Merhabalar... Açıkçası spor, dışarıda özellikle hava güzelken dışarı çıkmak, sevilen güvenilen insanlarla vakit geçirmek kulağa hoş gelse de birçok depresyonda değil işe yaramak, "x'in tadını bile çıkaramıyorum."la saçmasapan yerlerden de kötü hisler üretebilir. Kendinize zaman tanımaya, sürecinizi Doktorların en genel uyarılarından biri "Tatile git, açılırsın. Gezmeye çık kafan değişsin." gibi genelgeçer keyifsizlik tavsiyelerini depresyondaki insanlara söylemeyi bırakmamız.
Onun için önce şunu sorayım: Doktorunuzla konuşup, acaba beynin depresyona yerleşme çabasına karşı bir ilaç sordunuz mu? Şöyle ki depresyon henüz tam yerleşememişken müdahale etmek çok daha kolaylaştırıyor herşeyi. Anladığım kadarı baya baya "Ben geldim." demiş depresyon haşmetleri. Ama pabuç bırakmamak için şuraya gelmeniz çok kıymetli ve karakteriniz "çözüm bulucu ve mukamevetli" sanki.
Depresyonunuzun sunduğu duyguları yaşayacaksınızdır, ama "Öyle" hissetmeseniz de aslında nasıl biri olduğunuzu depresyon ağzından, sizi size anlatanlardan değil de özvarlığınızdan düşünmeyi deneyin. Geçmişte atlattıklarım ve hayata geri dönüşlerim, "bipolar"la yaşama konusunda yanlış rehberler ve yalnızlığıma rağmen neleri becerebildiğim, yanyana olamadığım insanlarla dahi hayatımın aslında insan zengini olması (yanyana olabilmek hakikaten ayrı birşey) gibi şeyleri... ne hypomani ne depresyon//ne doktor ne çevre ne de ebeveyn/aile kanalından; Yalın olarak isim soyadınız ve aslında ne olduğu, olanlara nasıl baktığınız...geleceğe umut üretmek ciddi bir emek istiyor ama haybeye gitmediğini biliyorsunuzdur.
Depresyonu, depresif bir hypomani enerjisindeki düşüncelerin bir kısmının "depresyon frekanslı radyo" gibi ayırd edebilmeye başlamak bana çok yardımcı olmuştu. Gerçek üzüntü ile "heh ben bunu buradan kessin üzerim" diyen depresif beyin kimyasının getirdiklerini ayırd etmeyi öğrenmeyi denemek isterseniz belki size de iyi gelir. Doğru ilaç kombinasyonu ve iyi bir terapist ile birçok şey kolaylaşıyor. Onun dışında depresyonu yönetmekten benim anladığım, uygulayabildiğim pek birşey yok açıkçası... Somut bilgiden türettiğim umudu o an hissedemesem de hatırlamak, yeni bilgilere ulaşmak, öğrendiklerimin bilimsel gerçekler olduğunu ve eninde sonunda beynimin bir şekilde depresyonda da barınmak istemeyeceğini bilmek işe yarıyor. Eğer dizi ve film izlemeyi seviyorsanız ruh halinizi doğru yerden tetikleyebilirsiniz......
Mesela yalnızlığa karşı size arkadaşlarınızlaymışçasına sıcak hissettiren bir dizi,, ya da yapayalnız ve anlaşılmaz hissediyorsanız bizim gibi insanları doğru perspektiften gösteren bir film,,, hüzünden yoruldunuz ve bıktınız.....sizi güldüren ilk komedi.....ağlasanız rahatlayacağınız biliyorsunuz ama birşey sizi tutuyor ve o birşeyin adını koyamıyorsunuz....ağlayacağınızı bildiğiniz birşey. Bastırmak yerine depresyonun getirdiği "kötü duyguyu salmak ve hafifletmek" üzere minik dokunuşlar işe yarıyor. Vaktiniz var ise denemek isterseniz Netflix'i öneririm. İlk ay ücretsiz sonra da 15.7 lira aylık sanırım. Normalde terbiyesizlik olduğunu bilsem de tolere edebildiğim ayıpları/lafları artık bıçak çiziği gibi hissetmeye başlayıp, öfkeyle ara ara patlamaya başlayınca direk sert ve tam beni tilt eden türde konuşan stand-upçıları dinledim mesela. Nerede gereksiz öfkelendiğimi vs. de ayırd ederken aynı zamanda biraz antreman da oldu. Agresif bir hypomanide bu gerekti
umarım "bipolar şifalanma" sürecinize eşlik edebilecek bir terapistiniz vardır ve size "daha da" yük bindirecek insanlar pek yoktur hayatınızda. Şu an birçok insanın hiç bilmediği, benim mesela bu aralar taşımadığım türde bir ağırlık taşıyorsunuz,, kendinize zaman tanımayı ve depresif beynin her dediğinin doğru olmadığını unutmayın.
Umarım bir ara buralarda karşılaşırız.