Bir çoğunuz lan seninki de dert mi diyecek. Ciddiye bile almayacak. Biliyorum ki benden ağır durumda, daha zor şartlarda olan var. Kısa vadede sizler benden daha kötü durumdayız deseniz bile, uzun vadede özellikle ahret inancı olanlar niye benim daha kötü durumda olduğumu belki anlar.
26 yaşında erkek bireyim. Bundan 5 sene öncesi filan, bir anda aklıma çok kötü bir düşünce geldi. Sonra haşa ALLAH a ve dine küfürler, sonra değer verdiğim sevdiğim ne varsa kötü düşünceler gelmeye başladı. Karakterime, ahlakıma ters ne düşünce varsa, aklıma geliyordu. Vesvese dediler, okb dediler ama kendimi ne kadar aşağılık ne kadar iğrenç biri hissettiğimi anlatamadım kimseye. Sonuçta düşünceler kafanın içinden geçiyor, aceba ben mi düşündüm sorusu çözüme ulaşmıyor. Kafamın içinde bir ses, 7/24 çoğu zaman rüyalarımda bile canımı acıtacak, kendimi adi gibi biri hissettirecek ne varsa söylüyordu. Susmuyordu, ilaçlar zikrler namazlar hiçbir şey fayda etmiyordu.
Aşırı beceriksiz olduğum için girdiğim işlerden kovuluyordum. Tertemiz bir sicilim vardı, halen de öyle. Ellerde çözüm bulunamayan tremor yani titreme olduğu için en basit garsonluk işlerini bile yapamıyordum. Tıkılıp kalmıştım eve.
Bir de çok büyük ailevi sorunlarım vardı.
Okuyup biremememiştim medikal bölümünü ama, görmüş olduğum anatomi ve fizyoloji dersleri ve tıbba merakım ile az biraz sağlık alt yapım vardı.
İntihar etmeye karar verdim.
Asmayı ve suda boğulmayı refleks olarak belki vazgeçerim diye elemiştim. Psikoloji hastası olduğum için ateşli silah da alamamıştım.
İçimdeki ses, sen iğrenç birisin ve ebedi cehennemi hak ediyorsun diyordu. Fare zehri aldım. Bu zehir, bazı pıhtılaşma faktörlerini engelleyip, kanı sulandırıp iç kanamadan öldürecekti beni teoride.
Bir ramazan ayı iki kutu zehri yedim. Sonra ölmeyi bekledim. 10 gün kadar hiçbir şey olmadı. Sonra diş etlerim kendiliğinden kanamaya başladı. Pıhtılaşma faktörleri anca azalmıştı çünkü.
Doktora gittim, kendi kendine oldu dedim yalan söyledim. Testler yapıldı, normal kanama süreleri ( protombin zamanı - ınr ) değerlerim, normal birisine göre 10 - 13 kat yükselmişti. Doktor her an iç kanama ve beyin kanaması geçirebilirsin dedi. Sevk etti ileri bi hastaneye. Yine gitmedim, ölürüm umudu ile bekledim. Ölmedim. Sonra kollarımda yaşadığım geçici his kaybı sonucu dedim bu bizi öldürmez, süründürür. Engelli kalırız. Gittim, yaptığımı acilde itiraf ettim. Tedavi ettiler.
Ölmeyi bile becerememiştim.
Sadece bu değildi sebeb, daha anlatamayacağım çok şey var.
Psikiatri tedavisine başladım, biri en yüksek doz 3 ilaçla ayakta duruyorum.
Hollanda da bir ötenazi kliniği buldum, mail attım. Şartlar uymadı. Akıcı derece ingilizce ve hollanda da bir süre yaşama şartı vardı.
Kendi doktoruma ötenazi istediğimi ve beni yurt dışınına sevk etmesini istedim. Biz öyle bir yetkiye sahip değiliz dedi.
Daha sonra, nabız ve tansiyonu çok düşüren 30 adet kalp ilacımdan içtim. Aort ve mitral kapak yetmezliklerim için kullanıyordum ama kalp sorunu umrumda değil. Sadece baş ağrılarımı kessin diye. Neyse, ayakta duramıyordum. Hipotansiyon gelişmişti, ellerim su topladı. Sonra istemeye istemeye mide ne var ne yok geri gönderdi. Yine ölmedim.
Sonra yaşama tutunmaya çalıştım. Ama nereyi tuttuysam elimde kaldı. Kafamdaki ses hiç susmuyordu. Küfürler, kötü düşünceler, canımı acıtacak şeyler.
Sürekli kendimi öldürmem gerektiğini, bu dünyaya da cennete de layık olmadığımı söylüyordu. ALLAH senden nefret ediyor diyordu.
Şuan halen ilaçlarla hayata tutunmaya çalışıyorum. Ama Artık intihar kararım %90 diyebiliriz. Çünkü o kadar kestim umudu her şeyden, o kadar nefret ediyorum kendimden.
Bir insan bir uzvunu kaybetse kendisini haşa adi, aşağılık birisi gibi görür mü? Ama ben psikolojik hastalığımdan dolayı kendimi öyle görüyordum. Benimkisi de böyle bir engeldi. Oysa kimseye zararım dokunmamıştı kendimden başka.
Mesajın başında niye uzun vadede sizden zor durumdayım dediğime gelelim şimdi.
Biliyorum, sizinkilere göre benimki dert bile değil. Ama istemeye istemeye intihara gidiyorum. Bu dünyadan kurtulmak için her gece ALLAH a, en sevgili kulun hz. Muhammed ( s.a.v ) hürmetine al yanına diyorum.
Bu dünyadan kurtulmak için yalvaracağıma, cehenneme gideyim ordan kurtulmak için yalvarayım diyorum. Yani siz sabrederseniz, engeliniz için size büyük mükafat verilecektir inşAllah.
Ama benim sabredecek gücüm kalmadı. İnanın daha anlatamayacağım bir yığın sorun var. Ve böyle giderse, bu defa çok daha kesin bir yöntem buldum. Yani benim sonum kendi canına kıymaktan ya ebedi cehennem, ya da çok büyük bir ceza olacak.
Dediğim gibi, size göre benimkisi dert bile değil ama, nası bir kabus yaşadığımı bir ben bilirim bir de beni yaratan.
ALLAH a emanet olun, size güç ve sabırlar versin...
26 yaşında erkek bireyim. Bundan 5 sene öncesi filan, bir anda aklıma çok kötü bir düşünce geldi. Sonra haşa ALLAH a ve dine küfürler, sonra değer verdiğim sevdiğim ne varsa kötü düşünceler gelmeye başladı. Karakterime, ahlakıma ters ne düşünce varsa, aklıma geliyordu. Vesvese dediler, okb dediler ama kendimi ne kadar aşağılık ne kadar iğrenç biri hissettiğimi anlatamadım kimseye. Sonuçta düşünceler kafanın içinden geçiyor, aceba ben mi düşündüm sorusu çözüme ulaşmıyor. Kafamın içinde bir ses, 7/24 çoğu zaman rüyalarımda bile canımı acıtacak, kendimi adi gibi biri hissettirecek ne varsa söylüyordu. Susmuyordu, ilaçlar zikrler namazlar hiçbir şey fayda etmiyordu.
Aşırı beceriksiz olduğum için girdiğim işlerden kovuluyordum. Tertemiz bir sicilim vardı, halen de öyle. Ellerde çözüm bulunamayan tremor yani titreme olduğu için en basit garsonluk işlerini bile yapamıyordum. Tıkılıp kalmıştım eve.
Bir de çok büyük ailevi sorunlarım vardı.
Okuyup biremememiştim medikal bölümünü ama, görmüş olduğum anatomi ve fizyoloji dersleri ve tıbba merakım ile az biraz sağlık alt yapım vardı.
İntihar etmeye karar verdim.
Asmayı ve suda boğulmayı refleks olarak belki vazgeçerim diye elemiştim. Psikoloji hastası olduğum için ateşli silah da alamamıştım.
İçimdeki ses, sen iğrenç birisin ve ebedi cehennemi hak ediyorsun diyordu. Fare zehri aldım. Bu zehir, bazı pıhtılaşma faktörlerini engelleyip, kanı sulandırıp iç kanamadan öldürecekti beni teoride.
Bir ramazan ayı iki kutu zehri yedim. Sonra ölmeyi bekledim. 10 gün kadar hiçbir şey olmadı. Sonra diş etlerim kendiliğinden kanamaya başladı. Pıhtılaşma faktörleri anca azalmıştı çünkü.
Doktora gittim, kendi kendine oldu dedim yalan söyledim. Testler yapıldı, normal kanama süreleri ( protombin zamanı - ınr ) değerlerim, normal birisine göre 10 - 13 kat yükselmişti. Doktor her an iç kanama ve beyin kanaması geçirebilirsin dedi. Sevk etti ileri bi hastaneye. Yine gitmedim, ölürüm umudu ile bekledim. Ölmedim. Sonra kollarımda yaşadığım geçici his kaybı sonucu dedim bu bizi öldürmez, süründürür. Engelli kalırız. Gittim, yaptığımı acilde itiraf ettim. Tedavi ettiler.
Ölmeyi bile becerememiştim.
Sadece bu değildi sebeb, daha anlatamayacağım çok şey var.
Psikiatri tedavisine başladım, biri en yüksek doz 3 ilaçla ayakta duruyorum.
Hollanda da bir ötenazi kliniği buldum, mail attım. Şartlar uymadı. Akıcı derece ingilizce ve hollanda da bir süre yaşama şartı vardı.
Kendi doktoruma ötenazi istediğimi ve beni yurt dışınına sevk etmesini istedim. Biz öyle bir yetkiye sahip değiliz dedi.
Daha sonra, nabız ve tansiyonu çok düşüren 30 adet kalp ilacımdan içtim. Aort ve mitral kapak yetmezliklerim için kullanıyordum ama kalp sorunu umrumda değil. Sadece baş ağrılarımı kessin diye. Neyse, ayakta duramıyordum. Hipotansiyon gelişmişti, ellerim su topladı. Sonra istemeye istemeye mide ne var ne yok geri gönderdi. Yine ölmedim.
Sonra yaşama tutunmaya çalıştım. Ama nereyi tuttuysam elimde kaldı. Kafamdaki ses hiç susmuyordu. Küfürler, kötü düşünceler, canımı acıtacak şeyler.
Sürekli kendimi öldürmem gerektiğini, bu dünyaya da cennete de layık olmadığımı söylüyordu. ALLAH senden nefret ediyor diyordu.
Şuan halen ilaçlarla hayata tutunmaya çalışıyorum. Ama Artık intihar kararım %90 diyebiliriz. Çünkü o kadar kestim umudu her şeyden, o kadar nefret ediyorum kendimden.
Bir insan bir uzvunu kaybetse kendisini haşa adi, aşağılık birisi gibi görür mü? Ama ben psikolojik hastalığımdan dolayı kendimi öyle görüyordum. Benimkisi de böyle bir engeldi. Oysa kimseye zararım dokunmamıştı kendimden başka.
Mesajın başında niye uzun vadede sizden zor durumdayım dediğime gelelim şimdi.
Biliyorum, sizinkilere göre benimki dert bile değil. Ama istemeye istemeye intihara gidiyorum. Bu dünyadan kurtulmak için her gece ALLAH a, en sevgili kulun hz. Muhammed ( s.a.v ) hürmetine al yanına diyorum.
Bu dünyadan kurtulmak için yalvaracağıma, cehenneme gideyim ordan kurtulmak için yalvarayım diyorum. Yani siz sabrederseniz, engeliniz için size büyük mükafat verilecektir inşAllah.
Ama benim sabredecek gücüm kalmadı. İnanın daha anlatamayacağım bir yığın sorun var. Ve böyle giderse, bu defa çok daha kesin bir yöntem buldum. Yani benim sonum kendi canına kıymaktan ya ebedi cehennem, ya da çok büyük bir ceza olacak.
Dediğim gibi, size göre benimkisi dert bile değil ama, nası bir kabus yaşadığımı bir ben bilirim bir de beni yaratan.
ALLAH a emanet olun, size güç ve sabırlar versin...