Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Motorlu (akülü) tekerlekli sandalye taşıt mı, bacak mı? [Haftanın Konusu]

saros1

Üye
Üyelik
7 Ocak 2005
Konular
11
Mesajlar
87
Reaksiyonlar
0
[size=6]Motorlu (akülü) tekerlekli sandalye taşıt mı, bacak mı?[/size]

Erkan Volkan
Radikal 2 / 24 Haziran 2007


Milliyetin 9 Haziran 2007 tarihli haberine göre, Kanada’da Patrick Shanahan adlı bir motorlu tekerlekli sandalye kullanıcısına, alkolü şekilde sandalyesini kullanması nedeniyle ceza kesilmiş•. Bu kişi aldığı para cezasının yanında, 18 ay boyunca tekerlekli sandalyesini kullanamayacak. Patrick Shanahan cezaya karşı; sandalyeyi kullanırken kendinden ehliyet istenmediğini, sandalyesinin ne plakası ne de zorunlu sigortası olduğunu ileri sürüyor. Bu haberi okuyunca aklımda birçok soru ve sorun belirdi.

Sakatların kullandığı araçların trafikte diğer araçlar gibi görülmesi makul mudur? Sandalyenin motorlu olup olmaması, farklı kural uygulanmasını gerektirir mi? Sadece motorlu sandalye kullanarak hareket eden biri için bu sandalyenin kullanılmasının yasaklanması, bu kişinin tek başına dışarı çıkmasına ya da seyahat hürriyetine ket vurma değil midir?

Tekerlekli sandalye bir araçtır. Ve bu araç sayesinde, sakatlar bir yerden bir başka yere gidebilirler. Bu anlamda, bazı sakatları devingen kılan, hayata katan önemli bir araçtır –her türlü- tekerlekli sandalye. Devingen kılmak derken, BM Engelli Hakları Sözleşmesinde sözü geçen mobilize etmekten bahsediyorum.• Tekerlekli sandalye eğer motorla desteklenirse araç, motorlu oluveriyor. Ve pat her şey değişiyor.

Aslına bakarsanız, eskilerin deyimiyle “farzımuhal” diyerek başlamalıydım söze; ancak Kanada’daki olay “tut ki” ile başlayan varsayımlara gitmemizi gerektirmiyor. Bu haberi okumadan, motorlu da olsa tekerlekli sandalye kullanıcısının diğer sürücülerle bir tutularak değerlendirileceğini bana söyleseydiler inanmakta epey zorlanırdım. Ancak hayatın her şeye gebe olduğunu anlıyorum.

Şimdi ise, Kanada polisi ve yargısı alkollü bir sürücüye ceza verirken, burada irdeleyeceğimiz nüansları dikkate almış mıdır diye merak ediyorum.

Kanada’nın hukuk sistemini bilmesem de, büyük ihtimalle Kanada sokaklarında alkollü –hatta sarhoş- gezmek - başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunulmadığı sürece- bir suç değildir. Gezmekten kastım yaya olarak sokakları dolaşmak olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım. E, alkollü bir yayaya ceza verilmesini öngören bir sistemde var olabilir. Yani yaya olsun ya da taşıtla olsun hiçbir şekilde alkollü trafiğe çıkılmamasını buyuran bir kanunun tutarlıdır da. Ama makul ve adil midir, o tartışılır.

Alkollü araç sürme yasağı, anlamı anlaşıldığı üzere “araç sürme” eylemine dair. (Karayolları Trafik Kanununun 48. maddesinin ilgili kısmı şöyle: alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmeleri yasaktır.)Dolayısıyla, yayalar araç sürmediğinden bu yasaktan muaf. Sorun sakat taşıtlarının hangilerinin yayalarla aynı kurallara tabi olduğudur. Yani, bedenimizin bir parçası olarak gördüğümüz araçların ne kadarı bedenimizdenmiş gibi kabul görür.

Trafik Kanunu
Tabi ki bu olayın istisna olduğu, ülkemizde bu tarz bir uygulamaya hiç rastlanmadığı ileri sürülebilir. Ama ben işgüzar biri olarak kafa yormaya ve soru sormaya başladım. Bu konu zihnimi gıdıklayınca, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu üzerinde biraz mesai yapmam gerekti. Öncelikle tanımlar üzerinde yoğunlaşmak gerekiyordu. 2918 sayılı kanunun Tanımlar üst başlıklı 3. maddesinde araç şöyle tanımlanmaktaydı:

Karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.

Bu tanım birkaç terimin daha tanımlanmasını zorunlu kılıyordu. Bu anlamda, motorlu/motorsuz taşıt terimlerinin ne ifade ettiğini anlamadan sorunun çözülmesi mümkün değildi. Tanımları vermeye devam edeyim.

Taşıt; Karayolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan araçlardır. Bunlardan makine gücü ile yürütülenlere motorlu taşıt insan ve hayvan gücü ile yürütülenlere motorsuz taşıt denir

Tanımların ışığında, tekerlekli sandalyenin Karayolları Trafik Kanunu için, taşıt olarak değerlendirildiğini söylemeliyiz. Ancak, tekerlekli sandalyeler motorlu ve motorsuz –yani insan gücüyle yürütülen, motorla yürütülen- olmak üzere ikiye ayrılmakta. Ama motorlu da olsa, hareket kabiliyeti, hızı, cüssesi ve -en önemli yönü- işlevi değerlendirilirse, motorlu tekerlekli sandalyenin trafikte işleyen diğer motorlu taşıtlardan ayrı kulvarlarda olduğu görülebilir. Zira, bu araçlar hareket gücünü kaybetmiş kimselerin hiç kimseye bağımlı olamadan hareket edebilmelerini sağlarken, bir anlamda, ayaklar yerine kaim oluyor.

Halbuki, Karayolları Trafik Kanunu bile motorlu/motorsuz sakat taşıtları ayrımına gitmiştir. Kanunun 77. maddesi Bu Kanun açısından Çocuk, hasta ve sakatlara ait motorsuz taşıtların sürücülerine, yayalarla ilgili hükümler uygulanır demekle yetiniyor.• Ancak, motorlu sakat taşıtı kullanıyorsanız ne olacak? Sakatlara uygun hale sokulmuş otomobil, motor bisikletlerin yine otomobil ve motor bisiklet olarak değerlendirileceğine kıyas yöntemiyle ulaşabiliriz. Ya peki motorlu sandalyeler! Kanunumuz bu hususta bir düzenleme yapmamış. Hukuki boşluklar ve onların doğurduğu lastik gibi çekilerek uzayan kanunların yargının güvenirliği lehinde olmadığı genel kabul görmüştür. Şu halde tek diyebileceğimiz, motorlu tekerlekli sandalyelerin motorlu taşıt vasfında olduğu, bir istisnanın öngörülmediği. Nitekim, ilk duyduğumda komik bulduğum haberi yaratan hukuki durumun ülkemde de geçerli olduğunu anlıyorum.

Bu yazıda savunmak istediğim, sakatların alkol alarak motorlu tekerlekli sandalyelerine atlayıp, sokakların tozunu atmalarına göz yumulması değil. Üzerinde durduğum nokta, motorlu da olsa, tekerlekli sandalye kullanıcısı sakatların diğer taşıt kullanıcılarıyla bir tutulmaması gerektiği, onların sandalyelerinin ayakları olduğudur. Nasıl tekerlekli sandalye kullanıcsı yaya olarak görülüyorsa, motorlu tekerlekli sandalye kullanıcıları da yaya olmalıdır.

Patrick Shanahan sandalyesini kullanırken ehliyete ihtiyacı olmadığını ileri sürerken haklı. Kimseden yürürken ehliyet istenmez ki. Motorlu sandalye kullanıcıları YAYADIR.
 
Volkan, bu konuda seninle aynı görüşteyim. Bence de motorlu tekerlekli sandalye kullananlar yayadır.
Aşırı alkollü bir yaya ne kadar "tehlikeyse", aşırı alkollü tekerlekli sandalye kullanıcısı da o kadar "tehlikeli"dir. Motorsuz sandalyemle ya da yaya olarak araç trafiğinin ortasına dalmakla, motorlu tekerlekli sandalye ile dalmak arasında bir fark var mı? Elbette yok. Sarhoşken önde giden yayaya bi tekme savurmakla ya da tekerlekli sandalye ile çarpmakla, akülü sandalye ile çarpmak arasında bir fark var mıdır? Elbette yok. Hele otomobil-motosiklet gibi "motorlu araç"larla kıyaslarnırsa, motorlu akülü sandalye rüzgar esintisi kalır....

Benzer bir haber de İspanya'dan geldi geçen aylarda. Bizim gazetenin haberine bakılırsa, orada "trafikten men" cezası verilmiş.

[size=4]Genelev yolunda polise takıldı

İSPANYA’nın Galicia bölgesinde yatak şeklindeki tekerlekli sandalyesiyle geneleve gitmek için yola çıkan 42 yaşındaki adam, aşırı hız yapınca polis tarafından durduruldu.

d.jpg


Yolunu keserek kendisini güçlükle durduran polis memurlarına, “Bırakın beni, genelev arıyorum” diyerek tepki gösteren adamın boynundan aşağısının felçli olduğu fark edildi. Tekerlekli sandalyesini burnu ve ağzıyla kullanan adam, sadece polisi değil çevredeki de şaşırttı. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan adama “trafikten men” cezası verildi.
K [/size]
 
Valla motorlu sandelye deyimi yanlış kullanılan bir deyim akülü sandelye dediğimiz yada motorlu sandalye dediğimiz şey basit bir dinamoyla çalışır budurumda motorlu araç statüsüne girmemesi gerek (hoş girsede yukarda anlatılanlar ışığında bunu o kapsamda değerlendirmek çok yanlış olur) ve bildiğim kadarıyla mobiletle motorsiklet arasındada bir ayrım var trafikte çünki birinin motorsikletin mobilete göre motor yapısı cok farklı en azından vitesi var :D

Yani akülü sandelye ne motorlu ne motorsuz dinamolu buna yeni bir düzenleme getirilmeli dinamolu arac kullananlar alkollü olarak kullanamaz :D bu durum beni hiç sarmadı valla :D
 
Karayolları Trafik Kanunu için:

Taşıt; Karayolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan araçlardır. Bunlardan makine gücü ile yürütülenlere motorlu taşıt insan ve hayvan gücü ile yürütülenlere motorsuz taşıt denir

TDK Güncel Sözlük; Makine:

Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü:


Bu anlamda, ister dinamo ile çalışsın (akülü olsun) ister yakıt ile çalışsın ( zira yakıt ile de çalışabilir) bu tür tekerlekli sandalyeler Kanunun için motorludur.

Ama işin özü, bu sandalyelerin gördüğü işlevdir. Bu sandalyeler ayaklar yerine kaim olur. Ve daha ziyade bacaklarını/bacakların hareketini kaybetmekle birlikte, kol gücüne de kaybetmiş kimseler tarafından kullanılır. Bu kimselerin hareket etmesini sağlar. Genelde, kas hastaları ve zedelenme seviyesi yüksek felçliler kullanır. Onlar için tek başına hareket etmenin biricik yolu bu araçlardır.

Bu anlamda, demem o ki, bu araçları kullananlar YAYA dır. YAYA olarak kabul görmelidir. Araçlar bedenlerinin bir parçası haline gelmiştir.
 
Ya bu gerçekten ilginç bir durum.Neyin doğru olduğu konusunda bir karar veremedim henüz.

Tut ki diye başlamış sevgili saros1 yazısında... ben de diyorum ki tut ki bir yaya ama sakat olmasın aşırı alkollü bir şekilde sokakta dolanırken kendisini arabanın önüne atıversin.Arabamızda bu kişiyi ezmemek için frene basarken bir başka arabaya çarpsın.

Bu durumda kim suçludur? Hukuksal olarak.

İşin odağındaki konuyu anlamamış değilim. Anladım anlamasına da ister engelli olalım ister olmayalım yaptıklarımızdan ve karşımızdaki insana yaşattıklarımızdan dolayı ne kadar sorumluyuz?

Ben bu arada düşünmeye devam edeceğim tabikii :D
 
evet yayalarda trafikteki unsurlardandır ve trafik kurallarını ihlal eden davranışları cezalandırılır.

ama bir yaya trafik kurallarını ihlal etti diye yüremekten men edilemez. benim demem o ki, motorlu sandalye kullanıcısı yayadır. yaya gibi ceza görmelidir. yaya eğer, trafik akışını engelliyor veya tehlikeye atıyorsa cezalandırılır. ama bacakları yerinde kalır.

Yayalarında uyacağı kurallar ve uymamanın yaptırımı bellidir. 2918 sayılı kanunun 68. maddesi bu konuyla ilgilidir.

benim isteğim kanun yapıcının motorlu tekerlekli sandalye kullananları anlamadan, dinlemeden -belki hiç uygulanmayacak- yasalar yapmalarıdır.
 
Evet şimdi oldu.

Gerçekten biz yayalarında trafikte sorumlu olduğumuz gerçeğini bilmeme rağmen bunun hukuksal durumunu açıkcası seninle birlikte öğrendim.

Evet, bu duruma göre 2918 sayılı kanunun 68. maddesi gereğince bir yanlışlık yaptığımızda cezalandırılıyorsak sakat insanlarımızında bence sadece bu yasa gereği cezalandırılması uygundur.

Gerçekten tekerlekli sandalye sakat insanlarımızın bacağıdır.Açıkcası hukukçu değiliz ama bu anlamda yapılacak bir şey varmıdır onu tartışabiliriz.Çünkü bu iş sadece hukukçuları ilgilendiren bir mesele değildir kanımca, engelli insanlarımızın bunda söz sahibi olması ve bilinçlendirilmesi son derece önemlidir.
 
Bu başlık ve yazılar ünlü devekuşu fıkrasını anımsattı bana: :D

"Devekuşuna deveysen yük taşı diyorlar. Hayır diyor ben kuşum. Öyleyse uç diyorlar. Bu defa da ben deveyim uçamam diyor."

Sevgili saros1'in sözünü ettiği "2918 sayılı kanunun 68. maddesi"ni de alıntılayalım:
[size=4] Madde 68 - Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir:

a) Yayalar, aşağıda sayılan haller dışında, taşıt yolu bitişiğinde ve yakınında yaya yolu, banket veya alan varsa burada yürümek zorundadır.

1. Yönetmelikte belirtilen tedbirler alınmak şartı ile diğer yayalar için ciddi rahatsızlık verecek boyutta eşyaları iten veya taşıyan kişiler ile, taşıt yolunun en sağ şeridinden fazla kısmını işgal etmemek, gece ve gündüz görüşün az olduğu hallerde de imkan oranında tek sıra halinde, yürümek şartı ile bir yetkili veya görevli yönetiminde düzenli şekilde yürüyen yaya kafileleri taşıt yolu üzerinde yürüyebilirler.

2. Yayaların yürümesine ayrılmış kısımların kullanılmasının mümkün olmaması veya bulunmaması hallerinde yayalar, bisiklet trafiğine engel olmamak şartı ile bisiklet yolunda bisiklet yolu yoksa taşıt yolu üzerinde, imkan oranında taşıt yolu kenarına yakın olmak şartı ile yürüyebilirler.

3. Her iki tarafında, yaya yolu ve banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü trafiğin kullanıldığı karayollarında yaya kafileleri dışındaki yayalar, taşıt yolunun sol kenarını izlemek zorundadır.

b) Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır.
Yayalar bu yerlerden geçerken;

1. Yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak.

2. Geçitte yayalar için ışıklı işaret yoksa ve geçit sadece taşıt trafiği ışıklı işareti veya yetkili kişi tarafından yönetiliyorsa geçecekleri doğrultu açıldıktan sonra taşıt yoluna girmek,

3. Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak,
zorundadırlar.

Ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.

c) Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır.

Bu madde hükümlerine uymayan yayalar 1.800.000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.
[/size]

saros1'e not: Ceza çok komik geldi bana.. Eğer güncelleştirme varsa değiştirelim. ;)

Şimdi buradan anladığım kadarıyla; Kanada polisi cezayı keserken, "Yaya isen yayalığını bil! Yaya kurallarına uy! Yayaların kullandığı kaldırımdan vb. git.. -Hem de alkollü olarak- ne işin var motorlu taşıtların kullandığı yolun ortasında?" diye düşündü ve istisnai bir durum olduğudan dolayı ve bu nedenle yasada boşluk olduğu için, bize göre "uçuk" gelen (18 ay boyunca tekerlekli sandalyesini kullanama gibi :shock: ) bir ceza kesti.. Olay Türkiye'de olsa ve saros1'in savunduğu gibi "yaya" olarak kabul edilse; 1,8 YTL ceza kesilecekti. Nerede cezaların "caydırıcı" olma ilkesi?! (Böyle bir ilke yok muydu yoksa? :? )
 
sözkonusu cezalar her yıl yeniden takdir ediliyor.
Trafik suçlarına ilişkin cezalar

Ek Madde 3 - (Ek madde; 17/10/1996 - 4199/43 md; DEĞİŞİK MADDE 21/05/1997 - 4262/5 md.)

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki fiiller için, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan mutlak ceza tutarları, o yıl için Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır.

Bu suretle hesaplanacak ceza tutarlarında 100 000 liraya kadar olan kesirler dikkate alınmaz.

Bu Kanun hükümlerine göre faillere uygulanan hafif para cezaları tecil edilemez.

Bir fiil 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun idari para cezasını gerektiren muhtelif yasaklarını ihlal eder nitelikte ise faile, en ağır idari para cezası uygulanır.

yani diğer trafik cezalarıyla aynı uygulama. 2002 yılında yayalara 20 YTL'lik ceza kesiliyormuş.

http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=24201

bu bir fikir verir sanırım.

ancak, sevgili baben benim yazımın özünün ıskalıyorsun sanki. ben yayalara verilen cezanın caydırıcılığı ya da ceza verilip verilmemesini değil; tekerlekli sandalye ile hareket edebilen kişi ile bir anlamda bacakları yerine geçen aracının nasıl irdelenmesi gerektiği üzerine düşünüyorum.
 
Yok.. Iskalamadım.. Devekuşu hikayesiyle başka bir açıdan bakayım dedim sadece.. :wink:

Yani, yaya ise yaya yolundan gitsin.. Motorlu taşıtsa alkollü olarak kara yolunda ne işi var? Ya da onlar için özel yol yapılsın.. Bisiklet yolu gibi..

Haa.. "Ceza çok ağır" diyorsun. Dediğim gibi "istisnai bir durum olduğudan dolayı ve bu nedenle yasada boşluk olduğu için" böyle bir cezaya hükmedilmiş. Sen daha iyi bilirsin böyle durumları.. "Yasada boşluk" varsa 'ne abukluklar' ve 'ne tilkilikler' yapıldığını. :twisted:
 
Akülü araç kaç km hız yapabiliyor ki hız yapıp cezalandırılsın! Benim arabam hızlı yürüyüş temposunda gidiyor en fazla.

Akülü araba bir araçtır, bir yerden bir yere gitmeyi sağlayan, tarifi böyle olabilir belki... Ama yürüyemeyen veya uzak mesafe yürümekte zorlananlar için bacaktır.
 
bence trafik polisleri ile arasında bir munakaşa geçmiştir .Zira hiç ülkede bir polisin yürüyemeyen engelli vatandaşa bu tip cezalar keseceğini düşünmüyorum...
 
han777' Alıntı:
Akülü araç kaç km hız yapabiliyor ki hız yapıp cezalandırılsın! Benim arabam hızlı yürüyüş temposunda gidiyor en fazla.

...

Şimdi de "hız" problemi çıktı bir de işte.. :wink:

Valla arabam da, akülü tekerlekli sandalyem de olmadığı için konunun dışındayım biraz.. :( O yüzden yanıldığım pek çok nokta olabilir.. :oops:

Akülü araç "hız" yaptığı için değil. "hız" yapamadığı için, bu yüzden de trafiğin akış seyrini bozduğu için, hele bir de alkollü olduğu için ceza aldı, diye düşünüyorum.. Verilen cezayı hak etti mi? Orası beni aşar.. 8)
 
Yurt dışında nasıldır bilemiyorum ama bizim ülkemizde kaldırımlarda hayır yok ki güvenip de kaldırımdan gidesin. Mecbursun yoldan gitmeye. Önce düzenlemeleri yapsınlar sonra kural koysunlar...

Alkollü olarak yola çıkmak ve trafiğin akışını bozmak hoş değil tabi ki :)
 
Bahsedilen araç akülü araçsa, bu hızla kaza yapsam olay yerinden kaçamam bile :lol: .Saatte 6 km yapıyor.Yani bir insan yolda koşarken birine çarpsa daha tehlikeli..Ne yani o zamanda adamamı ceza kesip trafikten men edecekler.Belki onlarada Hız sınırlandırmak için Yolcu otoüslerinde bulunan takometremiydi ondan takarlar :lol: ..Akülü tekerlekli sandalyeye ceza kesiliyorsa bisikletlerede kesilmeli..Saçma bir durum.
 
Sevgili grafiker,

Otobanları bilirsin.. Araçlar için, şeridine göre en az ve en fazla uyacakları hız sınırı vardır. Bu sınırların altında ve üstünde gidersen cezayı yersin. Bazı yollarda da değil yaya gitmek, bisiklet, atarabası vb. taşıtları kullanamazsın.

"Yayaya ceza kesilmez" diye bir kural yok! Üstelik tam tersi yaya da olsa trafik kurallarına uymadığında kesilecek cezalar yasada belirlenmiş.. (Bkz. 2918/68 http://www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?p=224149#224149 ) 'Saçma bir durum' yok ortada.. "Yayaysan yayalığını bil!" diyor yasa. "Beni meşgul etme, alırım façanı aşşağı" :p diyor yani..
 
Tamam kabul yaya ya takometre saçma olur. :lol:

Peki Babür abim biz Neyiz.?.Nerden geldik Nereye gidiyoruz. :lol: ..Yani bu durumda Biz "Yaya mıyız?", "Araç mı?".

Şuan 6 km hızla nasıl kural ihlali yapıp ceza yiyebilirim onu düşünüyorum.He yok kardeşim sen normal Yayasın ve engelli olman nedeniyle tanınmış haklarınla beraber bu kurallara tabisin deniyorsa tamam.Ama yok sen hem araç hem yayasın deniyorsa.Onunda çizgileri belirlensin..Gerçi birazda tam nedenini bilmediğimiz ve ülkemizde bildiğim kadarıyla henüz yaşanmamış bir olay üzerinden konuşuyoruz..

En iyisi hem araç hem yaya kurallarına uymak :lol: Yine de birisi bana Araç muamelesi yapıp ceza keserse küserim oynamam. :lol:
 
Bu arada kuralları okudum da bizim durumumuz linkteki kurallara göre

"Kaldırımların İşlevsizliği nedeniyle yolda ilerlemek zorunda kalan yayalar" oluyoruz sanırım. :lol:
 
Grafiker' Alıntı:
...
Peki Babür abim biz Neyiz.?.Nerden geldik Nereye gidiyoruz. :lol: ..Yani bu durumda Biz "Yaya mıyız?", "Araç mı?".

Hah işte ben de yukarıdaki 'devekuşu hikayesi'yle onu anlatmak istemiştim :p

Grafiker' Alıntı:
...Şuan 6 km hızla nasıl kural ihlali yapıp ceza yiyebilirim onu düşünüyorum.

120 km ile gitmen gereken otobanda 6 km. ile gidersen.. Kural ihlali yaparsın. Hem de 20 kat. ;) Ya da konu mankenimiz gibi, alkollü olarak şehir içi yolda trafiği altüst edersen (6 km. hızla bile becerebilirsin bunu, inan ;) ) yine kural ihlali yapmış olursun.. saros1'in burada tartışmak istediği, kural ihlali değil böyle bir kural ihlaline verilen cezaydı, kanımca.. ;)
 
Üst Alt