Bilim insanları, genellikle sanrılara, halüsinasyonlara ve düzensiz konuşmaya neden olan kronik bir beyin hastalığı olan şizofreni için çığır açan yeni bir kan testi geliştirdiklerini söylüyor.
Perşembe günü Molecular Psychiatry'de yayınlanan testin, bir kişinin şizofreni geliştirme riskini değerlendirdiği ve kanındaki biyobelirteçleri analiz ederek o kişi için en etkili tedaviyi belirlediği söyleniyor.
Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi çalışmasının kıdemli yazarı Dr. Alexander Niculescu yaptığı açıklamada, "Şizofreniyi teşhis etmek zordur, özellikle de erken dönemde ve insanları en başından itibaren doğru tedaviyle eşleştirmek çok önemlidir" dedi.
"Niculescu sözlerine şöyle devam etti: "Psikoz genellikle genç yetişkinlikte, yani yaşamın en önemli döneminde ortaya çıkar. "Marihuana da dahil olmak üzere stres ve uyuşturucu, genetik kırılganlık zemininde tetikleyici faktörlerdir. Kontrol edilmediği takdirde psikoz, biyolojik hasar, sosyal hasar ve psikolojik hasarın birikmesine yol açar."
İstatistikler, 3,5 milyon kadar Amerikalıya, genellikle gençlik yıllarının sonları ile 30'lu yaşların başları arasında ortaya çıkan şizofreni teşhisi konulduğunu göstermektedir.
Araştırmacılar, on yılı aşkın bir süre boyunca takip ettikleri psikiyatri hastalarının kanlarını test ederek, aşırı halüsinasyon ve sanrılar ile bu semptomlara bağlı psikiyatrik hastaneye yatışları öngören biyobelirteçler tespit etti.
Daha sonra hangi biyobelirteçlerin belirli ilaçlarla en iyi şekilde tedavi edileceğini incelediler.
Niculescu, "Neyse ki, biyolojik olarak mevcut ilaçlardan bazıları doğru hastalarda erken başlandığında oldukça iyi sonuç veriyor" dedi.
"Sosyal destek de çok önemlidir ve bu ve ilaçlar yerine getirildikten sonra, psikolojik destek ve terapi de yardımcı olabilir" diye devam etti. "Biliş ve anormallikleri hakkında hala anlaşılması ve uygulanması gereken çok şey var, ancak gelişmekte olan bu hassas psikiyatri çağında iyimser olmak için nedenler var."
Testin bu yıl içinde ticari olarak kullanıma sunulması bekleniyor.
Önceki araştırmalar, parmak izi görüntülerinin şizofreninin öngörücüsü olma potansiyeline de sahip olabileceğini göstermiştir.
2022 yılında yapılan bir çalışmada, şizofreni hastası olduğu bilinen kişilerin parmak izlerindeki anormallikleri bulmak için konvolüsyonel sinir ağı olarak bilinen makine öğrenimi tabanlı bir süreç kullanıldı.
nypost.com
Allah (c.c) razı olsun ... Elinize ve emeğinize sağlık...