Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Kitap] Pazartesi ya da Salı (Monday or Tuesday) / Virginia Woolf

Gothica

Aktif Üye
Üyelik
27 Haz 2005
Konular
86
Mesajlar
2,175
Reaksiyonlar
14
Virginia Woolf

1882'de dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. 1904'de babasının ölümü (annesi 1895'te ölmüştü) ve geçirdiği ikinci ciddi sinir krizinden sonra Virginia Woolf'un ilk olarak imzasız bir yorumu The Guardian'da yayınlandı (1905). Böylece The Times Literary Supplement ile ölümüne dek sürecek olan ilişkisi de başlamış oldu. Birinci Dünya Savaşı öncesi Woolf, Bloomsbury Gordon Square'de yazıyordu. Kısa sürede "Bloomsbury Circle" adlı ünlü edebiyat topluluğunun aktif ve önemli bir üyesi oldu. Lytton Strachey ve 1912'de evlenmeyi kabul ettiği Leonard Woolf da bu toplulukta bulunuyordu. 1915 Mart'ında Woolf'un ilk romanı The Voyage Out yayınlandı ve büyük yankılar uyandırdı. 1917'de Virginia ve Leonard Woolf The Hogarth Press'i kurdular. Virginia'nın en önemli eserleri bu yayınevinden çıktı. Bitmek bilmez delilik nöbetleri çocukluğunu olduğu gibi evlilik hayatını da zehir etmişti ve Virginia Woolf 1941 Mart'ında yaşamına son verdi. Öldüğü zaman artık İngiliz Edebiyatı'nın önemli ve unutulmayacak bir ismiydi.



Pazartesi ya da Salı

Virginia Woolf'un yaratıcılığı bir üçgene dayanır. O üçgen ki bir noktasını kişiliği, bir noktasını yapıtları, bir noktasını da delilik nöbetleri oluşturur. Bu üç nokta arasında gidiş-gelişleri aralıksız sürer. Yazdığı her yapıt onu yeni nöbetlere iteler- Hemen her yazdığından etkilenmiştir-. Geçirdiği her delilik nöbeti ise önce yaşamını daha bir alt-üst eder, ardından yeni yapıtlarının nedeni olur. Bu büyük edebiyat dehasının çizgi dışı yaşamını, "bilinçakışı tekniği"nin ustalıkla sergilendiği "Pazartesi ya da Salı"nın sayfaları arasında bulabiliriz.

Pazartesi ya da Salı'da okuru yoğun bir gözlem, ince bir duyarlılık karşılıyor. Yaşamından yola çıkarak sizi kendi yaşamınıza vardırıyor. "Yazılmamış bir Roman"ınızı yaşıyorsunuz. Ve işin kötüsü çevrenizdeki onca şeyle uğraşan insanların arasında, siz hiçbir şey yapamıyor, yalnızca "yaşamı inceliyor"sunuz.
 
Üst Alt