Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Pelin Onay

öyküekin

Aktif Üye
Üyelik
22 Ağu 2009
Konular
57
Mesajlar
1,264
Reaksiyonlar
0
Sevişmeler Korkak Değil... /... Düşler Yaralı

(sevişince sarılacak yaralar)

selamıma düşerse aşk,
ellerinden öperim
mümkünse kavgasız zamanların,
incelikli sabahlarında görüşelim

zaten susmayacaktım
sadece avutacaktım vedaları
bir kadeh şarap içer misiniz..? Ardından,
uyuturuz bütün sefil aldanışları

tutkunun doruklarında bekliyorum
müsaitseniz,
beraber kandıralım isimsiz dokunuşları

beni beklerken buldular kaçıp giden sevdaları
iyi niyetime gelmiş,
artık tutuklamıyorum duasız sürüklenen kayıpları

utancımı bağışlayın,
korkularımdan temizleyemedim fütursuz soyunmaları
sakıncası yoksa yardımınızı isteyeceğim,
o narin ellerinizle üzerimden çıkartır mısınız,
işe yaramayan yılışık avuntuları..?

gözlerimden öpmeyin, ayrılık getirir
batıl bir inanç doğru ama,
siz dudaklarınızı dudaklarımda gezdirin

hayır, üşümüyorum
dirileşen, biriken özlemlerimin teni
ışıkları yakmayın ne olur,
nefesiniz gözlerimin rehberi
..artık her şeyi öğrendiniz
isterseniz şimdi beni,
sev(mey) ebilirsiniz....

Pelin Onay


Düş(me) ler../..aşk bitti

..üstat, beni müsait bir şiirde indir...

bugün bir şiir bile uğramadı yanıma
sana uğradı mı bilmiyorum
pencere kenarında yağmuru seyrettik yalnızlığımla,
balkona astığımız düşlerimizi içeri aldıktan sonra

kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim../..ayrılırken
ama sen herkesin öğrettiğini yineledin
şimdi aşk../..inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda

deniz kabuklarından bir mumluk yapmıştım sana,
vermeye zamanım olmadı
şimdilerde içinde yakıyorum,
sesini duyuramayan kelimelerimin yorgunluğunu
biliyor musun../..bilmem
sen cümlelerimin 1. Kordonuydun

II

..susmaya gidiyorum.../..birazdan dönerim..

acil servis gibi yetiştim bütün kanamalı sevdalarıma
yanlarına gittiğimde,
odaları boştu, çarşafları temiz
bir küçük not bile yoktu../..”kurtardığınız için teşekkür ederiz”

bu yüzden emekliliğimi istedim yorgun aşkların baş hekiminden
tazminatım suskunluk
beni ait olmadığım şehirlerde aramayın,
adresimin caddesi../..burukluk

III

..teri soğumamış bir ayrılıkla içilen özlem, ateş yapar..

dün gibi hatırlıyorum ayrıldığımız günü
24 ocak../..kış../..kıyamet../..felaket
sanki herkes beni görmek için toplanmıştı şehir meydanında
parmaklarıyla gösteriyorlardı../..“işte bu kadın terk edildi” naralarıyla
bu günlerde../.dalgasını geçebiliyorum vedaların
o günlerde../..serum kokularına bulaşmıştı bütün kılcal damarlarım

gerçekte kim olduğunu çok düşündüm,
özleminin yer yer sağanak yağışlı olduğu zamanlarda
galiba artık biliyorum
sen../..büyümeye zamanı olmayan çocukların,
dar zamanlarda attığı içten bir kahkahasın

beni beklemeye gidiyordun.../..galiba yolu şaşırdın

IV

...bu şiire girmek hüzünlü ve yaşlıdır..

biraz önce gözlerimden düştün
seni ıslattığım için üzgünüm
yanaklarımda kurumanı istemezdim,
dudaklarıma almışken ıslaklığını
sen../..gözlerim../..ve katre

sana yaşatmak istediğim çok şey vardı,
aşk’da kısa çubuğu ben çektim...

V

...kırgınlıklarımı kaybettim, hükümsüzdür...

sabaha karşı gittiğin için bağışladım seni
sen de kendini bağışladın mı../.. bilmiyorum
zor oldu indirmek resimlerini duvarlardan
ki tozlanma diye albümlerde yaşatmadım seni
seni../..bir “anı” olsun diye sevmedim

...ve hiç aldatmadım../..kirpiklerimle bile

çok önceleri sorduğum bir soruydu,
“şiir bir aşk’ı kurtarabilir mi? ” diye
otuzuma yaklaşırken gülümsüyorum da,
şiir bir aşk’ın ancak bekçisi olabilir

VI

...bu şiirde U dönüşü yapılmaz...

illegaldir bütün terk edişler,
ölümlerde dahil...

VII

...kızım bahara aldanma, üstüne yine de bir şiir al sen..

mayıs’ın çocuklarıyız ikimizde
belki de bu yüzden acele ettik ayrılmak için,
tenlerimizin ateşi bizi kavurmasın diye..

biliyorsun../..çok erken aldım hediyemi senden
seninkini vermek içinse çok geç

doğum günün kutlu olsun../..unutmadı giritlalesi
mumlarını söndürdüm../..yüzümde gönderdiğim dileklerin gölgesi

VII

...aşk dersem çık, ayrılık dersem çıkma..

dedim../..çıkmadın
aşk bitti...

Pelin Onay
 
Üşüyorum... /... Sesimi Ört

-bir solukta okumak istemiyorum seni, sayfalarını çevirme-

uyku tutmadı, sen tut beni
en son koynunda unuttum günaydın dilimi
gözlerinde büyüdüm, yüreğim sende çocuk kaldı
hadi kalk gidelim, bizi görüp yazacaklar, az kaldı

en keyifli sabah kahvaltım ! Sen,
göğsünde yürüdüğüm balıkçı kasabası
akşamdan kalsın öpüşlerin, yalpalasın dudaklarımda
susuyorum, özlemin gelincik tarlası
susatma

gözüm tutmadı sensizliği, bir daha yollama

efkar dağıttım, herkese biraz düştü
dalgalara gözlerimle yazdım şiirimi, ıslandı ama yırtılmadı
kalbim, içli şarkılar kuşağı. İçinden geçiyor
parmaklarım karanlıkta mum gibi,
sana yazıldıkça eriyor

ateşli çingene dansım! Sen,
uzağında kaldığım deniz ülkesi
tutamayacağın sözler ver bana, ben tutarım
nefes alsın yorgunluğun dağınık yatak akşamlarında
biliyorum, gözlerin bir İstanbul hatırası
kapatma

ellerim tutmadı vedada, yaşlandım
beni kendinde bağışla
 
Gizli Öznesin Sen Yüreğimde...

devrik bir cümleydim senden önce / grameri bozuk bir yürek yangınıydım / sen geldin, / yerli yerine oturdu kelimeler / noktalı virgülle uzatıyorum hislerimi sana, / ulaşabildiğin yerden tamamlarmısın..? /

gizli öznesi bol cümleler kuruyorum
"seni seviyorum"
kimi?
seni..
öznesini yüreğimde tutuyorum

noktaları kaldırdım
sana uzanan her kelimeyi,
virgüllerle uzatıyorum
yan yana oldukça çoğalacak,
dolaylı tümleçlerimiz
biriktirdiğim bütün belirtili sıfat tamlamalarını,
senin için koruyorum

...üç noktalar sana olan suskunluğum / susuzluğum
herkes duysun bu sevdayı diye,
avuçlarımdan gökyüzüne ünlemler gönderiyorum

devrik bir cümleydim senden önce
grameri bozuk bir yürek yangınıydım
sen geldin,
yerli yerine oturdu kelimeler
noktalı virgülle uzatıyorum hislerimi sana,
ulaşabildiğin yerden tamamlarmısın..?

özel isimleri büyük harfle başlayarak yazıyorum
yani adını
yani sevdanı
dahası bizi
parantez içinde yaşadıklarımız var,
aman kimse duymasın
tırnak içine aldım bendeki yerini,
kem gözlerin nazarı dokunmasın

haydi!
bir kesme işareti gönder bana,
ismimim dudaklarından çıkışını yazayım
haydi!
iki nokta üst üste gönder bana,
bende ne kadar var olduğunu sana açayım

gizli öznesi bol cümleler kuruyorum
"seni seviyorum"
kimi?
seni..
öznesini yüreğimde taşıyorum..
 
Düşümden düştün../..canın acımadı ya

ne zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden
benim yazım değilsin, korkarım kışım da
tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi
sen ateşsin
saat 17:28
kimbilir, şimdi neredesin

yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
suya düştü intihar, boğuldu son bakış
kimi istesem uzaktır kıyı boyları
vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış

aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak
yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak

ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde
benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de
yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi
sen havasın
saat 22:16
kimbilir, şimdi hangi kuytudasın

arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden
geceye düştü uyku, titredi acı soluk
kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu
üşümeler içimden akıyor, oluk oluk

tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim
akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam
susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır
nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek
yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim
söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek

ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm
kaçarım değilsin, korkarım tutanım da
sen topraksın
saat 22:39
kimbilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın

Pelin Onay​
 
Gitme karanfil../..inadına yaşıyor aşk ve ölüm

“ beyinsel sevişmelerin üretken kadını” diye fısıldıyor kulağıma bir dost
doğru olabilir mi..? ..imgelerin altında kalmaktan korkuyorum

insan
sevdiği şeylerden korkar mı

beni şarkı söyleyebileceğim bir yere götürsün sevgilim
üşüyorum
derin sessizliklerin acı çığlığı bu
çocukluğumdan kalma özlemleri bekliyorum kuytu yalnızlıklarda

insan
geçmişini bekler mi

parmaklardan geçen saçlar gibi
yumuşak ve hızlı bir serüvendir aşk
ne kadar kısaysa sunabildiklerin
o kadar çabuk tükenir

tükettim serseri vedaları
alnımda unutulmuş ve kurumuş öpüşler
değme çil yavrusu göz yaşlarından beterdir
gözleri kanlı bırakan terk edişler

insan
vedalarını kutsar mı

yalnızlık bir barda unutulan sigara paketi gibidir
fark edildiği yerde sahiplenilir
ve hiçbir yalnızlık unutulduğu yerde bulunamaz

insan
unuttuklarını arar mı

arkasına bakmadan kaçan bir karanfil gördüm
ölüm de kirlendi aşk gibi
yararı olacaksa söyleyeyim
ellerim temizlik çabasından, yorgun

karanfil..! geri dön
aşk’ı temizleyeceğim ölüm gibi
söz(ü) mü veriyorum

insan
inadına yaşar mı


Pelin Onay​
 
Şiirin şehveti

öğle sıcağında şiir yazma bana
gecenin karanlığı ve büyüsü sinmeli mısralarına
tutkunun kokusu başını göstermeli
gözlerimi kapatabilmeliyim,
gece gözlerimi sana çevirmeli

bir parça mavilik almalısın denizden
ve bulaştırmalısın yüreğime
öyle parça parça değil
bütün bedenime
hele bir de yağmur yağarsa
değme keyfime
tut kolumdan sürükle beni../..yapış saçlarıma
dansa kaldır beni

öyle sıcağında şiir yazma bana
gecenin gölgesi örtmeli kelimelerin üstünü
üşüyen arzular bir cümlenin içine sığınabilmeli
utanmadan soyunabilmeliyim
utancım dudaklarında bakireliğini yitirmeli

itinayla akıtmalısın isyanlarımı
ve fırlatmalısın uzaklara
öyle yavaş yavaş değil
bir belayı uzaklaştırırcasına
hele bir de kolların sarmışsa beni
dokunma sessizliğime
al başımı daya göğsüne../..okşa ruhumu
beni benden istercesine

öğle sıcağında şiir yazma bana
bekle geceyi
bütün korkuların çekip gitmesini
gizlice../..görünmeden sana gelmemi
bekle gecenin notasız melodilerini
gecikmişliğini
delirmişliğini


ne vakit saat geceyi vuracak
ne vakit yüreğimin artçıları bedenini sallayacak
ne vakit sen içimde../..ben dışında olacağım
o vakit şiirlerin en güzelini../..en tutkulusunu
ve en haylazını yaz bana
yüreğinde uyuya kalırsam../..sakın uyandırma


Pelin Onay​
 
Gereği düşünüldü../..kutsanmıştır aşk..!
(...bu sevdanın sözlerini sen al, müziği bende kalsın..)

..sürgün yeridir aşk yüreğimde, açlığına bile boyun eğdiğim..kapama gözlerini, sesini uzak tutma..sancılarına vedaların düşlerle direniyorum..dilimde bakire bir bekleyiş, gelip bozmanı diliyorum..

dokunamadım sevdanın yanık tenine
oysa istemlerin süzgecinden taşar hayat, bilirim
hangi yüreğin terk edişlerinde göçebe kaldı özlemler..?
sılası uzak değil kavuşmaların, sessizce direnirim


ah tütün kokulu sevişmelerin çıplak sarılışı
sözüm var, göğsümde dinlendireceğim ıslak dudaklı başını
soyun ve arın kasıklarında biriken özlemlerden

..beş yaşında parmaklarımdan kayan uçurtmam gibidir aşk ellerimde, gidişlerine bile söz geçiremediğim...artık ağlamayacağım dediğim an barıştım aynalarla..aldığım nefese borcum var, yüreğimi güldüreceğim..

anladım, niyetin yok gelmeye
ben bekleyişleri kapımdan kovdum,
sen bulup getiriyorsun ellerinle
dinlediğin son şarkıda kal,
gelinlik bir kız gibi değil artık sabrım sevgilerimde

tutulmayan sözlerde yitirdim masumiyetimi
kelimelerim bu yüzden keskin ve asi, gülüşlerimde bile

..çiçek kokulu bir huzurdur aşk burnumun direğinde, yapraklarını öpebilmek için bile aylarca beklediğim..gitmelerin bıraktığı helis acılar küçülüyor ve kabuk bağlıyor zamanla..geçmeyen tek şey hüzündür gözlerde biriken..yeni doğmuş bir bebek değilim maalesef, yaşadım ve büyüdüm..tanıştığımızamemnun oldum aşk, mümkünse çok sık görüşmeyelim..

çıldırdı gece, kayan yıldızlardaki dilekler karıştı
dibi tuttu kelimelerin,
şiirlerde yanık kokusu var

ritimler coştu, Ege’nin nabzını ölçüyor süslü yeminler
bir adam ninni söylüyor sevdayı uyutmak için
bir kadın havanda sitemlerini dövüyor
bir gülüş bedenden akıp ayak parmaklarına kadar iniyor
bir yaş daha yaşlanıyor gece
gözlerde dilsiz vedaların nemli sorgusu var

...notaları yaralanmış bir şarkıdır aşk dilimde, acısını dindirebilmek için defalarca söylediğim..serkeş bir hüznün esintisinde demleniyor vurgu(n) lardaki şimali düşler..korkular gölgeli..ne istediğini bilmiyor duyguların ırzına geçen kelimeler...kulaklarını tıka yüreğim, beni yorma..

bir sena düşüyor dudaklarıma
ulaşamadıklarımı kutsuyorum

ve seslemliyorum şimdi

aşk,

kut san mış tır

artık...!


Pelin Onay
 
Dilimde ay tutuldu../..dilsizim(akşam şaraba yatıracağım yüreğimi../..yarına bi'şeyciğim kalmaz)

korunaklı şiirler yaz bana, sevgilim olmayan sevgili
sağanak yağışlı günlerimde sığınacağım bir yer bulunsun
bari, şiirlerde bir ev'cağızım olsun

üç oda bir salon yalnızlığımı kiraya vereceğim
heveslenme, senin için düşlerim başka
aklını başından alıp, gezmeye götüreceğim

ne güzel gülüyorsun, dudaklarında eski İstanbul resimleri
öyle kal lütfen, yüzüme baktığın anın resmini çekeceğim

sana söz veriyorum, sen de bana umut ver
sonra her şeyi unutup, ülkeme geri döneceğim

bende bir hoşum, şarkıların belalı güzelliğine vuruldum
o uzak ay'da kaldı onayladığım gülüşler
raks eden sevişmelerin çingene zamanındayım,
'gel' desen, gidemeyecek kadar sarhoştur özlemler

anlayışımı kaybettim, beni anla
karşılığında gözlerimin kahvesinden içireceğim
düşe kalka düşledim, son baharım kaldı
beni şimdi tutmazsan, dudaklarına devrileceğim

oturaklı şiirler yaz bana, sevgilim olmayan sevgili
yorgun günlerimde dinleneceğim bir yer bulunsun
şiirlerde bari, bir nefeslik yerim olsun
 
yokluğun

bir iç savaştır yüreğimde
sevgilim../..geri çekildim
seni beklemeye gidiyorum

ayrılık değil ki bu

bir uzun hava
çalınacak../..son bulacak
hicran makamında kadehler vurulacak

özlem geceleri kapımıza dayanacak

sevgilim../..susturma bizi
sürç-ü lisan olmasın bu aşk

avuçlarımda çocukluğumdan kalma dualar var, gel buyur nasiplen yarim.. ninemin telli dolabı gibidir yüreğim, soğutmaz içindekileri.. itiraf ediyorum, kayıp bir kent gibiydi sevdam.. sen dokundun, çekildi sular,göründü bir zamanlar sobasında odun yanan kapılar.. korkma, yaklaş.. tenimin tenine diyeceği var...

uğurladım eski sevdalarımı../..gözlerine ilk baktığım an

çarmıha gerdiğim özlemlerimi azat ettim
huzur kazandım müzayededen ikimiz için
bol köpüklü bir kahve taşıdım bakışlarımla sana
yüreğimi istedin../..verdim

şimdi desem ki bahar

şimdi desen ki yol var
beklemek bir köpek gibi yapışsa da paçalarıma
sevgilim../..ikimize yetecek kadar sabrım var

şarkıların resmini çizebilir misin..?.. bana yüreğindeki ritimleri gönder.. nasıl?.. hayır, izlemedim bu filmi, sahne tanıdık ama.. biz mi oynuyoruz..?.. bu yüzden bitsin istemiyorum demek ki.. daha önce seslendirdiğimiz aşklar nerede peki..?.. suflörü sen miydin yüreğimdeki sesin..?.. sevgilim, hadi gel mısır patlattım, bizi izleyelim...

çığlığımı tut../..yere düşmesin

dar gelirli zamanların açlığını doyurmamız lazım
bu hayat bildiğin gibi değil../..diyemem
biliyorsun../..bana da öğret aşkım
korkularımı bir caminin avlusuna bıraktım

acılarım ahşap bir bina../..bir kibrit çakılsa tutuşacak
sevgilim../..sesimi sesinle uyut
bu yekpare gülüşler o zaman can bulacak

denizi hiç böyle mavi görmemiştim.. pardon, baktığım gözlerin mi..?.. gülme, boğulmayacağım, dalgalarında yüzebilirim.. bu ekmek kavgasında durduk bir de sevdalandık.. tabi ki pişman değilim, olamam.. sevgi bir eylemse, ben eyleme geçtim.. elimde pankartım, sana yürüyorum...

düşler../..yalnızlığın tangosu

sen gelene kadar../..sahnede dansım kalsın
sevgilim../..geceyi düşlere boya
ama tuvalde bir öpüş kalsın...


Pelin Onay
 
Tutku dile gelirse../..sus(tur) ma

tadını bilmezdim duymadan önce sesinin
yüreğime dokunmasaydı gözlerin
gülüşlerini tutamazdım
ıslıkların delmeseydi düşlerimi
yalanım yok, şarkıların altına yatamazdım

hangi mevsimin çobanısın vakitsiz gelen
türkülerin derinliğinden çıkart ruhumu
gecelerin sorgusundan dönüyorum, yüreğim belada
kurtulana kadar iftiralardan
kaçır yanına suskularımı, sıcaklığına bağışla

şaşkınlığım kekeme
dilini bilmediğim bir ülkenin kelimeleriyle öp beni
anladım artık
asıl ölüm direnmektir tutkulara
saflığım uçurumun kenarında
hadi it onu ve kazan deliliğimi
sana bir de sırrımı veriyorum
göremediğin yerlerden vurur sadakatimin şiddeti

yelkenlerini aç
kulaç attığın denizlere benzemez dalgalarım
yüzmek istiyorsan önce ıslanacaksın
bak gözlerimin içine, günahsızdır bakışlarım
seni senden alacağım, kendini arayacaksın

dinle! Kuzeyden esiyor rüzgar
ben Ege'yim, sıcak denizlerin anası
bekliyorum
dağılmadan sevişmelerim, beni de al


Pelin Onay​
 
Çiçekler de ağlar

(unutmadım.. ilk ismim çiçek)

ne doğduğum
ne de doyduğum şehir kucaklar beni
mevsimler yüzümde
karıştırılmış okey taşları gibi acılarım
çifte dönüyorum
ağlıyorum

- şairler şiir yazmak için mi ayrılır anne
- bilmiyorum kızım

öznesi kaybolmuş bir cümleyim
hiçbir aşk şiiri kabul etmiyor beni artık
bir kalemin ucundan sevgi dilenemem
değmemişse mürekkebi yüreğe
s(öz) lenemem

yorgunluklarım geri döndü yıllık izinlerinden
ege’nin sularında ateş yaktık, kafa çekiyoruz
kimler yok ki
bir vapur telaşında kaybedilen heyecanlar
üzerime yapışan kırgınlıklar
verilen ama unutulan sözler
cevapsız sorular
hayır! söylemeyin bu şarkıyı
özlendiğim günleri hatırlıyorum
ağlıyorum

- ressamlar resim yapabilmek için mi ayrılır anne
- bilmiyorum kızım

sevdamın sesi kısılmış
yaşlanmış dudaklarındaki kelimeler
unutulmuşum.. içinde “biz” olan çerçeveler
gidişlerime pusu kuran eşkıyalar duysun beni
hiçbir şeyi ertelemedim ve ertelemeyeceğim
gidiyorum
ve ağlıyorum

ne ok oldum ne de yay
vuramam sevdiğim sesleri
söyleyin! bedeninde acı biriktirmesin yarim
bir kez de o üzsün beni
değmez mi
düşüncelerim gururlu
hayallerim ve sevdam değil
kanadı kırık kuşların gagalarında öpüşlerim
sen.. en sevdiğim dağ kırlangıcı
al götür unutana baharımı
üşütmesin

- müzisyenler söz yazmak için mi ayrılır anne
- bilmiyorum kızım

Tanrım
kim verecek çalınan düşlerin cezasını
sakızlı şekerler eriyor dudaklarımda
şiirlerimde kan pıhtısı
hangi masallarda yaşatır beni
avuçları gül kokan çocukların duaları

seri cinayetlerin tek maktuluyum
sevilmek iyi gelmiyor bedenime
sevgilim../.son katilim
öldüğümü kimseye söyleme
güçsüzüm
üşüyorum
ağlıyorum

- katiller yaşamak için mi öldürür anne
- bilmiyorum kızım

çekin alın korkaklığınızı
anlamıyor musunuz..? ../..yakışmıyor yüreğime
vaftiz edilmemiş duygularınızı uzaklaştırın
inanmıyorsanız söylemeyin
acıtmayın “seviyorum”larla yeniden
izmir’e kar yağıyor... inanabilir misin
izmir’e düşlerim yağıyor
donuyorum
geberiyorum
ağlıyorum

- insanlar yaşamış olmak için mi sevişir anne
- hııı

uzaktasın.. kiminlesin şu an
hangi duygunun gülümseyişleri hayat veriyor sana
oralar soğuktur şimdi, üşüyor musun
hala canını sıkıyor mu
bir türlü seni barıştıramadığım bu hayat kavgası
beni sorma
sen bu şiiri okuyup bir kenara koyduğunda,
ben hayasız limanların denizlerine yürüyor olacağım

özlemin, sol göğsümün altında kutsal bir kitap

- sen beni gönderilmek için mi doğurdun anne
- bilmiyorum kızım
- ama anne sen de hiçbir şeyi
- hiçbir şeyi değil, aşk’ı bilmiyorum kızım

koparılmış pelin otları gibi sevdam
rüzgara direnip toplamaya çalışıyorum
ağlıyorum



Pelin Onay​
 
Ses (im) duvardan düştü../..kaldırın

- pardon 'seni seviyorum' diyen bir ses buradan geçti mi acaba
- hayır bayan, görmedik

bir adam çıplak sesle şarkı söylüyor
sesi üşeyecek diye çok korkuyorum
bir kadın limanda günah çıkartıyor
günahları denizi kirletecek diye tedirgin oluyorum

tut (ma) beni gece
karanlığında şarkılara gebe kalıyorum

- pardon 'seni özledim' diyen bir ses uğradı mı acaba buraya
- hayır bayan, uğramadı

tutkularım çiçek verdi, kokusunu saldı
satamadım biriktirdiğim dağ özlemlerini
ismet teyze yaşasaydı söylerdi, anılarla nasıl başa çıkılacağını
herkes ölüyor, sevdaların öldüğü gibi

kandır (ma) sın beni şiirler
yokluğumu isimlendirmeye gidiyorum

- pardon 'kadınım' diyen bir ses bir not bıraktı mı acaba
- hayır bayan, bırakmadı

cinayeti ellerim gördü
bir de yüreğim
gözlerim inanmaz yüze değmeyen bakışlara

beni rahmine al ve yeniden doğur anne
yanılgılarımın kapısını tekrar çalmayacağım
kuş tüyü vaatlerde kaybettim gerçeğimi
kandır (ıl) dığımı bırak unutayım

- pardon 'sen benim elma şekerimsin' diyen bir ses sizde kaldı mı acaba
- hayır bayan, kalmadı

yorgun turuncu açtı gözlerini
geceye tutundu
kıskanmasın canım mavi, onu da unutmadı
sır küpüdür şehvet bedenimde
kapıma dayan (ma) dı

bacaklarım mecalsiz artık aşk
sana kapıları açamayacağım diye korkuyorum

- pardon 'artık bensiz bir yaşamın olsun' diyen bir ses ağladı mı acaba
- hayır bayan, duymadık

kanım çekiliyor dostlar
ayrılıkların en dokunulmaz şahidiyim


Pelin Onay​
 
Bodrum boyunca../...seni düşünürken

- dilimde tutulan ay'a-

(sen hep uzakta kalacaksın ve ben sevgimle seyredeceğim aygın yüzünü)


Güvercinlik’de okşadım güvercin kanatlarını gecenin
seni düşündüm, düş müsün diye
aklım almadı, aklıma kızdım
yürüdüm Bodrum boyunca
iki dirhem bir çekirdek yokluğum, iz üstünde
aranıyorum, arasana sesimi sende
unutulduğum günlerin kimliğinden sıyrılmalıyım ege’de

“dilhun olurum yad-ı cemalinle senin ben../..çıkmaz gözümün nuru gözün didelerinden”
bu şarkı iyi geldi aze, yanımızda misafir etsene.. eski zamanlardan geliyor, ona da bira söylesene

Gümbet’de gün doğum yapıyor, saçlarımda güneş kırığı
tuzlu suda yıkanan yüzümden akıyor cennet düşleri
çay istiyorum, peynir, nane ve zeytinyağı
bu sabah gülerek uyanmalı pelin sohbetleri
bekletme, bahar dallarında çiçeklenen renklerimi

“beni de alın ne olur koynunuza hatıralar../..dolanıp kalayım bir an boynunuza hatıralar”
bu şarkı içli geldi aze, acısını alsana...çok yıkılmış belli, ellerini tutsana

Yalıkavak’da yalınayak yalnızlığım
ve sen yakamoz güzelliği göz pınarlarımda
ıslatır dudağı ouzo, rembetiko dilde
Yaka köy’de yakama taktığım şarkılar sana gidiyor
hadi delirelim! vaktimiz varken
palamarı çözüp mavide yürüyelim

“ayrılık yarı ölmekmiş, o bir alevden gömlekmiş../..o alevin bağrımda yeri, ben böyle sensiz olurum deli../..nerdesin ey sevgili”
bu şarkı bağrımı deldi aze, diksene.. yüreğimde delirdi özlem, onunla dertleşsene

Gümüşlük’de gümüş balıklarını bekliyorum
temizlendi vedaların kılçığı, dile batmıyor artık
rüzgar camlara vuruyor, camlar kanıyor, korkuyorum
burada olmalı ve esir almalıydın sarhoşluğumu
eridi mumlar, sigaram intihar etti, kurtaramadım
gümüş bir dilim var, kulağına takıyorum
sesimi taşı

“içimde kim var bir bilebilsen../..sen seni bulursun kalbime girsen”
bu şarkı çok geldi aze, yarısını alsana.. başım dönüyor, yüzünde tutamıyorum.. bodrum’a yüreğimi sen anlatsana

atladım sevdanın bükünden göltürkbükü’ne
kaygılarım denize düştü, bulamadım
fransız öpücüğü şarkılar titretiyor dinginliği
sana uzak değilim, alargadayım nicedir
kimseler görmesin diye istiridyenin içinde saklanıyorum
bul ve öp içimdeki inciyi
deniz öyle inatçı ki, bırakmıyor bendeki senli yüzleşmeleri

“gözlerinin içine başka hayal girmesin../..bana ait çizgiler dikkat et silinmesin”
bu şarkı gözlerimi titretti aze, sarılsana.. biraz şefkat iyi gelir, saçlarımı okşasana




Pelin Onay​
 
Ezinç coşkular../..kül tutuştu

yorgun turuncu evine giderken ayağı takıldı ve düştü.. kanadı dizleri.. bu yüzdendir, gün batımı kızıllığının ağlayan rengi

1.

yorgunsun çocuk
sesindeki titreyiş ağır geliyor diline
taşı (yamı) yorsun

tut elimi
büyüdüm ama unutmadım seni
içimde öyle güzelsin ki
ağladığında tutuşuyor kirpiklerim

2.

soyundu dudakları çatlayan sitemler
çıplak bir inleyiş karanlığa uzandı
üşüdü haykırışlar, kırıldı sabır teli

şarkıya lütfen siz devam edin madam maria
delirmeye gidiyorum, birazdan dönerim

3.

kıyıya vurdu tutulmayan sözler
kimse üstüne alınmıyor mecalsiz bekleyişleri

asiliğimde açan sevgileri biledim
dibini gördüm yalnızlıkların
erkeğim..! gözlerim kapanıyor
ellerin beni sana uyandırsın

4.

adımı çağırıyor deniz kaplumbağaları
bir masalın içinde sıkışmış olmalıyım
bu kadarı fazla ama, sadece bir dilim ısırmıştım
yoksa pamuk prenses miyim

doktorun raporu:
ölü özlemler bütün organları sarmış durumda
acilen şeniz terapilere başlanmalı

5.

deliren mavilerin dudaklarından döküldü
canı yanmış kelimeler

sus acı..! şimdi sevişiyorum
sen benden sonra gel


Pelin Onay​
 
Aşk-ı Lâl

(..suskunluk tehlikeli bir silahtır, lütfen sevilenlerin ulaşamayacağı yerlerde saklayın!)


I

ateşe koşan kelebekler gibi koştum sana
tüm şehir gördü beni,
bir tek sen görmedin

II

şiir kokan ellerimi tuttun
bedenimdeki arzuyla seviştin
törpüledin korkularımı
gözlerimin kahvesinden içtin
hatırlıyor musun..?
sevdiğin o kadın bendim

III

Rabih dinlemiyorum artık,
heyecanlarını anımsatıyor
Ezginin Günlüğü,
beni sevdiğin günleri
Düş Sokağı,
sevişmelerimizi
benim için sen dinle,
temizlensin kırgınlıklarımın acıyan gülüşleri

IV

ah more! ,bilmiyorum
ben minnacık Giritli bir kadınım
şimdi söyle bana,
ben bu sevdayı hangi denize atayım..?
kahretmesin..! .,bütün denizler mavi,
gözlerine mi atayım..?

V

şairim, sevgilim!
bu ayrılık yazdığın en muhteşem şiirin..
 
Aze yüreğime dokundu../..dost gele..

(yüreğime değen dost yanını yüreğime yapıştırdığım kadına, Azime Akbaş'a ithafen.. dünyaya geldiğin gün kutlu olsun)

'ey hayat! sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında yokum ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın'

(Yılmaz Odabaşı)

I.

derinlerde saklı tutulmuş kayıp sevinçlerini getirdim sana
söndüremediğin mumların kokusunda türküler derledim
Aze! gün batımı kızıllığında sevdaya susan kadın

dağlardan inen soğuk sulardım
dost yanında kaldım, sıcağında demlendim

bir nefeslik sigaraysa gülüşlerimiz,
içine çek, söndüğünde yakmaya geldim

II.


yanık mavi sarıldı yorgun turuncuya
gebe kalan şiirlerin rahminden döküldü acılar
kıvrandı gece, esnedi sızı, düştü veda
Aze! suskuların içinde ağıt yakan kadın

dudaklarda eriyen öpüştüm
çocuk yanına süzüldüm, uyudu sitemlerim

bir notalık şarkıysa kavuşmalarımız
haydi söyle, bittiğinde yeniden yazmaya geldim

III.

tesellisi olmuyor çalınan umutların
kapı tokmaklarında unutulan merhabaları çıkardım sana
Aze! koynunda düşleri emziren kadın

sahile vurmuş bir dalgaydım
anaç yanına uzandım, ellerinde iyileştim

bir yudum şarapsa yıllanan anılarımız
iç gitsin, yenilerini doğurmaya geldim

IV.

deli hüzün uslandı, katreler dize geldi
sevinci okşayan rüzgarın parmaklarına tutundu hayat
sustu ay, sustu gece, konuştu yürek
Aze! dehlizlerinde ümit yoğuran kadın

sesi yaralanmış dertli bir makamdım
can yanına sokuldum, dile değdi ezgilerim

bir nehir gibi akıyorsa büyüttüğümüz düşler
yüzmeye başla, yorulduğunda seni tutmaya geldim


Pelin Onay​
 
[SIZE=2]Sus Dilim[/SIZE]

[SIZE=2]Sus dilim, kanatma dudağı daha fazla, yaralanma. Kayıplar töreninden geçiyoruz, [/SIZE]
[SIZE=2]alkışsız yürüyüşler ayağımızda. Şiir uzun yola çıktı, sevilen kırgın ve sessiz. [/SIZE]
[SIZE=2]Bitirdim diyor, bizde nelerin başladığını bilmeden. Sus dilim, herkes [/SIZE]
[SIZE=2]susarken konuşmak acıtıyor değerleri. [/SIZE]

[SIZE=2]İşte bir şarkı daha yanaştı gözyaşına. Bir gece daha yalnız ve uykusuz. Bir [/SIZE]
[SIZE=2]ayrılık daha kapıda, eli kolu dolu, güler yüzlü, duygusuz. Bir tek vedalar [/SIZE]
[SIZE=2]seviyor bizi, çok seviyor hem de, terk etmiyor. Onlarla yaşamaya alıştığımız [/SIZE]
[SIZE=2]için belki de. Bak işte, bir kadeh daha boşalıyor, devriliyor şişeler, anason [/SIZE]
[SIZE=2]kokulu ve zil zurna umutsuz. [/SIZE]

[SIZE=2]ah dilim! Ben sana seviyorum deme demiştim. [/SIZE]

[SIZE=2]Gidelim ne olur, kalmayı beceremiyoruz işte. Nedendir bu ısrar ve inat. Kalk [/SIZE]
[SIZE=2]gidelim, biz gitmeyi biliyoruz, çok güzel biliyoruz, en güzel biliyoruz. Yürü [/SIZE]
[SIZE=2]gidelim, kalınca dağlanıyoruz, üstümüze yapışıyor bize ait olmayan [/SIZE]
[SIZE=2]suskunluklar. Duyuyor musun dilim, davran gidelim. Kalmayı istesek de, tek [/SIZE]
[SIZE=2]taraflı istekler doyurmuyor yüreği. Hadi diyorum sana, gidelim. Topla ucunda [/SIZE]
[SIZE=2]biriken sevgileri, yalnızlığı, sarılmaları. Neyi bekliyorsun, herkes kal [/SIZE]
[SIZE=2]diyemeyecek kadar meşgul, acelesi var öpüşmelerin. Seven affeder, diyorsun, [/SIZE]
[SIZE=2]demek ki sevilmemişiz. Yürüsene dilim... [/SIZE]

[SIZE=2]of dilim! Nereye gideceğiz? [/SIZE]

[SIZE=2]Elde avuçta kalan sevgiyi şiirlere ayırdım. Hüznüm uyandırdı bu sabah, alnımdan [/SIZE]
[SIZE=2]öptü. Demli bir yalnızlıkla karşıladım günü. Telefonuma baktım, ne mesaj ne de [/SIZE]
[SIZE=2]cevapsız arama, süs eşyası olarak büfeye kaldırdım. Geceyi [/SIZE]
[SIZE=2]benimle geçiren bir şarkının dudaklarına asıldım, kanattım. İçimde incinmiş bir [/SIZE]
[SIZE=2]çocuk, boş gözlerle bakıyor etrafına. Hatasını kabullenen bir yürek daha kaç [/SIZE]
[SIZE=2]zaman yaşayabilir sessizlik içinde? ..Ve hatalar insanlara mahsusken, çocuklar [/SIZE]
[SIZE=2]neden cezalandırılır sadece sevgi bekleyen yüreklerin gözünde? ... [/SIZE]

[SIZE=2]aman dilim! Bir daha hiç konuşmasan diyorum. [/SIZE]

[SIZE=2]Şehir suskun ve mavi. Sokakların telaşı insanların yüzüne vurmuş. Ne çok insan [/SIZE]
[SIZE=2]var, ne çok yalnızlık, ne çok yetişmeme korkusu, ne çok acı...Hiçbir şeye [/SIZE]
[SIZE=2]inanmıyoruz artık. İnançları zedelenen ne çok insan var. En ufak bir hatada, [/SIZE]
[SIZE=2]silip atıyoruz değer verdiklerimizi. Paylaşılan onca zaman ve sevgi bile [/SIZE]
[SIZE=2]görünmez oluyor. Sevgi, artık tek başına birleştiremiyor ayrılan elleri. [/SIZE]
[SIZE=2]Şehir...suskun ve mavi. Her şeye rağmen sevgiden korkma diyor. Şehirler acımızı [/SIZE]
[SIZE=2]hisseder gibi kollamaya çalışıyor. [/SIZE]

[SIZE=2]ay dilim! Acıyor.[/SIZE]

[SIZE=2]Pelin Onay[/SIZE]​
 
Tuvaldeki öpüş

yokluğun,
bir iç savaştır yüreğimde
sevgilim,geri çekildim
seni beklemeye gidiyorum

ayrılık değil ki bu
bir uzun hava
çalınacak,son bulacak
hicran makamında kadehler vurulacak
özlem geceleri kapımıza dayanacak
sevgilim,susturma bizi
sürç-ü lisan olmasın bu aşk


'..avuçlarımda çocukluğumdan kalma dualar var, gel buyur nasiplen yarim...ninemin telli dolabı gibidir yüreğim, soğutmaz içindekileri...itiraf ediyorum, kayıp bir kent gibiydi sevdam..sen dokundun, çekildi sular, göründü bir zamanlar sobasında odun yanan kapılar...korkma, yaklaş..tenimin tenine diyeceği var...'



uğurladım eski sevdalarımı,gözlerine ilk baktığım an
çarmıha gerdiğim özlemlerimi azat ettim
huzur kazandım müzayededen ikimiz için
bol köpüklü bir kahve taşıdım bakışlarımla sana
yüreğimi istedin,verdim

şimdi desem ki bahar
şimdi desen ki yol var
beklemek bir köpek gibi yapışsa da paçalarıma,
sevgilim,ikimize yetecek kadar sabrım var

'..şarkıların resmini çizebilir misin..? ..bana yüreğindeki ritimleri gönder..nasıl? ...hayır, izlemedim bu filmi, sahne tanıdık ama...biz mi oynuyoruz..? ..bu yüzden bitsin istemiyorum demek ki..daha önce seslendirdiğimiz aşklar nerede peki..? ..suflörü sen miydin yüreğimdeki sesin..? ...sevgilim, hadi gel mısır patlattım, bizi izleyelim....'

çığlığımı tut,yere düşmesin
dar gelirli zamanların açlığını doyurmamız lazım
bu hayat bildiğin gibi değil,diyemem
biliyorsun,bana da öğret aşkım

korkularımı bir caminin avlusuna bıraktım
acılarım ahşap bir bina,bir kibrit çakılsa tutuşacak
sevgilim,sesimi sesinle uyut
bu yekpare gülüşler o zaman can bulacak

'..denizi hiç böyle mavi görmemiştim..pardon, baktığım gözlerin mi...? ..gülme, boğulmayacağım, dalgalarında yüzebilirim..bu ekmek kavgasında durduk bir de sevdalandık...tabi ki pişman değilim, olamam..sevgi bir eylemse, ben eyleme geçtim...elimde pankartım, sana yürüyorum..'

düşler...yalnızlığın tangosu
sen gelene kadar sahnede dansım kalsın
sevgilim,geceyi düşlere boya
ama tuvalde bir öpüş kalsın...
 
Beni artık sevmeyin

(bir şarkıdan geçerken.. masal perisi)


“..elini son defa yanağıma koy../..istemiyorsan giderim.. giderim..”

inandığım değerleri kaldırdım çeyiz sandığıma
sakladım../..kenarlarını tığla ördüğüm umutlarımın arasına
parmaklarımda naftalin kokusu
alışamadım unutulmaya

kaç yaşında sevdim ben bu yalnızlığı
hangi yürek öncüsü oldu ezinç taşkınlıklarımın
bana düşen artık susmaktır
toplamından taşıyorum iç acılarımın

defterimin arasında kurutulmuş anılar
yüzlerinde palyaço gülüşleri
kimbilir../..hangi sevdadan kalma


“..serin bir sonbahar akşamında söz../..ismini unutur silerim.. silerim..”

isyan perdesini indirdi gece, suya yansıdı öksüzlüğüm
şehrin kapılarını tutsun bütün yıldızlar
yoksa firar edip kaçacak hüznüm

sevdiğim erkekler geliyor aklıma
bir çocuk gibi usulca sokulup
bir nehir gibi akıp giden erkekler

ama sen
son vurgunum../...en çok vurulduğum

veda mektubun hala cüzdanımda
biraz yırtıldı ve buruştu ama
tek kanıtı biten bir aşkın
yoksa../..kimse inanmıyor ayrıldığımıza

“..tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri.../..bir defa daha yazsa bebeğim.. bebeğim.. bebeğim..”

ah bu ben
grameri bozuk bir hikayenin içinde
yüklemini kaybetmiş bir cümle gibiyim
sindire sindire yaşamalı ayrılıkları da
belki de bu yüzden../..hala aşık gibiyim

hangi kırgınlığın içinde boğuldu gülüşlerim
iğnesi kırılmış bir plak gibi dönüyorum olduğum yerde
ve şarkılarımı kusamıyorum
gücenik makamından eserler dinleyemediniz
hepinizden özür diliyorum

“..eğer bir masal perisi girerse rüyalarına../..öldü dersin gül güzeli, tılsımını kaybetti..”

çok erken susturuldum
bu yüzden bu üç boyutlu sarhoşluklar
fasl-ı şahane yıkılışlar
alnımda eksik bir veda busesi
mümkün değil../..sevilemez ayrılıklar

sol göğsüm../..yanık göğsüm
nasıl da zor sevgi aramak resimlerde
bir çocuk olsam kolaydı ama../..büyüdüm

“..uğruna döktüğüm gözyaşları için../..yağmurdan özür dilerim.. dilerim..”

beni artık sevmeyin
tuza yatırdım gönlümü../..düşlerimin yanına
gözlerimde esrik bir sızı
alışamadım unutulmaya
Pelin Onay
 
Düşlerin simetrisi

tende kekik kokusu
düşlerde ayaz var
yatır(sın) beni dizlerine yalı çapkını
saçlarımda kısaldıkça uzayan hasretim var

deli ediyor beni şarkılar
muzır gülümseyişlerim bedenimden akıyor
bir tokat gibi yapıştı yüreğime kuzeyden esen rüzgar
bu gece dağılmam lazım unuttuğum sevişmelerde
duy(sun) sesimi dağ kaçkını, vur(sun) gözlerini bana
anlasın sevda..! kanım kaynadı, taşıyor

“...ritimlerin gölgesinde dinleniyor sessizliğim.. oy diline yandığım ay yüzlü kavuşmam, beklemelerim yorgun ama duyarlı.. korkma! gözlerinle seviştiğimde, bir yürek dolusu çılgınlığımız olacak..”

sızıda suyun akışı
mahremiyette tutkumun ayak sesi var
alıp götür(sün) beni düş cambazı
ruhumda el değmemiş kıvrımlar var

es veriyor canıma aşkın –e hali
tövbelerim dualarımda af diliyor
bir mayın gibi patlıyor göğsümde dirileşen umutlarım
bu gece kaybolmam lazım unutulduğum şehirlerden
kandır(sın) beni şehvetin bozgunu, kaçır(sın) bakışlarını içime
yola gelsin sanrılarım..! dilim açıldı, kapanmıyor

“...tamam..! şimdi akıtacağız bütün delirmişliklerimizi.. kalbi olanlar dans etmesin bu şiirde.. üstümüzde ağırlık yapan vedaları çıkartıp öyle yüzeceğiz.. çıplaklığım, nasıl da özgürsün.. seni seviyorum..”

güzde baharın tadı
dilimde yola gelmiş bir hüzün var
bağışla(sın) dudaklarıma ateşini gecelerin tangosu
dokunuşlarımda hazzın zirvesi var


Pelin Onay​
 
Gidişlerin güneşi olmaz

bu nasıl bir gidiş böyle
hastalık bulaşmış bir köyü terk eder gibi
suya sabuna karışmadan akıp gider gibi
suç işlemişcesine vatanından kaçar gibi
bu nasıl bir gidiş böyle

imge toplamak için mi istila ettin yüreğimi
batırdın bayrağını göğsüme
isteseydin.. sana el değmemiş ilhamlar verirdim
gerek yoktu uygarlığımı ateşe vermene

şimdi.. küllerinde duman tüten
ve içinde ekmek pişen kerpiç fırınların yıkıldığı
harabe bir bedende soluk alıyor sevdan
bu muydu istediğin
yakışmadı
yakışmadı bu galibiyet erliğine../..sırıttı

can özüm../..yaşlı kurdum../..serserim
bir zamanlar hasretle bekleyenim
söylesene
bu nasıl bir gidiş böyle

cinayet mahallinden uzaklaşır gibi
kan davalını görüp saklanır gibi
bir evi soymuşcasına pencereden atlar gibi
bu nasıl bir gidiş böyle


Pelin Onay​
 
Kelimeleri bırak../..İşimiz dokunmak

...saatleri geri alıyorum.. birazdan yeniden sevişmeye başlayacak gözlerimiz.. dudaklarımıza tasdikli imzalar atacağız.. rüzgar okşayacak tenini.. söylemeyi unuttum, rüzgar gerçekte benim ellerim..

yaşlandı yaş (lar) ım
saçlarına ak düşmüş bir gülüşü öptüm boynundan
doğdum ve doğurdum
al üstümden yorganını gece
üşüdüğüm zamanlarda susuyordum

açıldı kahkaha
tene düştü kalbi çarpan dokunuş
soyundu huzur, içine aldı özlemleri
nasibim olsun, bu son vuru (lu) ş

...gökyüzüne düştüm.. çıplaklığımı örttü mavi.. mavilerin içine gir sevgilim, aşk'ı üşütmeden sevişelim.. acıtma yüreğimi.. farkında olmadan irkilelim ve sevinelim..

uykusu kaçan bir gecenin bedenine dokundu sevi
usulca soydu üzerinde ağırlık yapan kaygıları
okşadı ve titretti, yüreği aydınlatan mumun alevini
parmaklarını doladı saçlarına
karanlığa yapıştı ıslak kavuşmaların sesi
aşk'ın dudakları kulağın altında

alev aldı özlemler
yakalandı hüzün, tutuştu utancın çırası çıkarken doruklara
sarıldı dil yarası

...devam et konuşmaya.. kelimelerini yutup, cümleler doğurmak için yaklaştım nefesine.. kabul ediyorum, bendeki bu delilik, hayatın içinden akan tescilli acılardan içti ve öyle sarıldı umudun bacaklarına.. gülüşlerinde akdeniz'in sıcaklığı var, yasla dudaklarını ege'nin kıyılarına..

beni benden alıyor yüzündeki şehvet
sende kalmaya geldim
perdeleri artık ört



Pelin Onay​
 
Lebriz duası../..dilekler için

I

..vedaları oyalayın, saklanacağım

serseri bir kızın güncesinden kaçtım
kadınım..! ..arkama döndüm ve baktım
göğüslerimde emzirdiğim gençlik dirileşmiş
sütü kesilen asiliğim hayatla birleşmiş

korkma! dilimde bütün haylazlığım
büyüdüğümü sevişirken anlıyorum
yoksa inan hala sokakların oyun hırsızıyım

en berbat ayrılığın mektubunu da okudu yüreğim
ama bana sevda gerek
avuçlarımı öp, dudaklarından geçip gözlerine güleceğim


II

..suya düştü katre, dağıldı

isimsiz bir yolculuğa gidiyorken döndüm
ebruferah kelimelerin içinde yeşerdi seda
buğulu camlara saklanan
iklimi keşfedilmemiş bir yüreğin ritmiydi belki
alıkoyan.. yatıştıran
iyi ki varsın, diyecekken susturuyor dudaklarımı ıslak cevapların
iyi ki


III

..hüzün kaydı geceden, dilek tuttum

bir cümle uzaklığındaydı gülüşler
söylenmeyen sözler boyu kırılıyorsa yürek
dillenmeliydi kelimelerin alkışı durduk yere
durduk yere sev beni

ince kıyılmış bir istem akıyor bedenimden
hazan senfonisinde gençlik aşklarım çalıyor
anımsadığım, serseri bir kızdım güncelere tutunan
çok oldu kaçtım
artık ben değilim unutulan

IV

..sözler kapıyı çarptı, arkalarından koşmadım

ölmek üzere olan sevdalarına
hayat öpücüğü veren bir kadının beklentilerinde yoruldu özlemler
bu yüzden istiyorum merakında kaybolmayı
gözlerime bak hissedeceksin
bakışlarımda eriyen sevilmek duasını

hadi
ellerimden tut ve kaçır beni şarkıların içine
bilmen lazım, ezgiler olmazsa ölürüm
herkes gider, notalar kalır
suskunluğumu makamlara ördürdüm


V

..mahcup kırmızı soyundu, aç gözlerini

çözülsün dilindeki buzlar dudaklarımın debisinde
geceye benzer utangaçlığım, görünmez
tenimde mimiklerin gün gibi aşikâr
sivrildi tutkunun ucu, görünürde söylenmez

dağılmış saçların inceliğinde bütün gelişler
acının kırılma noktası
olmadı (da) yanacağız
sevişmeler kirlenemez

VI

..sevmeyi unuttuğun yerden sevil bana

serseri bir kızın güncesinden kaçtım
beni ihbar etme
sende (s) aklandım


Pelin Onay​
 
Tutuldu deliliğim../..Lades

..bir şiirin içine sığındım, ayrılıklar dinince haber verin..

sarı sayfalarda adresi yok hüznümün
çobanların kavalından süzüldüm ve geçtim
tenime değmeden utandı yanık ezgiler
ah dilim..! ..ben sana “seviyorum” deme demiştim

yüksek sesli konuşmalar geceyi uyandırdığından beri uykusuzum çelişkiler aşk’ın yolunu kesmiş

sen bana bakma ey sâki..! .demindeyim vedaların ve huysuzum

seni, diline biber süremediğim yalancı anıların yanına koydum süt düşüm
kurallara uy, konuşma
seslensen de dönüp arkama bakmayacağım

..hoyrat olma sevda, dokun ama hırpalama.. kadınlığımdan utanmadım, midesiz yalanlardan utandığım kadar.. tutkunun kalbine kim sapladıysa bıçağı çeksin hemen, intikamım acı olur sonra, tat alamazsınız..

rüzgar..! ..okşarken acıtıyorsun özlemleri
dilimde anlamını bilmediğim kelimeler var
öpüşlerimden akan sızı efsunlu

kanım kaynıyor, ateşimin altını kısın

dibi delinince aldanışların
küçük bir çocuk gibi inandığım sözler kıyıya vurdu
gidip bakmadım
gömdüm ihanetleri../..kimse başlarında ağlamasın
dünde bıraktım saflığımı, acı(ya) madım

..seviştikten sonra bile aynı bakabiliyorsa sevdalının gözleri, ruhuyla sevişmiş demektir..

aldanmak.. her sevdanın dayandığı ibre
ki hiçbir zaman sevişmedik aslında
sadece bedenlerimize ninni söylettik gözlerimizi kapamadan önce
temizledik akıttığımız ağdalı coşkuları
sonrası uyanış.. gözler aynı bakmıyor sabahları

ey kıvrımlarının debisi çağlayan acuze
kan(a) ma bu sefil tapınmalara
bedenimde uyu, gözlerimde uyan
içindeyim.. dışında olamayacak kadar

..çığlık atan kavuşmaların dili tutuldu.. her şey bir anda değişebiliyor, saç telinin rengi bile.. koynundayım dalgaların.. göğsümü gıdıklıyor sarnıçlarımdaki serseri çocukluğum.. göz yaşlarımı çekinmeden içti la minör haylazlıklar.. açıldı göz kapaklarım..!..görüyorum..

tahrik oldu hırsım
soyunuyorum kalpazan bakışlardan

deli yanımı tuttun ey hayat.. lades




Pelin Onay​
 
Nisan yağmuru../..olma

kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli
susma.. dilimde kurur kelimeler

biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem
çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında
kapını çalıp kaçmaktı niyetim
bir satır başında birden karşına çıkmak
ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri

olmadı.. ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini

yoldan çıktım, sana düşüyorum
kurtarma beni



Pelin Onay​
 
Bir hikayemiz var mı?

(bence var../ yoksa bu hasret neden tüter..? ..)

imgelerin izdüşümünde dansa kaldır beni
uyuklayan bedenimi uyandır
yüreğimi uçuklatan satırlarına sarıldım
hadi beni yeniden kandır

hala çocuğum sevdalarda
yalpalayarak yürürsem yüreğinde
ayağım takılıp da düştüğümde adını sayıklarsam
mimiklerim çıldırırsa seni görünce
beni bağışla
her şeyin sebebi hasretindendir

hangi geceydi
her gece miydi susuzluğum sarılmalara
gökten üç elme düştüğünde
biri de bana değmiş miydi
kaç yaşında fark ettim
unuttum
hatırladım kadın olduğumu
hangi şarkı kesti göbek bağımı
bağladı beni hayata
beni bu soruların cevaplarından tutar mısın

gecenin bilmem kaçı
aklımın kaçışı
sorgu sual dinlemiyor saatler
önce hangimizin yüreğinde yıldız kaydı

tuttuğum dileklerde unuttum kayıplarımı
kime baksam üzgün
ağlamaklı
yaralı
haydi gel
şu uzaklığın kopçasını tek bir hareketle çıkart üzerimden
şehveti bir bıçak gibi sapladım bedenime
göğüslerim değil
yüreğim dirileşiyor
sana öyle bakma demiştim
beynim tahrik oluyor

zaten kandıramadım geceyi
gündüzün koynuna girmek için hızla geçiyor
gecelelerde benim gibi sevgilim
sabırsız
isyankar
laf dinlemez
işin ucunda sevda olunca
saatleri bile saymıyor
.........
......
....

ama sen../..bir hüzzam makamında uyut beni
adını sayıklayan dudaklarımı ıslat
gözlerimi güldüren renkli düşlerine sarıldım
haydi../..bana hikayemizi anlat


Pelin Onay​
 
Yalnız(ca) sitem

çığlığım boğazımı kesti, kana(ya) madım
-de halindeyim acıların

I.

her şeye susuyorum artık
susuzluğum dilimin ucu, kemiksiz

ölümlerden ölüm beğendim, üzerime olmadı
zor günler için sakladığım bir intihar vardı cebimde
çıkarttım baktım, kurtlanmış
sebebi var elbet bu gözyaşlarının
anlamaya çalışmayın, anlayın

bir ressamın tuvalinden düştüm
hiçbir renk kurtaramadı beni
beyazlar giymiş bir duygunun içinde
ismim sırdır artık

- bir kaç ince sızım var, görüşlerinize hazırdır üstadım

ne istediğini bilen sevdalarım olmadı hiç
büyük kavuşmalarımda
hep küçük özlemleri sevdim
küçük sarılmaları
küçük bekleyişleri
büyüklerini sevecek kadar zaman verilmedi

arzularıma haber saldım, gelmediler
nerede unuttum ateşli bedenimin alfabesini
hangi ketum dil yaladı geçti haykırışlarımı
size bir sır vereceğim
galiba (d) üşüyorum

II.

vurgun zamanlarındayım İzmir’in
yalnızlık ırzıma geçse doğuracağım
Doğuracağım özlemin canına kıyanların eşgalini

hadi toprak ana! seviş ruhumla
ve temizle diline biber sürülmüş dudakları
görmüyor musun..? bana bir şeyler oluyor
bedenimden bir deniz geçiyor,
dalgaları göğsüme vurup geri çekiliyor
hangi mevsimin rahminden çıkartacağım başını yüreğimin
bu dalgalar öksüzlüğümü çok fena acıtıyor

-sol anahtarınızı rica edeceğim, şarkılarım içimde nefessiz kaldı

zehirli bir ihanet aktı yanaklardan
atılan bir imzayla onaylandı unutulduğum
gelinlik bir kız gibiydi düşlerim oysa, kaçırıldı
kimlerin yatağında nergis kokusuysa, orada kalsın

çocuk kalan yanım! . sen sakın üzülme
seni yeniden güldürebilmek için arınacağım bu lekeli acılardan
babamı affettiğim gün, sevdalarımı da affedeceğim
soyacağım yüreğimi yeniden ulu orta.. utanmadan
sevişeceğim yeniden kana kana, kan(a) madan

sen de biliyorsun ki
saçlarına kır düşmüş mavi bir geceydi sevdam
kayan bir yıldız da dilek olsaydık da
bizi tutsaydı


Pelin Onay​
 
‎(akşam şaraba yatıracağım yüreğimi../..yarına bi'şeyciğim kalmaz)

korunaklı şiirler yaz bana, sevgilim olmayan sevgili
sağanak yağışlı günlerimde sığınacağım bir yer bulunsun
bari, şiirlerde bir ev'cağızım olsun
...
üç oda bir salon yalnızlığımı kiraya vereceğim
heveslenme, senin için düşlerim başka
aklını başından alıp, gezmeye götüreceğim

ne güzel gülüyorsun, dudaklarında eski İstanbul resimleri
öyle kal lütfen, yüzüme baktığın anın resmini çekeceğim

sana söz veriyorum, sen de bana umut ver
sonra her şeyi unutup, ülkeme geri döneceğim

bende bir hoşum, şarkıların belalı güzelliğine vuruldum
o uzak ay'da kaldı onayladığım gülüşler
raks eden sevişmelerin çingene zamanındayım,
'gel' desen, gidemeyecek kadar sarhoştur özlemler

anlayışımı kaybettim, beni anla
karşılığında gözlerimin kahvesinden içireceğim
düşe kalka düşledim, son baharım kaldı
beni şimdi tutmazsan, dudaklarına devrileceğim

oturaklı şiirler yaz bana, sevgilim olmayan sevgili
yorgun günlerimde dinleneceğim bir yer bulunsun
şiirlerde bari, bir nefeslik yerim olsun


Pelin Onay
 
bir kedi gözlerimin içine baktı
ruhumdan bir deniz geçti, dalgaları göğsüme çarpttı
antika bir fincanda iç çekişlerim kaldı
...gül kurusu perdeler, mutluluğuma kapandı
anılar dudaklarımı öptü, dudaklarım sızladı
çok zaman sonra sen de öp beni desem,
öpüşlerimiz bizi yakacak kadar sıcak değil artık

ve sen, her şeye rağmen gelip, 'seni seviyorum' desen,
bu iki kelimeden ölesiye korkuyorum artık..


Pelin Onay
 
Üst Alt