeni yaşlansada özü yaşlanmaz.Yaşlı da bunu artık hayatı yaşamışlık veya mücadeleden yorgunluk gereği görüp bir ayrıcalıkmış gibi kabullenir.işte bu nokta engelliyle benzeşme noktasıdır ki engelli tam bu noktadan mücadeleye başlar.Bilmem anlatabildim mi.