Bu yazıyı yazmadan önce çok düşündüm ancak bazı dosyalarda yapılması imkansız hataların varlığı Sigorta Tahkim Komisyonundaki bazı hakemlerin,özellikle daha önce sigorta şirketlerinde çalışmış,hala daha sigorta şirketlerinin ve sermayenin güdümünde olduğunu hissettiren hakemlerin taraflı,adaletten uzak kararları yüzünden durumu burda da açıklama gerekliliği hasıl olmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonundaki sigorta kökenli hakemlerin hukuk bilgilerindeki eksikliği son almış olduğumuz kararlarda kendisini iyice belli etmeye başlamıştır.Öyleki Yargıtay içtihatları açık olduğu halde PMF-1931 tablosuna ilişkin hesaplama taleplerimizi dahi genel şartlara dayandırarak reddetmektedirler.Bazen çok daha ileri gidip Yargıtay böyle karar vermişse de diye başlayıp Yargıtay kararlarını dahi sorgulama cüretinde bulunabilmektedirler.
Rastladığımız diğer bir sorun ise dosyaların 4 aylık yasal sürenin sonuna kadar bilerek bekletilmesi hususudur.Anlam veremediğimiz şekilde dosyalarımız genellikle Tahkim başvurusundan itibaren 3.aydan sonra işleme koyulmaya başlanıyor.1 aylık süre içinde yapılan hesaplamalara ilişkin itirazlarımız veya beyanlarımızın kabulü veya reddi mümkün değildir.Açıkçası bu durumun kasıtlı olarak gerçekleştiği görüşündeyiz.4 aylık yasal sürenin sonuna gelindiğinde hakem ancak 2 tarafın onayını aldıktan sonra ek süreyi uzatma yetkisi var.Peki aleyhine seyreden bir dosyaya sigorta şirketi neden ek süre için onay versin?
Dolayısıyla 4 aylık sürenin sonuna bilerek gelinmesi de bu yüzdendir.Zira tarafımızca tazminat hesap uzmanlarına yaptırdığımız hesaplamalar ile tahkim nezdinde bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalar arasında bazen fahiş farklar olabiliyor.İtiraz etmesek müvekkil mağduriyeti var,itiraz etmemiz halinde süre sınırından ötürü yetişmesi mümkün değil.Peki hakemler bunun hesabını yapamıyorlar mı?Bence bu imkansız.Sigorta Tahkim Komisyonu hakemleri dosyaları bilerek sümen altı yapıp süre bitimine 1 ay kala başlatıyorlar.Peki bir gün adalet kendilerine de lazım olmayacak mı ?Bence kaçınılmaz.
Diğer bir husus ise bilirkişi hesaplamalarına ilişkindir.Tahkim komisyonu ilgili kanun maddesi gereği eldeki mücbir belgelere karar verir ve bilirkişilerde bu belgelere göre raporlarını yazmak zorundadırlar.Ancak anlam veremediğimiz şekilde sigorta şirketinin dahi beyan ve talepleri olmamasına rağmen inanılmaz bir şekilde tazminat miktarlarında tenzile gitmektedirler. Hangi bilgi ve belgeye dayanarak bu rakamları düşürüyorlar anlamak mümkün değil.İtiraz etmesek yapılan maddi hataları bilirkişiler düzeltmeyecekler.Bu yapılan hatalar 1-2-3 dosyada olsa kesinlikle kasıt aramazdım ancak bir çok dosyamızda maalesef bu problemlerle karşılaşıyoruz.Dosyayı kazanmak bir tarafa kendilerini bu duruma düşürmek bizi çok üzmektedir.Zira bilirkişilerin ve hakemlerin tarafsız ve hakkaniyetle karar vermeleri kendi onur ve haysiyetleri için son derece önemlidir.Sermayenin güdümünde ve etkisinde kararlar bir gün kendi çocuklarını veya torunlarını da mağdur edecektir.Unutulmaması gereken bir husustur.
Hazine müsteşarlığının tahkim nezdinde verilen geriye dönük kararları incelemesi gerekmektedir.Zira aylık olarak yayınlanan karar dergilerinde bile inanılmaz haksız kararlar verildiğini görüyoruz.Bu kadar basit dosyalarda bile hatalar yapılabiliyorsa hukukçu olmayan sigorta kökenli hakemlerin dosyalardan derhal el çektirilmesi gerekliliğinin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.İhtilaflı detay isteyen dosyaların hukukçu-avukat hakemlere verilmesi dosyalara ilişkin hakkaniyetli kararların verilmesini daha da kolaylaştıracaktır.Sigorta Tahkim Komisyonu Asliye Ticaret mahkemelerinin üzerinden büyük bir yük almıştır.Lütfen bu komisyonu içi boş genel şartlarla ve taraflı sigorta hakemlerinin insiyatifine bırakmayın.Günümüzde ihtiyacımız olan tek şeyin adalet olduğunun bilinciyle ilgili aksaklıkların ivedilikle düzeltilmesini diliyorum.
Saygılarımızla.
Not:Bu yazımda işini hakkıyla yapmaya çalışan sigorta hakemlerini tenzih ederim.
Sigorta Tahkim Komisyonundaki sigorta kökenli hakemlerin hukuk bilgilerindeki eksikliği son almış olduğumuz kararlarda kendisini iyice belli etmeye başlamıştır.Öyleki Yargıtay içtihatları açık olduğu halde PMF-1931 tablosuna ilişkin hesaplama taleplerimizi dahi genel şartlara dayandırarak reddetmektedirler.Bazen çok daha ileri gidip Yargıtay böyle karar vermişse de diye başlayıp Yargıtay kararlarını dahi sorgulama cüretinde bulunabilmektedirler.
Rastladığımız diğer bir sorun ise dosyaların 4 aylık yasal sürenin sonuna kadar bilerek bekletilmesi hususudur.Anlam veremediğimiz şekilde dosyalarımız genellikle Tahkim başvurusundan itibaren 3.aydan sonra işleme koyulmaya başlanıyor.1 aylık süre içinde yapılan hesaplamalara ilişkin itirazlarımız veya beyanlarımızın kabulü veya reddi mümkün değildir.Açıkçası bu durumun kasıtlı olarak gerçekleştiği görüşündeyiz.4 aylık yasal sürenin sonuna gelindiğinde hakem ancak 2 tarafın onayını aldıktan sonra ek süreyi uzatma yetkisi var.Peki aleyhine seyreden bir dosyaya sigorta şirketi neden ek süre için onay versin?
Dolayısıyla 4 aylık sürenin sonuna bilerek gelinmesi de bu yüzdendir.Zira tarafımızca tazminat hesap uzmanlarına yaptırdığımız hesaplamalar ile tahkim nezdinde bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalar arasında bazen fahiş farklar olabiliyor.İtiraz etmesek müvekkil mağduriyeti var,itiraz etmemiz halinde süre sınırından ötürü yetişmesi mümkün değil.Peki hakemler bunun hesabını yapamıyorlar mı?Bence bu imkansız.Sigorta Tahkim Komisyonu hakemleri dosyaları bilerek sümen altı yapıp süre bitimine 1 ay kala başlatıyorlar.Peki bir gün adalet kendilerine de lazım olmayacak mı ?Bence kaçınılmaz.
Diğer bir husus ise bilirkişi hesaplamalarına ilişkindir.Tahkim komisyonu ilgili kanun maddesi gereği eldeki mücbir belgelere karar verir ve bilirkişilerde bu belgelere göre raporlarını yazmak zorundadırlar.Ancak anlam veremediğimiz şekilde sigorta şirketinin dahi beyan ve talepleri olmamasına rağmen inanılmaz bir şekilde tazminat miktarlarında tenzile gitmektedirler. Hangi bilgi ve belgeye dayanarak bu rakamları düşürüyorlar anlamak mümkün değil.İtiraz etmesek yapılan maddi hataları bilirkişiler düzeltmeyecekler.Bu yapılan hatalar 1-2-3 dosyada olsa kesinlikle kasıt aramazdım ancak bir çok dosyamızda maalesef bu problemlerle karşılaşıyoruz.Dosyayı kazanmak bir tarafa kendilerini bu duruma düşürmek bizi çok üzmektedir.Zira bilirkişilerin ve hakemlerin tarafsız ve hakkaniyetle karar vermeleri kendi onur ve haysiyetleri için son derece önemlidir.Sermayenin güdümünde ve etkisinde kararlar bir gün kendi çocuklarını veya torunlarını da mağdur edecektir.Unutulmaması gereken bir husustur.
Hazine müsteşarlığının tahkim nezdinde verilen geriye dönük kararları incelemesi gerekmektedir.Zira aylık olarak yayınlanan karar dergilerinde bile inanılmaz haksız kararlar verildiğini görüyoruz.Bu kadar basit dosyalarda bile hatalar yapılabiliyorsa hukukçu olmayan sigorta kökenli hakemlerin dosyalardan derhal el çektirilmesi gerekliliğinin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.İhtilaflı detay isteyen dosyaların hukukçu-avukat hakemlere verilmesi dosyalara ilişkin hakkaniyetli kararların verilmesini daha da kolaylaştıracaktır.Sigorta Tahkim Komisyonu Asliye Ticaret mahkemelerinin üzerinden büyük bir yük almıştır.Lütfen bu komisyonu içi boş genel şartlarla ve taraflı sigorta hakemlerinin insiyatifine bırakmayın.Günümüzde ihtiyacımız olan tek şeyin adalet olduğunun bilinciyle ilgili aksaklıkların ivedilikle düzeltilmesini diliyorum.
Saygılarımızla.
Not:Bu yazımda işini hakkıyla yapmaya çalışan sigorta hakemlerini tenzih ederim.
Son düzenleme:
