İncelediğimiz bir çok başvuruda, sigorta şirketlerince yapılan ödemelerle, bilinçli ellerce takip edilen davalarda Mahkemelerce verilen tazminat tutarları arasında çok büyük farklar olduğunu görmekteyiz. Sigorta şirketleri düşük ödeme yaparken çeşitli bahanelere sığınmakta hatta kimi dosyalarda (Özellikle bir kısım Tahkim dosyalarında) bu savlarını kabul ettirmektedir.
Bu başlık altında sigorta şirketlerinin savundukları bu sebepler açıklanacak, ayrıca aslında çok dayanağı olmayan ve bahane olarak kullanılan bu gerekçelere karşı yapılması gereken şeyler anlatılacaktır.
I- AKTÜERYAL HESAP YÖNTEMİ FARKLILIĞI
En önemli farklılık aktüeryal hesap yöntemi farklılığından kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin uyguladığı progressif rant sistemine göre 90.000,00 TL. ile 100.000,00 TL. bandında ki bir zarar, sigorta şirketlerinin genel uygulamasında kullandığı, devre başı ödemeli belirli süreli rant tekniğinde 50.000,00 TL.- 60.000,00 TL. arasında çıkmaktadır. Sigorta şirketleri genelde CSO 1980 yaşam tablosu, ölüm ihtimali ve teknik faiz üzerinden hesaplama yapmaktadır. Bu tekniğe devre başı ödemeli belirli süreli rant sistemi denilmekte olup, son düzenlemelerle %3 teknik faiz oranı %1,8âââ¬ââ¢e indirilerek, tazminat hesap tutarları artırılmışsa da, yeterli olmamıştır.
Bu sistemde kazazedenin muhtemel ömür süresi, mortalite tablosuna göre sabit görülmemekte ayrıca bir ölüm ihtimali ile paranın peşin alındığı, bu sebeple iskontolanması gerektiği görüşüne göre, ölüm ihtimali ve iskonto oranı zarardan mahsup edilmektedir. Somutlaştırmak gerekirse 28 yaşında geçiren bir mağdurun beklenen 5 yıllık ömür süresi sigorta şirketlerine göre (özellikle büyük dosyalarda) hesaplama yapılırken sigorta şirketleri şu yöntemi kullanmaktadır .
l28/l28 =1
l29/l28=%99,48
l30/l28=%98,46
l31/l28=%98,44
l32/l28=%97,70
şeklinde hesaplanacak olup, bu hesabın sonunda kazazedenin 5 yıl içerisinde 4,94_ yıl yaşama ihtimali olduğu kabul edilmektedir.
Yargıtayâââ¬ââ¢ımız ise bu sistemi kabul etmemekte sabit yaşam süresi üzerinden ve bilinen son gelirin esas alındığı progressif rant yöntemini (1/kn formülü) kullanılmaktadır. Bu sistemde mortalite tablosunda belirlenen bakiye ömür süresi sabit kabul edilmekte, mortalite tablosunun haricinde ayrıca bir ölüm riski düşülmemekte, peşin ödeme iskontosunun zaten enflasyonist sistemde kendiliğinden olduğu düşünülerek, fiilen yapılmamaktadır.
ÖRNEK
Kazazedemizin adı Ahmet bey olsun. Ahmet bey geçirdiği kaza sonucunda % 17 malul kalmıştır. 1.600 TL. net AGİ dahil ücretle çalışmış olsun. Yaşı 28âââ¬ââ¢dir . Kazada kusur %100 davalıdadır. Herhangi bir mortalite tablosuna bağlı kalmaksızın Ahmet beyin 30 yıllık tazminat hesaplamasını hem sigorta şirketi hem Mahkeme kabullerine göre hesaplayarak karşılaştıralım.
Sigorta şirketinin yapmak isteyeceği hesaplama şu şekilde olacaktır.
1.600,00 TL. aylık ücretle ve senelik 19.200,00 TL. ile çalışmış kabul edildiğinde; kişinin dönem zararı teknik faiz %2 kabul edilirse (hesaplamada %2 teknik faiz kullanılmasının sebebi, 01.06.2015 tarihinden önce sigorta şirketlerince teknik faizin %3 olarak uygulanmasıdır. 01.06.2015 tarihinden önce ödeme alanların zararlarını karşılaştırabilir.) ölüm ihtimali göz önüne alınarak hesaplanan 359.179,52 TL. devre geliri üzerinden 61.060,52_ TL. hesaplanacak ve sigorta şirketi maksimum bu tutarı ödemek isteyecektir.
Mahkemelerin uyguladığı sistemle hesaplama yapılırsa;
Aynı verilerle progressif rant tekniği kullanıldığı ve kısa formulasyon olarak ( Kn-1/ Kn (K-1) yönünde hesaplama yapıldığında, 576.000,00 TL. devre gelirinin üzerinden kazazedenin alabileceği tutar 97.920,00 TL. dir.
Sigorta şirketlerinin kullandığı sistem, yaş ilerledikçe (hayatta kalma ihtimali düştüğü ve teknik faiz standart sapma yarattığı için) Mahkeme kararlarının çok altında kalmaktadır. 45-50 yıllık bir hesaplama yapıldığında sigorta şirketlerinin uyguladığı sistemle, mahkemelerin kullandığı progressif rant sistemi arasında %60âââ¬â⢠a yakın zarar hesabı farkı oluşmaktadır.
Öncelikle sigorta uygulatmak istediği sistem doğru değildir. Ortalama ölüm ve doğum oranlarına göre hazırlanan mortalite tabloları 2. Kere yaşama ihtimaliyle azaltılmakta bu şekilde zaten âââ¬Åâmuhtemelââ⬠yaşam süresi olarak belirlenen süre bir daha ıskontolanmaktadır. Öte yandan hazine müsteşarlığı tebliği hariç bunun yasal bir dayanağı da yoktur. Yine bu sistem Yargı kurumlarınca (Her dosyada olmasa da kimi dosyalarda Tahkim uygulamaktadır.) adli yargıda kullanılmamaktadır. En önemlisi de, sigorta şirketlerinin kullanmak istediği sistem zaten kaza geçirmiş, malul kalmış yada vefat etmiş, geride eşi, çoluğu, çocuğu mağdur olmuş, kısaca meydana gelen kazanın mağdurunun aleyhine olan, mağduru daha çok mağdur eden, zengini daha çok zenginleştiren bir sistemdir. Dolayısıyla yapılabilecek en önemli şey, sigorta şirketlerine yapılan başvuru neticesinde çıkartılan ödeme ile ilgili mutlaka ödemeyi kontrol ettirmek, eğer açık orantısızlık söz konusuysa ibra vermemek, daha önce ibra verildiyse 2 yıllık hak düşümü süresi geçmeden Yargı yollarına başvurarak ibranamenin iptalini, bakiye alacağın tahsilini talep etmektir.
Alt başlıklar halinde, sigorta şirketlerinin yaptığı hesaplamanın düşük olmasında ki diğer sebepleri açıklamaya edeceğiz.
Bu başlık altında sigorta şirketlerinin savundukları bu sebepler açıklanacak, ayrıca aslında çok dayanağı olmayan ve bahane olarak kullanılan bu gerekçelere karşı yapılması gereken şeyler anlatılacaktır.
I- AKTÜERYAL HESAP YÖNTEMİ FARKLILIĞI
En önemli farklılık aktüeryal hesap yöntemi farklılığından kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin uyguladığı progressif rant sistemine göre 90.000,00 TL. ile 100.000,00 TL. bandında ki bir zarar, sigorta şirketlerinin genel uygulamasında kullandığı, devre başı ödemeli belirli süreli rant tekniğinde 50.000,00 TL.- 60.000,00 TL. arasında çıkmaktadır. Sigorta şirketleri genelde CSO 1980 yaşam tablosu, ölüm ihtimali ve teknik faiz üzerinden hesaplama yapmaktadır. Bu tekniğe devre başı ödemeli belirli süreli rant sistemi denilmekte olup, son düzenlemelerle %3 teknik faiz oranı %1,8âââ¬ââ¢e indirilerek, tazminat hesap tutarları artırılmışsa da, yeterli olmamıştır.
Bu sistemde kazazedenin muhtemel ömür süresi, mortalite tablosuna göre sabit görülmemekte ayrıca bir ölüm ihtimali ile paranın peşin alındığı, bu sebeple iskontolanması gerektiği görüşüne göre, ölüm ihtimali ve iskonto oranı zarardan mahsup edilmektedir. Somutlaştırmak gerekirse 28 yaşında geçiren bir mağdurun beklenen 5 yıllık ömür süresi sigorta şirketlerine göre (özellikle büyük dosyalarda) hesaplama yapılırken sigorta şirketleri şu yöntemi kullanmaktadır .
l28/l28 =1
l29/l28=%99,48
l30/l28=%98,46
l31/l28=%98,44
l32/l28=%97,70
şeklinde hesaplanacak olup, bu hesabın sonunda kazazedenin 5 yıl içerisinde 4,94_ yıl yaşama ihtimali olduğu kabul edilmektedir.
Yargıtayâââ¬ââ¢ımız ise bu sistemi kabul etmemekte sabit yaşam süresi üzerinden ve bilinen son gelirin esas alındığı progressif rant yöntemini (1/kn formülü) kullanılmaktadır. Bu sistemde mortalite tablosunda belirlenen bakiye ömür süresi sabit kabul edilmekte, mortalite tablosunun haricinde ayrıca bir ölüm riski düşülmemekte, peşin ödeme iskontosunun zaten enflasyonist sistemde kendiliğinden olduğu düşünülerek, fiilen yapılmamaktadır.
ÖRNEK
Kazazedemizin adı Ahmet bey olsun. Ahmet bey geçirdiği kaza sonucunda % 17 malul kalmıştır. 1.600 TL. net AGİ dahil ücretle çalışmış olsun. Yaşı 28âââ¬ââ¢dir . Kazada kusur %100 davalıdadır. Herhangi bir mortalite tablosuna bağlı kalmaksızın Ahmet beyin 30 yıllık tazminat hesaplamasını hem sigorta şirketi hem Mahkeme kabullerine göre hesaplayarak karşılaştıralım.
Sigorta şirketinin yapmak isteyeceği hesaplama şu şekilde olacaktır.
1.600,00 TL. aylık ücretle ve senelik 19.200,00 TL. ile çalışmış kabul edildiğinde; kişinin dönem zararı teknik faiz %2 kabul edilirse (hesaplamada %2 teknik faiz kullanılmasının sebebi, 01.06.2015 tarihinden önce sigorta şirketlerince teknik faizin %3 olarak uygulanmasıdır. 01.06.2015 tarihinden önce ödeme alanların zararlarını karşılaştırabilir.) ölüm ihtimali göz önüne alınarak hesaplanan 359.179,52 TL. devre geliri üzerinden 61.060,52_ TL. hesaplanacak ve sigorta şirketi maksimum bu tutarı ödemek isteyecektir.
Mahkemelerin uyguladığı sistemle hesaplama yapılırsa;
Aynı verilerle progressif rant tekniği kullanıldığı ve kısa formulasyon olarak ( Kn-1/ Kn (K-1) yönünde hesaplama yapıldığında, 576.000,00 TL. devre gelirinin üzerinden kazazedenin alabileceği tutar 97.920,00 TL. dir.
Sigorta şirketlerinin kullandığı sistem, yaş ilerledikçe (hayatta kalma ihtimali düştüğü ve teknik faiz standart sapma yarattığı için) Mahkeme kararlarının çok altında kalmaktadır. 45-50 yıllık bir hesaplama yapıldığında sigorta şirketlerinin uyguladığı sistemle, mahkemelerin kullandığı progressif rant sistemi arasında %60âââ¬â⢠a yakın zarar hesabı farkı oluşmaktadır.
Öncelikle sigorta uygulatmak istediği sistem doğru değildir. Ortalama ölüm ve doğum oranlarına göre hazırlanan mortalite tabloları 2. Kere yaşama ihtimaliyle azaltılmakta bu şekilde zaten âââ¬Åâmuhtemelââ⬠yaşam süresi olarak belirlenen süre bir daha ıskontolanmaktadır. Öte yandan hazine müsteşarlığı tebliği hariç bunun yasal bir dayanağı da yoktur. Yine bu sistem Yargı kurumlarınca (Her dosyada olmasa da kimi dosyalarda Tahkim uygulamaktadır.) adli yargıda kullanılmamaktadır. En önemlisi de, sigorta şirketlerinin kullanmak istediği sistem zaten kaza geçirmiş, malul kalmış yada vefat etmiş, geride eşi, çoluğu, çocuğu mağdur olmuş, kısaca meydana gelen kazanın mağdurunun aleyhine olan, mağduru daha çok mağdur eden, zengini daha çok zenginleştiren bir sistemdir. Dolayısıyla yapılabilecek en önemli şey, sigorta şirketlerine yapılan başvuru neticesinde çıkartılan ödeme ile ilgili mutlaka ödemeyi kontrol ettirmek, eğer açık orantısızlık söz konusuysa ibra vermemek, daha önce ibra verildiyse 2 yıllık hak düşümü süresi geçmeden Yargı yollarına başvurarak ibranamenin iptalini, bakiye alacağın tahsilini talep etmektir.
Alt başlıklar halinde, sigorta şirketlerinin yaptığı hesaplamanın düşük olmasında ki diğer sebepleri açıklamaya edeceğiz.