istinaf kararı bana topal gez kararı verdi
slm kardeşim ben davayı kazandım 9.5 yılda bitti 480bintl karşı taraf istinifa gitti bu adamın avukatı 8.2 iş kaybına itiraz etmedi itiraz etmemiş tir diye 8.2 iş kaybına ben itiraz ettim diye ıstinifa bas vurdu ust kuruı raporumda sayesinde 19.2 ye yükseldi gercek iş kaybı oranım 19.2 ye yükseldi istinaf bu kararı bozdu 50bintl verecekli oldum işyerime 100bin tl de alacaklı şimdi bizde teymiz cektik bakalım ne olucak avukatımda yalancı çıktı allah canını aldı yeni avukatım toy HÜKÜM :
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜ İLE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ KALDIRILMASINA,
Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
1)55.995,58 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2)11.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3)Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.576,47 harçtan, davacının adli yardımdan yararlanması nedeniyle yatırdığı peşin harç bulunmadığından, davalı tarafından yatırılan 3.980,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 596,47 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4)Davacı tarafından peşin yatırılan harç bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5)Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan toplam 2.900,00 TL masraftan davanın kabul ve red oranına göre 651,63 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6)Davacı kısmen adli yardımdan faydalandığından suçüstü ödeneğinden karşılanan bilirkişi ücreti, Adli Tıp Raporu ücreti ve posta gideri toplam 2.280,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 512,32 TL'nin davalıdan, 1.767,68 TL'nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tayin ve takdir olunan 8.079,43TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tayin ve takdir olunan 8.079,43TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9))Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
10)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11)HMK m.333/1 gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine,
12)Davalı tarafından yapılan. 88,60 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine harcanmayan istinaf gider avansının ilgilisine iadesine,
sgk da zengin oldu bu kararla iş verende bende topal topal geziyom adaleti allaha havele ediyorum
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna davalı taraf başvurmuştur.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri :
-Davacının SGK tarafından belirlenen % 8,2 oranındaki maluliyete itirazda bulunduğu, Yüksek Sağlık Kurulu tarafından verilen karara maluliyet oranının değişmediğinin bildirildiği ve bu kararın okunduğu 07.11.2017 tarihli celsede kusur raporu aldırılmasını aksi takdirde SGK'dan gelen maluliyet oranına göre hesap raporu aldırılmasını talep ettiği buna rağmen davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmadan mahkemece maluliyet araştırması yapılarak ve ATK 2. Üst Kurulunun belirlediği % 19,2 maluliyete itibar edilerek hesaplanmış maddi tazminatın hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, % 8,2 maluliyet oranına göre maddi tazminatın hesaplanarak belirlenen maddi tazminata hak kazandığını,
-Davacının pasif dönem zararının bulunmadığını,
-Mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, ileri sürmüştü
GEREKÇE :
Davacı davalıya ait Irak şantiyesinde hastane inşaatında çalıştığı sırada iskele üzerinde yüksekte çalışmakta iken iskele ayağının fren mekanizmasındaki arıza nedeniyle yüksekten düşerek sol ayak topuğundan yaralanması sonucu sürekli işgöremezliğe uğramıştır.
Mahkemece aldırılan 13.06.2016/23.01.2017/17.12.2017 tarihli kusur heyet bilirkişi raporlarında davalı işverenin gerekli işgüvenliği önlemlerini almaması çalışmanın teknik eleman denetim ve gözetiminde yapılmasını sağlamaması nedeniyle % 70, gerekli dikkat ve özeni göstermeden çalışması nedeniyle davacının % 30 oranında kusurunun bulunduğu hususu kesinleşmiş bulunmaktadır.
SGK tarafından 16.06.2015 tarihinde davacının sürekli işgöremezlik oranının %8,2 olarak tespit edilmiştir. Davacının itirazı üzerine Yüksek Sağlık Kurulundan aldırılan raporla sürekli işgöremezlik oranında değişiklik bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafından 07.11.2017 tarihli celsede Yüksek Sağlık Kurulu raporuna karşı beyanında maluliyet yönünden itirazda bulunmadığı beyan edilmiştir. Dosya üzerinde 08.0.5.2018 tarihli hesap bilirkişisi aldırılmıştır. Bilirkişi raporu ile davacının maddi tazminat miktarı 55.995,58 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı vekili hesap raporuna karşı 08.06.2018 tarihli beyanında beyanında, yapılan kusur indirimi dışında bir itirazlarının bulunmadığını beyan etmiştir. Yine davacı vekilinin 25.01.2018 tarihli dilekçesi ile davacının % 8,2 sürekli işgöremezlik oranı dikkate alınarak maddi tazminat hesabı yapılması için dosyanın bilirkişiye verilmesini talep ettiği hususu da dikkate alınmıştır. Bütün bu belirtilen beyanlar davalı yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğundan mahkemece aldırılan 08.05.2018 tarihli hesap bilirkişisi raporunda belirlenen55.995,58 TL maddi tazminatın hüküm altına alınması gerektiği değerlendirilmiştir. Davalı vekili en son aldırılan hesap raporuna karşı beyanında "kabul anlamına gelmemek üzere eğer mahkemece itibar edilecekse" 25.05.2021 tarihli hesap raporunun % 8,2 sürekli işgöremezliğe ilişkin seçeneğine itibar edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalının açıkça/kayıtsız şartsız bir kabulü olmadığından kendisi yönünden usuli kazanılmış hak oluşturan ilk hesap raporuna göre karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacının sürekli işgöremezliğe uğradığı ve pasif dönemde bu nedenle hayatını sürdürmedeki güçlük dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabı yapılması ve maddi tazminatın toplam miktar yönünden dikkate alınmasında bir aykırılık görülmemiştir.
Manevi tazminatın miktarı belirlenirken Yargıtay 26.06.1966 tarih 7/7 sayılı kararında belirlenen ilkeler göz önünde tutulmalıdır. Davacının maluliyet oranı (usuli kazanılmış hakka göre % 8,2), tespit edildiği tarih, yaşı, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın oluş şekli ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mahkemece takdir edilen manevi tazminatın yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen ilkelere göre Dairemizce 11.000 TL manevi tazminat miktarı tayin ve takdir olunmuştur.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak belirtilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hüküm altına alınması yönünden yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
teymiz ettik istinaf kararı kaldırılırmı sizce
bin defa dedim avukatıma 8.2ye itiraz ediyonmu onlar ediyo bizim etmemize gerek yok dedi . hocam sende et bende ediyorum dedi allah canını aldı öldü alah rahmet eylesin yanında benide götürdü saftı bende safım ıstinaf çok uyanık yaktı beni işallah bu bu istinaf kararı bozuıur
yetkili amin yaz topal kaldık da