Bilindiği üzere Hazine Müsteşarlığı 2015 yılında Trafik sigortası genel şartlarında değişikliğe gitmiş ağır kusur kavramı üzerinden sigorta şirketlerine rucu hakkı vermiştir.Bunu fırsat bilen sigorta şirketleri her kazayı ağır kusur tanımı içinde değerlendirip dava açmadan ihtarname gönderip mağdura ödediği tazminatı sorumlu olan sürücüden veya ruhsat sahibinden ihtar mektuplarıyla talep etmiştir.Bu ihtar mektupları gayet profesyonel hazırlanmış ödenmemesi halinde dava yoluna gideceklerini ödenmesi gereken rakama birde dava masrafları,avukatlık ücretleri,icra vekalet vb
masrafların oluşacağını belirtip insanları kandırmış korkutmuş ve insanımızın bilgisizliğini de kullanarak onları dolandırmıştır.
Dolandırmıştır tanımını yapıyorum zira ağır kusur kavramını çok iyi bildikleri halde her kaza da insanımızdan bu tazminat bedellerini istemeleri ve onların bilgisizliğinden yararlanarak yapmış oldukları talep tamamen haksızdır .Bu bilgisizlik ve panikle vatandaşlarımız ödeyeyim de kurtulayım düşüncesiyle haksız geri ödemeler yapmışlar hem sigorta primlerini ödemişler hem de sigortaların sorumlu olduğu tazminatları ödemişlerdir.
Bunun üzerine Türkiye Barolar Birliği yürütmeyi durdurmak için dava açmış ve kazanmıştır.Danıştayın kararında rucu ancak ve ancak alkol durumunda ya da ehliyetsiz veya yetersiz ehliyet ile mümkün olabilecektir.Bu durumda sigorta şirketlerinin rucu davası açabilmeleri için kazaya sebebiyet veren kişide alkol olması veya ehliyetsiz olma şartı aranacak.Bunda dahi rucu davası alkol üzerine olması halinde kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştiğini ispat yükümlülüğü sigorta şirketlerine aittir.
Saygıyla Forum Üyelerine Duyrulur.
Dolandırmıştır tanımını yapıyorum zira ağır kusur kavramını çok iyi bildikleri halde her kaza da insanımızdan bu tazminat bedellerini istemeleri ve onların bilgisizliğinden yararlanarak yapmış oldukları talep tamamen haksızdır .Bu bilgisizlik ve panikle vatandaşlarımız ödeyeyim de kurtulayım düşüncesiyle haksız geri ödemeler yapmışlar hem sigorta primlerini ödemişler hem de sigortaların sorumlu olduğu tazminatları ödemişlerdir.
Bunun üzerine Türkiye Barolar Birliği yürütmeyi durdurmak için dava açmış ve kazanmıştır.Danıştayın kararında rucu ancak ve ancak alkol durumunda ya da ehliyetsiz veya yetersiz ehliyet ile mümkün olabilecektir.Bu durumda sigorta şirketlerinin rucu davası açabilmeleri için kazaya sebebiyet veren kişide alkol olması veya ehliyetsiz olma şartı aranacak.Bunda dahi rucu davası alkol üzerine olması halinde kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştiğini ispat yükümlülüğü sigorta şirketlerine aittir.
Saygıyla Forum Üyelerine Duyrulur.