Temmuz.2006'da bu konuda yazdığım bir yazı. (Hiç değişiklik yapmadan kopyaladım.)
Farklı bir bakış açısı, A_GEYiK’çe;
İnsanın Allah tarafından bir yaratılış standardı vardır. Kusursuz bir şekilde yaratılmıştır. Burayı fazla karıştırmayalım, tehlike oluşturabilir. (Hani işine karışmak gibi olmasın, bir bildiği vardır.)
Bazılarımız ise bu standartlara uymayacak şekilde yaratılmışız. Biz bu duruma kendi aramızda “özürlü” diyoruz. Standart şöyle olsaydı; 3. göz, acil durumlar için kullanılacak sırtımızdan çıkacak 3. bir kol (vs.) Bu durumda şu an ki tüm insanlar özürlü sıfatında olacaktı.
Şu an ki standartlara göre hiçbir insan bir araç kullanmadan uçamaz. Demek ki hepimiz uçma özürlüyüz. Ama şu var ki; belki de değiliz. Belki uçma kabiliyetimiz var ama henüz keşfedemedik.
Alıntı Yapılan Kişi:
A_GEYiK
Özürlü, engelli, sakat... Vs.
Bazen düşünüyorum da 2 el fazla geliyor bana. Son zamanlarda insanları incelemeye başladım, aynı anda 2 el ile farklı işlemleri nasıl yapıyorlar diye düşünüyorum. Bazen de insanları yaratık olarak düşünüyorum, hani 3. gözümüz olsa ne olurdu?
Yani sonradan özürlü olunmaz, özürlü doğulur.
Sakatlık ise; doğuştan özürlü olmayıp, bu duruma özenerek
sonradan her hangi bir şekilde özürlü olma çabasının başarılı olunmuş halidir. Geçicici sakatlanmalar vardır. Örnek; futbolcu sakatlanmaları. Ben hiçbir yerde duymadım, “falanca futbolcu özürlendi”, “sakatlandı” derler. Demek ki “sakatlık” geçici bir durumdur. “Sakat kalma” hali adından da anlaşılacağı üzere kalıcı bir durumdur ve eskiye dönüş hiçbir şekilde olamayacaktır.
Engelli kavramı ise; bizlerin uydurduğu bir bahanedir. Konuşmak istemediğimiz bir kişiyi msn de engelleriz. Bilinçli olarak sigara içeriz kendimizi koşmaya engelleriz. (vs...)
Bu durumda özürlü bir kişi hem özürlü olup hem sakat kalabilir, hem de engelli de olabilir.
Sakat kişi özürlü olamaz, hem sakat hem engelli olabilir.
Her sakat engelli değildir, her hangi bir engel hissederse engelli olur.
Her engelli de sakat değildir. Aracında Ogs cihazı olmayan sağlam bir kişi Boğaziçi Köprüsünden geçemez. Geçiş için engellidir, bu kişi ne yapacak? İkinci köprüyü kullanacak, Onu da mı engellediler, ya ogs alacak ya da vapurla geçecek.
Aklıma gelen engelsiz ilk kişi Robinson Crusoe, adamın yaşamını devam ettirmesi için önünde hiç bir engeli yok. Ne yüksek kaldırımlar, ne bürokratik engellemeler…
Ekteki ilişimi bir daha izleyin. Buradaki kadın sizce sakat mı yoksa engelli mi?
http://www.youtube.com/watch?v=Vem_b...elated&search=
Kim olduğumuz mu yoksa ne olduğumuz mu önemli. Bu duruma göre değişkenlik gösterir.
Alıntı Yapılan Kişi:
A_GEYiK
Mehmet, bana "Sakat Ahmet gelecek" derken, Ali, bana "uzun saçlı Ahmet" diyecektir. Ya da "Filozof Ahmet" (vs) Karşımızdakine göre en belirgin özelliğimiz ne ise öyle nitelendirecektir.
Bir gün arabam arıza yaptı ve yolda kaldım. Tamircimi arayıp yardıma çağıracağım. Telefon açtım, birçok müşterisi var, haliyle telefonda beni tanımakta güçlük çekecekti. Bunun bilincindeydim. Öncelikle adımı söyledim. "Merhaba Ağabey, ben Muhammed" dedim. Tanımadığını anlayınca "Mavi şahin arabası olan kişiyim" dediğimde yine yeterli bir tanım olmadığını anlayınca "Özürlü olan kişiyim" dedim. Böylelikle beni tanıyabildi.
Tamircime göre, ben özürlüydüm. Mehmet’e göre sakat, Ali'ye göre uzun saçlıyım. Anneme göre, biricik oğluyum...