Asla Okuyamayacağımız Kitaplar :
Yazar: CEM KULELi.
Edebiyat tarihinde günümüze ulaşamamış, zaman içinde kaybolmuşnice kitap var. Bazısı yakılmış, bazısı çalınmış, bazısı da yazarı tarafından yok edilmiş. Türkiye?den ve dünyadan, hikâyelerini pek bilmediğimiz bu kitapları bir araya getirdik. Siz yazıp yok etmek gibi miydiniz ? Hilmi Yavuz. İyi okurluk, biraz da, bazı kitapları asla okuyamayacağını bilmenin sızısını hissetmektir. Kısa ömürde, raflardaki binlerce cilt kitabı bir gün okuyabileceğimize dair yalancı bir umut taşırız. Ama bir de, hiçbir zaman okunamayacak
Olmanın kederini taşıyan kitaplar var. Bazısı zaman içinde kaybol-muş, bazısı çalınmış ya da yakılmış, bazısı tamamlanamamış, bazısı da yazarı tarafından yok edilmiş eserler? Denize atılan şişenin okura ulaşmadığı nadir durumlar bunlar; yayınevlerinde ya da yazarın evrâk-ı metrukesi arasında kaybolup gitmiş nice eser var. Taşa, parşömene ya da kağıda tek nüsha yazılmışlar. Her metni dijital belleklerde yedekleyen günümüzün genç okur/yazarına şaşırtıcı gelecek bu durum, aslında edebiyat tarihine bir gizem de katıyor. Bu yazıda bahsi geçen kitapları asla okuyamayacağız. Sadece yazıldıklarını ve bazen de adlarını bildiğimiz bu kitaplar, edebiyat tarihinin büyük gizemi olarak kalacak.
Dede Korkut?tan bugüne :
Kayıp kitaplar konusunda en kapsamlı çalışma olan The Book of Lost Books?un yazarı Stuart Kelly, kitabını ?Anonim? başlıklı maddeyle başlatır. Edebiyatın asıl kökleri anonimdir ve bugün kayıptır. Edebi-yatımızın kayıp eserlerini düşünürken bu anonim köklere kadar inmek gerekiyor. Eski Türk edebiyatında sadece var olduklarını bildiğimiz ama asla ulaşamayacağımız birçok metin var. Örneğin, edebiyat araştırmacıları Manas Destanı?nın beş bin dizesinin kayıp olduğunu kabul ediyor. Eski Türkçede başka eserlerin de var olduğunun kanıtı, Türkçenin en eski yazılı belgeleri olan Orhun Abideleri. Bilge Kağan devrinden kalma bu altı yazıttaki öğütler, kullanılan alfabe ve dil, bu tarihten önce de bazı Türkçe eserlerin var olduğunu açıkça gösteriyor. Ne yazık ki, o eserlerin içeriği ve adları hakkında hiçbir fikrimiz yok. Adını bildiğimiz en eski Türkçe kayıp eser ise Dede Korkut?un kayıp kitabı. Bugün elimizde bir Kitab-ı Dede Korkut olsa da bu eserde yalnızca 12 hikâye var. Bazı edebiyat tarihçileri, Oğuz Türkleri 24 boya ayrıldığı için, Oğuz boyları hakkındaki Kitab-ı Dede Korkut?un 24 hikâyeden oluşması gerektiği görüşünde. Yani bugün elimizde bulunan Dede Korkut kitabı, orijinal nüshanın sadece yarısı olabilir. Eski edebiyatımızda ünlü bir kayıp eser hikâyesi daha var: Yunus Emre?nin şiirlerinin Molla Kasım eliyle yok edilmesi. Rivayet odur ki, Molla Kasım, Yunus?un binden fazla şiirini nehre atmış; ?Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme / Seni sıygaya çeker bir Molla Kasım gelir? dizelerine gelince yaptığı hatayı fark etmiştir. Sezai Karakoç gibi, bu rivayetin asılsız olduğunu iddia edenler de var. Abdülbâki Gölpınarlı, Yunus?un en eski ve doğru divanı olan Fâtih nüshasında ?Risâlet?ün Nushiyye?den başka 203 şiir olduğunu aktarıyor. Rivayetler doğruysa, Yunus?un bugün elimizdeki şiirlerinden kat be kat fazlası kayıp. Osmanlı dönemindeki başka kayıp eserlerden söz açmak ise hem uzmanlık hem de devasa bir arşiv taraması gerektiriyor. Matbaanın Osmanlı?ya geç gelmesi, harf devrimi, Cumhuriyet?in ilk yıllarında uygulanan kültür politikaları bunların hepsi, Osmanlı?dan devralınan yazılı mirasın bugünkü hacmini belirleyen etkenler. Günümüzde henüz açılmamış ve ulaşılamamış arşivleri de hesaba katınca, konuyu işin erbabına bırakmak en doğrusu gibi görünüyor.
Mehmet Âkif?in Kur?an tercümesi :
Cumhuriyet döneminde akla ilk gelen kayıp eser, elbette, Mehmet Âkif?in yakılmasını vasiyet ettiği Kur?an tercümesi. 1924?te İstanbul?dan uzaklaşmak için Kahire?ye giden Âkif, yola çıkmadan önce Elmalılı Hamdi Yazır?la bir anlaşma yapmıştı. Buna göre, Elmalılı bir Kur?an tefsiri, Âkif de bir Kur?an meali yazacaktı. Ne var ki, Âkif dört yıllık emekten sonra ortaya çıkan Kur?an mealinin yakılmasını vasiyet etmiş, bunun sebebini de Mehmet İhsan Efendi?ye şöyle açıklamıştı: ?Kur?an-ı Kerîm?in tercümesi bu. Dört-beş yıldır ben buna göz nuru döktüm ama yakmak istiyorum. Sebebi şu: Türkiye?de ezanlar Türkçe okunuyor. Namazda da Kur?an?ı Türkçe okutma düşüncesi var. Ben bu tercümeyi alıp Türkiye?ye götürürsem benden alıp derler ki, ?Mehmet Âkif?in tercümesinin üzerine tercüme olmaz. Biz bunu namazda Arapça Kur?an-ı Kerim yerine okutalım.? Onun için yakmak istedim. Ama o kadar göz nuru döktüğüm için yakamadım. Türkiye?ye dönemeden ölürsem siz bu tercümeyi yakarsınız, vasiyetimdir.? Mehmet İhsan Efendi tercümeyi yakmadı ama yakması için oğlu Ekmeleddin İhsanoğlu?na bıraktı. Meal daha sonra beş kişinin huzurunda yakıldı. İlahiyatçılara göre Âkif?in Kur?an tercümesi günümüze ulaşsaydı, en değerli meallerinden biri olacaktı.
GÜNÜMÜZE ULAŞAMAYAN KİTAPLAR :
Zaman içinde kaybolduğu için okuyamayacağımız kitaplar :
Dede Korkut?un 12 kitabı
Reşat Nuri Güntekin - İstanbul Kızı
Oktay Rifat - Zabit Fatma?nın Kuzusu
Memduh Şevket Esendal - Hatıralar
Homeros - Margites
Sappho - Şiirler
K?ung Fu Tzu - Müzik Kitabı
Aristoteles - Poetika ve başka kitaplar
Sofokles - 113 tiyatro oyunu
Euripides - 70?ten fazla tiyatro oyunu
İbn İshak - Es-Sire
Hârizmî - Zîcü?s-Sind-Hind
François Villon - Le romaunt du Pet au Deable
Laurence Sterne - Fransa ve İtalya?ya Duygusal Bir Yolculuk
Sir Walter Scott - Malta Kuşatması
Heinrich Heine - Hegel üzerine bir kitap
Başkalarınca yok edildiği için okuyamayacağımız kitaplar :
Sokrates - Ezop Masalları
Aiskylos - Bütün Eserleri
Yunus Emre - Şiirler
Samuel Johnson - Otobiyografi
Lord Byron - Otobiyografi
Çalındığı veya matbaada kaybolduğu için okuyamayacağımız kitaplar :
Âsaf Hâlet Çelebi - Hint Edebiyatı tarihi (şairin karısı, kitabın çalındığını iddia etti)
Malcolm Lowry - Ultramarine (yayıncısının arabasından çalındı)
Arabistanlı Lawrence - Bilgeliğin Yedi Sütunu (ilk taslağı çalındı)
Yazarı tarafından imha edildiği için okuyamayacağımız kitaplar :
Mehmet Âkif Ersoy - Kur?ân-ı Kerim meali.
Yusuf Atılgan - Parmakkapı?daki İstasyon ve Eşek Sırtındaki Saksağan.
Salâh Birsel - Gençlik romanları
Hilmi Yavuz - Bir gençlik anlatısı
Beşir Ayvazoğlu - Rüzgârlar ve Kayalar
Heinrich Heine - Şiirler
Herman Melville - Agatha
Gogol - Ölü Canlar
Yazarı öldüğü için tam metnini okuyamayacağımız kitaplar :
Dante - İlâhi Komedya
Geoffrey Chaucer - Canterbury Hikayeleri
John Donne - Metempsychosis
John Milton - Arthuriad
Alexander Pope - Brutus
G.W.Leibniz - Evrensel Ansiklopedi
Laurence Sterne - Tristram Shandy
J. Wolfgang von Goethe - Die Naturliche Tochter ve Sihirli Flüt
Jane Austen - Romance of the House of Saxe Cobourg ve Sandition
Mark Twain- Otobiyografi ve Gizemli Yabancı
Charles Dickens - Edwin Drood?un Gizemi
Dostoyevski - Bir Günahkârın Hayatı
Gustave Flaubert - La Spirale
Emile Zola - Justice ve Vérité
Franz Kafka - Amerika ve Şato
Rober Louis Stevenson - Weir of Hermiston
Ezra Pound - Kantolar
George Perec - 53 gün
Daha fazlası için: Sonsuz Kitaplar, Kitap Zamanı, sayı 21, Ekim 2007.
Yazar: CEM KULELi.
Edebiyat tarihinde günümüze ulaşamamış, zaman içinde kaybolmuşnice kitap var. Bazısı yakılmış, bazısı çalınmış, bazısı da yazarı tarafından yok edilmiş. Türkiye?den ve dünyadan, hikâyelerini pek bilmediğimiz bu kitapları bir araya getirdik. Siz yazıp yok etmek gibi miydiniz ? Hilmi Yavuz. İyi okurluk, biraz da, bazı kitapları asla okuyamayacağını bilmenin sızısını hissetmektir. Kısa ömürde, raflardaki binlerce cilt kitabı bir gün okuyabileceğimize dair yalancı bir umut taşırız. Ama bir de, hiçbir zaman okunamayacak
Olmanın kederini taşıyan kitaplar var. Bazısı zaman içinde kaybol-muş, bazısı çalınmış ya da yakılmış, bazısı tamamlanamamış, bazısı da yazarı tarafından yok edilmiş eserler? Denize atılan şişenin okura ulaşmadığı nadir durumlar bunlar; yayınevlerinde ya da yazarın evrâk-ı metrukesi arasında kaybolup gitmiş nice eser var. Taşa, parşömene ya da kağıda tek nüsha yazılmışlar. Her metni dijital belleklerde yedekleyen günümüzün genç okur/yazarına şaşırtıcı gelecek bu durum, aslında edebiyat tarihine bir gizem de katıyor. Bu yazıda bahsi geçen kitapları asla okuyamayacağız. Sadece yazıldıklarını ve bazen de adlarını bildiğimiz bu kitaplar, edebiyat tarihinin büyük gizemi olarak kalacak.
Dede Korkut?tan bugüne :
Kayıp kitaplar konusunda en kapsamlı çalışma olan The Book of Lost Books?un yazarı Stuart Kelly, kitabını ?Anonim? başlıklı maddeyle başlatır. Edebiyatın asıl kökleri anonimdir ve bugün kayıptır. Edebi-yatımızın kayıp eserlerini düşünürken bu anonim köklere kadar inmek gerekiyor. Eski Türk edebiyatında sadece var olduklarını bildiğimiz ama asla ulaşamayacağımız birçok metin var. Örneğin, edebiyat araştırmacıları Manas Destanı?nın beş bin dizesinin kayıp olduğunu kabul ediyor. Eski Türkçede başka eserlerin de var olduğunun kanıtı, Türkçenin en eski yazılı belgeleri olan Orhun Abideleri. Bilge Kağan devrinden kalma bu altı yazıttaki öğütler, kullanılan alfabe ve dil, bu tarihten önce de bazı Türkçe eserlerin var olduğunu açıkça gösteriyor. Ne yazık ki, o eserlerin içeriği ve adları hakkında hiçbir fikrimiz yok. Adını bildiğimiz en eski Türkçe kayıp eser ise Dede Korkut?un kayıp kitabı. Bugün elimizde bir Kitab-ı Dede Korkut olsa da bu eserde yalnızca 12 hikâye var. Bazı edebiyat tarihçileri, Oğuz Türkleri 24 boya ayrıldığı için, Oğuz boyları hakkındaki Kitab-ı Dede Korkut?un 24 hikâyeden oluşması gerektiği görüşünde. Yani bugün elimizde bulunan Dede Korkut kitabı, orijinal nüshanın sadece yarısı olabilir. Eski edebiyatımızda ünlü bir kayıp eser hikâyesi daha var: Yunus Emre?nin şiirlerinin Molla Kasım eliyle yok edilmesi. Rivayet odur ki, Molla Kasım, Yunus?un binden fazla şiirini nehre atmış; ?Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme / Seni sıygaya çeker bir Molla Kasım gelir? dizelerine gelince yaptığı hatayı fark etmiştir. Sezai Karakoç gibi, bu rivayetin asılsız olduğunu iddia edenler de var. Abdülbâki Gölpınarlı, Yunus?un en eski ve doğru divanı olan Fâtih nüshasında ?Risâlet?ün Nushiyye?den başka 203 şiir olduğunu aktarıyor. Rivayetler doğruysa, Yunus?un bugün elimizdeki şiirlerinden kat be kat fazlası kayıp. Osmanlı dönemindeki başka kayıp eserlerden söz açmak ise hem uzmanlık hem de devasa bir arşiv taraması gerektiriyor. Matbaanın Osmanlı?ya geç gelmesi, harf devrimi, Cumhuriyet?in ilk yıllarında uygulanan kültür politikaları bunların hepsi, Osmanlı?dan devralınan yazılı mirasın bugünkü hacmini belirleyen etkenler. Günümüzde henüz açılmamış ve ulaşılamamış arşivleri de hesaba katınca, konuyu işin erbabına bırakmak en doğrusu gibi görünüyor.
Mehmet Âkif?in Kur?an tercümesi :
Cumhuriyet döneminde akla ilk gelen kayıp eser, elbette, Mehmet Âkif?in yakılmasını vasiyet ettiği Kur?an tercümesi. 1924?te İstanbul?dan uzaklaşmak için Kahire?ye giden Âkif, yola çıkmadan önce Elmalılı Hamdi Yazır?la bir anlaşma yapmıştı. Buna göre, Elmalılı bir Kur?an tefsiri, Âkif de bir Kur?an meali yazacaktı. Ne var ki, Âkif dört yıllık emekten sonra ortaya çıkan Kur?an mealinin yakılmasını vasiyet etmiş, bunun sebebini de Mehmet İhsan Efendi?ye şöyle açıklamıştı: ?Kur?an-ı Kerîm?in tercümesi bu. Dört-beş yıldır ben buna göz nuru döktüm ama yakmak istiyorum. Sebebi şu: Türkiye?de ezanlar Türkçe okunuyor. Namazda da Kur?an?ı Türkçe okutma düşüncesi var. Ben bu tercümeyi alıp Türkiye?ye götürürsem benden alıp derler ki, ?Mehmet Âkif?in tercümesinin üzerine tercüme olmaz. Biz bunu namazda Arapça Kur?an-ı Kerim yerine okutalım.? Onun için yakmak istedim. Ama o kadar göz nuru döktüğüm için yakamadım. Türkiye?ye dönemeden ölürsem siz bu tercümeyi yakarsınız, vasiyetimdir.? Mehmet İhsan Efendi tercümeyi yakmadı ama yakması için oğlu Ekmeleddin İhsanoğlu?na bıraktı. Meal daha sonra beş kişinin huzurunda yakıldı. İlahiyatçılara göre Âkif?in Kur?an tercümesi günümüze ulaşsaydı, en değerli meallerinden biri olacaktı.
GÜNÜMÜZE ULAŞAMAYAN KİTAPLAR :
Zaman içinde kaybolduğu için okuyamayacağımız kitaplar :
Dede Korkut?un 12 kitabı
Reşat Nuri Güntekin - İstanbul Kızı
Oktay Rifat - Zabit Fatma?nın Kuzusu
Memduh Şevket Esendal - Hatıralar
Homeros - Margites
Sappho - Şiirler
K?ung Fu Tzu - Müzik Kitabı
Aristoteles - Poetika ve başka kitaplar
Sofokles - 113 tiyatro oyunu
Euripides - 70?ten fazla tiyatro oyunu
İbn İshak - Es-Sire
Hârizmî - Zîcü?s-Sind-Hind
François Villon - Le romaunt du Pet au Deable
Laurence Sterne - Fransa ve İtalya?ya Duygusal Bir Yolculuk
Sir Walter Scott - Malta Kuşatması
Heinrich Heine - Hegel üzerine bir kitap
Başkalarınca yok edildiği için okuyamayacağımız kitaplar :
Sokrates - Ezop Masalları
Aiskylos - Bütün Eserleri
Yunus Emre - Şiirler
Samuel Johnson - Otobiyografi
Lord Byron - Otobiyografi
Çalındığı veya matbaada kaybolduğu için okuyamayacağımız kitaplar :
Âsaf Hâlet Çelebi - Hint Edebiyatı tarihi (şairin karısı, kitabın çalındığını iddia etti)
Malcolm Lowry - Ultramarine (yayıncısının arabasından çalındı)
Arabistanlı Lawrence - Bilgeliğin Yedi Sütunu (ilk taslağı çalındı)
Yazarı tarafından imha edildiği için okuyamayacağımız kitaplar :
Mehmet Âkif Ersoy - Kur?ân-ı Kerim meali.
Yusuf Atılgan - Parmakkapı?daki İstasyon ve Eşek Sırtındaki Saksağan.
Salâh Birsel - Gençlik romanları
Hilmi Yavuz - Bir gençlik anlatısı
Beşir Ayvazoğlu - Rüzgârlar ve Kayalar
Heinrich Heine - Şiirler
Herman Melville - Agatha
Gogol - Ölü Canlar
Yazarı öldüğü için tam metnini okuyamayacağımız kitaplar :
Dante - İlâhi Komedya
Geoffrey Chaucer - Canterbury Hikayeleri
John Donne - Metempsychosis
John Milton - Arthuriad
Alexander Pope - Brutus
G.W.Leibniz - Evrensel Ansiklopedi
Laurence Sterne - Tristram Shandy
J. Wolfgang von Goethe - Die Naturliche Tochter ve Sihirli Flüt
Jane Austen - Romance of the House of Saxe Cobourg ve Sandition
Mark Twain- Otobiyografi ve Gizemli Yabancı
Charles Dickens - Edwin Drood?un Gizemi
Dostoyevski - Bir Günahkârın Hayatı
Gustave Flaubert - La Spirale
Emile Zola - Justice ve Vérité
Franz Kafka - Amerika ve Şato
Rober Louis Stevenson - Weir of Hermiston
Ezra Pound - Kantolar
George Perec - 53 gün
Daha fazlası için: Sonsuz Kitaplar, Kitap Zamanı, sayı 21, Ekim 2007.