Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Metin Altıok

Ritsos

Üye
Üyelik
31 Ocak 2005
Konular
16
Mesajlar
55
Reaksiyonlar
0
Metin ALTIOK (1941 Bergama - 9 Temmuz 1993)

1971 de DTCF Felsefe bölümündeki eğitimini tamamladı. 1976 yılında ilk şiir kitabı 'Gezgin' yayınlanıncaya kadar resimle uğraştı, sergilere katıldı, kişisel resim sergileri açtı. Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsünde çalıştı, 1979 yılında öğretmenliğe başladı. Bingöl ve Karaman'da felsefe öğretmenliği yaptı, 1990 yılında emekliye ayrılarak Ankara'ya yerleşti.
2 Temmuz 1993 Sıvas toplukıyımından yaralı kurtulan tek kişi olmasına rağmen, komadan çıkamadı ve 9 Temmuz 1993 günü yaşama gözlerini kapadı.

Hüznü bol ozanlardandır. Şiir dili kendine has sözcük bireşimlerinden oluşur. Yalnızlık, gezginlik, yerleşiklik, yabancılık şiirlerinin ana temasını oluşturur. Sözcüklerden en çok da yıldız, güvercin, kedi, eller, yüz, ayna, rüzgâr, ilmik, gölge, gidiş, ahşap evler, yangınlar, yolcu/yolculuk, acılar vb. sözcüklerini kullanır. Bu sözcüklere simgesel anlamlar yükler, şiiri bu sözcüklerin yüklendiği simgeler ile var olur.

EVDE YOKLAR

Durmadan avuçlarım terliyor,
İnildiyor ardımdan
Girdiğim çıktığım kapılar.
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.

Dolanıp duruyorum ortalıkta.
Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim,
Rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
Anahtarım güç dönüyor kilidinde,
Nemli aldığım sigaralar.
Ne zaman bir dosta gitsem
Evde yoklar.

Kimi zaman çocuğum,
Bir müzik kutusu başucumda
Ve ayımın gözleri saydam.
Kimi zaman gardayım
Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.

Bekliyorum bir kapının önünde,
Cebimde yazılmamış bir mektupla.
Bana karşı ben vardım
Çaldığım kapıların ardında,
Ben açtım, ben girdim
Selamlaştık ilk defa.

METİN ALTIOK


AŞK DA ÇEVREYE UYAR

Sevgilim aşk da çevreye uayr,
Susuzluk kaktüsü dikenle kaplar.

Bak bazı kadınlar kaçmaz çorapların
Uzun bacakları olmuşlar.

Ve bazı giysiler içinde çalımla
Merdivenden iniyor adamlar.

Çocukların gül dudağında
Zift gibi yapışkan kara sakızlar.

Öyle yalnızız ki bu panayırda
Sevgimiz durmadan bir taşı ovar.

Sevgilim aşk da uyar çevreye
Ve kendine parlak bir yalan arar.

METİN ALTIOK


SARIL BANA

Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.

Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.

Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.

Sevgiden caydığım yerde darıl bana.

METİN ALTIOK
 
İKİLEM

Bir kabuk içinde
Birbirinden ayrılmaz
Aşk ve acı yüreğimde
İkiz badem içidir.

Metin Altıok
 
AYKIRI SEVDA SÖZLERİ
1.
Sevdiğim, tabutum, ak kefenim;
Derin ve dar mezar çukurum benim.

2.
Yeni bir kalıba dök, beni arıt bir potada.
Geçmişim saklı ama geleceğim ortada.

3.
Kabahatinden daha büyüktür özürü;
Yüreğimin aşık olmaktan ötürü.

4.
Sen vazgeçilmez kötü bir alışkanlıksın,
Cinnete ve ölüme karşı bir esrarsın.

5.
En büyük yanlış bir kadına bağlanmaktır;
Gerçek aşk bir kadından kadınlara akmaktır.

6.
Seni kuşanıp çıkarım sokaklara.
Tuhaftır, hep ben olurum hazır patlamaya.

7.
Yüreğime benzin döküp kibrit çakan;
Ey usta kundakçım iz bırakmayan!

8.
Söylentiler çıksın, elimi kana bula;
Yeter ki günlerim olsun çırılçıplak koynunda.

9.
Kumar borcum, yani namusumsun;
Masum değil, iflah etmez tutkumsun.

10.
Bütün pislikleri ortaya çıkardığından,
Aşıksam nefret ediyorum yaşamaktan.

11.
Aşk bütün kötülüklerin anasıdır.
Her aşk sonunda bir bozgun anısıdır.

12.
Seninle içimde bir yakın ölüm sevinci;
Sen vaktini şaşmazsın salgınlar gecikmeli.

13.
Aşkın fincanından kayıp gitmiş bir pul sırça
Ve güve yeniği umudun havlı kumaşında.

14.
Benim soluğum barut kokar ve de kan.
Seninki bir ağıttır kendini yerden yere vuran.

15.
Bu ham dünyada zoraki bir söz gibi sevgim.
Sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin.

16.
Sevgimiz bir taştır yarısı gömük toprağa;
Kaldırsan böcekler görürsün altında.

17.
Temiz kalmış ne bulunur bir çöplükte
Aşk da kirlenir elbet insanla birlikte.

18.
Gözlerine derinden ne zaman baksam;
Hep uzaklaşıp giden yalnız bir adam.

METİN ALTIOK
 
GÜNLERDEN ÖYLE BİR GÜN


Günlerden öyle bir gündü;

Üstüne tarih düştüğüm.

Gözümün önüne geldi birden

Balkıyan güzel yüzün.



Ve yüreğim yandı söndü,

Ter bastı avuçlarımı.

Bir işlek kovan uğultusu

Kapladı kulaklarımı.



Uzandım usulca cigarama;

Yavan ömrüme katık.

Ben o gün öldüm gülüm,

Bir daha ölmem artık..



METİN ALTIOK
 
SEVMEYE BAŞLAYINCA


sevmeye başlayınca birini

kendimi yıkıp yeniden kurarım

çünkü;

bu yeni bir aşktır

ve temeldeki yerini mutlaka alacaktır.

dikkat! ..

yabancıların inşaat alanına girmesi tehlikeli ve yasaktır...


METİN ALTIOK
 
RÜZGARIN YIRTIK YERİ



Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı,

Sen kimin yetimisin,

Kimi bekliyorsun durduğun yerde?

Sağır bir günün sonunda dilsiz bir gece

Sarıp sarmalıyor seni,

Gökyüzü gıcırtıyla kapanıyor üstüne.

Bak ömrün yarılandı,

Karanlığı kullanmayı öğrenmelisin.

Yazısı akmış ıslak bir sayfa elinde,

Yara bere içinde morarıyor şiirlerin.



Artık tutunacak kimsen kalmadı,

Nasıl biliyorsan öyle düğümle zamanı.

Bütün ölümleri gör,

Birini evlat edin kendine.

Oysa sen, boş bir kabın taş darası.

Yine de denkleştirip gidiyorsun hayatı.

Tuzağa yem, hançere bağ oluyorsun.

Zehire katıyorlar seni, şair ne duruyorsun

Gemilere bin, trenlere atla.

Kimsenin umursamadığı, hiçbir işe yaramayan

Kaldır şu gereksiz tanıklığı ortadan.



Ne kadar tıkasan kulaklarını,

Duymamaya çalışsan

Göğsünde bir titreşimdir konuşmaları.

Görmesen seslerden anlıyorsun.

Kazdıkları çukuru, ördükleri duvarı.

Çakılısın buzdan çivilerle

Boynu bükük bir haçın üstünde.

Yerde buluyorsun kendini her sabah,

Yeniden gerilmek üzere,

Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı

Daha ne bekliyorsun durduğun yerde?



Katmerli yalanı gördün, yalınkat gerçeği,

Bilicinin ürpererek söylediği

Sevgi gereksinimlerini gördün kimilerinin,

Tırnaklarını denemek için

Yılanın deri değiştirmesini,

Gülüşün kurdunu, sineğini gözün;

Yüreğinde bir ağaç gürültüyle devrilirken,

Aksayarak yürüyen umudun arkasından

Gülün kanayan hüznünü gördün.



İşte tanıksın ölümün pazarlık ettiğine

Toptan ve perakende,

Pantolon ütüsünün keskinliğine,

Bozulup bütünlenmesine paranın,

Mevsimsiz bir çocuğun kekre yüzüne,

Yabancı işçiliğine martının

Deniz olmayan bir uzak ülkede,

Daha binlerce, binlerce şeye.

Yaz bunları ve imzala sana yetecekse.



Bana delik deşik bir yürekle

Pası küflü, çürümeyi söyle.

Yangın yerlerinin katran gözyaşlarını,

Bana göçüğün kırık kemiklerini,

Sancısını suyun, rüzgarın yırtık yerini

Ve bunlardan payına düşeni söyle.

Ne kadarı kaldı babandan,

Sen ne ekledin üstüne,

Acının sana getirdiği ürem ne?

Şair bana mutluluktan söz etme,

Beyaz baston kullanan bir dille.



İşte tanıksın daha nelere?

Testi gömüyorlar göğsüne eskisin diye,

Keçe gibi kimi zaman, parlatmak için

Bakır kaplara sürüyorlar seni

Şair hiçbir tansık bekleme,

Dolaş yıkıntılar, çöplükler içinde,

Sen ey gülünç ve deli mesih;

Ölmeyi bilmediğine göre,

Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı

Pelteleşmiş yapışkan haçını.

Islık çalarak sokaklarda sürükle.


METİN ALTIOK
 
En sevdiğim şairlerden biridir..
Kavaklar şarkısı ona adanmıştır sezen tarafından..Diri diri yaktılar Sivasta *din elden gidiyor*naraları atan cehalet simsarları tarafından Oysa birşeyi hep unutuyorlardı*Can almanın Allaha mahsus olduğunu*İnşallah bu sokakta gezen ve hala din iman nükteleri atan katil ruhlu canileri(bu olaylar karşısında susmayı yeğleyenlerde benim hükmümde katildir)vicdanları rahat bırakmaz..Vicdanları da varsa hoş...
 
ELMA ÇİÇEKLERİ

Sadelikleriyle
sanki eski bir
zamana alınlık
şu düş köpüren
elma çiçekleri

Metin Altıok
 
KAR

Kar yağdı durmadan üç gün üç gece,
Tıkandı geçitler yollar kapandı.
Yalnızlığın buzdan çetelesinde
Kimseler umursamadı karı.
Yüzlerinde iğreti bir kibirle
Hep düşürmekten korktukları,
Dalıp gittiler günlük işlerine.

Diz boyu birikmiş kar içinde
Yürürdük uzatarak açtığımız kanalı,
İki kar güvesi gibi sokaklarda seninle
Anardık bütün yitik aşkları
Bu karlı kış gününde.
Güngörmüş dağlara karşı
Sımsıcak öpüşürdük sarılıp birbirimize.

Sevgilim, yanımda olsaydın keşke!

Şölensiz, sevinçsiz yaşıyoruz şimdilerde,
Bir iğdiş ve buruşuk zamanı.
Kimsenin türküsü yok dilinde
Karşılayacak yağan karı
Coşkulu ve sarhoş sesiyle.
Bıçak açmıyor ağızları;
Acı, yalnız acı var yüreklerde.

Kar yağdı durmadan üç gün üç gece,
Yaslandı duvarlara, kapıları zorladı,
Pencerelerden baktı ev içlerine.
Kar hiç böyle kimsesiz kalmadı
Kendi özgül tarihinde.
Çıngırakların, kızakların karı
Yağdı herşeyin üstüne sessiz bir öfkeyle.

Birikti bir çamaşır ipine bile
Saçaklardan sarktır,
Attı kendini gürültüyle yere,
Kimse sahip çıkmadı;
Yığıldı kaldı duvar diplerine.
Yalnız kuş ayakları
Bastılar incelikle göğsüne.
Sevgilim, yanımda olsaydın keşke!

Kar var yaşadığımız günlerde.Umutsuzluk çevremizi kuşattı,
Kıtlık kıran gündemde.
Yine de ele güne karşı,
Özenle saklıyorum yüreğimde
Sana duyduğum aşkı,
Dört yanım kar içinde.

METİN ALTIOK
 
SONELER VII

Başımda siyah şapka,elimde çiçek;
Bekliyordum ikide bir saatime bakarak.
Yüreğim dalından düştü düşecek,
Çıplak bir ağaçta sanki tek yaprak.
Derken sen geldin bir sis içinden;
Serildi dürülüm, dolaşığım çözüldü.
Bir mavilik yayıldı etrafa gözlerinden,
Yalnızlığım çaresiz bir kenara büzüldü.
Ne ben bekledim oysa,ne de sen geldin;
Gerçekleşmedi henüz söz ettiğim buluşma.
Çünkü sen benim hak edilmiş ecelimsin,
Nasibim olacak ömrümün sonunda.
Herkes kendince göçer bu yeryüzünden;
Kimse pay çıkarmasın başkasının ölümünden.

METİN ALTIOK
 
GÖZ

Şu bizim dışa dönük gözümüz,
Bir daldan bir orman çıkaran
Usumuza her zaman.
Şu bizim bulup seçen gözümüz,
bir kuşu yüzlerce yapan.
bir kanatla göğünü durmadan kımıldatan,
Bak çapak tutmuş sevgiyi çoğaltmaktan.

Şu bizim çok arayan gözümüz,
Baktığında karıştıran kendini.
Aldatılan, yadsınan, başımıza vurulan.
Bir yas çıkarır ortaya yaşamasından;
Suskun ve gizemli,
Küflü bir kitap gibi yazısı okunamayan

METİN ALTIOK
 
YERLEŞİK YABANCI

Kiminin dikenleri vardır
Katlanamaz üstüne.
Hep dikine durur
Delmemek için gövdesini.

Kiminin yoktur bir tek kemiği,
Doğrulamaz ayaklarının üstünde.
Ona göre varsa yoksa kendisi,
Dürülüdür ütülü bir mendil gibi

Ben eğilmem gündüz ama
Geceleri kanatırım kendimi

Ben bir söz söylediğim zaman,
Kendine küçük bir pıtrak edinir.
Çok sürmez anlar başına geleceği,
Çarşılarda pazarlarda ondan selam kesilir.

Ben birini sevdiğim zaman
Göğünü durmadan genişletir.
Ama herkes rahattır kozasının içinde,
O sevgi artık kimsesizdir.

Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli
Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli.

METİN ALTIOK
 
ZAMANLI GAZEL

Kendini yollara vurdun, değişen çevreye kandın bir zaman
İçinde dönen başıbozuk sıkıntı, geçer sandın bir zaman

Donmuş kentlerden geldin, sen bu kavruk yangın yerlerine
Ürperen yalnız yüreğini, kızgın gurbete bandın bir zaman

Düşündün geceler boyu, peşinden gelen tekinsiz geçmişini
Gönlündeki göçük aşkın oduna, için için yandın bir zaman

Sonunda gide gide, adına uygun düşen, yalnızlığına kondun
Yorgun bedeninde zamana karşı, çırpınan candın bir zaman

Üzülme altıok metin, hüzünlerle geçen tarazlanmış ömrüne
Sen yoğun sis içinde sesi duyulan, uzak çandın bir zaman

METİN ALTIOK
 
BERABERKEN

Beraberken kıymetini bilmedimdi
Elim ayağımdın sanki zora koştuğum.
Bir yetim şiir kaldı yanımda şimdi,
Kaybetmekten deli gibi korktuğum.
Bir kum saatiyim sensiz geceden gündüze
Altı durmadan üstüne getirilen.
Bu nasıl zaman ki çakılı kalmış güze,
Doğmamış çocukları evlatlık verilen.
İşte böyledir gülüm bazı şeylerin
Hiç hissedilmez varlıkları ama,
Yoklukları bir uçurum kadar derin
Baş döndürür kıyısında nasıl da.

Ey bir hüznü büyüten solgun anne!
Sen de düşün benden sana kalan ne.

Metin Altıok
 
SONLUDUR AŞK DA

Güzel anılar biriktirdim senden
Dudağıma solgun gülücükler getiren.
Özenle sakladım belleğimde,
Bir yığın oldu daha şimdiden
Nasıl olsa bir sonu olacaktı bu aşkın,
Bir gün apansız gerçekleşiveren.

Bir terzinin durgun prinç kefesine
Pat diye inince kara kiloluk,
Nasıl kalkar havaya birdenbire
Boş kalan zavallı kefe.
Nasıl titreşir terazi uzun süre,
Denge sağlanıncaya kadar başka şeylerle.

Anılarla bozdum o dengeyi ben önce,
İkimiz için de yaptım bunu.
Yaşadığımız günlerden biriktirdim sessizce,
Bir kefede sana hiç sezdirmeden.
Koyabilirsin kara kiloyu artık,
Bak terazi nasıl kolay gelecek dengeye.

Mutluyum ben yine de kendimce,
Senin girdilerin, çıktılarım benim
Doğrusu uygundu birbirine,
Yanyana gelince birbirini tamamlayan.
Vazgeçilmezdi ellerin sonra,
Yangınımdan yorgan, döşek kaçıran.

Ama inan sonludur aşk da
Kovalar sonunu kendi kendinin.
Bana bir uçurum gerek şimdilerde,
Yeterince dik ve derin.
Bir çavlan istiyorum çünkü,
Kırmak için kristalini hayatın ve şiirin.

METİN ALTIOK
 
SİS

Özenle boyadım ipliğini sevginin,
Gidip de bulamamanın incinmiş rengine.
Sisi gümüş bir rüzgarla tepelerden eğirdim,
Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını,
Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim.
Ölümü tastamam ezberledim de geldim,
Dilimde bu buruk türkü tadıyla
Bilmem ki buradan nereye giderim.

Sonunda kendime bir top yangın edindim,
Soluğumla besledim dudağımın ucunda.
Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda,
Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri
Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.
Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla,
Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya.

METİN ALTIOK
 
Mekik

Şimdi aşk kaçmiş bir ilmektir gövdenin örgüsünde,
Uykusuz bir gecenin çitlerine takilan.
Sokulur durmadan uzayan ipligiyle,
Sarilir mekigine sabahin
Ürkek bir güvercin halinde.
Ve sen eksildikçe o güvercin tamlanir,
Kanatlanir böylece köpüren özlemiyle.
Uçar gider geçmiş bir günün ardindan,
Bir tüy kalir geriye senin bittigin yerde.

Metin Altınok
 
ORMANLARIN GÜMBÜRTÜSÜNDEN

bir yüzük yaptım sana güvercin teleğinden,
Bir yüzük bükerek hoşçakal sözcüğünden.

Bir yüzük yaptım belli belirsiz,
Eski bir gramafon sesinden.

Bir yüzük serçe parmağın için,
Bulutsuz bir gecede kayan yıldız izinden.

Bir yüzük yaptım terli bir yüzük,
Avucumdan geçen ince hayat çizgisinden.

Yanmasını bilen bakır bir yüzük,
Evime akım taşıyan elektrik telinden.

Bir yüzük yaptım, bir yüzük ki;
Yıllardır dinmeyen ormanların gümbürtüsünden.

Metin Altıok
 
Sesinin Yumuşak Kavı

Konuş, durmadan konuş
Sesinin yumuşak kavı
Sevgiyle parlatsın
Bütün anlamları.
..........
..........


Metin Altıok






Ne Zaman Geldim Sana

Bütün gece bir saat tıkır tıkır işledi
Düşündüm bütün gece
Kurulmuş bir saat gibi.
Elimde seçkin bir sözcük demetiyle,
Düşündüm gelip arasam seni.
Bütün gece bir saat tıkır tıkır işledi

Vakti anlamak güçtü, ama kulağımdaydı sesi
Bir saat suyun dibinde,
Kıvrımlar çizen yelkovanı akrebi.
..........
..........


Metin Altıok
 
ÇAKILTAŞLARI

Duru bir suyun dibindeki renkli çakıltaşları
Nasıl taşarlarsa oynak renkleriyle biçimlerinden,
Esneterek cansız ve katı sınırlarını;
Tıpkı o çakıllar gibi taşırıyor benim de sesim,
Dilimdeki sözcükleri kalıplarından dışarı.
Acıyla, hüzünle ve umutsuzlukla
Çoğaltarak gün be gün bilinmedik bir aşkı.

Metin Altıok
 
Ben

Adıma özenenler
ah bir bilseler
kaç kaç
göçük ceset
yaşadım çürüdüm
bugünlere kadar
ben

Metin Altıok
 
YÜZ

Yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran?
Acının bu solgun haritasında,
Kendime yeni duraklar bulduğum.
Ulaştığım ıssız dağ doruklarında
Yüzün müdür hep sorular sorduğum,
Bakışının titrek aydınlığında?

Aslında ne bulunur bir gezginin yanında
Kendi yüzünden başka,
Hüzünle bileyen direncini.
Bir suyun ürpermiş aynasında
Apansız gözgöze geldiğim.
Ayakları ayaklarıma bitişik
Kımıltısız bir gövdeyle rüzgârın sildiği.
Bir bulup bir kaybettiğim
Yani bir gezginin hep gittiği,
Senin yüzün benim yüzüm değil mi?

Metin Altıok
 
ŞİMDİ GEL
Sevdaydı bulduğum sende,
Sende buldum senden geçtim.
Terk ettim sanma sakın;
Yeni bir hızla bilendim,
Çağıldayan özgür sesinde.

Şimdi gel durdurma beni.

Çünkü sevda bir nehirdir,
Akar insan bütünlüğüne.
Türlü kollar alarak
Katar onları benliğine.
Yürekten yüreklere yönelir.

Şimdi gel dondurma beni.

Metin ALTIOK
 
BEN ŞİMDİ BİRAZ

Ben şimdi biraz da
Senin için görüyorum;
Gökyüzünün parlak
Bakış seken mavisini.

Ben şimdi biraz da
Senin için duyuyorum;
Gecenin o sarsak
Yokuş çıkan ezgisini.

Ben şimdi kanayarak
Senin için yaşıyorum;
Sazan derisi gibi.
Günlerimi külle soyarak.

Metin Altıok
 
Üst Alt