Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Kitap] Zahir / Paulo Coelho

barefoot

Yeni Üye
Üyelik
12 Nis 2006
Konular
3
Mesajlar
32
Reaksiyonlar
0
Paulo Coelho - Zahir

‘Seni kendimden bile daha çok seviyorum.’ Eğer bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü bu aşk beni rehin aldı.

Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmış mıdır, öldürülmüş müdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Esther’in en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhail’le birlikte Fransa’dan İspanya’ya, Hırvatistan’dan Orta Asya steplerine uzanan bir yolculukta bulur kendini. Bu büyülü yolculuk giderek bir ‘iç yolculuğa’ dönüşecek, yazar yazgının gücü ve aşkın doğasını yeniden keşfedecek, yaşamına yeni değerler biçecektir... Günümüzün en çok okunan yazarlarından Paulo Coelho, daha önce yayınladığımız Simyacı, On Bir Dakika, Veronika Ölmek İstiyor gibi romanlarından sonra Zâhir’de de, okurlarını bir ruh yolculuğuna çıkarıyor. Zâhir’i okuduğunuzda, kendinizi daha derinden tanıyacaksınız. ‘Seni kendimden bile daha çok seviyorum.’ Eğer bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü bu aşk beni rehin aldı.

Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmış mıdır, öldürülmüş müdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Esther’in en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhail’le birlikte Fransa’dan İspanya’ya, Hırvatistan’dan Orta Asya steplerine uzanan bir yolculukta bulur kendini. Bu büyülü yolculuk giderek bir ‘iç yolculuğa’ dönüşecek, yazar yazgının gücü ve aşkın doğasını yeniden keşfedecek, yaşamına yeni değerler biçecektir... Günümüzün en çok okunan yazarlarından Paulo Coelho, daha önce yayınladığımız Simyacı, On Bir Dakika, Veronika Ölmek İstiyor gibi romanlarından sonra Zâhir’de de, okurlarını bir ruh yolculuğuna çıkarıyor. Zâhir’i okuduğunuzda, kendinizi daha derinden tanıyacaksınız.


Çeviren Ayşegül Hatay
Sayfa: 320
ISBN: 975-07-0579-3
Baskı Tarihi: Ekim 2005
Özgün dili: Portekizce
Özgün Adı: O Zahir
Etiket: 17,00 YTL
canyayinlari.com fiyatı 12,75 YTL (%25 indirim)
ÇAĞDAŞ DÜNYA YAZARLARI
Yayına Hazırlayan: Seçkin Selvi

Paulo Coelho’nun son romanı “Zahir” İran’da yasaklandı...

Paulo Coelho’nun son kitabı Zahir dünyada ilk olarak İran’da yayınlandı. Ancak Zahir, kısa bir süre önce İran’da yasaklandı.
İranlı yayıncı Arash Hejazi’den gelen bilgiye göre İstihbarat Servisi, 9 Mayıs’ta Tahran Kitap Fuarı’na gelerek Zahir adlı kitaptan stokta ne kadar olduğunu öğrenmek istedi. Yayıncı, son iki gündür yaklaşık 2000 kitap satıldığını ve geriye yalnızca 1000 kitabın kaldığı bilgisini verdi. Daha sonra, yayıncının verdiği bilgiye göre Gizli Servis stokta bulunan kitapları almış ve Zahir’in İran’da satışının yasaklandığını belirtmiştir. Yayıncı ise, birkaç gün içinde konuyla ilgili yetkililerle görüşmeye çağrılmıştır.

Zahir adlı kitabın, İran’da yayınlanmadan önce hükümetten izin alabilmek için gerekli olan tüm formalitelerden geçtiği belirtiliyor. Kitap, buna rağmen yasaklandı. Arash Hejazi’nin verdiği bilgiye göre Kültür Bakanlığı’ndan gelen biri, Zahir’in yayınlanmasından itibaren artan ilginin kendilerini çok korkuttuğunu ifade etti.

Paulo Coelho, İranlı yayıncısı Arash Hejazi’nin kendi güvenliği ile ilgili ciddi endişeleri olduğunu ifade ediyor ve gönderdiği e-postayla Arash Hejazi’ye destek vermeye çağırıyor.

Önümüzdeki aylarda Can Yayınları’nda çıkacak olan Zahir’deki roman kahramanı Fransa’da yaşayan uluslararası üne sahip bir yazardır. 10 yıldır evli olduğu karısı Esther bir savaş muhabiridir. Tanınmış, başarılı ve bağımsız bir kariyeri vardır. Esther, arkadaşı Mikhail ile birlikte bir gün ortadan kaybolur. Mikhail’in Esther’in sevgilisi olup olmadığı belli değildir. Yazar sorguya alınır. Esther kaçırıldı ya da öldürüldü mü yoksa her evlilikte olabilecek türden bir terk etme olayı mıdır yaşanan? Bir gün, Esther’in en son birlikte görüldüğü Mikhail ortaya çıkar, yazarı bulur ve onu karısına götürmeye söz verir. Böylelikle yazarın Paris’ten Kazakistan’a uzanan büyülü yolculuğu başlar. Mikhail’in doğduğu yere, trajik bir öyküsü olan kasabaya uzanan yolculuk sırasında yazar, kendisi ve evliliği hakkında şaşırtıcı keşifler yapacak, yaşamına yeniden değer biçmek zorunda kalacaktır.

Tüm dünyada en çok okunan yazarlar arasında olan Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun Can Yayınları’ndan çıkan kitapları arasında Simyacı, Beşinci Dağ, Işığın Savaşçısının Elkitabı, On Bir Dakika, Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım, Şeytan ve Genç Kadın, Veronika Ölmek İstiyor bulunuyor.



fikir edinmeniz acisindan belki kisa bir bölüm vermek yararli olur diye düsündüm. ama ilerleyen bölümler cok güzel

Adı Esther; bu ülkeye yapılmasından korkulan saldırı tehlikesi nedeniyle çok kısa bir süre önce Irak’dan dönmüş bir savaş muhabiri; otuz yaşında, evli, çocuğu yok. Adam, kimliği bilinmeyen, yirmiüç-yirmibeş yaşları arasında, esmer, Moğol tipli biri. İkisi de en son Fauborg St-Honoré caddesindeki bir kafede görüldüler.
Polise daha önceden tanıştıkları söylenmişse de ne sıklıkta görüştüklerini kimse bilmiyordu. Esther, kimliğini Mikhail adının arkasına gizleyen bu adamın daima çok önemli biri olduğunu söylerdi, yine de bir gazeteci olarak kariyeri için mi, yoksa bir kadın olarak kendisi için mi önemli olduğunu hiç söylemedi.
Polis resmî soruşturma başlattı. Bir çok varsayım ortaya atıldı – kaçırılma, şantaj, cinayetle sonuçlanan bir kaçırılma – ama hiçbiri, araştırmaları sırasında terörist hücrelerle bağlantılı kişilerle çok sık görüştüğü olasılığından öteye geçemedi. Ortadan kaybolmadan önceki haftalarda banka hesabından düzenli olarak belirli bir miktar para çekildiğini ortaya çıkardılar: Soruşturma görevlileri bu ödemelerin birilerinden bilgi satın almak için yapılmış olabileceğini düşündüler. Yanına yedek giysi almamıştı, ama işin tuhafı pasaportu da ortada yoktu.
Adam, yabancı, genç, poliste kaydı bulunmayan, kimliği hakkında hiçbir bilgi olmayan birisiydi.
Esther otuz yaşında, uluslararası iki gazetecilik ödülü sahibi, evli bir kadındı.
Karım.


Elbette hemen suçlandım ve gözaltına alındım, çünkü karımın ortadan kaybolduğu gece nerede olduğumu söylemeyi reddettim. Yine de, gardiyan hücremin kapısını açtı, özgür olduğumu söyledi.
Ve niye özgürüm? Çünkü bugünlerde, herkes diğeri hakkında ne varsa biliyor, sadece soruyorsunuz ve yanıtı önünüzde: kredi kartınızı nerede kullandığınız, en son nerede olduğunuz, kiminle yattığınız. Benim durumumda bu daha da kolaydı: bir kadın, karımın arkadaşı, o da gazeteci ve üstelik de dul – bu nedenle o gece benimle beraber olduğunu açıklamak onun için önemli değildi. Tutuklandığımı duyduğunda bana iyilik etmek için tanıklık yapmaya geldi. Esther’in kaybolduğu gün ve gece onunla birlikte olduğum konusunda somut bir kanıt sağladı.
Bana ait eşyaları iade eden ve aniden tutuklanışımın tamamen yasal bir durum olduğunu ekleyerek özürler sıralayan, devleti suçlamak ya da karşı dava açmak için bir gerekçem olmadığını söyleyen Başkomiserle konuştum. Bunlardan hiçbirini yapmaya en ufak bir niyetim olmadığını söyleyerek, bir suçlama karşısında, hiç suçumuz olmasa bile, hepimizin yirmidört saat gözaltında tutulmamızın olağan bir işlem sayıldığının farkında olduğumu anlatmaya çalıştım.
Gardiyanın sözlerini tekrarlayarak “Özgürsün, gidebilirsin,” dedi.
Karıma gerçekten bir şey olmuş olabilir mi? diye sordum. Bana bir defasında – yeraltı dünyasındaki terörist şebekelerle yakın ilişkide olmasından dolayı akla yakın bir olasılık olarak – zaman zaman izlendiği duygusuna kapıldığını söylemişti.
Komiser konuyu değiştirdi. Üsteledim ama başka bir şey söylemedi.
Pasaportuyla seyahat etmeye devam edip edemeyeceğini sorduğumda, ”Elbette, bir suç işlemediğine göre,” diye yanıtladı. Neden ülkeye özgürce girip çıkamasındı ki?
”Öyleyse artık Fransa’da olmayabilir?”
”Şu beraber olduğunuz kadın yüzünden sizi terk etmiş olabileceğini düşünüyor musunuz?”
“Bu sizi ilgilendirmez,” dedim. Komiser bir an durakladı ve ciddileşti; sıradan işlemler nedeniyle tutuklandığımı, bununla birlikte karım kaybolduğu için üzgün olduğunu söyledi. Kendisi de evliydi, kitaplarımı sevmemekle birlikte (Demek göründüğü kadar cahil değildi! Beni tanıyordu!) kendisini benim yerime koyduğunu ve ne kadar zor durumda olduğumu kavrayabildiğini anlattı.
Şimdi ne yapmam gerektiğini sordum. Bana kartını verdi ve bir şeyler duyarsam kendisini aramamı istedi. Bu sahneyi düzinelerce filmde görmüştüm, hiç de inandırıcı değildi; polisler daima bildiklerini söylediklerinden fazlasını bilirlerdi.
Esther’in en son birlikte görüldüğü kişiyi tanıyıp tanımadığımı sordu bana. Kod adını bildiğimi, ama hiç tanışmadığımı söyledim.
 
evet bana da bazen ayni seyler oluyor :D
bulundugum ruh halime göre degisiyor
 
Kitabın finali berbat. nerdeyse her ikili dialoğa bir felsefe koymuş ve dialokları çok uzun tutarak okuyucuyu yoruyor ben sifir3depreminin tersini düşünüyorum çünkü simyacıdaki lezzet bu kitapta yok.
 
paulo coelho "onbir dakika"si hakkinda ne düsünüyorsunuz?
 
Paulo Coelho’nun "Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım" isimli romanını okudum. O da yine, kahramanın kendi içine dönük hayatını anlatıyordu hatırlayabildiğim kadarıyla... Uzun yıllar oldu okuyalı ama keyif aldığımı anımsıyorum...

"Zahir" i sizlerden duydum. "Veronika ölmek istiyor" 'da okumak istediğim diğer kitabı yazarın. En kısa zamanda ikisinin de tadacağım :)

görüşmek üzere...
 
Paulo Coelho tarzını beğenerek okuduğum bir yazar:)

SİMYACI'sını bir solukta okumuştum :wink:
 
Üst Alt