Engelliler Her Gün
Engelli kardeşlerime yürekten selamlar...
Engelliler Günü Her Gün
Tüm engelli kardeşlerime selam olsun. Herkes engellenebilinir bu yaşamda.
Ancak başta yönetici sınıfının zihni engelleri, gerçek engelli vatandaşlarımıza engel oluyor. Asıl acı olan bu. Lafı bırakın icraat yapın!
Deruni Devlet-Kutsal Halı kitabımı engelli yurttaşlarımıza ithaf etmiştim. Herkes; yazar, çizer, sanatçı, sporcu vs. inisiyatif almalı, engelli kardeşlerimin tüm sorunları çözülmeli. Yürekten selamlar.
Oktan KELEŞ
Deruni Devlet -Kutsal Halı Kitabı'ndan:
ÂMÂ KİM?
İlk durağımız Sultanahmet Meydan’ıydı. Aracımızı park ederek Âmâ’yı aramaya koyulduk. Neden Âmâ dendiğini ise onu bulduğumuzda anladım. Daha doğrusu onun bizi bulduğunda. Bu kişi gözleri görmeyen biriydi ve elinde âmâların kullandığı ince
uzun bir baston vardı. Âmâ yanımdaki şahsa, “Geç kaldın Şamil.” dedi. Şamil ise, “Siz öyle diyorsanız öyledir Âmâ’ların Efendisi.” dedi ve ekledi, “Âdem Bey sizindir, kolay gelsin, hadi bana eyvallah” diyerek yanımızdan ayrıldı.
Sultanahmet Meydanı’nda Âmâ ile baş başa kalmıştık. Etraf her zamanki gibi çok kalabalıktı. Âmâ uzun boyluydu. Sanırım 40 yaş civarındaydı. Bana, “Âdem Bey, koluma giriniz, birlikte yürüyelim.” dedi. Denileni yaptım. Görenler, Âmâ’ya rehberlik yaptığımı düşünürlerdi. Fakat durum tam tersi idi. Âmâ, elindeki bastonu ile yerleri yoklayarak, “şuradan gidelim, buradan gidelim” diyerek bana rehberlik yapıyordu. Hac Suresi’ndeki ayet aklıma geldi: “AND OLSUN Kİ, BAŞTAKİ GÖZLER KÖR OLMAZ, KALPTEKİ GÖZLER KÖR OLUR.” Nicelerinin baş gözü vardı da, neyse…
Âmâ kula selâm olsun…
Engelliler Her Gün / ON ALTI YILDIZ
Engelli kardeşlerime yürekten selamlar...
Engelliler Günü Her Gün
Tüm engelli kardeşlerime selam olsun. Herkes engellenebilinir bu yaşamda.
Ancak başta yönetici sınıfının zihni engelleri, gerçek engelli vatandaşlarımıza engel oluyor. Asıl acı olan bu. Lafı bırakın icraat yapın!
Deruni Devlet-Kutsal Halı kitabımı engelli yurttaşlarımıza ithaf etmiştim. Herkes; yazar, çizer, sanatçı, sporcu vs. inisiyatif almalı, engelli kardeşlerimin tüm sorunları çözülmeli. Yürekten selamlar.
Oktan KELEŞ
Deruni Devlet -Kutsal Halı Kitabı'ndan:
ÂMÂ KİM?
İlk durağımız Sultanahmet Meydan’ıydı. Aracımızı park ederek Âmâ’yı aramaya koyulduk. Neden Âmâ dendiğini ise onu bulduğumuzda anladım. Daha doğrusu onun bizi bulduğunda. Bu kişi gözleri görmeyen biriydi ve elinde âmâların kullandığı ince
uzun bir baston vardı. Âmâ yanımdaki şahsa, “Geç kaldın Şamil.” dedi. Şamil ise, “Siz öyle diyorsanız öyledir Âmâ’ların Efendisi.” dedi ve ekledi, “Âdem Bey sizindir, kolay gelsin, hadi bana eyvallah” diyerek yanımızdan ayrıldı.
Sultanahmet Meydanı’nda Âmâ ile baş başa kalmıştık. Etraf her zamanki gibi çok kalabalıktı. Âmâ uzun boyluydu. Sanırım 40 yaş civarındaydı. Bana, “Âdem Bey, koluma giriniz, birlikte yürüyelim.” dedi. Denileni yaptım. Görenler, Âmâ’ya rehberlik yaptığımı düşünürlerdi. Fakat durum tam tersi idi. Âmâ, elindeki bastonu ile yerleri yoklayarak, “şuradan gidelim, buradan gidelim” diyerek bana rehberlik yapıyordu. Hac Suresi’ndeki ayet aklıma geldi: “AND OLSUN Kİ, BAŞTAKİ GÖZLER KÖR OLMAZ, KALPTEKİ GÖZLER KÖR OLUR.” Nicelerinin baş gözü vardı da, neyse…
Âmâ kula selâm olsun…
Engelliler Her Gün / ON ALTI YILDIZ