Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, geçen yıl gerçekleştirilen 'istihdam' temalı 'Özürlüler Şurası' sonucunda yapılan yasal düzenlemeyle özürlü istihdamının, kamuya tahsis edilen kadroların dışında değerlendirildiğini belirterek, "Böylece, özürlülerimizin boş olan 38 bin 192 kişilik memur kadrosuna en kısa süre içerisinde atamaları yapılacaktır" dedi.
Bakan Kavaf, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen 27. Özürlüler Yüksel Kurulu Toplantısı'nda katıldı. Bakan Kavaf, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, toplum hayatına tam ve özgür olarak katılımın sağlanmasında mekana ulaşmak, mekan kullanabilmek ve bilgiye erişebilmenin büyük önem taşıdığını belirtti. Özürlülere yönelik ulaşılabilirlik konusunun Türkiye için oldukça yeni bir alan olduğuna işaret eden Kavaf, engelsiz mekan ve hizmetlerin hayata geçirilmesinin, ancak yapılı çevreyi oluşturan
tüm kentsel alanların ve bilgiye erişimin bir bütün olarak planlanmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.
Kavaf, 'Herkes için ulaşılabilirliğin sağlanması' amacıyla Özürlüler İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda ilgili kesimlerin katılımıyla 'Ulaşılabilirlik Stratejisi ve Ulusal Eylem Planı Taslağı' hazırlandığını ve ilgili tüm kurumların görüşleri alınarak son şeklinin verildiğini bildirdi. Planın uygulanmasında yer alacak kurum ve kuruluşların temsilcilerinin oluşturacağı 'Ulaşılabilirlik Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Kurulu' ile ulaşılabilirliğin hayata geçirilmesinin takibinin amaçlandığını belirten Kavaf, söz konusu planın, ulusal bir belge olması ve konuya ilişkin görev ve sorumluluğu olan tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından uygulanması zorunluluğu nedeniyle, Yüksek Planlama Kurulu'na sunulmak üzere Devlet Planlama Teşkilatı'na gönderildiğini bildirdi.
38 BİN 192 KİŞİLİK MEMUR KADROSU
Bakanlık olarak özürlülerin istedikleri alanlarda eğitim almaları, istihdama katılmaları ve bu yolla da refah düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Kavaf, "Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğinim 'istihdam' temalı 'Özürlüler Şurası' sonucunda yapılan yasal düzenleme ile özürlü istihdamı, kamuya tahsis edilen kadroların dışında değerlendirilmektedir. Böylece özürlülerimizin, boş olan 38 bin 192 kişilik memur kadrosuna atamaları en kısa süre içerisinde yapılacaktır" dedi.
Bakan Kavaf, Türkiye'de istihdamı sağlanmış engellilerin çoğunun özür oranlarının yüzde 40 ile 60 arasında yağılmış olmasının da yine aşılması gereken bir durum olduğuna dikkat çekerek, "Bunun için yaptığımız çalışmalarla, ağır özürlü çalıştıran işyerlerine 'korumalı işyeri' statüsü verilecek ve devlet tarafından desteklenecektir. Bu işyerlerine verilecek devlet desteği hakkındaki kanun tasarısı Başbakanlığa intikal ettirilmiştir" dedi.
Kavaf, istihdam alanında önyargıları yıkmak ve özürlülerin istihdam imkanlarını arttırmak yönünde 'özürlü dostu aktif istihdam politikalarına' daha hızlı devam etmek yönünde kararlı politikalarına devam edeceklerine vurgu yaptı. Kavaf, "Özürlülerimizin istihdamının sağlanabilmesi için eğitim programlarına da ağırlık veriyoruz. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen 876 projeden 26 bin 168 özürlü yararlanmıştır. Bu alana aktarılan kaynak ise 30 milyon 834 bin 704 liradır" diye konuştu.
Evde bakım hizmetleri hakkında da bilgi veren Bakan Kavaf, "Bu yıl içinde yaklaşık 50 bin özürlümüze ve ailesine daha ulaşarak 300 bin özürlü vatandaşa kendi evlerinde ulaşmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda özürlülerimize, evinde bakım yapan ailesine ya da yakınlarına aylık 545 lira ödemekteyiz" dedi.
Kavaf, 21 ilde daha Engelsiz Yaşam Merkezi açmak için çalışmaların devam ettiğini bildirerek, ailesinin yanında bakımı mümkün olmayan özürlülerin sosyal hayattan koparılmadan, toplum içinde yaşamalarını amaçlayan 'Umut Evleri' hizmet modelinin de yaygınlaştırılması için çalıştıklarını söyledi. Özürlülerin toplumdaki her imkana toplumla bütünleşmiş bireyler olarak ulaşabilmesi, toplumun her alanında var olabilmesi ve teknolojik donanımdan faydalanması gerektiğinin bilinciyle bu alandaki politikaları
geliştirdiklerini ve uyguladıklarını belirten Kavaf, şöyle konuştu:
"Bakıma muhtaç kişilere, sosyal yaşam içinde planlı ve programlı bakım hizmetleri götürmek, sosyal yönüyle de hızlı bir gelişme sergilemesi gereken bir Türkiye için ertelenemez ve vazgeçilemez bir unsurdur. Özürlülerin toplumsal hayata katılma ve hizmetlere ulaşmasında tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına görevler düşmektedir. Özürlülerin hakları, ihtiyaçları ve topluma katkıları konusunda toplumu bilinçlendirmek için bu konuda duyarlı tüm kuruluşların ortak bir çaba içinde olması oldukça önemlidir."
Bakan Kavaf, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen 27. Özürlüler Yüksel Kurulu Toplantısı'nda katıldı. Bakan Kavaf, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, toplum hayatına tam ve özgür olarak katılımın sağlanmasında mekana ulaşmak, mekan kullanabilmek ve bilgiye erişebilmenin büyük önem taşıdığını belirtti. Özürlülere yönelik ulaşılabilirlik konusunun Türkiye için oldukça yeni bir alan olduğuna işaret eden Kavaf, engelsiz mekan ve hizmetlerin hayata geçirilmesinin, ancak yapılı çevreyi oluşturan
tüm kentsel alanların ve bilgiye erişimin bir bütün olarak planlanmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.
Kavaf, 'Herkes için ulaşılabilirliğin sağlanması' amacıyla Özürlüler İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda ilgili kesimlerin katılımıyla 'Ulaşılabilirlik Stratejisi ve Ulusal Eylem Planı Taslağı' hazırlandığını ve ilgili tüm kurumların görüşleri alınarak son şeklinin verildiğini bildirdi. Planın uygulanmasında yer alacak kurum ve kuruluşların temsilcilerinin oluşturacağı 'Ulaşılabilirlik Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Kurulu' ile ulaşılabilirliğin hayata geçirilmesinin takibinin amaçlandığını belirten Kavaf, söz konusu planın, ulusal bir belge olması ve konuya ilişkin görev ve sorumluluğu olan tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından uygulanması zorunluluğu nedeniyle, Yüksek Planlama Kurulu'na sunulmak üzere Devlet Planlama Teşkilatı'na gönderildiğini bildirdi.
38 BİN 192 KİŞİLİK MEMUR KADROSU
Bakanlık olarak özürlülerin istedikleri alanlarda eğitim almaları, istihdama katılmaları ve bu yolla da refah düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Kavaf, "Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğinim 'istihdam' temalı 'Özürlüler Şurası' sonucunda yapılan yasal düzenleme ile özürlü istihdamı, kamuya tahsis edilen kadroların dışında değerlendirilmektedir. Böylece özürlülerimizin, boş olan 38 bin 192 kişilik memur kadrosuna atamaları en kısa süre içerisinde yapılacaktır" dedi.
Bakan Kavaf, Türkiye'de istihdamı sağlanmış engellilerin çoğunun özür oranlarının yüzde 40 ile 60 arasında yağılmış olmasının da yine aşılması gereken bir durum olduğuna dikkat çekerek, "Bunun için yaptığımız çalışmalarla, ağır özürlü çalıştıran işyerlerine 'korumalı işyeri' statüsü verilecek ve devlet tarafından desteklenecektir. Bu işyerlerine verilecek devlet desteği hakkındaki kanun tasarısı Başbakanlığa intikal ettirilmiştir" dedi.
Kavaf, istihdam alanında önyargıları yıkmak ve özürlülerin istihdam imkanlarını arttırmak yönünde 'özürlü dostu aktif istihdam politikalarına' daha hızlı devam etmek yönünde kararlı politikalarına devam edeceklerine vurgu yaptı. Kavaf, "Özürlülerimizin istihdamının sağlanabilmesi için eğitim programlarına da ağırlık veriyoruz. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen 876 projeden 26 bin 168 özürlü yararlanmıştır. Bu alana aktarılan kaynak ise 30 milyon 834 bin 704 liradır" diye konuştu.
Evde bakım hizmetleri hakkında da bilgi veren Bakan Kavaf, "Bu yıl içinde yaklaşık 50 bin özürlümüze ve ailesine daha ulaşarak 300 bin özürlü vatandaşa kendi evlerinde ulaşmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda özürlülerimize, evinde bakım yapan ailesine ya da yakınlarına aylık 545 lira ödemekteyiz" dedi.
Kavaf, 21 ilde daha Engelsiz Yaşam Merkezi açmak için çalışmaların devam ettiğini bildirerek, ailesinin yanında bakımı mümkün olmayan özürlülerin sosyal hayattan koparılmadan, toplum içinde yaşamalarını amaçlayan 'Umut Evleri' hizmet modelinin de yaygınlaştırılması için çalıştıklarını söyledi. Özürlülerin toplumdaki her imkana toplumla bütünleşmiş bireyler olarak ulaşabilmesi, toplumun her alanında var olabilmesi ve teknolojik donanımdan faydalanması gerektiğinin bilinciyle bu alandaki politikaları
geliştirdiklerini ve uyguladıklarını belirten Kavaf, şöyle konuştu:
"Bakıma muhtaç kişilere, sosyal yaşam içinde planlı ve programlı bakım hizmetleri götürmek, sosyal yönüyle de hızlı bir gelişme sergilemesi gereken bir Türkiye için ertelenemez ve vazgeçilemez bir unsurdur. Özürlülerin toplumsal hayata katılma ve hizmetlere ulaşmasında tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına görevler düşmektedir. Özürlülerin hakları, ihtiyaçları ve topluma katkıları konusunda toplumu bilinçlendirmek için bu konuda duyarlı tüm kuruluşların ortak bir çaba içinde olması oldukça önemlidir."