[Kitap] Küçük Şeyler 4 - Eşitler Evi /Üstün Dökmen

Küçük Şeyler 4 - Eşitler Evi
Üstün Dökmen



Prof. Dr. Üstün Dökmen, 'Küçük Şeyler' dizisinin yeni kitabı
Eşitler Evi'nde şu konuları irdeliyor:

-Ailede ve işyerlerinde esaret
-Kölelikten kulluğa, kulluktan kurtuluşa
-Esirler evinden eşitler evine
-Çağdaş kölelik: Kredi kartı köleliği
-Geçmişlerine bağımlı çiftler
-Erkeğe abartılı değer vermenin, ona ve topluma zararları
-Cinsel taciz ve ensest
-Bastırılmış korkular
-Erkeğin kadına yönelik öfkesi
-Kadının kadına baskısı

Spoiler/Ayrıntı İçerik:

Üstün Dökmen,"Küçük Şeyler" kitabında hayata dair farkına varmadığımız ufak tefek şeylerin aslında çok büyük şeyler olduğunun farkına varmamızı sağlamayı başarmış...Hayatımızdaki küçük ve önemsiz görünen ayrıntıların ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor...
Yaşamdaki kaygılarımızın ve korkularımızın anne-babalarımızdan miras aldığımızı ve çocuklarımza aktardığımızı,şeçtiğimizi sandığımız şeylerin aslında bizim seçimlerimiz olmadığının tahlilini çok güzel dile getirmiş...
Kadın olarak,toplum tarafından ikinci sınıf biri haline getirildiğimizi,erkekliğin ne kadar önemli bir şeyken kadınlığın ne kadar önesiz bir durumda olduğunu incelikle irdeliyor...
Ben okurken vay be demekten kendimi alamadım...Hayatta toplum tarafından örülen engellerimiz olduğunu(biliyordum ama bu kadar büyük olduğunu düşünmüyordum),bu engellerin kendi fiziksel engellerimizden daha da ağır olduğunun farkına varmak,üzüntü verici geldi benim için...

Üstün Dökmen’in “İletişim Çatışmaları ve Empati” adlı kitabını okumuştum.
Adam TV’lerde boy göstermeye ve küçük şeyler serisi çok satanlar arasına girmeye başlayınca; sanırım popüler olana antipatim ya da önyargım olduğu için, belki de Üstün hoca’nın bilgiyi paraya çevirme uğraşı (ve bunda başarılı oluşu), kitap içeriklerinde kalite olmadığı izlenimi yarattığı için okumamaya karar verdim.
Malum, popüler olan bir süre sonra cazibesini yitiriyor ama adamın son kitabı da halen çok satılan kitaplar listesinde.
Konu da cazipmiş hani. Önyargımı kırıp okumaya karar verdim.
Tanıtım için teşekkürler Şehribanu.

Empatizancığım,Üstün hoca para için mi yazıyor kitaplarını bilmem ama ben Üstün Hoca'dan çok şey öğrendim...
Kitap çok basit dilde yazılmış,ama farkındalık kazandıran bir kitap...Okurken dili çok basit gelebilir, okumayı bırakmak bile isteyebilirsin,ama satır aralarındaki gizli mesajları okuyabildiğin zaman bir çok şeyin de farkına varabiliyorsun...
Okuduktan sonra yorumlarını merakla bekliyorum,empaticiğim...
Sevgiler...

Dili çok basit olmasa popüler olamazdı zaten.
Ancak, bilimsel bir konuyu basit bir dile indirgeyerek,
herkesin anlayacağı şekilde sunmak da ayrı bir marifet.
Okuyunca fikirlerimi yazacağım.
Benden de sevgiler Şehriciğim.

Kitabı dün iş çıkışı aldım.
Ağaçlı, yeşilli, çiçekli böcekli bir çay bahçesine oturup,
iki çay bir simit eşliğinde hemen okudum.
Şehribanucuğum, sen de takdir edersin ki 244 sayfalık kitabın ilk 200 sayfasında, bildiğimiz şeyler renkli örneklerle cilalanarak basit bir anlatımla bir araya getirilmiş. Ne satır aralarında gizli mesaj aramaya lüzum var, ne de farkında olmadığımız yeni bir gerçekle karşılaşıyoruz. Sadece farkında olduğumuz gerçeklere ilişkin bilgilerimiz ya da deneyimlerimiz tazeleniyor. 200 sayfa boyunca öğrendiğim tek yeni şey: Osmanlı’daki kulluk kavramını anlatmak için kullandığı III.Selim ve Karagöz ustası arasında geçen hikayeydi.

Son 44 sayfa yani “Erkeğin kadına yönelik öfkesi” adlı son bölüm ise gerçekten uzmanlık alanına dayanarak yaptığı psikoanalitik çıkarımları kapsıyordu. Bu çıkarımları da kesin kanıtlara ve bilimsel verilere dayanmadığı için “hipotez” olarak adlandırmış. Meslektaşlarından gelmesi muhtemel eleştiri ve karşı görüşler için açık kapı bırakmış.
Kitap, popüler’e karşı önyargımı değiştirmedi ancak Üstün Hoca’nın bilgiyi paraya dönüştürmedeki ve popülerliğini korumadaki ustalığını takdir ettim.

Empatizancığım,bir hikaye öğrenmek için 244 sayfa kitap okumana üzüldüm,allahtan sayfa sayısı az...

Bilgileri tazeledik canım arkadaşım.
Dün, yanımda başka kitap olmadığı için,
çayımı içip, simidimi yerken mel mel gelen geçeni seyretmekten
daha iyidir bir hikaye öğrenmek
Biz bir gün seninle oturup, bilgilerimizi nasıl paraya dönüştürebileceğimizi konuşalım.
Kitaptan aldığım başka bir feyz de bu oldu

Empatizancığım,senin bilgilerle benim bilgiler süper para eder,köşelik oluruz

Bu kitabı ben okumuştum ama yazarı yabancı birisiydi.

şuanda adı aklımda değil....