acemson Merhaba Maluliyete dayanak oluşturan rahatsızlığınız nedir veya bir çok hastalığınız olmakla birlikte bu hastalıklarınız çalışmanıza engel teşkil edecek nitelikte midir yani özetle maluliyete konu hastalığınız nedir.
Sgk her ne kadar ağır tanılı olgu görüşünü yönetmelik kapsamına almış ise de, kanun kapsamında birden çok hastalığı olup ta bu hastalıkları çalışmasına engel teşkil ediyor ise sigortalı talepte bulunan kişi malul sayılır
OturanBoğa Sadece ağır tanılı ibare konusuna atıf yapmışsınız fakat bilmediğiniz kanaatindeyim şöyle ki '' sadece Ağır tanılı değil kanun kapsamında birden çok hastalığı olup ta bu hastalıkları çalışmasına engel teşkil ediyor ise sigortalı malul sayılır '' tabii burada önemli nokta şudur, bilindiği üzere rapor vermeye yetkili üniversite hastanelerinden sadece durum bildirir raporu isteniyor ve raporun sonuç kısmında son kararı bölge sağlık kurulu verecektir ibaresi ekleniyor, '' şu bilinen bir gerçek ki üniversite hastanesi heyeti sigortalı lehine mütalaa düzenlememesi maksadı ile en başından yetkiyi ve kanaati elinden alıyor, sadece durum bildirir raporu oluşturması oran belirtilmeksizin ve devamında son kararı bölge sağlık kurulu verecektir ibaresi eklenmesi silahların eşitliği ilkesine açıkça aykırıdır.
Bölge Sağlık Kurulu denilen yerde yada Yüksek sağlık kurulu denilen yerde SGK'nın SÖZDE BİLİRKİŞİ HEYETİ DENİLEN KENDİ OLUŞTURDUĞU BİR SİMULATİF DR KADROSU VAR ve onların oran belirterek kanaat oluşturmasına bırakılıyor.
SGK BSK YSK Genelde %99 ya malul değildir veya iş yerine maluliyetini gerektiren hastalık ile girdiği iddiasını öne sürerek talebi ret ediyor.
BSK Kararı sonrası vatandaş YSK'ya itiraz ediyor ve YSK BSK'nın kararı doğrultusunda Malul değildir yada iş yerine maluliyetini gerektirir hastalık iddiasını ileri sürerek ret ediyor, %50 kararda ise ara karar düzenleyerek ek rapor talep ediyor ek rapor da gelse yine ret kararı veriyor, peki neden ara karar vererek ek rapor istiyor süreci uzatmak ve böylelik ile görev suçunun zaman aşımına uğramasını sağlamak neyse.
Vatandaş Kurum işleminin iptali talepli dava ikame ettiğinde ise Mahkemeler Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas dairesinden tüm raporlar nazarında mütalaa tanzim edilmesini istiyor, kilit nokta şu ki 01.01.2015 ila 15.09.2022 tarihleri kapsamının tamamında 7 yıl boyunca Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas kurulundan HİÇ MALULİYET RAPORU ÇIKMAMIŞTIR, Raporlar ise mahkemelerin sorduğu hususlar dışında hazırlanarak malul değildir kanaati bildirilerek davaların reddi sağlanmıştır, mahkemeler bu raporlara itibar ederek davaları her zaman ret etmiştir.
Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan 7 Yıl boyunca Sigortalı Aleyhine SGK lehine rapor düzenleyerek bu raporlara imza atan ve diğer bilirkişi hekimlerine baskı yapan isimler ise şöyledir, UZ.DR.EMRE ÇIRAKOĞLU- PROF.DR AYHAN KÖKSAL, UZ.DR.ÖZLEM SANİYE İÇMELİ, 15 Eylül 2022 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alınmıştır fakat 7 yıl boyunca binlerce sigortalı hatta bildiğim tanık olduğum felç sonucu yatalak olan hastalara bile malul değildir şeklinde raporlar hazırlanarak malulen emekli edilmediler.
Büyük bir kısmı rahatsızlığın sonucu vefat ettiler emekli olamadılar.
Yukarıda isimlerini saydığım sözde DOKTORLAR TÜRKİYENİN MAHKEMELERİNE SÖZDE BİLİRKİŞİ RAPORU HAZIRLADI VE MAHKEMELER DE BU RAPORLARA İTİBAR EDEREK DAVALARI RET ETTİ VE VATANDAŞLAR EMEKLİ EDİLMEDİ.
Cezaevinde Kanser, Yatalak, Felç Geçirmiş, Akli Melekelerini yitirmiş ve Cezaevinde kalamayacak nitelikte ki mahkumlara da yine yukarıda isimleri yazılı sözde bilirkişi olan DR'lar Cezaevinde kalabilir raporu düzenleyerek mahkumların cezaevinde ölmesini sağladı.
Yukarıda Malulen emekli olmak isteyen sayın katılımcı SGK sizi bilinçli olarak Malulen Emekli etmedi, BSK kararında imzası olan hekimler SGK'nın kendi hekimleridir yani bağımsız ve tarafsız değiller, çünkü SGK'nın kendi hekimleridir.