Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sadece İşitme Engelli Öğrencilerin Eğitim Alacağı Bir Rehabilitasyon Merkezi Açmak...

kanatli_

Üye
Üyelik
16 Tem 2009
Konular
6
Mesajlar
65
Reaksiyonlar
0
Merhabalar öncelikle yazıma güncel bir haberi paylaşarak başlamak istiyorum.( fazla vakti olmayan arkadaşların son paragrafı okumaları da yeterli olacaktır)

'
'Tasarlanmakta olan işitme engelliler alfabesi hakkında:
Daha önce başlamış ancak iki üç yıl sonra bitecek bir projenin olduğunu fakat bunu bir yıl gibi kısa sürede tamamlamayı planladıklarını söyleyen Bakan Dinçer, ''Kısa sürede işitme engelliler alfabesini bitirmeye çalışıyoruz. Onu bitirdikten sonra da işitme engelliler okullarında işitme engelliler alfabesiyle ders verecek öğretmenler yetiştireceğiz. Şu anda işitme engelliler okulunun çoğunda işaret dilini kullanabilen öğretmenimizin sayısı az. Bu alfabeden sonra öğretmenleri yetiştirip, inşallah bu problemi çözmeye çalışıyoruz'' dedi.''


Bu haberden de anlaşıldığı gibi devletimiz bir kaç yıl sonra işitme engellilerin eğitiminde ''doğal-işitsel sözel yöntem''i bir kenara bırakıp ''işaret dili'' ile eğitim yöntemine geçecek gibi görünüyor. Doğal işitsel sözel yöntemle eğitim alan işitme engelli çocuklar erken yaşta cihazlandırılıp uygun eğitim yöntemleriyle konuşabilmektedir. İşaret dilinin artı ve eksilerini zaten biliyoruz. Konuyu dağıtmak istemiyorum. Ben Anadolu Üniversitesi İşitme Engelliler Öğretmenliği son sınıf öğrencisiyim. Bizler 4 yıldır doğal işitsel sözel yöntemi uygulayabilme üzerine eğitim alıyoruz. Ve bu yöntemin işaret dili dahil diğer yöntemlere göre daha üstün olduğuna inanıyoruz. İşaret dilini öğrenmemiz iki ay sürecektir. Eğer işitme engelli çocukların eğitiminde işaret dilinin daha yararlı olduğunu düşünseydik doğal işitsel sözel yöntemi uygulamaktan ve bu yöntemi öğrenmeye çalışmaktan vazgeçerdik çünkü doğal işitsel sözel yöntemi uygulayabilecek kadar öğrenmek bir insanın 4 yılını alıyor ve eğitimci açısından bu yöntemin uygulanması işaret diline göre çok daha detaylı ve zor. Kısacası ben ve arkadaşlarım bizim için zor da olacak olsa işitme engelli çocukların konuşabilmesi daha iyi eğitim alabilmeleri için doğru olduğuna inandığımız şeyi yapmak istiyoruz.

Bir karar aldık ve iş hayatına atıldıktan sonra bir süre çalışarak para biriktirip biraz da krediyle sadece işitme engelli çocukların eğitim alabileceği bir rehabilitasyon merkezi açmak istiyoruz. Yerleşim olarak Ankara veya İstanbul gibi daha merkezi olan illerden birisini daha uygun gördük. İlk yıllar 4-5-6 yaşlarında çocuklarla eğitime başlayacağız çünkü uyguladığımız yöntemde eğitime erken yaşlarda başlanıyor olması önemli bunu şu sebeple söylüyorumilk bir kaç yıl kontenjanımız 30-50 öğrenci arasında olacaktır. Eğitimciler kendimiz olacağımız için kadroya ücret ödeme sıkıntımız olmayacak bunun haricinde böyle bir kurum açmak ne kadara mal olur? Bize bu konuda yardımlarınızı küçük de olsa paylaşımlarımınızı esirgemeyin lütfen.
 
Mrb, teknik konuları çok bilmiyorum. Ancak en başta eğitim verilecek binanın fiziki bazı yeterliliği gerekiyor. Bir de eğitsel materyaller kısmı var tabi. Teknik konular için özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri yönetmeliği ve özel öğretim kurumları yönetmeliğine bakabilirsiniz.
 
Öncelikle ilginiz için teşekkürler. Bir çok konuyu araştırdık binanın fiziki gereklilikleri konusunda http://www.zihinengelliler.com/rehabilitasyon-merkezi/kurum-acma-artlar adresinde ki bilgilerden yararlandık. Materyal ve donanım konusunda da bazı hesaplar yaptık. Personel sayısından, yemeğine mobilyalardan servisine...Fakat hesaplamalar teoride kaldı. Bu başlığı açma nedenim de budur.Sadece yuva öğrencileri (3-4-5 yaş) ile eğitim vermeye başlayan ve sadece işitme engelli öğrencilere yönelik eğitim yapan bir kurum sanırım Türkiye de yok. Türkiye deki kurumlar bir çok engel türünde ve yuvadan orta öğretime kadar öğrenci kabul eden yapıdalar Bu yüzden önümüzde tecrübesinden yararlanabileceğimiz birileri de yok. (Sadece 3-4-5 yaş çocuklarla eğitime başlamak isteyişimizin nedeni çocukları erken cihazlandırarak erken eğitime başlamak. Çünkü ancak bu şekilde bir işitme engelli çocuğu normal akranlarına yetiştirebiliriz) Yani çocuğu 4-5 yaşında cihazlandırarak eğitime başlatıp ilköğretim 3'e kadar normal akranlarını yakalaması tek amacımız olacak. Yaptığımız hesaplar doğrultusunda açılıştaki ağır yükü kendi imkanlarımızla kaldırabiliyoruz fakat sistem ilerleyen zamanda ekonomik bir döngüye girerek para girdi ve çıktısı dengelenebilir mi bunu kestiremiyoruz. Ortalama bir kurumun gelir gider dengesini yakalaması 110 civarı öğrenciye denk geliyor. Ama böyle kurumların personel sayısı ve personel çeşitliliği,servıs sayısı, bina büyüklüğü vs. yani giderleri de daha fazla. Giderleri daha çok olduğu için 110 civarı öğrenci gerekiyor. Kar amacı gütmediğimiz için dengeleyebilmek bizim için yeterli. ilk 2 yıl sadece yuva çocuklarını alacağımız için öğrenci alımımız 40 civarı olacaktır. 40 öğrencinin geliri ile giderleri en minimum düzeye indirerek ayakta kalmak mümkün mü bunu net hesaplayamıyoruz.
 
dincerin dedigi bence II DII DI DII:)olme esegim ot bitecek saman yapilacak
oysa isitme engelliler ogretmeni yetistirirken isitme engelliler okullarina kaynak saglarken bide sgk kurumu cihaz odemelerinden para kismayarak bunu gostermeliler ilk adim

isaret diliyle sagirlarin toplum icinde kendilerini anlatmalari zor olmali:(insanlarin o kadar sabri yok dudak ukuyorum yuzume bakarak soylermisiniz derken bile onunde bilgisayara kafasini dahada egip sonrada duymami bekleyen kamu gorevlisi cok gordum
cok cok gerekmedikce isitme engelli okullarinda isaret dili kullanmak daha az olursa iyi bncede
 
Son sınıf öğrencisiyiz sanırım ? Şimdiden bu konularla ilgilenmeniz, belli bir idealinizin olması güzel. Çoğueğitim fakültesi mezunu rüzgar nereye eserse oraya gidecek durumdalar. Öncelikle şu iki kavramı birbirinden ayıralım "rehabilitasyon merkezleri" ve "okullar": Rehabilitasyon merkezleri, destek eğitim amaçlı açılırlar. Özel özel eğitim okulları ise okul statüsündedir Anladığım kadarıyla siz rehabilitasyon merkezi açmak istiyorsunuz. Maalesef maddi kaygılar ve imkanlardan dolayı sadece işitme, sadece görme veya tek yetersizlik türüne yönelik destek eğitim programı uygulayan rehabilitasyon merkezi çok azdır. Bunun birkaç nedeni olmakla beraber temel nedeni bu kurumların ticari ve maddi dengelerini korumak zorundalar bu yüzden birçok merkez birkaç tane destek eğitim programını uygularlar. Zihinsel, bedensel, yaygın gelişimsel bozukluk,işitme yetersizliği destek eğitim programları vs. Bunun bir diğer nedeni de zihinsel ve bedensel yetersizliği olan bireylerin istatistiki olarak diğer yetersizlik gruplarından sayıca fazla olmaları. Ki bu da rehabilitasyon merkezlerinin öğrenci bulmaları konusunda sıkıntı yaşamamasının sebebidir. Maliye bakanlığı , bu rakamları net olarak bilmemekle beraber, bireysel destek eğitim alan bireye ayda 375 tl, grup eğitimi de varsa + 75 tl gibi bir ödeme yapıyor. Öğrencilerinizin sadece bireysel destek eğitim raporu olduğunu düşünerek (en kötü ihtimal) kabaca bir hesap yapabilirsiniz. Tavsiyem bir de tecrübesi olan bir rehabilitasyon merkezi yöneticisi ile konuşun. Bu düşüncenizi destekliyorum çünkü alanın uzman özel eğitimcilere ve salt maddi kaygı gütmeyen merkezlere ihtiyacımız var.
 
M. Salih Bey evet son sınıf öğrencileriyiz. Yorumunuz oldukça aydınlatıcı vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Teorik hesaplarla 50 öğrenci ile sadece amaca hizmet edebilecek, gösterişten uzak bir kurum açmak mümkün görünüyor. Yemek,servis,personel maaşları,personel sigorta girişleri,elektrik,su doğalgaz,bina kirası,meb ödemeleri, gündelik giderler ile gelirler teoride dengelenebiliyor. Açılış aşamasında binanın niteliği üzerinde değişiklikler, mobilya ve reklam giderleri de bir süre para biriktirmenin ardından ya da kredi ile altından kalkılabilecek gibi ama kredi uygun bir seçenek değil çünkü riskli bir şey yapıyoruz. Kurumlardan ilgili kişilerle görüşme hususunda bir kaç girişimimiz oldu fakat giderlerin daha çok olacağı hiç beklenmedik yerlerden açıklar oluşabileceği cevabını alıyoruz. Bunların ne olduğunu sorduğumuz da ise net bir cevap alamıyoruz. Sanırım tecrübelerinden yararlanabilmek için kurum sahiplerine para ödemememiz gerekiyor! Anlaşılan o ki öyle bir yol izlememiz gerekecek. Bir kaç yıl özel kurumlarda çalışıp hem para hem de deneyim kazanmaya çalışacağız ama inanıyorum ki bir kaç yıl sonra da şuan ki hırsımızı heyecanımızı kaybedeceğiz.
 
lutfen lutfen idealinizde inat edin cok iyi ilerisi icin bu teknolojik cagda isitme cihazlari bu kadar gelisirken toplum uyanirken bu kadar faydali bir idealiniz kucuk isitmeyenler icin hayat degilde yasam kurtarir bence

illede baska engel guruplariye merkez degilde isitme cihazi uygulayan bir desteginiz olur odyometristte bulunursa merkezinizin bunyesinde iyi birdey olurdu diye dusunuyorum
sizde okuyorsunuzdur egitim aldiginiz kurumda
en sagir bireyde isitme kirintisi vardir az veya cok
isitme cihaziyle bunu iyi bir yere getirdikten sonra haydi haydi konusmayi ogrenince okumayi daha iyi ogrenmeleriyle duymak insanlarin soyledigini anlamak daha kolay olur dusuncem
 
Haklısınız Shukufe elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışmalıyız. Lakin devlet, tüm özel ve devlet kurumlarında işaret dili zorunluluğu getirirse maalesef eilmizden hiç bir şey gelmeyecektir.
 
devlet getirebilir ama bir zaman sonra yanlistan donulur diye dusunuyorum
ben kucuklugumden kendimi bildigimden beri sagirim isitme kaybim cok ileri telefon televizyon arkamdan soylenenleri hic omrumce anlamadim
sagolsun ilkokulda ogretmenim okuma ogretirken baya zor olmustur belki ama rahmetli babacigimin ilgisi anlatmasi benim le ozellikle cok ilgilenmeseydi isitme engelliler okuluna yollayipta isaret diliyle anlasmayi ogrenseydim o halle hic mutlu olmazdim
simdi yuzyuze dudak okuyarak isitme cihazindan gelen seslerle gayette kendime yetiyorum konusmayi okumayi iyi bilen bir sagir nasilsa kendine yeter her zaman duymuyorsada kendini konusarak ifade edebilir karsisina her zaman isaret diliyle konusan olmiyacagindan yazmak daha kolay birsey degilmidir hic duymuyorsa
 
Mehmet Turan baya iyi bir fizibilite çalışması yapmışsınız :) Evet birkaç yıl sahada çalışırsanız işin olumlu ve olumsuz yönlerini görürsünüz. Alanda rekabet ortamı olduğundan bu işler için sanırım biraz tecrübe gerekiyor. Özelde çalışırsanız bu fikriniz değişmez de kamuda çalışırsanız kamuda çalışmanın rahatlığı ile fikirleriniz değişir diye düşünüyorum :) Yine de düşünceniz gerçekleşebilir nitelikte olduğu için süreç içinde karar verirsiniz. Ama inşallah bu idealinizi tam olarak gerçekleştirebileceğiniz öğrencilerin tam zamanlı olarak devam edebildiği işitme engellilere yönelik bir özel eğitim okulu açarsınız.
 
M. Salih Bey Özel Eğitim Okulu açmak daha yararlı olacaktır ancak bina yeterliği çok teferruatlı. Fen Bilgisi laboratuvarı, beden eğitimi salonu, resim müzik dersliği, sağlık odası... gibi bina nitelikleri ve uygun ekipmanlar gerektiriyor. O bizi aşar :)
 
hel okul bitsin akademisyen cevresinden uzaklasmayin derim
ordan bi suru destek kredi ne bilim ab fonu gibi seyler cok simdi modaya engelliler icindiye:)iyi bir projeyle one cikarsaniz sizde maddi destek alirsiniz insallah boyle ideali olanlar olunca isitme kayipli kucukler icin umitliyiz size basarilar diliyorum yilmayin
 
Shukufe Mesajınız konuya çok farklı bir bakış açısı yarattı bunu hep aklımda tutacağım gerçekten çok teşekkür ederim. Bahsettiğiniz konuda da araştırmaya başlasak yerinde olacaktır.
 
Evet bence de Shukufe hanımın bahsettiği konu araştırılabilir. Okulöncesi işitme yetersizliği olan çocuklar için bir merkez için AB destekli bir proje hazırlanabilir.
 
size son bir animi yazayim
koklear implant alinmasi yuzunden hastanelerde cok isim olur simdi anlatmasi uzun
cin gibi 2 3 yaslarinda bir oglan cocuk leb demeden leblebiyi aliyacak cinsinden:)fikir fikir kayniyor bu cocugada koklear implant yaptirmak icin gelmisler hastaneye
yazik ogluniz cokta sagira benzemiyor biraz isitme cihazi takarak egitilirse konusmasi duzelir cok akilli oglunuz hemen implanta karar vermeyin kulak gidiyor haberiniz olsun dedigimde baba bana dediki
koklear implant yaptirmazsam bu cocuk isaret diliyle ne ogrenir nasil karsisindakiyle anlasir nasil egitim aldiripta is sahibi yapabilirim konasmayan birine cevrede aklida noksan diye bakiyorlar dedi adamcagizi acidim
sizin okulunuz bu alanda iyi iyi egitim aliyorsunuz bunun faydasini cok goreceksiniz ilerida
 
Sayın kanatli arkadaşım,

Ben yaklaşık 20 yıldır rehabilitasyon işinde yöneticiyim. Size "güzel günler göreceksiniz çocuklarım" dersem yalan olur. :)

Öncelikle rehabilitasyon sektörü son 5 yıldır tam bir çöküş içindedir. 5 yıl önce 1800 civarında olan kurum sayısı şu anda 1500'lere kadar gerilemiştir.
Dil-konuşma programı için sizin olmanız yetmez. Ayrıca bir odyolog veya konuşma terapisti de bulmanız lazım ki, kendileri ülkede bir avuç kişidir. O yüzden astronomik ücret istemekteler.

Şu anda çok müsait değilim... Daha sonra detaylı açıklama yapabilirim.
 
konusma terapisti
bilgisini ilgisini sevgisini sunan ogretmenler olunca isitme cihazi uyumu olunca terapi olazmi doktor bey
 
Ya ben yanlışmı hatırlıyorum?? eğer işitme engelliler söz konusuysa sgk dan- devletten eğitim parasını alabilmeniz için öncelikle binanın ses yalıtımı gibi bişeyin yaptırılması şartmış, yoksa para ödemiyormuş. Ben de işitme engelliyim birara eğitime gittiğim yerde yoktu, dedilerki bizde böyle bir oda yok diye artık senin eğitim paranı alamıyoruz..bende bıraktım tabii ki.
 
konusma terapisti
bilgisini ilgisini sevgisini sunan ogretmenler olunca isitme cihazi uyumu olunca terapi olazmi doktor bey

Bunu ben söylemiyorum... Milli Eğitim Bakanlığı söylüyor. Eğer rehabilitasyon merkezinde odyolog veya konuşma terapisti olmazsa program açılmasına izin vermiyor. Dolayısıyla ödeme yapmıyor.

Yani "sevecen öğretmen" bu işi babasının hayrına yapacaksa olur tabii... Ama birilerinin kira, SSK, vergi vs. gibi harcamaları karşılaması lazım. :)
 
sn MeTePe Konuşma terapisti bulmak evet zor. Yüksek lisans bazında yılda 20-25 kişi mezun oluyordu hatırladığım kadarıyla. Okul öncesi öğretmeni, işitme engelliler öğretmeni ve odyologumuz hazır hatta şu an yanımda:)
 
sn MeTePe Konuşma terapisti bulmak evet zor. Yüksek lisans bazında yılda 20-25 kişi mezun oluyordu hatırladığım kadarıyla. Okul öncesi öğretmeni, işitme engelliler öğretmeni ve odyologumuz hazır hatta şu an yanımda:)

Odyolog varsa olur. Ancak sizin düşündüğünüz gibi 40 çocukla falan olmaz.

40 çocuk ortalama 400TL'den 16.000TL eder. Yaklaşık %8,5 KDV ve harç düşerseniz 13,600TL kalır. Yatırım maliyetinizi bir tarafa bırakalım... Sadece kira için en az 5-6.000TL ayırmanız lazım. Elektrik, su, d.gaz vs. sabit giderler 1000-1500TL tutar. 5 çalışan + 1 sekreter + 1 temizlik elemanı gibi çok mütevazi bir kadronuz varsa bile 2-3.000TL arası SSK-Bağkur primleri ve 1.500TL civarı muhtasar verginiz olur. Kırtasiye, amortisman, galoş, temizlik malzemesi, eğitsel materyal, telefon, internet vs. gibi çok sayıda başka giderleriniz olacaktır.

Kısacası, 40 çocukla değil cebinize para koymak, sürekli cebinizden para koymak zorunda kalırsınız.

Bu işin yatırım maliyeti kişiye bağlıdır. Benim işyerimdeki malzemenin bedeli şu anda 400-500.000TL'den fazladır. Ama siz isterseniz 20.000TL de harcayabilirsiniz. Bu harcadığınız devede kulaktır. Çünkü asıl gider düzenli aylık giderdir. Yani para kazansanız da, kazanmasanız da her ay ödemek zorunda olduğunuz gider! İşe başlarken en az 6 aylık giderinizi karşılayabilecek kadar paranız cebinizde olmalıdır.

Açık konuşmak gerekirse şu anda devletçe yapılan yardım miktarı giderleri karşılayamamaktadır. 40 çocuk da olsa 140 çocukta olsa bu değişmez. Bu nedenle batan veya çok zor duruma düşen çok sayıda kurum var. Zaten sektör içinde kime sorsanız durumun hiç iç açıcı olmadığını ve yaşanan zorlukları size anlatacaktır.

Diğer taraftan, mevzuattan kaynaklanan çok sayıda zorluk ve ayrıntı söz konusu. Hiç bilmeden bu işe girerseniz ya emekli bir müfettişe para ödeyerek danışmanlık (!) almanız gerekecek (ne yazık ki böyle bir sektör var) ya da yaptığınız her hatanın bedelini ağır bir şekilde ödeyeceksiniz.

Ankara'nın en eski İşitme Konuşma merkezlerinden birinin kurucularından biri benim yakın arkadaşımdır. Son 2 yıldır ciddi şekilde işi tasviye etmeyi düşünüyorlar. Hatta kendisi odyolog olan bu arkadaşım parttime başka bir kurumda çalışmaz zorunda kalıyor.

Ben size öncelikle bir kurumda çalışmanızı, hem çalışma sistemini öğrenmenizi, hem işin zorluklarını görmenizi öneririm. Bir kaç yıl deneyim kazandıktan sonra yine istiyorsanız kendi işyerinizi açarsınız. Ama işyeri açmak için de Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana gibi büyük şehirleri önermem. Sadece Ankara'da 200'den fazla kurum mevcut. Ankara Çankaya ilçesinde 5 yıl önce 80e çıkan kurum sayısı bugün 35 düşmüştür.

Özel eğitim ve rehabilitasyon forumuna (özelegitimverehabilitasyon.com) girip sektörün yaşadığı tatsızlıkları oradan da izleyebilirsiniz.

Bunlar benim deneyimlerim doğrultusunda siz verebileceğim genel tavsiyeler... ama öğrenmek istediğiniz başka şeyler varsa maddeler halinde sorun, elimden geldiğince yanıt vereyim.
 
MeTePe mesajınız oldukça açık. Amacımız ilk bir iki yıl yuva sınıfı 40 çocukla başlayıp alttan çocuk kaydederek devam etmekti ama anlaşılan o ki bir yıl dayanılamaz. Nasıl kurum açarız diye araştırırken bir çok kurumunun hileli işler yaptığını öğrendik kazancından kısmamak için manavdan değerinin 5 katı fiyattan sebze satın almak, adam ayarlayıp cihazı olmayan çocuklara emanet cihaz takarak rapor yenileyenler gibi... Bu piyasada ayakta kalamayacağımız git gide daha netleşiyor. Sanırım farklı yollar izlememiz gerekecek. Amaç çocukların yararına bir şeyler yapmaksa bir kreş açıp bir odayı işitme engelli yuva çocuklarına ayırıp orada ücretsiz eğitimlerine de devam edebiliriz. İlgiyle yanıt veren herkese tekrar teşekkür ederim.
 
..bir çok kurumunun hileli işler yaptığını öğrendik kazancından kısmamak için manavdan değerinin 5 katı fiyattan sebze satın almak, adam ayarlayıp cihazı olmayan çocuklara emanet cihaz takarak rapor yenileyenler gibi... ..

Hileli iş yapanlar mutlaka vardır.. Ama bu söyledikleriniz mümkün değil.

- manavdan pahalı sebze almak kimin ne işine yarar ki? :)
- Emanet cihaz takarak falan da rapor alamazsınız... raporlari hastaneler düzenler ve ölçüm yapmadan kesinlikle rapor vermezler. Ayrıca hastane raporu olması da yetmez, ayrıca RAM raporu gereklidir. Hastaneden verilen de bildiğimiz "özürlü sağlık kurulu raporudur". Yani "aha bak kulağında alet var!" diyerek kimseye rapor çıkartamazsınız. :)

Kreş meselesine gelince.... 4+4+4 çıkıp da okul yaşı 5'e indirilirse kreş mreş kalmayacak ortada... :)
 
Devlete kar marjından ödenen yüzde 40 bir pay varmış sanırım karı düşük göstermek için ödemeler fazla gösteriliyormuş. Merkeze öğrenci kaydetme esnasında bu emanet cihaz olayına giriliyormuş. Bizde 3-4 yaş çocuklara açarız kreşi hocam :)
 
Sizin bahsettiğiniz kurumlar (veya gelir) vergisi... :) Oranı %40 değil!

O vergiyi zaten kar ederseniz ödüyorsunuz. Bahsettiğiniz yüksek fatura alma işi her ticaret yapanda vardır. Ama bu işte pek anlamı yok.. çünkü fazla bir kar yok.

Merkeze kayıt için emanet cihaz falan gerekmiyor. Hatta hiç cihaz gerekmez. Gereken şey ÖSKR raporu ve RAM raporudur. Bunlar da pek kolay verilmiyor. Siz bilgi verenler pek bu işten anlamıyormuş. :) Örneğin kekemelik veya artikülasyon problemi olan bir çocuğun zaten cihazı olmaz ki... :) Göstermelik cihaz mı takacaksınız?

Engelliler için kreş açmak kötü bir düşünce değil. Ama kreşlerin de pek iyi durumda olduğunu söyleyemeyeceğim. :) Üstelik onların devlet yardımı da yok.
 
İlk mesajlarımda da bahsettiğim üzere kurum sahipleri yeterli açıklama yapmıyor. Kiminle görüşmeye gitsek çocuklara verdiği değeri anlatıyor! ama bizlerinde aynı şekilde o çocuklara değer vermek istediğimizi duyunca susuyorlar:) Oradan buradan bilgileri toplayıp harmanlayınca da böyle yanlış sonuçlar ortaya çıkıyor çünkü her kurum kendine özel. İşin içine girince her şey rayına oturacaktır diye düşünüyorum. Dereyi görmeden paçaları sıvamaya gerek yok, bu ülkede iflas etmeden birilerine yardım edebilmenin bir yolu olmalı :) varsa onu bulacağız
 
Faydalı olmak istiyorsanız bir vakıf veya dernek bünyesinde işe girip çalışabilirsiniz. Veya herhangi bir yerde (ister özel, ister devlet kurumu) mesleğinizi en iyi şekilde icra etmeye çalışırsınız.

Ancak şu yanılgıya kapılmayın... okuldan mezun olan bir kişi henüz bu işin %30-40 kadarını bilir. Asıl bilgi deneyimle, sahada kazanılır. Yani bilgisayar karşısında savaş oyunu oynamakla cephede silahı alıp savaşmak çok farklı şeylerdir.

Her ne yapacaksanız öncelikle kendinizi geliştirmenizi öneririm. İşini, mesleğini iyi bilen kişiler öyle veya böyle bunu düzgün yapacak ortamı bir şekilde bulurlar.

"Çocuklara değer vermek" çok subjektif bir konudur. Bizim ülkemizde ne yazık ki ana-babalar bile çocuklara pek değer vermez. O yüzden subjektif algılarla hareket etmek yerine nesnel, yani yapılması gereken, olması gerekeni ölçüp değerlendirerek hizmet oluşturmak daha önemlidir. O zaman gerçek değeri vermiş olursunuz. "Yavrularım, ne çok severim sizi ben" diyerek insanlar kendilerini kandırır. Sevmek zorunda değilsiniz ama işinizi düzgün yaparsanız zaten onlara en büyük iyiliği yapmış olursunuz.
 
ettin edecegini doktor bey:eek: oldumu simdi gencleri ise baslamadan yildirmak varmi
 
Hiç sormayın Shukufe :) boşluğa düştük birden. Ama gerçekçi detaylarla yola çıkılmalı, sizden önce o yola girenlerin izleri incelenmeli.
 
Üst Alt