Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kemik erimesi ortopedik engel midir?

emak

Üye
Üyelik
3 Ara 2016
Konular
19
Mesajlar
96
Reaksiyonlar
0
kemık erımesi ortopedik engelmidir ???
 
Hayır kemik erimesi genel olarak ortopedik engel değildir.

Ancak kemik erimesine bağlı çok sık kırıkların oluyor ve düzelmiyorsa yada düzelmesi zor oluyorsa bu engeldir.

Kemik erimesi (Osteoporoz) nedir?
Kemik erimesi, “kemiklerin gözenekli hale gelmesi” şeklinde de ifade edilebilir. Kemiklerimizin en güçlü olduğu dönem 30 yaş civarındadır, daha sonra yoğunluklarını kaybetmeye başlarlar. 50 yaş ve üzerindeki kadınların yarısı yaşam süreleri içerisinde kemik erimesi ile ilişkili bir kırık yaşayacaktır.

Kemik erimesinin Belirtileri
Kemiklerinizin eridiğini fark etmeyebilirsiniz, bir kırıkla karşılaştığınızda ya da vücudunuzun duruşunda belirgin bir değişiklik olduğunda ortaya çıkabilir. Omurlardaki değişimlerin neden olduğu sırt ağrısı kemik erimesinin ilk işareti olabilir.

Kemik erimesi ve kırıklar
Kemik erimesi her yıl 1,5 milyon kırığa neden olmaktadır. Omur basısına bağlı kırıklar en sık rastlanan tipidir. Omurlarda oluşan çok küçük kırıklar sonucunda omurda çökme olabilir, bu nedenle omurganın biçimi değişebilir. Kalça kırıkları uzun süren hareket sorunlarına neden olup, ölüm riskini artırabilir. Kemik erimesi olanlarda el bileği kemikleri, leğen kemiği ve diğer kemiklerde de kırıklara sık rastlanır.

Kemik erimesi neden olur?
Kemiklerimizi yaşamımız boyunca düzenli olarak birçok kez yeniden üretiriz. Kemiklerin ana maddesi kollajen adı verilen bir proteinden oluşur, sertliğini ise kalsiyum fosfat minerali sağlar. Yaşlandıkça, ürettiğimiz kemik yapısından fazlasını kaybederiz. Kadınların kemik yoğunluğundaki en büyük değişim menopozdan 5-7 yıl sonra ortaya çıkar.

Herkeste kemik erimesi görülebilir mi?
Kemik kaybı yaşlanmanın doğal bir parçasıdır, ancak erime olarak kabul edilecek düzeydeki yoğunluk kaybı herkeste olmaz. Yaşla birlikte kemik erimesi sıklığı artar. Kadınların kemikleri genellikle daha incedir. Kadınlarda kemik yoğunluğu menopozdan bir süre sonra hızla düşer. Kemik erimesi gözlenen Amerikalıların %80’i kadındır.

Kontrol edemeyeceğiniz risk faktörleri
İnce yapılı, küçük iskeleti olan kadınlarda kemik erimesi daha fazladır. Genetik ve etnik özelliklerin de rolü vardır. Beyaz ırka mensup ve Asyalı olanlarda daha sık rastlanır. Tip 1 diyabet, romatizmal eklem hastalığı, iltihabi barsak hastalığı ve hormonal rahatsızlıklar kemik kaybı ile bağlantılıdır.

Kontrol edebileceğiniz risk faktörleri
Sigara kullanma, hareketsiz bir yaşam tarzı, kalsiyum ve D vitamini yönünden zayıf gıdalarla beslenme kemik erimesi riskini artırır. Alkol tüketiminin fazla olması kemik kaybı ile bağlantılıdır, kırık riski artar. Yeme bozuklukları (kendini aç bırakma ya da doymayan iştah), kemik sağlığına darbe vurabilir. İltihap gidermek için kullanılan kortikosteroid grubu ilaçlar ve emilim bozucu obezite ameliyatları da kemik kaybı riskini artırır.

Erkeklerde kemik erimesi görülebilir mi?
Kemik erimesi kadınlarda daha yaygındır, ancak erkeklerde de risk vardır. 50 yaşın üstü erkeklerin %25’inde kemik erimesine bağlı bir kırık görülecektir. “Kadın hastalığı” olarak görülen kemik erimesi sorunu erkeklerde yeterince tanı almamış ve ilgili tetkikler yapılmamış olabilir.

Tetkikler: DEXA tekniği ile kemik yoğunluğunun taranması
Doktorunuz kemik mineral yoğunluğu ölçümünü şu durumlarda önerebilir:
• 50 yaşının üzerinde iseniz ve kemiklerinizden birinde kırık varsa
• Menopoz ya da menopoz sonrasındaki bir zaman diliminde iseniz ve risk faktörleriniz mevcutsa
• 65 yaşın üzerinde ve kadınsanız
• 50-69 yaş arasında, risk faktörleriniz mevcut ve erkekseniz
• 70 yaşın üzerinde ve erkekseniz
DEXA (Çift yönlü enerji -X ışını emiliminin ölçülmesi) tekniği ile düşük doz X ışını kullanılarak kalça ve omurgadaki kemik yoğunluğu ölçülür. Tetkikin yapılması 15 dakikadan kısa bir zaman almaktadır.

Tetkikler: T-Değeri’nin yorumlanması
Kemik mineral yoğunluğu, kemik yoğunluğunun en üst düzeyde olduğu 30 yaşındaki sağlıklı bir bireyin değerleri ile karşılaştırılır. Bu sonuçlar T-değerine dönüştürülür ve şu şekilde yorumlanır:
-1.0 ve daha yüksek ise kemik yoğunluğu normaldir
-1.0 ile -2.5 arasında ise kemik yoğunluğu azalmıştır (osteopeni) ancak kemik erimesi yoktur
-2.5 ya da daha düşük ise kemik erimesi (osteoporoz) vardır
Kemik yoğunluğu azaldıkça T-değeri düşer.

Tedavi: Kemiği güçlendiren ilaçlar
Eğer kemik erimeniz varsa, kullanmanız için bifosfonat grubu bir ilaç reçete edilebilir. Bifosfonatlar kemik kaybını ve kırık riskini azaltıp, kemik yoğunluğunun bir ölçüde artırılmasını sağlayabilir. Ağızdan alınan formları mide ve barsak sorunlarına yol açabilir; yemek borusunda ülser görülebilir, asite bağlı reflü ve bulantı olabilir. Enjekte edilen bifosfonatlar, yılda 1-4 kez uygulanır, grip benzeri belirtilere yol açabilir. Bifosfonatlar çene kemiği hasarına neden olabilir.

Tedavi: Hormon içeren ilaçlar
Eskiden menopoz ile ilgili belirtileri ortadan kaldırmak için kullanılan hormon tedavisi, kemik erimesi tedavisi için de bir seçenek oluşturmaktaydı ancak bu tedavi kanser, kan pıhtılaşması, kalp hastalığı ve inme gibi riskleri nedeniyle, diğer kemik erimesi ilaçlarına göre daha sınırlı kullanılmaktadır. Kemikte östrojene benzer şekilde güçlendirici bir etki yapan ve hormon olmayan bir ilaç olan raloksifen kanser riski yaratmaz ancak damar içinde pıhtılaşma ve sıcak basması gibi yan etkilere yol açabilir. Sentetik bir paratiroid hormonu olan teriparatid, günlük enjeksiyonlar ile uygulanır, yeni kemik oluşumunu sağlar. Bacakta kramplar ve sersemlik gibi yan etkiler görülebilir, yalnızca iki yıl kullanılabilir.

Tedavi: Biyolojik ilaç seçeneği
Denosumab laboratuvarda üretilen bir antikordur, kemiğin yıkımını yavaşlatır. Yılda iki kez yapılan enjeksiyon ile uygulanır. Menopoz sonrası dönemde bulunan, diğer kemik erimesi ilaçlarını kullanamayan ya da bu ilaçlardan fayda görmeyen kadınlarda kullanılır. Sırt, kas ve kemik ağrıları, mikrobik hastalık riskinin artışı ve kalsiyum düzeylerinde düşme gibi yan etkiler gözlenebilir.

Kemik yapısını güçlendiren besinler
Kalsiyumdan zengin gıdalarla beslenmek, yaşınız kaç olursa olsun, kemikleri korumada yardımcı olur. Günde yaklaşık 3,5 bardak (su bardağı) süte ihtiyacınız vardır. Somon ve ton balıkları kalsiyumun emilmesini kolaylaştıran D vitamini içerir. Yeşil sebzeler kemik kalitesinin korunmasına yardımcı olan magnezyum içerir. Bazı gıdalar ve içecekler kalsiyum ve D vitamini ilavesi ile desteklenmiştir.
 
Üst Alt