Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Psikoz hastasıyım. Keşke zamanı geri alabilsem diyorum...
Zamanı geriye alma arzusu veya bi şekilde eski haline dönme arzusu.o eski gülüşün eski berrak mutlu zihnini özlemek.bana oluyor.
Şimdi buradaki arkadaşlara yanlış örnek olmak veya umutsuzluk vermek istemem.
ama psikoz hastalığı olanlar bilirler.tamam durumu kabul ediyorsun uyum sağlıyorsun çevrene yine okuyorsun yine öğreniyorsun kendini geliştiriyorsun.Yine gezip dolaşıyorsun.ama malesef eskisinden daha başka oluyorsun.Bunu farkettiğin anlarda derin bi hüzne kapılıyosun.keşke 7 yıl önceki gibi gülebilsem hissedebilsem diye.veya birşey öğrenirken bide o halinle olmuş olsan çok daha iyisini yapabileceğini düşünüyosun.
Bunu hepimiz yaşarız bi şekilde. Eskiye özlem olucak bu aklınla eskiye dönmekte istiyceksin ama hepsi boş. Eskiden mesela bi enerji veya zihnimi tarttığımı hatırlamıyorum. Acaba enerjim var mı. veya acaba şuan mutlu muyum diye düşünmedim hiç. Bu aralar bunları yaşıyorum tabi arada mutlu oluyorum arada düşüyorum çöküyorum. Ne olur ki 100 sene acun ılıcalı olsan ne olur 100 sene savaş esiri olup işkence tecavüz görsen ne olur . Kesinlikle bir farkının olduğunu düşünmüyorum. Acaba sonra ne olucak ? Önemli olan budur. Keşke bunları bilebilsek...
Genelde hepimizde olan bir durum kimi eski hataları telafi etmek amaçlı, kimi de yaşadığı güzellikleri şuan yaşayamadığından eskilere özlem duyar. en çokta çocukluğun özlemi ağır basar. o zamanlarda büyümek isterdik şimdi ise büyümenin pişmanlığıyla geçen yıllar rüyaymış gibi uyanmanın kabusuyla yaşarız. ''geçmiş geleceğin aynasıdır'' derler. bize de düşen geçmişimizin iyi günlerini hatırlamak istesekte o günleri ve o anları şuan yaşayamayacağız.
farkı var bence insan doğası gereği acıdan tehlikeden kaçar.mesela çocukken elinizi ateşe değdirdiğinizde bidaha değdirmezsiniz.içgüdülerin seni benliğin yoluyla sürekli hazza götürme eğilimindedir.bu ikisi arasında bi çatışma olursa ruhsal sorunlar başlar.öyle demiş büyüklerimiz.
Nurtan
ben telafi etmek istediğim noktaları hatırlıyorum.çünkü ne kadarda iyi olmasak kendimizi bu hayatta sürekli geliştirmemiz lazım.o yanlış olan noktaları analiz edip iyi bi hayat yaşama gayretindeyim.ama bazen bunu düşünürken insan ister istemez geçmişe dönmeyi istiyor.
çocukluğumu düşünüyorum çünkü temizdim.toplum ve kendi seçimlerimle bu günkü duruma geldim.
Sizosalgun
bu anı yaşama mottosu bana göre uyduruk bi motto.sebebi de söylediğin şeyin içinde saklı zaten.sürekli keşkelerle yaşıyorsun.işte tamda keşkeleri yaşamamak için geçmişini iyi analiz etmen lazım.kendi tarihini.öbür dünyada keşke dememen için bu dünyanı en hatasız şekilde yaşamaya çalışmalısın bence.bende diyorumki işte bunu düşünürken bazen keşke o zamanda olsan diye bi isteğin oluyor.
kardes hz peygamber ıkı gunu bırbırıne benzeyen husrandadır demıs bos vaktın kıymetını bılecen . ben sana oyle dememın sebebı uyarmak ıcındır o sozlerı dıyenler kayıplarda her yasın her anın ayrı bır deger yuklemek senın elınde. Bu dunyayı yasıcan ama gonul baglamıcan ahiret icinde calısacan ahırette kazanımlar uzerıne dunyanı duzenlıcen yanı ıyılık uzere yasıcan. Hz mevlana mesela yasıdıgı hıc bır ana ozlem duymadı ölürken benım bugun dugun gunum dedı. yanı kısaca demek ıstedıgım gecmıse donuk keskelerle ozlemlerle yasamak ıstemıyorsan din üzere yasa . ben hoca felan degılım tabı bunları soyluyomda sade uyarmak ıcın
Bende bipolarım. 3yıl hiç kampüse bile uğramadım. Keşke olmasaydı ama oldu. İnsan istemiyor ama olacak olayları belirleyemiyor. Bende şu an uzman psikolog ile psikoterapiye katılıyorum 3 haftaya bir. Çoğu şeyin üstesinden geldim. Şimdi kimse hasta olduğumu anlayamaz bile. Sadece konuşmayı sevmiyorum onu ilginç karşılıyorlar. Artık sadece mutlu olmak için yaşıyorum. Çok ders çalışıyorum bol bol kitap okuyorum hayvanları besliyorum. Bunlar beni çok mutlu ediyor. Sizde hayat amacınızı bulup ona yönelebilirsiniz. İnsanların hep acayip bakışları, olumsuz düşünceleri olacaktır. Artık böyle şeyleri hiç takmıyorum.
Sevindim sizin adınıza iyi olmanıza umarım dahada iyi olursunuz.bende kötü değilim genel olarak ulaşmaya çalıştığım hedeflerim var bu yüzden bende haz alıyorum yaptığım şeylerden.bende sizin gibi kitap okuyorum felsefe ve psikoloji kitapları aynı zamanda matematik kitapları.ama birşeyler öğrenirken sizinde illaki dikkatinizi çekmiştir bu durum olmamış olsa çok daha verimli öğrenebileceğinizi.sessizleştim diyosunuz mesela bu durumun aynısı bende de var gerekmedikçe çok cümle kurmuyorum ama bu durumda da aklımdan geçiyor keşke zihnim temiz olsa sosyal ilişkilerde daha verimli olsam diye.bizim gibi olan herkesin benim dediğimi bence hayatının bi döneminde diyodur ve dicek diye düşünüyorum.sizin keşke olmasaydı dediğiniz gibi.ama tabi bundan kastettiğim neden böyle oldu diye sürekli üzülmek değil.veya geçmişe saplantı yapmak takılı kalmak değil.sadece sevdiğin ama artık senden uzakta olduğunu bildiğin bişeye özlem duymak bazen yokluğunda hüzünlenmek.bunu hissetmekte bence farkında olan için bi ayrıcalık.
@oldboy2 hocam her ne kadar iyiyim desem, sorun olduğunda başa çıkıp hiç kimseye belli etmesemde, ilaçları bıraksamda mutlaka kalıcı bir etkiye sahip bir kalıntı kalıyor. İnsanlar acayip karşılıyor sessizliği ama ben konuşmaya başladığımda konunun derinliğinden anlaşılmamaya başlanıyorum. Demek istediğim hasta olsakta iyi duruma gelsekte pozitif yönde normal kişilere göre farklılıklarımız var. Önemli olan bu özelliği bulup geliştirmek. İyi olmanıza çok sevindim. Umarım sürekli denge durumunu sağlarsınız.
Dediklerinizi bende yaşıyorum çoğunlukla. Bence sebebi o anda yaşanılan duygu, hormonal durum, rüzgarın esmesi vb. tüm etmenler bir anda sağlandığında sanki o an geçmişteki o anda yaşanılan her duyguyu hisleri o anda aynısını yaşıyoruz. İnsanlar buna dejavu sanıyor sadece o anki geçmişte yaşanılan duygunun orjinal tekrarı. Doktora bunu açıklayacağım diye aylarımı verdim beni sanrıda sandı. Çok farklı bir his, yaşayan bilir derler ya.
ben genelde derin konuştuğum için sessiz değilim.topluluk içinde stresin yükselmesiyle ve streste yükselince haliyle sağlıklı düşünemiyosun.yani kısaca konuşunca saçmalıcağımın farkında olduğum zamanlarda susuyorum yani en sağlıklı hareketi yapıyorum aslında.bu binevi bi savunma mekanizması.bunun başka bi yaklaşımıda eğlenceye vurmak.psikozların en temelinde yaşanılan utanç anları yatıyor.ve utanç insanın yaşayabileceği çok şiddetli bi acı.bu sadece benim görüşüm değil okuduğum bilim insanlarının görüşü.bu utanç ve çekingenliği bastırmanın (stresle başa çıkmanın) bi yoluda saçmalayıp gülmek.aslında böylesi duygu durumumuz açısından daha sağlıklı.ama bu daha bencilce.ben ilkini seçiyorum ne şakaya vuruyorum nede saçmalayıp buna kendime beni anlamıyolar diye inandırma çabasına giriyorum.bu durum ideal benlikten kaynaklanıyor aslında yani olmak istediğimiz bi benlik var içimizde.ondan uzaklaşmıyorum böylece.ama sadece o ideal benliği değiştirmeye çalışıyorum tabi hemen olucak değil zamanla.
denge durumuna gelirsem nasıl stresli olucağımı ve nasıl mutlu olucağımı biliyorum.ne kadar dengedeyim desekte basit bi nevroz bile ruh halinde denge sorunu yaşayabilir.sonuçta dediğiniz gibi biçok nedeni olabilir hormonlar vs. ama benim 3 tane yöntemim var bu dengeyi sağlamak için.ve dengede kalmamı sağlıyor.
bu dediğiniz dejavu konusundada ben o özlemi bu anlarda duymuyorum.genelde bir şeye çaba harcarken; öğrenirken bi an keşke kafa temiz olsada belleğim algılarım çok daha iyi durumda olsa bundan çok daha fazlasını yapabilsem diye düşünüp yaşıyorum.ama dediğim gibi takıntı değil bu kıyaslama tarzı bişey.
doktor sanrının arkaplanı sanmış olabilir.pskanalitik yaklaşımla okuduğum bi kaç makalede atıyorum şimdi seni insanlar eleştiriyor sanrısına giriyorsan, geçmişte böyle bir yaşanmışlığın böyle bir bellek parçan olduğunu ve bunun sonucu olduğunu savunuyor.
bişey sorucam bende buaralar terapileri araştırıyorumda psikoloğun hangi yaklaşımla tedavi ediyor seni ve ne kadar faydasını gördün ?
"KEŞKE" kelimesini hayatından çıkarmalısın önce yazdıklarını okumadım ne yaşadın bilmiyorum ancak hayat mutlaka yaşaman gerekenleri önüne getirmiştir yaşamışsındır bitmiştir beni okuduğum kitaplardan çok çektiğim acılar büyüttü ve öğretti ha ! her şeyi tam öğrendim diyebilir miyim asla yolumuz uzun daha öğrenecek çok şey var nasipse tabii .
oldboy2
bilişsel terapi ve şema terapi uygulandı bana. 2 yıldır gidiyorum. İlk başka herkeze karşı olduğu gibi güvensizlilik oluşup başka psikoloğa gittim ama dikiş tutmuyor. Güvendiğiniz ve bilgisi tam bir psikologla devam etmek en iyisi. Sosyal çekinikliği yendim, konuşurken gözlere bakabiliyorum, insanlara temas etmekten kaçınmıyorum, sürekli toplum içinde kalabiliyorum, obsesyon oluşturmuyorum, çok sakinim. Artık aşırı stres olmadığı durumlarda başaçıkabiliyorum. Aşırı stres olursa da ne yaşamaktan daha değerli, şimdi yaşanıpta geçmeyen ne var diyorum. Ayrıca kötü birşey başıma geldi mesela ee gelsin ben ondan ders çıkarıp fazla etkilenmezsem bu bana katkı sağlar. Aksi halde tüm psikolojimi yakar yıkar. Ondan önce kendi psikolojim. Yanlış anlamayın bu bencillik değil tam tersi topluma faydalı olabilmek için yapılan birşey.
Psikoloğum 5-6 seans sırf ben konuştum. O sordu ben cevapladım. Bir gün gittiğimde sayfalarca notlar tutmuş olduğunu gördüm. Daha sonra yavaş yavaş durumun kötü olmadığı hasta olsamda hayatımda ne değişeceğini düşündüm. Ben herkez gibi olmak zorundamıyım? Toplumun yarısının anksiyetesi var, 2019 da 70milyon kutu antidepresan satıldı. Kim sağlıklı da ben onlara göre sağlıksızım? Yavaş yavaş bilgilendirmeden ziyade farkındalık oluşturacak sohbet şeklinde konuşmalar oldu. Tüm davranışlarımın sebebini taa çocukluğumdan itibaren şimdi neden yaptığıma dair sebepleri açığa çıkardı. Şimdi bu tarz farkındalık oluşmuş şeylere karşı ödev veriyor. Ben o ödevi yapıyorum, nasıl hissettiğim, bana ne kattığı, ne gibi değişim oluştuğunu belirliyorum.
Yokluk özelliği olanın varlığın kendisi olana hicap olması tasavvur edilebilir mi? İbn Atâullah el-İskenderî
Yaşam herşeye rağmen o kadar güzel ki. İyisi ile de kötüsü ile de. Bence sözünüz çok yanlış. Bu düşünce özkıyıma kadar varabilir. doğaevrim
doğaevrim
Çok basit bir denklem: sayı/0=sonsuz
Benim için anlam: Allah katında takvanızı bilemem ama kişi kendini yokluğa parçalarsa sonsuzluğa ulaşır.
Belki, içinizde manevi bir boşluk olabilir mi? Şu ana kadar yaşadığınız olumsuz olaylara karşı keşke denilen pişmanlıklar?
İnsan aslında harekete geçse 10 acı çekecektir ama hiç harekete geçmeyince telafisi olmayan 10larca acı çekiyor. Durumumuz ne olursa olsun, dünyayı kurtaramayacak olsakta karınca kararınca bir gaye belirlemek en güzeli. Sonuçta hepimiz ahirete girebilmek için kabre gireceğiz. Yaşarken sadece öbür tarafı değil bu taraftada yaşamımıza, çevremize anlam katmaya çalışmalıyız.
yıllar önce bilişsel davranışçı terapi ile alakalı bi kitap almıştımda açıkcası pek hevesli değildim o zamanlar.ama sonradan davranışçılığın bilimsel olduğunu filan öğrenince kendime yeniden uygulamaya başladım.ama bunu tam anlamıyla uygulamak için tabi güvendiğim birinin şunu yap bunu yap demesi daha etkili olur.yine faydası oldu ama düşüncelerimde vs.
finlandiyada jaakko seikkula diye bir adamın direk psikozlara yönelik bulduğu bi terapi çeşidi var.bunun için bir terapi merkezi kurmuş ve bölgedeki psikoz vakalarında yüzde 80 den fazla azalma oluşmuş.hayat boyu kesin olarak iyileşen insanlar varmış.varmış diyorum ama bunun rakamlarını veriyor yazılarında.ben buaralar onu araştırıyorumda belki o tarz bişeydir diye sordum.
doğaevrim
hiçbi derdi olmayan biri bile bunu düşünüyodur bence çokta abartmadıkça normal bu düşünce
oldboy2 katılıyorum fakat Finlandiya'da şebeke suyunda doğal yollardan var olan 1lt de 50ugr (mikrogram) lidyum tuzu var. Dolayısıyla bilime katkılarını doğal yollarla katkı sağlıyorlar. Halk zaten çeşme suyunda duygu durum dengeleyici alıyorlar. Kafa rahat zaten, suç oranı çok düşük.
İnternette "bizimde var bir hayalimiz" sözü dönüyor ya belki devlet katkısıyla ülkecek rahatlarız.
lityumun yararlı olup olmadığını bilmiyorum.ama haklısın devletin bakış açısıda önemli.ülkemizdede var bu konuyla ilgilenen bilim insanları.pek ilgi görmüyorlar.
uzun zamandır foruma girmiyordum ama bu başlık ta yazılanlar özellikle oldboy 2 ve dreamfail nickli arkadaşlarımızın yazdıkları çok bilgilendirici. eğer remisyonda ve kendinizi sağlıklı hissediyorsanız yani okuyabiliyor anlayabiliyor ve hayattan zevk almaya başlamışssanız
size bilişsel davranışçı terapi üzerine bir kitap arıyorsanızda Hakan Türkçaparın Fark et Düşün Hisset Yaşa adlı kitabını öneririm.
masaüstü teşekkür ederim. Bende şu kitapları ekleyeyim, bu süre zarfında bana olumlu etki yaratan okuduğum eserler:
Ye o kurbağayı - Brian Tracy
Hayatı yeniden keşfedin
İyi hissetmek
Akılsız duyguların cezasını kararlar çeker
Özgüven keşfedin
Panik atakta - Dr. David Burns
Evinizdeki terapist
Zafer sızlanılarak kazanılmaz
Martı Jonathan Livingston
Birinci Sınıf Delilik (dünyaya iyi kötü yön vermiş psikolojik sorunlu liderleri anlatıyor ) oldboy2 umarım senin için iyi olur