Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Okan Bayulgen ve engelliler

KUZEY

Üye
Üyelik
17 Şub 2005
Konular
32
Mesajlar
509
Reaksiyonlar
0
Dun yine Disko krali vardi tv de izliyordum gece yarisina dogru uc engelli arkadasi cikardilar adanadan geliyorlarmis vs... bizim cocuklar arkadaslar kardeslerimiz cok guzel konustular engellilerin sorunlarini dile getirdiler ..cikmislar gelmisler istanbula bir otobus almamis once adam bunlarin uzerine dogru yurumus galiba kizmis celalenmis onlarin deyimiyle :)) sonra tamam demisler git kardesim demisler... sonra birbucuk saat sonra bir baska otobus gelmis o da hayir kem kum demis ancak otobus yolculari adamin uzerine yurumusler kizmislar almak zorunda kalmis engellileri... bu seferde ne kiziyorsunuz zaten bedava yolculuk yapacaklar diye adam kendisi savunmus vs...

birde bu bes lira on lira yollamakla bankalara engelliye sahip cikilmis olunmaz daha sonrada onlar icin yapabilecegimiz seyler var diyordu okan bayulgen... bir ulkenin gelismilik duzeyi o ulkenin engelli vatandaslarini ne kadar mutlu ettigine bagli diyordu ki bu cok dogru bir yaklasim engelliler ne kadar mutluysa huzurluysa o ulkenin gelismislik duzeyi o derece iyidir...

ben bu adami seviyorum ne kadar deli olursak onun kadar mutlu oluruz bazen deliliye vurmakta fayda var kavga etmekte baska turlu yer acilmaz bizlere...
 
evet bende okanı çok seviyorum dün akşamda harika bir iletişim kuruyordu engellilerler.
 
Tekerlekli sandalyedeki arkadaş gerçekten güzel konuştu, cep telefonuma mesajlar gelmeye başladı, "Bu kişi kesinlikle senin yazılarını bir yerlerden okumuş olabilir." diye...

Arkadaş şunu söyledi: "Şu an uçmak benim için nasılsa yürümek benim için aynı duyguyu ifade ediyor."

Şu an ki standartlara göre hiçbir insan bir araç kullanmadan uçamaz. Demek ki hepimiz uçma özürlüyüz. Ama şu var ki; belki de değiliz. Belki uçma kabiliyetimiz var ama henüz keşfedemedik.

“Bir bar çıkışında ben de kavga edebiliyorum, bağırıyorum, sevgilimle sokakta kimseyi umursamadan öpüşebiliyorum vs...” dedi.

Sonuç olarak; ben "Sokakta bağırarak gülmek, eğlenmek, sevgilinizle sarmaş dolaş yürümek ya da kızmak, küfretmek, sarhoş olmak, kavga etmek" bunların hepsini ve daha da fazlasını yaptım. "ama" kelimesini kullanmadım, ama ben özürlüyüm yapamam ki demedim. Asla banchi jamping yapamam , bu özürlü olduum için değil yüksekten korktuğum içindir.

Ve son olarak herkesi güldüren şu konuşmayı yaptı...

“Toplumumuzda engelliye bakış açısı genelde şöyledir: Mahallede sakat bir genç vardır, tekerlekli sandalyede, bacaklarında battaniye örtülüdür. Mahallenin en güzel kızına aşıktır. Kız ona vermemektedir. (Tüm seyirciler burada kopmuştur.) Kalbini vermediğini kastediyorum” diyerek konuyu toparladı.

Bu programı izleyenler sayesinde gece baya bir kulaklarım çınladı...
 
gafı ble harıkaydı arkadasın gece gece guldum yhha engellı genç kızı sevıyor kız vermıyor gönlunu :)
 
Toplumumuzda engelliye bakış açısı genelde şöyledir: Mahallede sakat bir genç vardır, tekerlekli sandalyede, bacaklarında battaniye örtülüdür. Mahallenin en güzel kızına aşıktır. Kız ona vermemektedir. (Tüm seyirciler burada kopmuştur.) Kalbini vermediğini kastediyorum” diyerek konuyu toparladı.
 
yha bıde okan bayulgenın ayakta degılde saygıdan yere oturması çok hoştu yhaaaa sandalyelı arkadasın yanında
 
Dikkatimi çeken bir detay vardı, bi ara "engellileri filmlerde klişe acınası rollerde görmekten sıkıldık"... "Filmde rol engelli rolüyse boku yedin abi..." tarzında bi muhabbet döndü ve dendi ki, engellileri başarılı rollerde görmek istiyoruz v.s. "Forest Gump" filminden örnekler felan verildi hatta...

Bahsedilen "engel" odaklı rollerin dışında sıradan rolü olan engelli oyuncuları beyaz perdede görmeyi istemekle, imkansızı mı istiyorum? :)
 
Okan bayülgen denen adam ne cinsten bir insan anlıyamadım ama programlarını izlemeye 5 dakikadan fazla tahammül edemediğim bir kişi,.engellilerle ilgili program yapıp bizi pohpohlamasıda gözümde yüceltmez onu .
 
savunan yokkı şeker (engellilerle ilgili program yapıp bizi pohpohlamasıda) yorumda bundan başka konuyla ılgılı bışey bulamadımm
 
Okan Bayülgen'in bir önceki formatı, yani "Makine" için, önceden yazmış olduğum bir yazı... Disko Kralı için de geçerlidir.

"Yıllardır programın sıkı bir takipçisi ve hiç bir yayınını kaçırmadan sonuna kadar izleyen biri olarak, programı hiç izlememiş ya da arada bir göz atıp önyargıyla eleştirenlere bir şeyler belirtmek istiyorum.

Makine, eğlenceli olan fakat eğlence programı olmayan bir yapımdır. Programda, medya dünyasından ve çeşitli sanat dallarından çok yönlü konuklarla birlikte, bilim, müzik, sinema, akademi, popüler kültürün, kalite, eğlence ve izlenebilirliğin bir arada sunulduğu alternatif bir yayındır. 2005 yılında Hakkı Devrim’in yayına katılmasıyla izleyicisine Türkçe ile ilgili önemli bilgiler verilmektedir.

Okan, konuklarının magazinsel yönüyle hiç ilgilenmeyip sadece yaptıkları işi ön plana çıkartmaktadır. Sosyal sorumluluk gereği üç hafta üst üste küresel ısınmayı konu edinip izleyicisine önemli mesajlar vermiştir. Yeri gelir siyaset konuşulur, küresel ısınma konuşulur, izleyicisini, yaptığı tanıtımlarla kitap okumaya, sinema ve tiyatroya gitmeye teşvik eder. Reyting kaygısı olmayan ender programlar arasındadır. Makine, bakmak için değil bilgisini ve kültürünü genişletmek isteyenlerin izleyeceği bir programdır."
 
Okan bayulgen duyarli biri sosyal duyarliligi olan bazen umulmadik bir anda
cok guzel surprizlerle karsilasmak mumkun oluyor bir sair hayatini kayip ediyor
bir bakiyoruz okan bayulgen programinin bir bolumunu spontana bir sekilde anmaya
donusturebiliyor ... halkin onemli degerlerini baris manco yada cem
karacayi her yil aniyor... sairlere ressamlara kissa film yapanlara sanata engellilere vs kapilarini acmayi biliyor ...
Bakin Hakki Devrim ve Erol gunaydini her hafta onure etmesi en buyuk ustalardan
Gazanfer ozcani anmasi onlara deger vermesi cok onemli ...
 
a geyık ve kuzey arkadaslara teşekkurler yhaaa çok guzel özetlemışsınızzz ah bu önyargılarrr
 
okan arkadaşları parka götür:)
oldum olası sevmem o adamı
 
[FONT=Times New Roman]
[FONT=Times New Roman]Okan, konuklarının magazinsel yönüyle hiç ilgilenmeyip sadece yaptıkları işi ön plana çıkartmaktadır. Sosyal sorumluluk gereği üç hafta üst üste küresel ısınmayı konu edinip izleyicisine önemli mesajlar vermiştir. Yeri gelir siyaset konuşulur, küresel ısınma konuşulur, izleyicisini, yaptığı tanıtımlarla kitap okumaya, sinema ve tiyatroya gitmeye teşvik eder. Reyting kaygısı olmayan ender programlar arasındadır. Makine, bakmak için değil bilgisini ve kültürünü genişletmek isteyenlerin izleyeceği bir programdır." [/FONT]
[/FONT]
[FONT=Times New Roman][/FONT]
Kusura bakmayın ama ben bunlara gülerim...

Okan Bayülgen'mi konukların magazinsel yönüyle ilgilenmiyor?
Okan Bayülgen'inmi Reyting kaygısı yok?
"Makina" yada "Disco Kralı" programları mı bakmak için değil bilgisini ve kültürünü genişletmek isteyenlerin izleyeceği programlar?
[FONT=Times New Roman][/FONT]
Meğer ben neler izliyormuşum da haberim yokmuş...

Onca niteliksiz ve rezalet Tv programı arasında diğerlerine nazaran bi parça nitelik kazanabilmiş, ancak kültürel ve ahlaki açıdan daha profesyonel tehlikeler içeren programların bu kadar abartılmasını saçma buluyorum. Ekran da bu kadar övgüyü hakedecek ne yapıyorlar Allah aşkına...

Diğer programlardaki 3-5 dangalağın dangalaklıklarını ekrana taşıyıp, yok küresel ısınma, yok kültürel yozlaşma mezesiyle "bakın biz onlar gibi değiliz, biz doğruyu yapıyoruz" diyerek;

dinlemenin kıymetini ebeveynleri sebebiyle farketmemiş gençlere, anne babalarının veremediği mesajı gecenin 3 ünde verebilmek, bence toplumun gazını çıkarmaktan öteye gidemez...

Bayülgen'in ekranda gayet profesyonel ve mütevazi(!) bir şekilde "biz doğruyu yapıyoruz" şartlandırmasından zaman zaman sıyrılabilmekte yarar var. Yaptıkları yayında 1 doğru 4 yanlışı götürmüyor maalesef. Değerlerimizin orada bize sunulandan ibaret olmadığı fikriyle biraz daha zihnimizi açık tutmamız gerektiğini düşünüyorum...

Ben bunları; bu programdan nefret ederek takip etmeyen birisi olarak değil tam tersine bu tür yayınların bir çoğu ile bir hayli vakit öldüren birisi olarak söylüyorum. Burada böyle agresif çıkmamın sebebi ise bu tür yayınlar ile ahlaki ve kültürel zenginliğimize zenginlik katmadığımızı birisinin söylemesi gerekliliğine inanmamdır...

Sabahattin Ali; "Bir kadının yaptığı aşufteliği, başka erkeklerin onu ayartması sebebiyle mazur görmek" örneğini verir...

Bütün mesele Tv izlerken zihnimizin ırzına geçilmesine ne kadar müsade ettiğimizle ilgili aslında... Ama olay eninde sonunda biz izleyicilerde bitiyor... Yayında yapımda emeği geçenlerin bizden daha masum olduğu aşikar :)



çok sık tekrarlarım bu şiiri...

...
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız,
ve devam ediyor başkalarının hınçlarıyla,
düşmanı gösteriyorlar,
ona saldırıyoruz.
siz gidin artık düşman dağıldı, dedikleri bir anda
anlaşılıyor,
baştan beri,
bütün yenik düşenlerle
aynı kışlaktaymışız
incecik yas dumanı herkese ulaşıyor
sevinç günlerine hürya doluştuğumuzda
tek başınayız.

...
 
Yazınızı okurken aklıma birden babamdan defalarca dinlediğim bir "Kıssadan hisse" geldi...

Adamın biri elinde ateş denize doğru koşuyormuş. Görenler sormuşlar: "Elinde ateş telaşlı şekilde nereye koşuyorsun?" "Denizi yakacağım." demiş bizimki. "Yahu deniz yanar mı? diye devam etmişler. "Yakamasam bile cozzz da mı dedittiremem." demiş.

Buna benzer babam bir de şunu söyler arada bir yeri geldiğinde...

"Kedinin sidiği denize faydadır." (Bu bir atasözü müdür yoksa babamın sözü müdür henüz bilmiyorum. Az sonra gogıl babadan bakarım.)

Bayülgen'in yaptığı bu kepaze program toplumun gazını çıkartmaktan öteye gitmese de çektiğim bir rahatsızlık olduğundan bilirim, gaz feci şekilde ağrı yapar.

Kusura bakılacak birşey yok, konu Sinema-Tv bölümünde açılmadığından burada Bayülgen ya da programını konuşmaktan ziyade program içerisinde sadece bizi ilgilendiren kısım olan "Engelliler" konusuna yoğunlaşılması tercih nedeni olması gerek diye düşünüyorum.

Düşünce ve yorumunuz için çok teşekkürler, iyi seyirler.
 
Okan Bayülgen bunu hep yapıyor, geçtiğimiz yıllarda da site üyelerimizden Serkan Erol'u programına çıkarıp sohbet etmişti. Sorunlarımızı tüm Türkiye'ye anlatma fırsatı sunmuştu. Programı izlemedim, keşke izleseydim.
 
Tv ekranlarinda onun kadar abuk subuk ne oldugu belli olmayan programlar var
hepimiz biliyoruz genel olarak basin elestirilmez degil dokunulmaz degildir dokunulur...

Okan bayulgen son programinda yapilan bir film cercevesinde eski Bodrumu konustu ne kadar yanlis degilmi niye konustu hmmm ... hic bir insan dort dortluk degildir okan bayulgende onlardan biridir yaptigi cok olumlu guzel islerin yaninda elbette iyi olmayan hatali olan islerde yapacaktir ne var bunda hepimiz insaniz...

Bardagin dolu tarafina bakalim rayting kaygisi vardir yoktur vs... hangi programin boyle bir kaygisi yok ki bir program reklam almadiginda nasil yoluna devam edecek kapitalist ekonominin temel kuralida bu degilmi yanlis dogru bu tartisilir ...

Otistik cocuklarin sorunlarini ekran karsisinda yarim saat dinlemek insanlara bakin boyle bir sorun var otistik evladi olan ailelere orgutlenin demenin nesi kotu ...

Turkiyede siirin edebiyatin cok az ilgi gordugunu biliyoruz oyle bir konuk almak
raytingleri tavan yaptirmaz ... cezmi ersozu konuk almak onunla edebiyat konusmak kotu birsey olsa gerek hmmm cok sakincali ...

Turkiyede yasanan toplumsal olaylara parmak basmak birseyleri anlatmaya calismak kacarak sorunlarin cozulmeyecegini anlatmak anlamak bence cok onemli sonucta o bir program eglence programi bir dernek bir vakif degil ...
 
:) Ben seviyorum bu adamı... Onu ilk tanıdığım yıllarda çok kızardım üslubuna...İnsanları devamlı rencide etmesinin altında bir kompleks arardım...Yine de kendimi alıkoyamazdım onu izlemekten...Sonraları anladım ki birçok televizyoncudan daha cesurdu... O,kime nasıl davranacağını çok iyi biliyor.Akıllı bir insan...Göstermemeye çalışsa da, oldukça da duygusal... Kimseye yaranma politikası gütmüyor.Her programında televizyonun karşısına "bugün bize ne ders verecek acaba?" diye oturmuyorum...Bekliyorum...

Bir gece yayınını engelli bir arkadaşımızın telefon bağlantısıyla bitirdi...Uzun süre hattaki arkadaşla konuştu...Bu arada salondaki bütün izleyicileri tabiri caizse kovdu:) "Burayı hemen boşaltıyorsunuz" dedi...Hattın ucunda bambaşka bir dünya olduğunun farkındaydı sanki..."Madem sen buraya gelemiyorsun,ben sana geliyorum" diyerek...Programı onunla kapattı.
 
Bende bir okan bayürgen sevenlerdenim.Adam ctesi günleri eğlendirmek bikaç saat keyifli zaman gecirtmek istiyor .programın formatı bu kendide her zaman dike getirir bunu uslubuna gelince hakedene nasıl davranacağını kime saygı duyacağını da çok iyi biliyor ya .
ben bu hafta izlemedim ama eminim izleseydim yine hayran olacaktım.

daha önce engelli davet ettiğini bir kaç programında da şahit oldum. o kadar güzel ağırladı ki çaktırmak istemeden onlar için didinişini göreceksiniz o an onlara engelli olduklarını unutturdur. eğlenceli muhabette dahil ettirti insan muamelesi yaptı yani daha önce gördüğümüz sabah sabah programlarına çıkarılmış zihinsel engellilerele ne gırgır geçmeye ne de ağlayan yakınan engelli programına benziyordu .sonuçta izleyenlere engellilerinde muhabbeti iyimiş dedirti.
bir programında ise meyve getirmişti sanatcının biri yedirtmedi kimseye gıcıklık yapıyomuş gibi algılandı önce ama sanatcılar yemeye kalkınca sonunda sitemle ekran karşısında evinde olmayan birinin canı ceker yemeyin deyerek kızdı.
Kimi sever kimi sevmez ama itiraf edeyim ben her yeni programında bi kat daha seviyorum :)
 
Engelleri kaldir isimlee bir proje var Okan Bayulgen bu proje kapsaminda ilgili arkadaslari da cagirmisti programa.Ben Okan'in duyarsiz biri olmadigini dusunuyorum.Zannetmiyorum ki engellileri de reyting icin bir arac olarak kullansin.Tek takildigim nokta bu hafta medya arkadasinda diyelim A kisisini elestiriyor obur hafta onu programa davet ediyor.Ben oyle seviyesiz insanlari programima davet etmezdim.
 
hoca boşverin gitsin ya şimdi klavyeme kilometre yaptırıcam boşu boşuna 0x100000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000:0 dır:))
 
bende izleyemedim. keşke izlemiş olsaydım. bağış programı yapıp bize bir yarar sağlayamayan programlar yerine okanın programına çıkarıp başarıları göstermesi çok daha iyidir.
 
Üst Alt