Çok kötü biri olsaydın, insanlar pisliğe bulaşmamak için seninle şakalaşmazdı bile. Tabii sanmaki çok iyi biri olmak marifettir, öyle de oldun mu herkes sana binmek ister.
Ailem bile beni suçluyor demişsin ve hiç özeleştiri yapmamışsın. Yani acaba suçlu muyum diye sormamışsın ve kendini Rabbim içimi biliyor art niyet asla yok diyerek savunmuşsun.
Hiç art niyetinin olmaması, iyi biri olman suçlu olmadığını göstermez. Mesela diyelim ki Kuduz bir köpek var; uzak durulması, öldürülmesi lazım. Ama senin için buna el vermiyor, onu beslemek ve korumak istiyorsun. Bak gayet de iyi bir niyetle yapılan bir davranış ama köpek kuduz ve tehlike saçıyor, böylece sen suçlusun. Buradaki iyi niyet alay edilmesi gereken bir salaklık olur ve köpeği koruman da tehlikeye neden olma suçu olur. Yani iyi niyetli olmak suçlu olmaya engel değildir.
Saygıya gelince önce insan kendine saygı verir, sonra başkası saygı gösterir. Eğer herkes alay ediyorsa demek ki bu yolu onlara sen açmışsın. Demek ki bu muhabbetlere zamanın da sen de gülmüşsün. Her ne kadar içten içe sana dokunsa da alttan almışsın ve hatta gülmüşsün. Evet kardeş sen suçlusun.
Bunları geri almak zor ama imkansız değil. Zaman ve sabır ister. Nasıl görülmek (davranılmak) istiyorsan önce öyle olmalısın. Önce bunu sen kendine göstermelisin. Canın da sıkılsa yapayalnız da kalsan böyle olmaya devam etmelisin. Kötü esprileri, şakaları sevmediğini göstermelisin. Kızmana bile gerek yok, sadece eşlik etme, sessiz kal ve uzaklaş. Hakkaniyet bilincin, farkındalığın gelişmeli, topluma çok aykırı gelecek davranışlardan uzak durmalısın. Kendini ezdirmeden başkasını da ezmeden hayatına devam etmelisin.