Ahh çocukluk! ne güzel şeydir benim ve bir çoğumuzun mahrum kaldığı o çocukluk. Ne özlemlermiz kaldı içimizde. Bir de en acısı bu dönemin hastanede geçmesi. Hatırlıyorum ilk okuldayım, okul pikniğimiz var herkes gibi hazırlıklar fln neyse o gün geliyor herkes gidiyor ama ben yine hastane yollarındayım. Ne zaman iki üç günlük bi tatil olsa ankaranın yolunu tutardık. Ne kadar zoruma gitmişti onların yanında olamamak o an. Her zamanki gibi yine bişeylerden geri kalmıştım. Babam benim için elinden geleni yaptı ama doktorlarda iş yoktu napalım. Neyse ilk okulu bitirdim 11 yaşında flnm işte akciğerlerden bi rahatsızlık geçirdim. O zamanlar başka sorunlarda var ihmal edildi ve hastalık ilerledi yine ankara yolu göründü.
Anakarada bi çocuk hastanesinde kaldım. Belki bir aydan fazla hapishane gibi yer. Ne refakatçı, ne ziyarerçi yasak hepsi. Dren taktıkları günü asla unutamam nasılda bağırıştım sanki vücudumu parçalıyorlar canım çıkacak gibi nefes alamıyorum. Bir ay sonra başka bi hastaneye gittim. Sanatoryuma 20 gün orda kaldım ve hergünüm korkuyla geçti. Operasyon odası vardır. Hastalar oraya çağrılır. Bir gün çağırdılar dren taktılar, bir gün parça aldılar bunaların ağrıları tarif edilemez ve henüz çocuksanız, kimse sizden katlanmanızı da bekleyemez. Birgün yine çağırdılar diğer trafa dren taktılar artık kaldıramadım o acıyı narkoz verdiler ama ne oldu bilmiyorum hemşirelerle inatlaştım ve uyumadım direndim resmen uykuya. Yoğun bakıma kaldırdılar babama bu kız yaşamaz çıkamaz burdan ölür demişler adam delirmiş. Ne yapaacağını şaşırmış. Peki ben bu arada ne yapıyordum dersiniz yoğun bakımda uykuyla mücadele ediyor birde hemşireleri çileden çıkarıyordum beni çıkarın burdan benim bişeyim yok birde korkuyorum çok kötü şekilde olan kişiler var yanımda. Kimbilir belki uyusaydım bir daha uyanamayacaktım. Yoğun bakımdan çıktım iki yanımda dren taşıyamadığım için tekerlekli sandalyeyle götürüyorlar odama çıkıyorum ve babamı görüyoum korkudan simsiyah olmuş beni o halde gördü daha kötü oldu.(canım babam ben senin hakkını nasıl öderim) bi anenin bakacağı gibi bakmıştır bana. Sonra o opersayon odsı kabusum oldu. Her an korkuyla oturuyorum bana çağıracaklar diye babamı yalvar yakar bahçeye inmeye ikna ediyorum sanki duymazsak gitmezmişim gibi; ama yinede buluyorlardı bir iki kez yine gittim o odaya. allah kimseyi hastanelere düşürmesin.
Anakarada bi çocuk hastanesinde kaldım. Belki bir aydan fazla hapishane gibi yer. Ne refakatçı, ne ziyarerçi yasak hepsi. Dren taktıkları günü asla unutamam nasılda bağırıştım sanki vücudumu parçalıyorlar canım çıkacak gibi nefes alamıyorum. Bir ay sonra başka bi hastaneye gittim. Sanatoryuma 20 gün orda kaldım ve hergünüm korkuyla geçti. Operasyon odası vardır. Hastalar oraya çağrılır. Bir gün çağırdılar dren taktılar, bir gün parça aldılar bunaların ağrıları tarif edilemez ve henüz çocuksanız, kimse sizden katlanmanızı da bekleyemez. Birgün yine çağırdılar diğer trafa dren taktılar artık kaldıramadım o acıyı narkoz verdiler ama ne oldu bilmiyorum hemşirelerle inatlaştım ve uyumadım direndim resmen uykuya. Yoğun bakıma kaldırdılar babama bu kız yaşamaz çıkamaz burdan ölür demişler adam delirmiş. Ne yapaacağını şaşırmış. Peki ben bu arada ne yapıyordum dersiniz yoğun bakımda uykuyla mücadele ediyor birde hemşireleri çileden çıkarıyordum beni çıkarın burdan benim bişeyim yok birde korkuyorum çok kötü şekilde olan kişiler var yanımda. Kimbilir belki uyusaydım bir daha uyanamayacaktım. Yoğun bakımdan çıktım iki yanımda dren taşıyamadığım için tekerlekli sandalyeyle götürüyorlar odama çıkıyorum ve babamı görüyoum korkudan simsiyah olmuş beni o halde gördü daha kötü oldu.(canım babam ben senin hakkını nasıl öderim) bi anenin bakacağı gibi bakmıştır bana. Sonra o opersayon odsı kabusum oldu. Her an korkuyla oturuyorum bana çağıracaklar diye babamı yalvar yakar bahçeye inmeye ikna ediyorum sanki duymazsak gitmezmişim gibi; ama yinede buluyorlardı bir iki kez yine gittim o odaya. allah kimseyi hastanelere düşürmesin.