Muhteşem konuşmalar: Engelli olsun olmasın herkesin ilham alacağı çok şey var!

Merhaba,

Şu konuşmayı izlemenizi tavsiye ederim: Aimee Mullins: The opportunity of adversity | Video on TED.com. Türkçe altyazısı da var -onu seçerek izleyebilirsiniz.

Konuşmayı yapan iki bacağı da olmayan Aimee Mullins adlı bir kadın. Konuşmanın başlığını "Zorluğun Fırsatları" diye çevirmişler ama bence "Değişik Olmanın Yarattığı Fırsatlar" olmalıymış.

Bu arada, bu konuşmanın yapıldığı TED konferanslarını TED: Ideas worth spreading adresinden takip etmenizi öneririm. Binlerce konuda harika konuşmalar var.Çoğu da Türkçe altyazılı izlenebiliyor. Hem eğlenceli, hem de öğretici. Ben keşfettiğimden beri 250'den fazla konuşma izlemişim

Konuşmaya gelince, Aimee Mullins, engelli kelimesiyle ilgili sözlüklerdeki tanımları okuduğunda resmen depresyona girebileceğini belirtiyor. Mullins aslında engelli bir kişi olarak fiziksel bazı zorluklar ve engellerle baş etmek durumunda olmanın yanısıra, asıl büyük zorluğun insanların böyle tanımlarla aslında engelli kişilerin ruhlarına engeller getirdiklerine ve yaralar açtıklarına dikkat çekiyor.

Bu arada hatırlatırım böyle bir sınırlayıcı tanım sadece engelli olmayanlar tarafından engelliler için değil, bizzat engellilerin kendileri tarafından, kendileri için de yapılıyor olabilir. Zihnimizin bize ne tür oyunlar oynayabileceğini biraz psikolojiye ilgi duyanlar bilir. Farkına varmak ise şaşırtıcı bir şekilde sorunları çözüyor. O yüzden bedensel engelli bir kişi, kendi ruhuna da engeller, sınırlar koyup koymadığına sık sık bakmalı. Çünkü bedenin içindeki ruha kimsenin engel koyması pek mümkün değil.

Herkese sevgiler

Işıl

Özellikle son cümle çok etkileyici ve düşündürücü...Güzel bir paylaşım, sağolun

Beğendiğinize sevindim Hülya hanım. Gerçekten de son cümlemdeki durum birçok insanın hayatını şekillendiren bir unsur. Ruhun özgürleşmesi bedeni de birlikte sürüklüyor ve insan bilgilendikçe, bilinçlendikçe kendi ruhunu özgürleştirebiliyor.

Sevgiler.
Işıl

Bir başka güzel TED konuşması: Engelliler için orkestra! Türkiye'de de var mı acaba?

Biraz önce paylaştığım TED konuşmasının yanısıra şu konuşmayı da dinlemenizi öneririm: The debut of the British Paraorchestra | Video on TED.com.

İngiliz müzisyen Charles Hazlewood kızının rahatsızlığı sebebiyle daha yakından tanıdığı engelliler dünyasında muhteşem yeteneklere sahip müzisyenler olduğunu ama onların yer aldığı bir orkestranın bulunmadığını görüyor. Bunun üzerine ParaOrchestra www.paraorchestra.com/ adlı bir proje başlatıyor. Amacı engelliler arasındaki yetenekli müzisyenlerin biraraya gelebileceği, konserler verebilecekleri ve kendilerini en üst düzeyde geliştirebilecekleri bir platform oluşturmak. Hazlewood ayrıca, bu orkestranın halen dünya üzerinde çok büyük bir topluluğu oluşturan sıradışı müzik yeteneğine sahip engelliler için bir dünya sahnesi haline gelmesini de istiyor.

Merak ettim acaba bizde de sıradışı müzik yeteneğini sahip (sıradışı olabilecek şekilde eğitilebilecek de demek lazım) engellilerin yer alabileceği bir organizasyon var mı? Eğer yoksa, bu forum içinde müzikle yakından ilgili olup da bunu organize edecek birisi çıkar mı acaba? Çıksa ne hoş olur öyle değil mi? ParaOrchestra'nın Türkiye kanadını oluşturur böylelikle. Benim hiç müzik yeteneğim yok maalesef ama böyle bir grup (orkestra) oluşturulursa, gönüllü olarak bu grubun ParaOrchestra ile bağını oluşturmak için gerekli yazışmalarını yapabilirim.

Herkese iyi günler.
Işıl

iki kez okudum çok zevk alarak

bedende engel olduktan sonra ruhta ona mahkumdur bırakın bu boş lafları ruh engel tanımaz aşık olur karşınızdaki insan ruhunuza bakmaz ben istediğim kadar beynimdeki engelleri kaldırayım kaldırım halen önümde ne fayda

Muhteşem bir konuşma: Teknoloji kör bir insanın yaşamını nasıl değiştirebilir!

Sevgili arkadaşlar, şu konuşmayı bir izleyin, ne muhteşem:


Ron McCallum: How technology allowed me to read | Video on TED.com

1948'de ABD'de doğmuş ve çok küçük yaşlardan itibaren kör olarak hayatını sürdüren Ron McCallum aşama aşama teknolojinin kendisine ne gibi kapılar açtığını anlatıyor.

Bazı arkadaşlara ilham vermesi dileğiyle.

Hatta bu konuşma bana MyBlindBuddy adlı bir organizasyon kurma düşüncesini verdi. Tıpkı eskiden mektup arkadaşlığı sisteminde (penpal) olduğu gibi, kör insanlar arasında benzeri bir sistem kurulsa, bu kişiler dünyanın bir başka köşesindeki bu arkadaşları ile hayat tecrübelerini paylaşma imkanı kursa ve yaşamlarında ne gibi farklar bulunduğunu ve bilgilerini birbirleriyle paylaşarak nasıl katkıda bulunabileceklerini görseler ne hoş olurdu. Henüz üzerinde çalışmadım - sadece fikri içeren bir sayfa yaptım. Şimdilik bir sürü ülkeden benimle temas kuranlar oldu. Belki gerçekleştiririz kimbilir. (Kusura bakmayın site şimdilik sadece İngilizce. Türkçesini de sonra yapacağım.)

My Blind Buddy | Assisting visually impaired persons to find life-long friends in different corners of the world!

Herkese iyi günler.

Teşekkür etmenin önemi üzerine Sadece engellilere değil herkese....

Şu konuşmayı da sizlerle paylaşmak istiyorum:


Laura Trice: Remember to say thank you | Video on TED.com 3 dk. çok güzel (Videoya Türkçe altyazı koyarak seyredebiliyorsunuz.)

Takma kol üretmesi için görevlendirilen Mucit Dean Kamen'iin konuşması-ilhal verici

Segway adlı kişisel taşıyıcı aracını da icat etmiş olan Dean Kamen'e bir gün ABD hükümeti yetkilileri gelir ve çeşitli sebeplerle kol veya bacaklarını kaybetmiş kişiler için, normal bir kolun yaptığı tüm işlevleri yapacak, en fazla 4,5 kilo olacak ve üstelik onlarca yılda değil sadece 2 yılda bir protez kol icat etmesi istenir. Bu neredeyse imkansız gibi görünen bir taleptir. Dean Kamen'in bu talep karşısında neler düşündüğünü, nasıl bir ruh hali ve algılama ile görevi kabul ettiğini ve nasıl bunu yerine getirdiğini anlatan çok güzel bir konuşma.

Kamen'in konuşmanın sonunda söyledikleri özellikle etkileyici: 1903 yılında ilk uçak yapıldığında sadece 30 metre uçabilmişti ve yaşlı bir güverci bile bunu kıskanmazdı. Oysa ki şimdiki uçaklar, en hızlı, en süratli, en görkemli kartalların bile yanına yaklaşamayacağı kadar yükseğe çıkabiliyor ve sürat yapabiliyor. Yani günün birinde belki de şu an mümkün değilmiş gibi gelse de, doğal vücut fonksiyonlarını, doğanın bize verdiğinden çok daha üstün bir şekilde kullanmamıza imkan sağlayacak cihazların geliştirildiğini görebileceğiz. Nitekim Kamen, protez kol geliştirme konusundaki çalışmalarını ancak, o protez kolun yapabildikleri normal bir insan tarafından kıskanılmaya başlanıldığı zaman sonlandıracağını belirtiyor!

Muhteşem! Bu tür düşünce yapısına sahip insanların dünyada çoğalmasını diliyorum.

Dean Kamen: Buluşun altında yatan duygu | Video on TED.com

Video'ya Türkçe altyazı koyarak seyredebiliyorsunuz. Videonun sağ tarafındaki 21 languages yazılı oku Türkçe'ye (Turkish) getiriniz.