Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Jacques Prevert

öyküekin

Aktif Üye
Üyelik
22 Ağu 2009
Konular
57
Mesajlar
1,264
Reaksiyonlar
0
BU SEVDA



Bu sevda
Öylesine sert
Öylesine narin
Öylesine yumuşak
Öylesine umutsuz
Bu sevda
Gün gibi aydınlık
Ve fena hava gibi kötü
Hava kötü olduğu zaman
Öylesine gerçek bu sevda
Öylesine güzel bu sevda
Öylesine mutlu
Öylesine coşkun
Öylesine alaycı


Karanlıkta titreyen bir çocuk gibi
Ve öylesine güvenli kendisine
Sakin bir adam gibi gecenin ortasında
Bu sevda korkutuyordu ötekileri
Konuşturuyordu
Sarartıp solduruyordu
Gözaltında bu sevda


Çünkü biz onu başına saranları gözlüyorduk
Sıkıştırılmış yaralanmış çiğnenmiş yadsınmış
unutulmuş
Sıkıştırdık yaraladık çiğnedik yadsıdık unuttuk çünkü
onu
Bütünüyle bu sevda
Halâ öylesine canlı
Benimki
Seninki
Her zaman yeni kalan sevdaya
Kim tutulduysa
Değişmedi


Bir bitki kadar gerçek
Bir kuş içi içine sığmaz
Yaz kadar canlı yaz kadar sıcak


Biz ikimiz
Gider ve dönebiliriz
Unutabiliriz
Ve sonra yeniden uyuyabiliriz
Uyanabilir acı çekebilir yaşlanabiliriz
Daha da uyuyabiliriz
Ölümü düşünebiliriz
Uyanabilir gülümseyebilir ve gülebiliriz
Ve gençleşebiliriz


Sevdamız kalır orada
Keçi gibi inatçı
Arzu gibi canlı
Bellek kadar gaddar
Acılar gibi bön
Anılar gibi tatlı
Mermer gibi soğuk
Gün gibi aydınlık
Çocuk gibi içli


Gülümseyerek bize bakıyor
Ve bir şey demeksizin bizimle konuşuyor
Ve ben titreyerek onu dinliyorum
Ve bağırıyorum
Senin için bağırıyorum
Kendim için bağırıyorum


Sana yalvarıyorum
Senin için benim için bütün sevişenler için
Ve sevişmişler için
Evet ona bağırıyorum
Senin için benim için ve tanımadığım
Ötekiler için


Kal orda
Olduğun yerde
Eskiden olduğun yerde
Kal orda
Kıpırdama
Savuşup gitme


Biz sevişenler
Seni unuttuk
Sen bizi unutma
Senden başka neyimiz vardı yeryüzünde
Aramıza soğukluk girmesin bizi bırakma
Daima çok uzaklarda
Ve nerde olursa olsun
Bir yaşama belirtisi ver bana
Bellek ormanında


Çok daha sonra bir koruluğun köşesinden
Ansızın çık ortaya
Uzat bize elini
Ve kurtar bizi
 
Bir Kuşun Resmini Yapmak İçin

Önce bir kafes resmi yaparsın
Kapısı açık bir kafes
Sonra kuş için
Bir şey çizersin içine
Sevimli bir şey
Yalın bir şey
Güzel bir şey
Yararlı bir şey
Sonra götürür bir ağaca
Asarsın bu resmi
Bir bahçede
Bir koruda
Ya da bir ormanda
Saklanır beklersin ağacın arkasında
Ses çıkarmaz
Kımıldamazsın
Kuş bazen çabuk gelir
Ama uzun yıllar bekleyebilir de
Karar vermezden önce
Yılmayacaksın
Bekleyeceksin
Yıllarca bekleyeceksin gerekirse
Resmin başarısıyla hiç ilişiği yoktur çünkü
Kuşun çabuk ya da yavaş gelmesinin
Geleceği olup da geldi mi kuş
Çıt çıkarmak yok
Kafese girmesini beklersin
Girdi mi kafese fırçanla
Usullacık kapısını kaparsın
Sonra kuşun bir tüyüne dokunayım demeden
Bütün kafes tellerini teker teker silersin
Yerine bir ağaç resmi yaparsın
Dallarının en güzeline kondurursun kuşu.
Tabii ne yapraklarının yeşilini unutacaksın
Ne yellerin serinliğini
Ne de yaz sıcağındaki böcek seslerini
Otlar arasında.
Sonra beklersin ötsün diye kuş
Ötmezse kötü
Resim kötü demektir
Öterse iyi olduğunun resmidir
İmzanı atabilirsin artık
Bir tüy koparırsın usulca
Kuşun kanadından
Ve yazarsın adını resmin bir köşesine.
 
Üst Alt