G
geçmişim bedeli
Arkadaşlar ben psikozu yenmiş biri olarak kendi tavsiyemi vericem..
Doktora gittiğiniz zaman muhtemelen sadece birkaç cümle kurabilceksiniz işte ya takip ediliyorum ya cinler var ya sesler duyuyorum gibi şeyler söyliyceksiniz ve hiçbir zaman derine inmeden size ilaç verip yollıycaklar bende hep böyle oldu eminim çoğu kişidede böyledir.
Özellikle bu tavsiyemi sonradan olma psikoz arkadaşlar için vericem ki çoğu kişi böyle zaten doğuştan ve çocukluktan pek yok sanırım..
Şimdi arkadaşlar kimse durduk yere şizofren veya paranoyak olmuyor bunu bilmemiz lazım. Yani gerçek hayatta yaşadığımız birşey bunu tetikliyor ve ilk kıvılcım ortaya çıkıyor geri kalan kısım ise çok karmaşık bir biçimde ilerliyor çünkü algılama ve yorumlama bozuluyor gerçeklik yerini manaya bırakıyor.
Ben bu kıvılcıma ''mini travma'' diyorum. Hiçbir zaman bir tecavüzcü , katil ne bileyim işte ağır suç işleyen birisi psikoza girmez. Çünkü onun travması büyüktür , açıktır ve görülebilirdir.
Örnek vereyim. Örneğin işyerinde çalışan bir insan arkadaşlarının arkasından konuşmasına maruz kalmıştır. Ve bunu o kişilerin bakışlarından , hareketlerinden , davranışlarından anlayabilir. Ve bu kişide ''mini travma'' dediğim şeyi oluşturabilir. Kişinin uykusu etkilenir düşünceleri hep ona yoğunlaşabilir ve depresyona girer. Ve bu ''mini travma' ya bir anlam yüklenemezse kişi yavaş yavaş paranoya yapmaya başlar .. Bu şüphecilik kişiye işler ve heryerde karşısına çıkar. Ailesinden akrabalarından arkadaşlarından herkesten şüphelenebilir. İşin can alıcı noktası ise şu. Kişi paranoya yapmaya başladığı zaman özbakımı düşer bakışları değişir ve değişik bir insan olmaya başlar. Öyle olduğu içinde bu sefer hiçbirşeyle alakası olmayan insanlar bile ondaki değişimi farkedip farklı bakabilir. Bu paranoya arkadaşımızın paranoyası büyür ve çevresine yayılır. Ama kişi asla nedenleri göremez. Hiçbirimiz göremiyoruz. Eğer görürsek zaten psikoza girmeyiz. O an beynimiz bunları düşünemez.
Çevresine yayıldıktan sonra sırada televizyon ve radyolar vardır. Onların da onun hakkında birşeyler söylediğini düşünebilir.
Daha da büyürse artık insanların yapamıycağı bir noktaya varırsa bu sefer de herşeyin cinler tarafından yapıldığını düşünür. Böyle böyle büyür ve kalıcı hale gelir...
Yani arkadaşlar hepimizin bir ''mini travması'' vardır. Eğer bu olmazsa psikoza giremezsin. Herkes bu mini travmasını bulmaya çalışsın ilk hastalığı nerde başlamış olabilir onu bulursa eğer iyileşme umudu doğar. Tabiki ben psikozları iyileştiricem demiyorum artık algılama çok bozulduğu için bunu yapmak çok çok zordur.
Ama hiçbirimiz normal giden hayatımızda psikoza girmedik bunu bilin. Sadece nedenleri göremedik...
Doktora gittiğiniz zaman muhtemelen sadece birkaç cümle kurabilceksiniz işte ya takip ediliyorum ya cinler var ya sesler duyuyorum gibi şeyler söyliyceksiniz ve hiçbir zaman derine inmeden size ilaç verip yollıycaklar bende hep böyle oldu eminim çoğu kişidede böyledir.
Özellikle bu tavsiyemi sonradan olma psikoz arkadaşlar için vericem ki çoğu kişi böyle zaten doğuştan ve çocukluktan pek yok sanırım..
Şimdi arkadaşlar kimse durduk yere şizofren veya paranoyak olmuyor bunu bilmemiz lazım. Yani gerçek hayatta yaşadığımız birşey bunu tetikliyor ve ilk kıvılcım ortaya çıkıyor geri kalan kısım ise çok karmaşık bir biçimde ilerliyor çünkü algılama ve yorumlama bozuluyor gerçeklik yerini manaya bırakıyor.
Ben bu kıvılcıma ''mini travma'' diyorum. Hiçbir zaman bir tecavüzcü , katil ne bileyim işte ağır suç işleyen birisi psikoza girmez. Çünkü onun travması büyüktür , açıktır ve görülebilirdir.
Örnek vereyim. Örneğin işyerinde çalışan bir insan arkadaşlarının arkasından konuşmasına maruz kalmıştır. Ve bunu o kişilerin bakışlarından , hareketlerinden , davranışlarından anlayabilir. Ve bu kişide ''mini travma'' dediğim şeyi oluşturabilir. Kişinin uykusu etkilenir düşünceleri hep ona yoğunlaşabilir ve depresyona girer. Ve bu ''mini travma' ya bir anlam yüklenemezse kişi yavaş yavaş paranoya yapmaya başlar .. Bu şüphecilik kişiye işler ve heryerde karşısına çıkar. Ailesinden akrabalarından arkadaşlarından herkesten şüphelenebilir. İşin can alıcı noktası ise şu. Kişi paranoya yapmaya başladığı zaman özbakımı düşer bakışları değişir ve değişik bir insan olmaya başlar. Öyle olduğu içinde bu sefer hiçbirşeyle alakası olmayan insanlar bile ondaki değişimi farkedip farklı bakabilir. Bu paranoya arkadaşımızın paranoyası büyür ve çevresine yayılır. Ama kişi asla nedenleri göremez. Hiçbirimiz göremiyoruz. Eğer görürsek zaten psikoza girmeyiz. O an beynimiz bunları düşünemez.
Çevresine yayıldıktan sonra sırada televizyon ve radyolar vardır. Onların da onun hakkında birşeyler söylediğini düşünebilir.
Daha da büyürse artık insanların yapamıycağı bir noktaya varırsa bu sefer de herşeyin cinler tarafından yapıldığını düşünür. Böyle böyle büyür ve kalıcı hale gelir...
Yani arkadaşlar hepimizin bir ''mini travması'' vardır. Eğer bu olmazsa psikoza giremezsin. Herkes bu mini travmasını bulmaya çalışsın ilk hastalığı nerde başlamış olabilir onu bulursa eğer iyileşme umudu doğar. Tabiki ben psikozları iyileştiricem demiyorum artık algılama çok bozulduğu için bunu yapmak çok çok zordur.
Ama hiçbirimiz normal giden hayatımızda psikoza girmedik bunu bilin. Sadece nedenleri göremedik...