MADDE BAĞIMLILIĞI
TEDAVİ VE TERAPİ SÜRECİ
Madde bağımlılığı en kaba tabirle, madde olmadığı zamanlarda bireysel ya da sosyal bir insan olarak hayatı sürdürememek, sürdürmekten keyif alamama durumudur ve belirli aralıklarla madde kullanmaya ihtiyaç duyma durumudur.
Madde bağımlılarının ortak ve çoğu zaman kurduğu cümlelerden biri istediğim zaman bırakabilirim ya da ben Ramazanda hiç içki içmiyorum ki, alkolik olsam içerdim. İnsan belli bir dönem bir davranışını durdurabilir. Bir süre davranışı durdurabilyor olmak kişinin bağımlılığından kurtulmuş olduğunu göstermemektedir. İnsanlar probleminin olmadığına kendilerini inandırmak isterler, istedikleri zaman bunu değiştireceklerini söylerler ama aslında hayatları bu problemle devam ediyordur. Öncelikle bu inkarla başa çıkamazsak tedavi olamayız.
Yüzleşme, farkındalık ve bağımlılıkla ilgili iç görü geliştirme bağımlılıktan kurtulmanın temelini oluşturmaktadır. İç görü bireyin kendisi ile ilgili meseleyi bilmesi ve kabul etmesidir. Sigarayı bırakmam lazım, alkol kullanmayı durdurmam lazım, kendime çeki düzen vermem lazım gibi gibi Fakat meseleyi bir aklen farketmek vardır, bir de duygusal olarak farketmek vardır. Aklen, bazı insanlar durumunun farkındalığına sahiptirler. Fakat bu farkındalık duygusal anlamda farkedildiği zaman bağımlılık tedavisinin kapısı kendisine açılır.
Kişinin durumunu kendi sorununu idrak ettikten sonra hayatını buna göre düzenlemesi gerekir. Bütün hayat alışkanlıklarını değiştirmesi gerekmektedir. Bu çok büyük destek, çaba ve konsantrasyon gerektiren bir durumdur ve kolay değildir. Eğlenme biçimi, dinlenme biçimini, sosyalleşme biçimini ve hatta rahatlama biçimini bile değiştirmesi gerekebilir. Uzun süre kendisine maddeyi çağrıştıracak, geçmişte madde kullandığı ortamdan uzak kalması gerekebilir. Buna küçük bir örnek verecek olursak, Trans müzik dinlerken madde kullanmaktan keyif alan bir kişinin trans müzikten bir süre uzak kalması gerekebilir ya da madde kullanırken sevgilisinin parfüm kokusundan keyif alan bir kişinin o parfüm kokusundan uzak durması gerekebilir. Bu nedenle maddeyi bırakma sürecinde aile ve yakın çevrenin desteği büyük ölçüde önem taşır.
Madde kullanan değil, bırakan kişilerin belirli dönemlerde bir araya gelerek konu üzerinde biri birlerine destek olmaları en etkin ve bilimsel olarak etkinliği kanıtlamış yöntemlerden bir tanesidir. Aynı sorunu yaşayan kişilerin bir araya gelerek paylaşımda bulunmaları ciddi anlamda motivasyonu artırmaktadır.
Madde kullanımının bırakılması kesinlikle bir uzman psikolog, psikiyatrist, psikoterapist gibi profesyonellerle birlikte yapılması gerekir. Maddenin aniden kesilmesi durumunda beyin krize girebilir, otonom sinir sistemi, kalp, tansiyon, bütün yaşamsal dengeler bozulabilir. Risklidir ve kötü sonuçlar doğurabilir.
Günümüzde madde kullanımını bırakırken gerçek anlamda destek olabilecek etkinliği yüzde yüz kanıtlanmış rahatlatıcı ilaçlar bir Psikiyatrist tarafınca düzenlenebilir (Bu ilaçlar kendi başına asla kullanılmaması gereken ilaçlardır.) Madde tedavisinin temelini nüks önleme tedavisi oluşturur. Bu ilaçlar ve psikoterapi nüksü azaltabilmektedir. Kişiye maddeyi çağrıştıracak her şeyden uzak durması konusunda profesyonel motivasyon lazımdır. Yani; pek çok insanda var olan motivasyon bir profesyonelle birlikte işe yarar, amaca yönelik ve nitelikli hale gelmesi sağlanmalıdır. Madde bırakıldıktan sonra kaygı ve depresyon da çoğu zaman kişiye eşlik etmektedir ve bunun da mutlaka aktif olarak tedavi edilmesi /psikoterapi alınması gerekmektedir.
Madde bağımlılığından kurtulma sürecinin tümünde psikoterapi ve grup terapileri en etkili yöntemlerdendir.
Madde bağımlısı ömür boyu o maddeye karşı diğer insanlardan daha duyarlı olsa da, ya da kişi maddeyi hiç bırakamayacağı hissine kapılsada çok sayıda insan bağımlılık tedavisinden sonra çok daha keyifli, düzelmiş ve sağlıklı bir hayata başlamıştır.
Saygılarımla,
Psikolog Rıfat Tuğsal
0505 036 05 05
TEDAVİ VE TERAPİ SÜRECİ
Madde bağımlılığı en kaba tabirle, madde olmadığı zamanlarda bireysel ya da sosyal bir insan olarak hayatı sürdürememek, sürdürmekten keyif alamama durumudur ve belirli aralıklarla madde kullanmaya ihtiyaç duyma durumudur.
Madde bağımlılarının ortak ve çoğu zaman kurduğu cümlelerden biri istediğim zaman bırakabilirim ya da ben Ramazanda hiç içki içmiyorum ki, alkolik olsam içerdim. İnsan belli bir dönem bir davranışını durdurabilir. Bir süre davranışı durdurabilyor olmak kişinin bağımlılığından kurtulmuş olduğunu göstermemektedir. İnsanlar probleminin olmadığına kendilerini inandırmak isterler, istedikleri zaman bunu değiştireceklerini söylerler ama aslında hayatları bu problemle devam ediyordur. Öncelikle bu inkarla başa çıkamazsak tedavi olamayız.
Yüzleşme, farkındalık ve bağımlılıkla ilgili iç görü geliştirme bağımlılıktan kurtulmanın temelini oluşturmaktadır. İç görü bireyin kendisi ile ilgili meseleyi bilmesi ve kabul etmesidir. Sigarayı bırakmam lazım, alkol kullanmayı durdurmam lazım, kendime çeki düzen vermem lazım gibi gibi Fakat meseleyi bir aklen farketmek vardır, bir de duygusal olarak farketmek vardır. Aklen, bazı insanlar durumunun farkındalığına sahiptirler. Fakat bu farkındalık duygusal anlamda farkedildiği zaman bağımlılık tedavisinin kapısı kendisine açılır.
Kişinin durumunu kendi sorununu idrak ettikten sonra hayatını buna göre düzenlemesi gerekir. Bütün hayat alışkanlıklarını değiştirmesi gerekmektedir. Bu çok büyük destek, çaba ve konsantrasyon gerektiren bir durumdur ve kolay değildir. Eğlenme biçimi, dinlenme biçimini, sosyalleşme biçimini ve hatta rahatlama biçimini bile değiştirmesi gerekebilir. Uzun süre kendisine maddeyi çağrıştıracak, geçmişte madde kullandığı ortamdan uzak kalması gerekebilir. Buna küçük bir örnek verecek olursak, Trans müzik dinlerken madde kullanmaktan keyif alan bir kişinin trans müzikten bir süre uzak kalması gerekebilir ya da madde kullanırken sevgilisinin parfüm kokusundan keyif alan bir kişinin o parfüm kokusundan uzak durması gerekebilir. Bu nedenle maddeyi bırakma sürecinde aile ve yakın çevrenin desteği büyük ölçüde önem taşır.
Madde kullanan değil, bırakan kişilerin belirli dönemlerde bir araya gelerek konu üzerinde biri birlerine destek olmaları en etkin ve bilimsel olarak etkinliği kanıtlamış yöntemlerden bir tanesidir. Aynı sorunu yaşayan kişilerin bir araya gelerek paylaşımda bulunmaları ciddi anlamda motivasyonu artırmaktadır.
Madde kullanımının bırakılması kesinlikle bir uzman psikolog, psikiyatrist, psikoterapist gibi profesyonellerle birlikte yapılması gerekir. Maddenin aniden kesilmesi durumunda beyin krize girebilir, otonom sinir sistemi, kalp, tansiyon, bütün yaşamsal dengeler bozulabilir. Risklidir ve kötü sonuçlar doğurabilir.
Günümüzde madde kullanımını bırakırken gerçek anlamda destek olabilecek etkinliği yüzde yüz kanıtlanmış rahatlatıcı ilaçlar bir Psikiyatrist tarafınca düzenlenebilir (Bu ilaçlar kendi başına asla kullanılmaması gereken ilaçlardır.) Madde tedavisinin temelini nüks önleme tedavisi oluşturur. Bu ilaçlar ve psikoterapi nüksü azaltabilmektedir. Kişiye maddeyi çağrıştıracak her şeyden uzak durması konusunda profesyonel motivasyon lazımdır. Yani; pek çok insanda var olan motivasyon bir profesyonelle birlikte işe yarar, amaca yönelik ve nitelikli hale gelmesi sağlanmalıdır. Madde bırakıldıktan sonra kaygı ve depresyon da çoğu zaman kişiye eşlik etmektedir ve bunun da mutlaka aktif olarak tedavi edilmesi /psikoterapi alınması gerekmektedir.
Madde bağımlılığından kurtulma sürecinin tümünde psikoterapi ve grup terapileri en etkili yöntemlerdendir.
Madde bağımlısı ömür boyu o maddeye karşı diğer insanlardan daha duyarlı olsa da, ya da kişi maddeyi hiç bırakamayacağı hissine kapılsada çok sayıda insan bağımlılık tedavisinden sonra çok daha keyifli, düzelmiş ve sağlıklı bir hayata başlamıştır.
Saygılarımla,
Psikolog Rıfat Tuğsal
0505 036 05 05