Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İşyerim psikolojik baskı yapıyor. Ne yapabilirim, haklarım nelerdir?

bursa

Yeni Üye
Üyelik
2 Şub 2009
Konular
4
Mesajlar
23
Reaksiyonlar
0
mrb arkadaşlar ben özel bir şirkette çalışıyorum.9 kişilk bir ekibiz engelli olarak ben ve işitme engelli bir arkadaşım var şefim ve çalışma arkadaşlarım tarfından sürekli pisikolojik baskı altındayım.özellikle işitme engelli arkadaşıma çok hakaret ediliyor oda maddi sıkıntılarından dolayı sabr ediyor.Artık dayanacak gücüm kalmadı şefim zlimliğine karşı birşeyler yapmam gerekiyor şefim kime ve nasıl şikayet edebilirim şimdiden teşekkürler
 
Özida Özürlüler İdaresi bu konuda sana yardımcı olabilir kardeş
 
1- Kesinlikle alttan almayın. Siz alttan aldıkça o edepsizleşir! Belli bir saygı çerçevesinde size terbiyesizlik yapan kişiye haddini bildirin. Kendinize güvenin. Sizin ne kadar o işe ihtiyacınız varsa, emin olun o şef bozuntusunun da vardır! Onu Mobbing nedeniyle üslerinize şikayet etmekle ve dava etmekle tehdit edin.

2- Şirket merkezinize şikayet etmeyi denediniz mi? Size uygulanan mobbing'in boyutunu iyice izah edin merkezdekilere. Gerekli önlemleri almalarını isteyin.

3- O kişiyle her muhatap olduğunuzda işitme engelli arkadaşınızla beraber olun. Böylece ilerde açılacak olası bir dava için tanıklık etmiş olursunuz birbirinize.
 
devletten kimse bu sayfaları okumuyor mu acaba okuyorsa sızlamıyor mu bir tarafları artık neresi ise o
 
gizlice cep kameresına çekip durumu ispatlayın bence .
 
bursa;

arkadasım kesinlikle ve kesinlikle Bülent Beyin de dediği gibi asla taviz vermeyin heleki kımsenın engelinizlede dalga gecmesine. öncelikle şirketinizin engelli personelleilgilenen bir birim muhakkak vardır.Onlar size yardımcı olacaklardır.Bana kımse simdiye kadar şukur hakaret eden olmadı.Ben bulunduğum ortamda tek engelliyim kendime asla hakaret ettirmem bir engelli olabilirm ama şukur beynimi kullanıyorum
dediğim gibi özel şirketlerin insan kaynakları biriminde engelli personellerle ilgilenen bir birim vardır.Orayla bir irtibata gec derim ben.sonucda kımse sizi agır işşlerde calısmaya zorlayamaz.

oda olmassa cok cok firmayı işkura şikayet edeceginizi söylediginiz anda zaten korkarlar
 
Walla nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir...
Godoman arkadaşlarınız iş yerinde sizi ziyarete gelsin..
 
Ben kamuda çalışsan birisi olarak şikayette bulunamıyorsam daha doğrusu bulunsam bile beni duyan kimse olmuyorsa sen özel sektörde şikayet etsen ne olur acaba, nereye gidebilirsin, hangi sonucu alabilirsin ki... Bu konuyu özel olarak msaya yatıracağım öğleden sonra tüm yönleriyle...

Buda çok komik oldu sanki haber sunucusunun flaş flaş flaş! İşverenin çalışana uyguladığı mobbing tüm detaylarıyla birazdan demişim gibi:p
 
eren arkadaş bende kamuda çalışıyorum bana da baskı vardı ama ben bu işe son verdim kendi ağırlığımı koydum kendimi ezdirmedim sen istemedikçe kimse seni ezemez herşey insanın elinde hakkınızı hiçbir zaman yerde bırakmayın ne demiş hz.Ali hakkınızı kaybetmeyin yoksa şerefinizide kaybedersiniz
 
deli kız arkadaşımında dediği gibi önce cep telefonu ile kaydet ardından biradet kafa göz dal sonrada gerekli yerlere şikayetini sun :D
 
Sen genede kafa göz dalmadan önce şikayet et ki sonra şikayet hakkı ona gecmesin.. :)
Baktın düzelmiyor ondan sonra topluca dalarsın:)
 
Evet öğleden önce söylediğim gibi öğleden sonra mobing konusunu masaya yatıracağımı söylemiştim. Vakit olmuş öğleden sonra... Ayrıca bir başlık açmayı düşünüyordum ama sonradan vaz geçtim.
Yaklaşık iki yıl önce işe girdim girdiğim tarihten bu güne kadar gelişen mobing davranışları elimden geldiğince bölüm bölüm aktarmaya çalışacağım bu aktarma sürecinde eksikliklerimden hatalarımdan dolayı şimdiden kusuruma bakmayın diyorum.
Arkadaşlardan birisi hiç mi devlette çalışan yok onlar neden yazmıyor gibisinden konuşmuş. O arkadaşa cevaben: Sevgili kardeşim sen hiç denk gelmedin mi televizyonda her hangi bir kanalın sunucularından birisi eline mikrofonu almış milletin arasına dalmış sorduğu sorularla nabız yoklaması yapıyordur. Sorduğu klasik soruları vatandaşın birine sorunca cevap olarak şunu alır. "Ben devlet memuruyum konuşamam" artık ne anlıyorsan:p
Evet konuyu dağıtmadan gelelim bir devlet amelesinin iş yerinde yaşamış olduğu psikolojik baskıya. Ben devlet memuru değilim devlet amalesiyim bununda altını çizmek isterim ayrıca engelli,özürlü, sakat bir devlet amalesiyim. Ne demekse özürlü, kimse karşı ne özür ne kabahat işlediysem yada ne demekse sakat onuda anlamıyorum kimse anlatamazda zaten alıcılarımı kapattım bu iki kavrama karşı... Ben engelliyim ya engelli tamam mı? Benim bir engelim var.
Çalıştığım işe fiilen çarşamba günü başladım. ilçeden geldiğim için sağolsun müdür bey beni trafo merkezlerinden birisine gönderdi akşamları kalmam için. Cuma günü çok çabuk geldi benim iş yerinde üç günlük geçirdiğim süreç tam bir misafir havasındaydı. İnsanların gözleri üzerimde süzüm süzüm süzüyorlar. Neyseki cuma akşamı ilçeye gittim pazar günü üç beş parça eşyadan oluşan eşyam ile bana annemle birlikte oturmam kaydı ile tahsis edilen lojmana taşındım. Devlet lojmanına:p;) pazartesi tekrar iş yerine geldim o günüde misafir havasında geçirdim ve salı günü oldu yani beşinci gündeyim artık. Ben ne iş yapacağım demeye başladım. Bu arada iş ünvanımda veri kayıt operatörü...
Bu arada olaylarda geçen isimleri ilk harflerini kısaltacağım.
Yan masadaki M.A.A a sordum ben ne iş yapacağım diye verdiği cevap aynen şöyleydi: Sen böyle her gün geleceksin benimle burda sohbet edeceksin. Bu cevabı veren M.A.A kurumun en yaşlısı ve dini yönü ağır basan, her şeyi bilirim edasındaki kişi. Ayrıca kendiside benim gibi amele. Bunun üzerine dedim ya ne demek geleceksin benimle sohbet edeceksin. Ben sana iki saatte hayatımı anlatırım. Siz bana diyorsunuz ki sen engellisin burda yapacağın bir şey geleceksin benimle sohbet edeceksin. O gün bulunduğum odadaki M.A.A ve memur E. Ç ile gün boyu bu konuda tartıştım. Hiç muhattabım olmadıkleri halde... Ne yaparsınız tecrübesizliğim, daha ham meyveyim. Koparmak istiyorlar dalımdan;):D:)
Bu konu mdürün odasına intikal etti. Kendisi bu arada tam olarak kadrolu müdür değil isminin yan tarafında (G) yazıyor. Zamanla öğreniyorsunuz. Müdüre sordum müdürüm ben ne iş yapacağım. Müdür K.Ö bana aynen şöyle dedi burası böyle E. Bende kendisi hayır müdürüm başka kurumlar böyle değil diye bir kaç amsal gösterince aynen söylediğini aktarıyorum: E beğenmiyorsan istifa edersin başka bir kuruma gidersin. Demesi ne kadar kolay değil mi? Hemen istifa edersin yarında başka bir kamu kuruluşunda yerin hazır zaten. Eee nede olsa engelli kontenjanı Türkiye de 40000 kadar hepside doldurulmayı bekliyor bende hemen birine yerleşirim.:p:)
Ya bir insanda akıl olsa zerre kadar akıl olsa çalışan personele beğenmiyorsan istifa et demez ya! En azından bunun yasal bir suç olduğunu bilir.
Neyseki zaman ilerledikçe o ham meyve yavaş yavaş olgunlaşıyordu. Örneğin çalıştığı kurumda geçmişe yönelik bol bol masal dinliyordu. çeşitli konuşmaları kayıt altına alıyordu vs vs
Şu an ne hissettim biliyor musun ben böyle hikaye tarzında ayrıntılı olarak yazarsam bu işin sonu gelmez. En iyisi elimden geldiğince kısa tutayım.
Zaman geçti ben bir gün M.A.A ın telefonunu aldım bir yeri aramak için. Nasıl oldu tam olarak açıklıkta getiremiyorum sadece Allah'ın tavafuku diyorum cep telefonunda arayacağım numarayı tuşlamak yerine kendi numaramı tuşladım. Hani herkes bilir cep telefonunda ezbere bir numara tuşlarsanız eğer telefonun rehberinde varsa hemen arama motoru ismi gösterir. Kendi numaramı tuşlayınca birde baktım telefonda E. SAKAT yazıyor. Ya gözlerime inanamadım. Hatta o kadar inanamadım ki hani gözlerimde engelim var ya gidip başkasına gösterdim. Evet telefonda E sakat yazıyordu. Bunun üzerine gittim M.A.A ın yanına neden böyle yazdın benim soyadım yok mu dedim. Adamın özrü kabahatinden büyük daha bana diyor ki ya E. sende biliyorsun sen buraya sakat kadrosu ile girdin. Bende diyorum ya sakat kadrosu yoktur engelli kontenjanı vardır. İnanır mısın bu cümleyi ona söylediğim gibi onlarca kişiye söyledim ya arkadaş sakat kadrosu yoktur engelli kontenjanı vardır. Kadro ile kontenjan çok çok farklı kavramlardır. Yapacak bir şey Kusura bakmasınlar bu milletin zihniyeti sakat özürlü bakın zihniyeti engelli demiyorum sakat özürlü mağdur diyorum...
Bu olayda kapandı zaman ilerledi kurumun aşağı katındayım. Kurum personellerinden birisi bana aynen şu cümleleri kullanıyor. Ohh bu dünyada işin ee valla! Bende soruyorum neden iyiymiş diye. M.Ş cümlelerine aynen şöyle devam ediyor. Ya E. kırılma ama sende biliyorsun buraya sakat kadrosu ile girdin ben devletin yerinde olsam sana 600 lira maaş veririm si.. gel si... gelme. Ben bu sefer kendisine dönerek ya. M.Ş devlet bana maaş verince senin cebine giren azalıyor mu, ben sizin babanıızın mı oğluyum, beni buraya siz mi getirdiniz. Bu olayı idareye sözlü olarakta söyledim ne yaptılar dersiniz kocaman bir hiçççççç!
Eğer beklerseniz bir çay alıp geleyim.

Evet nerde kalmıştık. Neyse olayların kronolojik olarak anlatamayacağım zaten. Snırım öğleden sonraydı tekniker Y.A in odasına giderek yazıcıdan bir çıktı alacaktım çıktıyı almak için odasına vardım paşa gibi, külhan beyi gibi oturuyor neyseki durumu izah ettim ve yaızıcıyı kullanmak istediğimi söyledim bu mırın kırın ediyor baktım ki derken bir hararetli tartışmanın ortasındayız çık dışarı gelme bir daha bu odaya diyor bu cümleyi daha sonra memur A.C dende duydum "GELME BU ODAYA" sonradan anladım ki burası ya bir devlet kurumu değil çünkü gelme bu odaya diyen diyene yada burdaki insanlar artık oturdukları koltukları masaları o denli benimsemişler ki sanki kendi özel mülkiyetleri zannediyorlar.

İş yerine girdim gireli bir şeyleri istemekten temin ettirmekten bıktım önce klimasız daracık bir ortamdan yukarı taşındım sırf ramazan ayı yaz mevsimine geliyor 43 derece sıcakta nasıl dururum ben burda diyerek. Bu defada getirdikleri yerde demir rafların olduğu bir oda aylarca o koğuş gibi yerde oturdum kendimi metris ceza evinde hissettiğim zamanlar oluyordu. Neyse genel müdürün ankaradan burasını ziyaret etmeye geleceğini duydukları hafta bulunduğum odadaki rafların bir kısmını söküp odadan dışarı çıkardılar.
Tabi ben defalarca rafların çıkartılmasını söylemiştim.
En son olarak oturduğum sandelyenin değiştirilmesini istedim. Yukarda Allah şahit bu iş yerine geldim geleli boyumla orantılı olmayan koltuklarda misafir koltuklarında oturmaktan diz kapaklarımdan aşağısı sızlıyor. Sandelyemi değiştirin dedim. Birde anlamadığım ne biliyor musun kuruma yeni gelen ve engelli olmayan kişilerin oturacağı koltuklar masalar önceden hazır olurken ben geldim geleli misafir koltuğunda oturuyorum. Sebep ne engelli olmam mı? Koltuk isteyipte almamaları yüzünden sabrım taştı sendika temsilcisine durumu gösterdim. O da bir şey yapmıyor. Bir gün sonra sendika temsilcisinin yanına gittim ne olacak bu durum diye adam bana bağırmaya başladı. Ben senin koltuğunun takipçisi değilim seni sırtımızda taşıyoruz sana saygı gösteriyoruz. Gülümsüyorum doğrusu ben engelliyim ya beni sırtında taşıyor adam. Ben engelli olduğum için bu ülkenin sırtına kifoz gibiyim. Lanet olsun ya. Yapılanlar beni öyle doldurmuş ki...
 
Demekki Meclise giren miletvekilleri göstermelik çünkü onlar bu durumları biliyorlar. onların ordaki görevleri bizim gibi engellierin sorunlarını madüriyetlerini duyurmak kanunlarla bunları en aza indirmek.Ama meclise giren her şeyi unutuyor kendi engelini bile o ayrı dünyada keyiflerine bakıyorlar.
 
Adam güya sendika temsilcisi, güya benim yani amelenin parasıyla sendikacılık yapıyor, güya ben olmasan oda olmayacak, güya sendika temsilcisi benim avukatım.
Sendika temsilcisi ile tartıştığımız gün olay müdür vekilinin odasında bitti. O esnada odada müdür vekili, kuruma 4 ay sonra tam olarak kadrolu olarak müdür olacak K.Ö ben ve sendika temsilcisi var. Bunlar beni aralarına almış her biri bir yandan suçluyor sen şöyle yapıyorsun sen böyle yapıyorsun. Hani bazen insan yapılan haksızlıklar karşısında güçsüz çaresiz kalır ve yapacak bir şey bulamadığı için içi dışına çıkarcasına ağlar ya o gün bu üç kişinin odada bana karşı konuştukları yüzünden işte tam öyle ağlamıştım.

Bir erkek ağlıyordu. Zannetmeyin ki konuştukları karşısında sustuğumu tam aksine her söylediklerine cevap veriyordum. Artık karşılıklı konuşmaların daha doğrusu onların suçlamasının benim savunma drurumunun son dakikaları gelmişte işte o an 4 ay sonra kadrolu riyayet gözetilmeksizin müdür olacak K.Ö ye şöye bir soru yönelttim ya bir empatı yapar mısınız müdürüm neden sürekli ben bir şeyler istemek zorunda kalıyorum, neden bir başkası bir şeyler istemek zorunda kalmıyor dedim. O an her değişti. Ya isteyebilirsin E bunda bir sakınca yok, keşke elimde olsada ben alsam hehe heh! Bundan aylar önce bu adam odasına bir sıkıntı ile vardığımda aynen şu cümleyi konuşmuştu: Urfa valisi kapıya ne yazmış biliyor musun E? Ne yazmış müdürüm buraya sıkıntı ile gelen adam çözümüde beraberinde getirsin. sonraları gittiğimde çözümüde götürüyordum hemde üç dört tane farklı çözümü ama hiç birini yapmıyordu

4 ay sonra yukardakinin kılıfına uydurarak müdürlük ünvanı vereceği K.Ö yine o tartışmada karşıma geçmiş diyor ki seni gelir gelmez kalman için şuraya gönderdim, bak senin gözlerin böyleydi işe kolay gelip gitmen için sana lojman verdim, seni korudum kolladım. Ya gören görmeyende lojmanın kendisine ait olduğunu zanneder. Yazının yukarısında boş yere devlet lojmanı demiyorum ben. Ne devlet lojmanı ama K.Ö lojmanları yada kiralık daireleri
 
arkadaşım bırak onlar utansın diyecem ama onlarda o surat ne arar dimi sen dimdik ayakda dur hakkını ara gerekirse bimerede yazı nı yaz her türlü hakkını ara lanet olsun bu düzene biz yükmü gözüküyoruz onların sırtında asıl engeli onlar değilmi. kendilerini herhalde ne halt zanediyorlarsa insan kılıklı toplumda gezen asalaklar işte bu kişiler sen işine bak kardeşim pes etme yani.
 
geçenlerde müdür vekili B.B nizamiyeye varmış E ye kurumun anahtarını verirseniz bununda altından başka bir şey çıkarsa memuriyetinizden olursunuz demiş bunun üzerine B.B nin yanına gittim ya böyle demişsiniz şefim ne demek bununda altında bir şey çıkarsa dedim. Kendimi vatan haini gibi, hırsız gibi hissettim dedim
Ne garip iş yerine girerken tertemiz bir sabıka kaydı verdim ülkemi o kadar çok seviyorum ki insanların bana yaptıklarına. Ben bunları neden yaşamak zorunda kalıyorum neden psikolojim berbat bir halde. Sanki her han birileri benim hata yapmamı bekliyor iş hakkımı fes ettirmek için.
 
insanın bu gibi insanlara sövesi geliyor ya neyse terbiyemizi bozmayalım... belki bir gün bir süpermen çıkarda bunlara son verir :p:)
 
Günlerden bir gün izin alma sebebiyle karşı odadaki H.A ile aramızda tartışma çıktı olay mühendis T.A nın odasında bitti. Dedim şefim izin istedim yazmadı, aradan on dakika sonra tekrar bakın izinimi yazın ben sıkıntı yaşıyorum diye telefon ettiğimde sen sıkıntı yaşa diye cevap verdi dedim mühendis T.A ya. T.A sordu öylemi H.A diye adam öyle oldu diye cevap vermek yerine diyor ki ya bu kendisine yazılan izin pusulasını inceliyor maaş düzenlediğimz maaş puantajını inceliyor diye cevap veriyor. Bende dedim ki ya izin kağıdımı tabiki incelerim çünkü bana ait maaş puantajımı tabiki incelerim çünkü onun üzerinden maaş alıyorum. Mühendis söylediklerime inanmak yerine hala bana diyor ki o senin büyüüğündür. Lan olum büyüğümdür diye haklarımı gasbetmek mi zorunda. Ki yemin ediyorum açığını aradığımdan değil bu H.A defalarca belge üzerinde yanlışlık yapmıştır hatta o gün zor bela düzenlettirdiğim izin pusulasında bile hata yapmıştır. Mühendis haklıyla haksızı ayırt etmeyince bende diyorum bu defa ... ... nın kuyruğuna basar mı bence basmaz

geçtiğimiz günlerde olaylar arık çığrından çıkıp ardı arkası kesilmeyince sendikanın genel merkezini aradım hemde belki onlarca kez gün içinde genel sekreter telefonumu ve ismimi almıştı saat 16:40 gibiydi telefonum çaldı bir bayan. E x ilemi görüşüyorum dedi bende evet dedim Genel başkanım Mustafa Kumlu sizinle görüşecek dedi bende tamam dedim 15 dakika kadar konuştuk burda söylediklerimi söyledim bana diyor genel müdürü arayım istiyorsan bende hayır dedim Güvenim yok ki kalmamış artık bu ülkede hukukda dahil güvenmiyorum ösym dahi güvenmiyorum. Ayrıca sen genel müdürü arayacağına önce burdaki sendikanın şubesine çeki düzen ver.

Bu ülkedeki insanlarda şöyle bir zihniyet var ben artık buna kanaat getirdim. Karşılarında engelli bir insan gördüler mi tamam diyorlar bu engelli=sorunlu insandır. Diğer bir açıdan engelli bir insanın düşünmesine gerek yok onun seçme hakkı seçilme hakkı konuşma hakkı evlenme hakkı düşünme hakkı yok. Engelli olan bir kenara çekilsin biz onun nasıl yaşayacağını belirleriz. Ya allah aşkına bizim için yapılan yasaları dahi sağlıklı insanlar yapmıyor mu sözde sağlıklı...
Hangi yasayı yaparken sana bana sordular.
Çalıştığım iş yerindeki beşinci engelli kişiyim benden önce dördüncüsünün nasıl gittiğini bu kurumdan nasıl kaçtığını gözlerimde gördüm. Gelen 3 sene durmamış son giden 5 seneydi sanırım dahada dursa kafayı yerdi sanırım. İşin değişik boyutu son giden engelli burdan gitmeden önce benimle bu kadar uğraşmıyorlardı onunla uğraşıyorlardı o gittikten sonra benimle bu anlattığım şşekilde uğraşmaya başladılar
 
eren4646;

Öncelikle sizi bu mücadelenizde olayı tebrik ederim.Allah cc.sabırlar versin,yazdıklarınızı okurken çok duygulandım açıkçası memur olupta devlet sektöründe çalışan arkadaşımın yaşadıklarına bakarmısınız sanmayınki sadece özel sektörde oluyor böyle şeyler.Ben diyorum ki daha önce de söylemiştim bunu, nerde olursa olsun yeterki huzurlu bir iş ortamı olsun,memur olmuşum olmamışım hiç önemli değil; bence huzur daha ön planda....Ben de şuan özel sektörde çalışıyorum muhasebe departmanın da, ünvanım muhasebe memuru olarak geçiyor,sadece bir fark var devlete bağlı değilim özele bağlıyım okadar, bütün haklarımı kullanıyorum.mutlu musununuz?diyeceksiniz evet mutluyum,tabiki ufak tefek sorunlar oluyor, olmuyor değil yani ama geçici oluyor kalıcı birşey olmuyor çünkü kişisel bir sorunumuz yok kimseyle,sadece iş sitresinden dolayı her iş yerin olan doğal şeyler oluyor işte...
iş ortamında en önemli faktör,işe ilk girdiğimizden itibaren insanlarla iletişimi çok iyi seviyede tutmak ve iyi niyetliliğimizden asla taviz vermemek lazım..
Ben inanıyorum ki,böyle davranan insanlar mutlaka ileri de cezasını çekecekler Allah cc.onlara öyle bir ders verir ki siz bile farkedemezsiniz Allah cc.vurmuştur tokatını ama oysaki o tokat sizin tokatınızdır.Allah cc.sabırlar versin,sabrın sonu selamet olacaktır inşAllah .
Saygılar herkese,sağlıcakla kalınız..... :)
 
Üst Alt