Dikmen Bezmez
Bu yazıyı kaleme almaktaki amacım, son seçimlerle CHPden milletvekili olarak meclise giren ve bir kol ve bacağı protez olan Şafak Paveyin meclise giriş anı ile ilgili medyada yer alan haberlerin ve daha genelde takınılan tutumun bir eleştirisini yapmak. Temel kanım o ki, konunun medyaya yansıyış şekli, sakatlık meselesine dair var olan bütün ön yargı ve algılayış şekillerini tüm çıplaklığı ile yansıtıyor. İşin ilginç yanı, öyle görünüyor ki, yorum yapan herkes kendisinin bu konuda inanılmaz bir hassasiyet sergilediği ve olması gereken tutumu takındığı düşüncesinde. Yani, öyle bir dil ki bu, bir yandan sakatlığa dair içselleştirdiğimiz tüm algıları, varsayımlarımızı açığa çıkarıyor; öte yandan da bunu yaparken kendimizi üstün, iyi ve doğru hissetmemizi de sağlıyor. Aslında kimse altını deşmese, bayağa rahat bir konum Ancak bu arada Şafak Pavey bambaşka bir telden konuşuyor ve bu kimsenin umurunda değil. Paveyin sözleri haberlerin ancak son kısımlarında yer buluyor; onun sesini ancak dikkatli bir okuyucu duyabiliyor. Ne demek istediğimi açıklamaya çalışayım:
Şafak Pavey 12 Haziran seçimlerinde milletvekili seçildi ve geçtiğimiz günlerde meclise girdi. Meclis içtüzüğündeki kıyafet hükmü doğrultusunda, her kadın milletvekili gibi tayyörünü giydi; bütün kıyamet ondan sonra koptu. Paveyin protezi açığa çıktı. İşte bütün tartışmanın kaynağını oluşturan olay budur: Protez açığa çıktı. Bundan sonra takip edebildiğim tartışmalarda üç önemli noktanın öne çıktığını düşünüyorum:
1- Argümanlar kaynağını protezin görünmemesi gereken bir şey olduğu düşüncesinden alıyor. Paveyin, protezinin açığa çıkması ile kendisini buruk hissedeceği, onun adına var sayılıyor.
2- Bir yandan protezin görünmemesi gerektiğine vurgu yapılırken, öte yandan Paveyin protezi, meclise giriş anı ve daha sonrası, gerçek anlamda görsel bir şovmuşçasına okuyucuya sunuluyor; İşte milletvekilinin yaşadığı zor anlar TIKLAYIN başlığının ardından dizi dizi fotoğraflara ulaşılıyor. Safak Pavey meclise böyle geldi başlığı, sanki yeni başlamak üzere olan bir sirki anımsatıyor. Koltuklarımıza oturup izlememiz gereken bir şov sanki
3- Bu konuda Paveyin tutumu son derece net. Protezinin görünmesi onun için belli ki en ufak bir sorun teşkil etmiyor. Ama onun düşünceleri haberlerde geri plana itiliyor. Peki, protez Paveyi rahatsız etmiyorsa, bu tedirginlik niye?
Protezin açığa çıkmasından duyulan kaygının boyutları ve bunun dile yansıyış şekilleri gerçekten incelenmeye değer. Protezin görünmesi Pavey adına büyük bir haksızlık, büyük bir anlayışsızlık olarak kurgulanıyor. Gazetelerde yer alan ifadeler Bir milletvekilinin en zor anlarından, Protezi açıkta kalan Paveyden, onun yüzündeki buruk tebessümden söz ediyor. Tekerlekli sandalyede olduğu için doğal olarak kucağına koyduğu çantası, çantası ile eteğinin üzerini kapatmış olarak betimleniyor. Bir köşe yazarının ifadesiyle Belli ki üzerine pantalonunu çekip, her zamanki engelsiz yürüyüşünü yapamadığı için bir parça tedirgin miş Pavey. Aynı köşe yazarı lütfen şu fotoğrafa çok iyi bakın diyor. Bakıyorum Ben tedirgin ya da buruk birini göremiyorum. Orada gülümseyen bir kadın var bence. Ama hayır Bu konuda hassasiyetlerimiz var bizim. Dolayısıyla içtüzüğün değiştirilmesi tartışmaları gündeme geliyor. Yazılanlara göre meclis yetkilileri Paveyin durumuyla ilk kez karşılaştıklarını belirtmişler, ama başvuru yapılırsa mutlaka bir çözüm yolu bulunabileceğine dikkat çekmişler.
Oysa Pavey diyor ki Protezimin görünmesi beni hiç rahatsız etmiyor. Bacağımı göstermekten çekineceğim tek durum şu olabilir: Karşımda bacağı olmayan, parası olmadığı için protez taktıramayan birini gördüğümde çekinirim, üzülürüm. Pavey böyle diyor. Yani, çok telaşlanmamıza gerek yok aslında. Kanımca sıralanan tüm bu ifadeler, en kısasından Sakat olmak çok kötü. Protezli olmak çok çok kötü. Onu saklayamadığın için senin adına çok üzgünüz. Ama yine de seyretmekten hoşlanıyoruza geliyor.
Buradaki toplumsal tepkinin, daha çok sakatlığa dair sahip olduğumuz genel algılayış biçimleriyle şekillendiğini düşünüyorum ve bu algılayış biçimlerinin altında yatan tarihsel, sosyal, iktisadi birçok etken var. Tüm bu etkenler sakatlığa dair, ya da daha genel anlamda normal bedenin ne olduğuna dair öylesine güçlü bir algı dünyası yaratıyor ki, bundan kaçmak giderek zorlaşabiliyor. Ama işte özellikle de medya gibi odak noktalarında yer alan aktörlerin, bu ve benzeri konularda özen göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Kanımca birkaç gündür gözler önüne serilen duruş, sakat hakları konusundaki hassasiyetlerimizi sergilemiyor, tam tersini yapıyor ve bunu yaparken de sakat kişinin kendi sesini arka plana itiyor. Burada tartıştığım konu, meclisteki içtüzük ve kıyafet yönetmeliği değil. Kanımca isteyen etek, isteyen pantolon giyebilmeli. Hatta daha geniş anlamda, herkes nasıl istiyorsa, öyle giyinebilmeli. Ama protezi açığa çıktı diye, sakat bir insanın kendini iyi hissetmeyeceğini var saymak ve bunun üzerinden bir çeşit kahramanlığa soyunmak, sakatlığa dair olumsuz algıları pekiştirmek ve bu esnada da kendimizi daha üstün bir pozisyonda görmek gibi geliyor bana.
Bu yazıyı kaleme almaktaki amacım, son seçimlerle CHPden milletvekili olarak meclise giren ve bir kol ve bacağı protez olan Şafak Paveyin meclise giriş anı ile ilgili medyada yer alan haberlerin ve daha genelde takınılan tutumun bir eleştirisini yapmak. Temel kanım o ki, konunun medyaya yansıyış şekli, sakatlık meselesine dair var olan bütün ön yargı ve algılayış şekillerini tüm çıplaklığı ile yansıtıyor. İşin ilginç yanı, öyle görünüyor ki, yorum yapan herkes kendisinin bu konuda inanılmaz bir hassasiyet sergilediği ve olması gereken tutumu takındığı düşüncesinde. Yani, öyle bir dil ki bu, bir yandan sakatlığa dair içselleştirdiğimiz tüm algıları, varsayımlarımızı açığa çıkarıyor; öte yandan da bunu yaparken kendimizi üstün, iyi ve doğru hissetmemizi de sağlıyor. Aslında kimse altını deşmese, bayağa rahat bir konum Ancak bu arada Şafak Pavey bambaşka bir telden konuşuyor ve bu kimsenin umurunda değil. Paveyin sözleri haberlerin ancak son kısımlarında yer buluyor; onun sesini ancak dikkatli bir okuyucu duyabiliyor. Ne demek istediğimi açıklamaya çalışayım:
Şafak Pavey 12 Haziran seçimlerinde milletvekili seçildi ve geçtiğimiz günlerde meclise girdi. Meclis içtüzüğündeki kıyafet hükmü doğrultusunda, her kadın milletvekili gibi tayyörünü giydi; bütün kıyamet ondan sonra koptu. Paveyin protezi açığa çıktı. İşte bütün tartışmanın kaynağını oluşturan olay budur: Protez açığa çıktı. Bundan sonra takip edebildiğim tartışmalarda üç önemli noktanın öne çıktığını düşünüyorum:
1- Argümanlar kaynağını protezin görünmemesi gereken bir şey olduğu düşüncesinden alıyor. Paveyin, protezinin açığa çıkması ile kendisini buruk hissedeceği, onun adına var sayılıyor.
2- Bir yandan protezin görünmemesi gerektiğine vurgu yapılırken, öte yandan Paveyin protezi, meclise giriş anı ve daha sonrası, gerçek anlamda görsel bir şovmuşçasına okuyucuya sunuluyor; İşte milletvekilinin yaşadığı zor anlar TIKLAYIN başlığının ardından dizi dizi fotoğraflara ulaşılıyor. Safak Pavey meclise böyle geldi başlığı, sanki yeni başlamak üzere olan bir sirki anımsatıyor. Koltuklarımıza oturup izlememiz gereken bir şov sanki
3- Bu konuda Paveyin tutumu son derece net. Protezinin görünmesi onun için belli ki en ufak bir sorun teşkil etmiyor. Ama onun düşünceleri haberlerde geri plana itiliyor. Peki, protez Paveyi rahatsız etmiyorsa, bu tedirginlik niye?
Protezin açığa çıkmasından duyulan kaygının boyutları ve bunun dile yansıyış şekilleri gerçekten incelenmeye değer. Protezin görünmesi Pavey adına büyük bir haksızlık, büyük bir anlayışsızlık olarak kurgulanıyor. Gazetelerde yer alan ifadeler Bir milletvekilinin en zor anlarından, Protezi açıkta kalan Paveyden, onun yüzündeki buruk tebessümden söz ediyor. Tekerlekli sandalyede olduğu için doğal olarak kucağına koyduğu çantası, çantası ile eteğinin üzerini kapatmış olarak betimleniyor. Bir köşe yazarının ifadesiyle Belli ki üzerine pantalonunu çekip, her zamanki engelsiz yürüyüşünü yapamadığı için bir parça tedirgin miş Pavey. Aynı köşe yazarı lütfen şu fotoğrafa çok iyi bakın diyor. Bakıyorum Ben tedirgin ya da buruk birini göremiyorum. Orada gülümseyen bir kadın var bence. Ama hayır Bu konuda hassasiyetlerimiz var bizim. Dolayısıyla içtüzüğün değiştirilmesi tartışmaları gündeme geliyor. Yazılanlara göre meclis yetkilileri Paveyin durumuyla ilk kez karşılaştıklarını belirtmişler, ama başvuru yapılırsa mutlaka bir çözüm yolu bulunabileceğine dikkat çekmişler.
Oysa Pavey diyor ki Protezimin görünmesi beni hiç rahatsız etmiyor. Bacağımı göstermekten çekineceğim tek durum şu olabilir: Karşımda bacağı olmayan, parası olmadığı için protez taktıramayan birini gördüğümde çekinirim, üzülürüm. Pavey böyle diyor. Yani, çok telaşlanmamıza gerek yok aslında. Kanımca sıralanan tüm bu ifadeler, en kısasından Sakat olmak çok kötü. Protezli olmak çok çok kötü. Onu saklayamadığın için senin adına çok üzgünüz. Ama yine de seyretmekten hoşlanıyoruza geliyor.
Buradaki toplumsal tepkinin, daha çok sakatlığa dair sahip olduğumuz genel algılayış biçimleriyle şekillendiğini düşünüyorum ve bu algılayış biçimlerinin altında yatan tarihsel, sosyal, iktisadi birçok etken var. Tüm bu etkenler sakatlığa dair, ya da daha genel anlamda normal bedenin ne olduğuna dair öylesine güçlü bir algı dünyası yaratıyor ki, bundan kaçmak giderek zorlaşabiliyor. Ama işte özellikle de medya gibi odak noktalarında yer alan aktörlerin, bu ve benzeri konularda özen göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Kanımca birkaç gündür gözler önüne serilen duruş, sakat hakları konusundaki hassasiyetlerimizi sergilemiyor, tam tersini yapıyor ve bunu yaparken de sakat kişinin kendi sesini arka plana itiyor. Burada tartıştığım konu, meclisteki içtüzük ve kıyafet yönetmeliği değil. Kanımca isteyen etek, isteyen pantolon giyebilmeli. Hatta daha geniş anlamda, herkes nasıl istiyorsa, öyle giyinebilmeli. Ama protezi açığa çıktı diye, sakat bir insanın kendini iyi hissetmeyeceğini var saymak ve bunun üzerinden bir çeşit kahramanlığa soyunmak, sakatlığa dair olumsuz algıları pekiştirmek ve bu esnada da kendimizi daha üstün bir pozisyonda görmek gibi geliyor bana.