Şizofrenisi olan bir çocuğumuz var. Babası memur (ya da emekli), ancak çocuğun yaşı ondokuzu geçti. Okumuyor, çalışamıyor. Yaşı dolayısıyla babasının sosyal haklarından yararlanamıyor. Rahatsızlığı nedeniyle devamlı ilaç kullanması gerekiyor. Rahatsızlığın şiddetlendiği dönemde hastanede yatması gerekiyor. Tedavi masrafları çok ağır. Bir çözüm bulabilir miyiz?
Şizofrenisi olan çocuklar yaşları kaç olursa olsun aile yardımından süresiz yararlanabilirler. Kendisine bakmakla yükümlü olan yakını; memur, emekli, sigortalı ya da Bağ-Kur mensubu olabilir. Sonuç değişmez. Hasta yakını hastaneye dilekçe ile başvurmalıdır. Tercihen tedavi görülen hastaneye başvurmak uygun olur: "Çocukta Şizofreni denilen akıl hastalığının bulunduğu ve süreğenlik kazandığı bu durumu ile çalışarak hayatını kazanamayacağını, bir başkasının bakıma muhtaç olduğunu, babasının (ya da annesinin) sosyal haklarından yararlanmasının uygun olduğunu" belirtir resmi bir sağlık kurulu raporu alınır. Bu rapor ile SGK'ya başvurarak çocuğunuza sağlık karnesi çıkartabilirsiniz. Rahatsız olan çocuğunuz süresiz olarak aile yardımından yararlanır.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir yakınım var. Babası memur (ya da emekli ya da Bağ-Kur mensubu). Sağlık karnesi var. Ancak, hastanede ilaçları birer kutu yazıyorlar. Çabucak bitiyor. Takdir edersiniz ki, ayda birkaç kere şizofrenisi olan bir kişiyi hastaneye götürmek, poliklinikte beklemek, muayene ettirmek hem çok zor oluyor hem de kişinin tüm gününü alıyor. Bir de ilaç ücretinin %20'sini ödüyoruz. Maddi yönden de zorlanıyoruz. Bunlara bir formül bulunabilir mi?
Aslında bu konuda hekiminiz size yol göstermeliydi. Bir dilekçe ile rahatsızlığı olan kişinin tedavi gördüğü hastanenin baştabipliğine başvurursanız sorun çözülür. "Hastanın şizofreni tanımıyla tedavi geçirdiği, devamlı Hap kullanması gerektiği bu nedenle %20 ilaç katılım payından ve bir kalemde bir adetten fazla ilaç yazılmaması maddesinden muaf tutulmasının uygun olduğuna" dair rapor düzenlenir. Artık yakınınızın muayenesinde hekiminiz 2-3 aylık ilacı bir reçeteye yazar. Bu ilaçların, %20 katılım payını da ödemezsiniz. Yani, eczaneye hiç para vermeniz gerekmez.
Şizofreni tanısı ile tedavi görmekteyim. Özürlü raporum var. Hastanede yatmam gerektiğinde ücret ödemiyorum. Ancak ayakta tedavi de ilaçlan hiç ücret ödemeden elde etmenin bir imkanı var mı?
Evet var. Bir dilekçe ile başvurarak tedavi gördüğü hastaneden "bu ilaçları devamlı kullanması gerektiğine" dair ilaç raporu almamız uygun olur.
Şizofrenisi olan bir yakınım var, çok mağdur durumda. Kendisine maaş bağlanabilir mi?
Evet. 2022 sayılı yasa gereği kendisi hakkında bir resmi sağlık kurulunca malulluk raporu düzenlenirse, maaş bağlanabilir. Bunun için durumunu bildiren bir dilekçe ile SGK'ya başvurmalı. Kurum tarafından gönderilen hastanenin sağlık kurulunca "şizofreni olduğu, çalışma gücünü %80'in üzerinde kaybettiğine" dair rapor düzenlenir. Esasen çalışma gücünü %4-5'in üzerinde kaybetmiş olan kişilere bu yasaya gore maaş bağlanabilir. Hastane tarafından bu rapor SGK'ya gönderilir. Gerekli işlemler sürdürülür ve 2022 sayılı yasaya göre şizofrenisi olan kişiye özürlü maaşı bağlanır. Ancak hastanın kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmazsa bile aile de kişi başına düşen gelir 80 liranın altında ise özürlü maaşı alabilir.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir yakınım var. Özürlü sağlık kurulu raporu almak istiyoruz. Nereden alabiliriz? Nasıl başvurmalıyız?
Özürlü sağlık kurulu raporu, ilgili yönetmelik uyarınca, rapor vermeye yetkili tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınabilir. Söz konusu raporu almak için, hastanın yakın (velisi ya da vasisi) ilgili hastaneye başvurabilirler. Ya da sosyal hizmetler il müdürlüğü, mat müdürlüğü, Türkiye iş kurumu gibi kurumlardan alacakları resmi yazı ile başvurabilirler.
Özürlü kimlik kartı almak için başka ne yapmalı?
Özürlü sağlık kurulu raporu (ash ya da onaylı fotokopisi), kimlik fotokopisi ve 1 adet fotoğraf ile il sosyal hizmetler müdürlüğüne başvurarak özürlü kimlik kartı alabilirsiniz.
Şizofreni tanısı almış olan bir hastamız var. Ancak tedaviden yararlanamıyor. Kendisi çalışabilecek halde olmadığı gibi, gün boyu bir kişi devamlı onunla ilgilenmek zorunda. Bu hastamıza "evde bakım ücreti" bağlatmak istiyoruz. Yol gösterir misiniz?
2006 yılından itibaren çıkarılan bazı kanunlardaki değişikliklerle ağır özürlülere bakım hizmeti verilmesi yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; özür oranı %50'nin üzerinde olanlardan, beslenme, giyinme, yıkanma ve tuvalet ihtiyacını giderme gibi öz bakım becerilerini yerine getirmede, kendi başıma hareket etmede veya iletişim kurmada zorluk ya da yoksunluk yaşadığına ve bu becerileri başkalarının yardı mı olmaksızın gerçekleştiremeyeceğine tıbbi olarak karar verilen kişiler ağır özürlüdür. Eğer, sizin hastanızın durumu bu tarife uyuyorsa "Ağır özürlü" ibaresinin yer aldığı özürlü sağlık kurulu raporuna hak kazanır. Bu raporu almak için tam teşekküllü bir devlet hastanesine başvurmak gerekir.
Ağır özürlü raporu almak "evde bakım" ücreti alabilmek için yeterli mi?
Bakım hizmetinden yararlanmak için bu rapor dışında, sosyal güvence olsun olmasın, ailede kişi başına düşen gelir, net asgari ücret tutarının üçte ikisinin altında olmalıdır. Eğer raporu aldınız ve gelir durumunuz yukarıda açıklandığı durumda ise, il sosyal hizmetler müdürlüğüne başvurmanız uygun olur.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir öğrenci var. Okuluna devam edemiyor, öğrencilik haklarını kaybetmemesi için ne yapılabilir?
Okulundan resmi bir yazı yazılarak tedavi gördüğü kuruma durumu sorulursa ya da ailesi dilekçe ile başvurursa tedavi edildiği hastanede durumu değerlendirilir. Sağlık kurulunca "hastalığı sebebiyle kayıt haklarının dondurulmasının uygun olduğu" şeklinde rapor düzenlenir. Tedavi ile alevlenme dönemi geçince okula devam edebilir.
Oğlumuz şizofreni tanısı ile tedavi görüyor. Askerlik çağı geldi. Ne yapmalıyız?
Tedavi gördüğü kurumdan veya özel psikiyatrından epikriz (rahatsızlığın belirtileri ve tedavisine ilişkin bilgi içeren rapor) alarak askerlik şubesine başvurmalısınız. Şube sizi asker hastanesine sevk edecektir. Oradaki psikiyatr oğlunuzu muayene eder, epikrizi inceler, gerekirse ileri tetkikleri yaptırır. Sonuçta askeri hastanenin sağlık kurulunca şizofreni tanısı almış bir kişinin askerliğe elverişli olmadığı şeklinde rapor düzenlenir.
Şizofreni tanısıyla tedavi görmekteyim. Devletin ve yerel yönetimlerin bize sağladığı haklar nelerdir ? Özürlü kimlik kartları ne gibi avantaj sağlar?
Özürlü kimlik kartı sahibi olan hastalarımız karayolları taşıma yönetmeliğine göre, şehirlerarası yolculuk yapacaklarında indirimli (%30) seyahat edebilirler. Özürlü kimlik kartı ile İETT genel müdürlüğüne başvurarak Beyaz kart sahibi olabilirler. Beyaz kart ile İstanbul il sınırları içerisinde toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanabilirler. Ayrıca; DDY ile şehirlerarası seyahatlerde %20 indirim Türk Hava Yollarında indirim Türkiye Denizcilik işletmelerine ait iç hatlarda da %20 indirim yapılmaktadır.
Şizofrenisi olan bir devlet memuru işinden olur mu?
Bir devlet memuruna şizofreni tanısı konulursa, yasal olarak uzun süreli istirahat kullanma hakkı vardır. Belli bir süre tedaviden sonra klinik durumu uygun olursa istirahati kesilip daha hafif bir görevde çalıştırılmak üzere işe başlatılabilir. Ancak klinik gidiş uygun değilse, istirahat hakkı sonunda kadar kullandırılabilir. Sağlık kurulu raporları ile şizofrenisi olan kişiye, azami 6 aylık dilimler halinde 36 aya kadar istirahat verilebilir. Bu sürenin sonunda da malülen emeklilik yoluna gidilebilir.
Kendisi, ya da bakmakla yükümlü olduğu çocuğu şizofren olan bir işçi, memur ya da serbest meslek erbabı gelir vergisinde sakatlık indiriminden yararlanabilir mi?
Bunun için söz konusu hasta, çalışma gücünün en az %40'mi kaybetmiş olmalı. Her halükarda şizofrenler bundan yararlanabilir. Vergi dairesine başvurarak, oradan alınan bir resmi yazı ile sevk edilen hastaneden sağlık kurulu raporu almak gerekir.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir hasta, özürlü kontenjanından yararlanarak işe girebilir mi?
İş kanununa göre; 50 veya daha fazla kişi çalıştıran iş yerleri en az %3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. Bunun için Türkiye iş kurumuna başvurmak gerekir. Kurum hastayı bir hastaneye sevk eder. Şizofreni tanısı ile tedavi gören hastaların hepsinin durumu aynı değildir.
Hasta tedaviye uyum gösteriyor ve uygulanan tedaviden yarar görüyorsa, klinik olarak "tedavi ile çalışma olanağı veren" (%45) şizofreni halinde ise bu sorunun cevabi EVET'tir. Hastaya "özürlü kontenjanından yararlanabileceğine" dair sağlık kurulu raporu düzenlenir. Ancak bu raporda "hastaların çalışabileceği iş alanları" belirtilmelidir.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir hasta, özürlü kontenjanından yararlanarak işe girdiğinde ne zaman emekli olmaya hak kazanır?
Özürlü olarak sigortalı bir işe başlayan şizofreni tamlı hastamız emekli olabilmesi için, (tedavi ile çalışma olanağı veren şizofreni'nin özür oranı %45 olduğundan] 4400 iş günü prim ödemesi ve 20 yaşını doldurması gerekir.
Peki, memursa?
15 yıl
İşe başladığında herhangi bir hastalığı olmayan ve daha sonra şizofreni hastası olan bir çalışanın emekli olabilmesi için şartlar nelerdir?
Çalışmakta iken iş gücünün %60'ını kaybeden sigortalılar malulen emekti olabilmek için, bu durumu belgeleyen bir sağlık kurulu raporu almaları gerekir. Bu raporu olan hasta, en az 10 yıl sigortalı ve toplam 1800 gün sigorta primi ödemiş ise malulen emekli olabilir.
Bir tanıdığımız memur, işyerinde kendisiyle uğraştıklarını söyleyerek doğru dürüst işe gitmez oldu. "Göreve gitmiyor." diye müstafi saymışlar. Daha kötü oldu, evden dışarı çıkmıyor. Şimdi şizofreni teşhisi konmuş. Memuriyette bunca yıllık emeği var. Ne yapılabilir?
Bugün için şizofreni tanısı kesinlik kazanmış ise, muhtemelen işi bırakmasına neden olan sorunlar rahatsızlığının ilk belirtileridir. Tedavi ekibi de bu kanıda ise, kurumuna bir yazı ile durum bildirilir. Kurumu resmi bir yazı ile duruma açıklık getirilmesini isterse; ilgili hastanenin sağlık kurulunca kişide "şizofreni denilen akil hastalığının saptandığı, bu hastalığın sebep olduğu düşünce bozuklukları nedeniyle işini bıraktığı bu nedenle müstafi sayılma işleminin iptal edilerek malulen emekli edilmesinin uygun olduğu" kanaatini bildiren bir rapor düzenlenir. Bu raporu dikkate alınarak, kurumunca gerekli işlemler yapılır ve kişinin mağduriyeti giderilir.
Şizofrenisi olanlar evlenebilir mi?
Medeni Kanuna göre; "akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemez". Demek ki, resmi sağlık kurulunca tıbbi sakınca bulunmazsa, şizofrenik bir hasta da evlenebilir. Tıbbi sakınca bulunup bulunmadığını tespiti, psikiyatristlerin görevidir. Sağlık kurulu uygun görürse şizofrenisi olanlarda evlenebilir.
Evli bir insanda şizofreni hastalığı başlarsa, eşi ondan boşanabilir mi?
Şizofreni tanısı konması, hemen boşanma gerekçesi oluşturmaz. Türk Medeni Kanunu'na göre; akıl hastalığı sebebiyle boşanmanın mümkün olabilmesi için, sadece rahatsızlığın mevcudiyeti yeterli değildir.
Ek olarak; rahatsızlık dolayısıyla, rahatsızlığı olan eş müşterek hayatın devamını diğer taraf için çekilmez hale getirmiş olmalıdır. Rahatsızlığın şifası mümkün olmamalıdır. Bu durumun resmi bir sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi şartıyla diğer eş boşanma davası açabilir.
Aylığı / gayrimenkulu olan şizofreni tedavisindeki bir kişi bunu çarçur edip yokluğa düşüyor. Nasıl bir önlem alınabilir?
Vesayet (korumanlık) altma alınması uygun olur. Türk Medeni Kanunu'na göre bir kişinin "akıl hastalığı" sebebiyle işlerini göremez halde olması, veya daima başkalarının yardım ve bakımına muhtaç olması ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması halinde kendisine bir vasi (koruman) atanır. Şizofrenisi olan kişinin yakınının mahkemeye başvurması uygundur, ilgili mahkemenin talebi üzerine resmi bir sağlık kurulunca gerekli rapor verilir. Mahkemece vasi atanır. Vasi, vesayet hakiminin denetimi altında şizofrenisi olan kişinin işlerini takip eder.
Şu an vesayet altındayım, vesayetimin iptal edilmesi mümkün müdür?
Tedaviyle ileri derece iyilik halinde olan hastalar vesayetin kaldırılmasını isterlerse mahkemeye yeniden başvurabilirler. Durumu yeniden değerlendirilir. Uygun görülürse vesayet kaldırılır. Ya da müşavir (danışman) atanır.
Şizofrenisi olan bir kişi herhangi bir suç işlediğinde hapse girer mi?
Soru böyle sorulduğunda yanıt, evettir. Şizofrenisi olan bir kişi, herhangi bir suç işlediğinde hapse girebilir. Yani tutuklanabilir. Çünkü, suçluyu yakalayan güvenlik güçleri savcı ve sorgu yargıcı kişinin hasta olup olmadığını bilemez.
Şizofrenisi olan bir kişi hapis cezası alır mı?
Soru böyle sorulduğunda ki; doğrusu budur yanıt hayırdır. Çünkü, şizofreni rahatsızlığı olan kişi, etrafında olup biten olaylan kendi hezeyanları doğrultusunda yorumlar. Dış dünyayı yanlış algılaması sebebiyle giriştikleri eylemlerine karşı sorumlu değillerdir. Ceza sorumlulukları yoktur.
Peki mahkeme kişinin şizofreni olduğu karanma nasıl varır? Ceza nasıl işleme konmaz?
Yargılama sırasında sanık, sanık yakınları ya da sanık avukatı kişinin hasta olduğunu ileri sürebilir. Bunun saptanması işin, mahkeme kişi hakkında gözlem kararına varır. Savcının isteği üzerine de olabileceği gibi sanığın duruşmalarındaki davranışları nedeniyle de mahkeme doğrudan gözlem kararı verebilir. Gözlem sonucu adli tip ya da ruh ve sinir hastalıkları hastanesi sağlık kurulunca, şizofreni tanısı kesin olarak konursa, suç ne olursa olsun ceza verilemez.
O zaman şizofrenisi olan kişi suç işlediğinde serbest mi bırakılır?
Hayır. Ceza kanununun ilgili maddesi gereği olarak, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında "koruma ve tedavi" altına alınır.
Bu durumda şizofrenisi olanlar, suç işlediklerinde ömür boyu akıl hastanesinde mi kalırlar?
Tedaviye uyum sağlayan ve tedaviden yarar gören, dışarıdaki hayata uyum konusunda yeterli sosyal desteği olan hasta, "toplum açısından tehlikeliliği ortadan kalkınca veya önemli ölçüde azalınca" hakkında rapor düzenlenir. Mahkeme de uygun görürse taburcu edilir. Ancak bu hastaların 15-20 yıl süreyle 3-6 ayda kontrol muayene zorunluluğu vardır.
Şizofreni rahatsızlığı cezaevine girdikten sonra başlarsa, ceza kaldırılır mı? İyi olana kadar evine gönderilebilir mi?
Hayır, bir kişi cezaevindeyken şizofreni hastalığı başlarsa ailesi ya da avukatı cezaevi idaresine başvurur. Ya da kurum hekimi veya muayene eden başka bir hekim cezaevi idaresine bildirir.
İnfaz savcılığı, hasta olduğu ileri sürülen mahkumu Adli Tıp Kurumu'na ya da Adalet Bakanlığının belirleyeceği herhangi bir tam teşekküllü hastaneye sevk eder. Bu kurum da, düzenlenen sağlık kurulu raporunda; kişinin akıl hastası (örneğin, şizofreni) olduğuna karar verilirse, infaz ertelenir.
2005 yılında yürürlüğe giren "Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanunun ilgili maddesine göre; infazi ertelenen akıl hastaları yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınır."
kaynak: Şizofreni Dostları Derneği - YASAL KONULAR
Şizofrenisi olan çocuklar yaşları kaç olursa olsun aile yardımından süresiz yararlanabilirler. Kendisine bakmakla yükümlü olan yakını; memur, emekli, sigortalı ya da Bağ-Kur mensubu olabilir. Sonuç değişmez. Hasta yakını hastaneye dilekçe ile başvurmalıdır. Tercihen tedavi görülen hastaneye başvurmak uygun olur: "Çocukta Şizofreni denilen akıl hastalığının bulunduğu ve süreğenlik kazandığı bu durumu ile çalışarak hayatını kazanamayacağını, bir başkasının bakıma muhtaç olduğunu, babasının (ya da annesinin) sosyal haklarından yararlanmasının uygun olduğunu" belirtir resmi bir sağlık kurulu raporu alınır. Bu rapor ile SGK'ya başvurarak çocuğunuza sağlık karnesi çıkartabilirsiniz. Rahatsız olan çocuğunuz süresiz olarak aile yardımından yararlanır.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir yakınım var. Babası memur (ya da emekli ya da Bağ-Kur mensubu). Sağlık karnesi var. Ancak, hastanede ilaçları birer kutu yazıyorlar. Çabucak bitiyor. Takdir edersiniz ki, ayda birkaç kere şizofrenisi olan bir kişiyi hastaneye götürmek, poliklinikte beklemek, muayene ettirmek hem çok zor oluyor hem de kişinin tüm gününü alıyor. Bir de ilaç ücretinin %20'sini ödüyoruz. Maddi yönden de zorlanıyoruz. Bunlara bir formül bulunabilir mi?
Aslında bu konuda hekiminiz size yol göstermeliydi. Bir dilekçe ile rahatsızlığı olan kişinin tedavi gördüğü hastanenin baştabipliğine başvurursanız sorun çözülür. "Hastanın şizofreni tanımıyla tedavi geçirdiği, devamlı Hap kullanması gerektiği bu nedenle %20 ilaç katılım payından ve bir kalemde bir adetten fazla ilaç yazılmaması maddesinden muaf tutulmasının uygun olduğuna" dair rapor düzenlenir. Artık yakınınızın muayenesinde hekiminiz 2-3 aylık ilacı bir reçeteye yazar. Bu ilaçların, %20 katılım payını da ödemezsiniz. Yani, eczaneye hiç para vermeniz gerekmez.
Şizofreni tanısı ile tedavi görmekteyim. Özürlü raporum var. Hastanede yatmam gerektiğinde ücret ödemiyorum. Ancak ayakta tedavi de ilaçlan hiç ücret ödemeden elde etmenin bir imkanı var mı?
Evet var. Bir dilekçe ile başvurarak tedavi gördüğü hastaneden "bu ilaçları devamlı kullanması gerektiğine" dair ilaç raporu almamız uygun olur.
Şizofrenisi olan bir yakınım var, çok mağdur durumda. Kendisine maaş bağlanabilir mi?
Evet. 2022 sayılı yasa gereği kendisi hakkında bir resmi sağlık kurulunca malulluk raporu düzenlenirse, maaş bağlanabilir. Bunun için durumunu bildiren bir dilekçe ile SGK'ya başvurmalı. Kurum tarafından gönderilen hastanenin sağlık kurulunca "şizofreni olduğu, çalışma gücünü %80'in üzerinde kaybettiğine" dair rapor düzenlenir. Esasen çalışma gücünü %4-5'in üzerinde kaybetmiş olan kişilere bu yasaya gore maaş bağlanabilir. Hastane tarafından bu rapor SGK'ya gönderilir. Gerekli işlemler sürdürülür ve 2022 sayılı yasaya göre şizofrenisi olan kişiye özürlü maaşı bağlanır. Ancak hastanın kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmazsa bile aile de kişi başına düşen gelir 80 liranın altında ise özürlü maaşı alabilir.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir yakınım var. Özürlü sağlık kurulu raporu almak istiyoruz. Nereden alabiliriz? Nasıl başvurmalıyız?
Özürlü sağlık kurulu raporu, ilgili yönetmelik uyarınca, rapor vermeye yetkili tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınabilir. Söz konusu raporu almak için, hastanın yakın (velisi ya da vasisi) ilgili hastaneye başvurabilirler. Ya da sosyal hizmetler il müdürlüğü, mat müdürlüğü, Türkiye iş kurumu gibi kurumlardan alacakları resmi yazı ile başvurabilirler.
Özürlü kimlik kartı almak için başka ne yapmalı?
Özürlü sağlık kurulu raporu (ash ya da onaylı fotokopisi), kimlik fotokopisi ve 1 adet fotoğraf ile il sosyal hizmetler müdürlüğüne başvurarak özürlü kimlik kartı alabilirsiniz.
Şizofreni tanısı almış olan bir hastamız var. Ancak tedaviden yararlanamıyor. Kendisi çalışabilecek halde olmadığı gibi, gün boyu bir kişi devamlı onunla ilgilenmek zorunda. Bu hastamıza "evde bakım ücreti" bağlatmak istiyoruz. Yol gösterir misiniz?
2006 yılından itibaren çıkarılan bazı kanunlardaki değişikliklerle ağır özürlülere bakım hizmeti verilmesi yeniden düzenlenmiştir. Buna göre; özür oranı %50'nin üzerinde olanlardan, beslenme, giyinme, yıkanma ve tuvalet ihtiyacını giderme gibi öz bakım becerilerini yerine getirmede, kendi başıma hareket etmede veya iletişim kurmada zorluk ya da yoksunluk yaşadığına ve bu becerileri başkalarının yardı mı olmaksızın gerçekleştiremeyeceğine tıbbi olarak karar verilen kişiler ağır özürlüdür. Eğer, sizin hastanızın durumu bu tarife uyuyorsa "Ağır özürlü" ibaresinin yer aldığı özürlü sağlık kurulu raporuna hak kazanır. Bu raporu almak için tam teşekküllü bir devlet hastanesine başvurmak gerekir.
Ağır özürlü raporu almak "evde bakım" ücreti alabilmek için yeterli mi?
Bakım hizmetinden yararlanmak için bu rapor dışında, sosyal güvence olsun olmasın, ailede kişi başına düşen gelir, net asgari ücret tutarının üçte ikisinin altında olmalıdır. Eğer raporu aldınız ve gelir durumunuz yukarıda açıklandığı durumda ise, il sosyal hizmetler müdürlüğüne başvurmanız uygun olur.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir öğrenci var. Okuluna devam edemiyor, öğrencilik haklarını kaybetmemesi için ne yapılabilir?
Okulundan resmi bir yazı yazılarak tedavi gördüğü kuruma durumu sorulursa ya da ailesi dilekçe ile başvurursa tedavi edildiği hastanede durumu değerlendirilir. Sağlık kurulunca "hastalığı sebebiyle kayıt haklarının dondurulmasının uygun olduğu" şeklinde rapor düzenlenir. Tedavi ile alevlenme dönemi geçince okula devam edebilir.
Oğlumuz şizofreni tanısı ile tedavi görüyor. Askerlik çağı geldi. Ne yapmalıyız?
Tedavi gördüğü kurumdan veya özel psikiyatrından epikriz (rahatsızlığın belirtileri ve tedavisine ilişkin bilgi içeren rapor) alarak askerlik şubesine başvurmalısınız. Şube sizi asker hastanesine sevk edecektir. Oradaki psikiyatr oğlunuzu muayene eder, epikrizi inceler, gerekirse ileri tetkikleri yaptırır. Sonuçta askeri hastanenin sağlık kurulunca şizofreni tanısı almış bir kişinin askerliğe elverişli olmadığı şeklinde rapor düzenlenir.
Şizofreni tanısıyla tedavi görmekteyim. Devletin ve yerel yönetimlerin bize sağladığı haklar nelerdir ? Özürlü kimlik kartları ne gibi avantaj sağlar?
Özürlü kimlik kartı sahibi olan hastalarımız karayolları taşıma yönetmeliğine göre, şehirlerarası yolculuk yapacaklarında indirimli (%30) seyahat edebilirler. Özürlü kimlik kartı ile İETT genel müdürlüğüne başvurarak Beyaz kart sahibi olabilirler. Beyaz kart ile İstanbul il sınırları içerisinde toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanabilirler. Ayrıca; DDY ile şehirlerarası seyahatlerde %20 indirim Türk Hava Yollarında indirim Türkiye Denizcilik işletmelerine ait iç hatlarda da %20 indirim yapılmaktadır.
Şizofrenisi olan bir devlet memuru işinden olur mu?
Bir devlet memuruna şizofreni tanısı konulursa, yasal olarak uzun süreli istirahat kullanma hakkı vardır. Belli bir süre tedaviden sonra klinik durumu uygun olursa istirahati kesilip daha hafif bir görevde çalıştırılmak üzere işe başlatılabilir. Ancak klinik gidiş uygun değilse, istirahat hakkı sonunda kadar kullandırılabilir. Sağlık kurulu raporları ile şizofrenisi olan kişiye, azami 6 aylık dilimler halinde 36 aya kadar istirahat verilebilir. Bu sürenin sonunda da malülen emeklilik yoluna gidilebilir.
Kendisi, ya da bakmakla yükümlü olduğu çocuğu şizofren olan bir işçi, memur ya da serbest meslek erbabı gelir vergisinde sakatlık indiriminden yararlanabilir mi?
Bunun için söz konusu hasta, çalışma gücünün en az %40'mi kaybetmiş olmalı. Her halükarda şizofrenler bundan yararlanabilir. Vergi dairesine başvurarak, oradan alınan bir resmi yazı ile sevk edilen hastaneden sağlık kurulu raporu almak gerekir.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir hasta, özürlü kontenjanından yararlanarak işe girebilir mi?
İş kanununa göre; 50 veya daha fazla kişi çalıştıran iş yerleri en az %3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. Bunun için Türkiye iş kurumuna başvurmak gerekir. Kurum hastayı bir hastaneye sevk eder. Şizofreni tanısı ile tedavi gören hastaların hepsinin durumu aynı değildir.
Hasta tedaviye uyum gösteriyor ve uygulanan tedaviden yarar görüyorsa, klinik olarak "tedavi ile çalışma olanağı veren" (%45) şizofreni halinde ise bu sorunun cevabi EVET'tir. Hastaya "özürlü kontenjanından yararlanabileceğine" dair sağlık kurulu raporu düzenlenir. Ancak bu raporda "hastaların çalışabileceği iş alanları" belirtilmelidir.
Şizofreni tanısı ile tedavi gören bir hasta, özürlü kontenjanından yararlanarak işe girdiğinde ne zaman emekli olmaya hak kazanır?
Özürlü olarak sigortalı bir işe başlayan şizofreni tamlı hastamız emekli olabilmesi için, (tedavi ile çalışma olanağı veren şizofreni'nin özür oranı %45 olduğundan] 4400 iş günü prim ödemesi ve 20 yaşını doldurması gerekir.
Peki, memursa?
15 yıl
İşe başladığında herhangi bir hastalığı olmayan ve daha sonra şizofreni hastası olan bir çalışanın emekli olabilmesi için şartlar nelerdir?
Çalışmakta iken iş gücünün %60'ını kaybeden sigortalılar malulen emekti olabilmek için, bu durumu belgeleyen bir sağlık kurulu raporu almaları gerekir. Bu raporu olan hasta, en az 10 yıl sigortalı ve toplam 1800 gün sigorta primi ödemiş ise malulen emekli olabilir.
Bir tanıdığımız memur, işyerinde kendisiyle uğraştıklarını söyleyerek doğru dürüst işe gitmez oldu. "Göreve gitmiyor." diye müstafi saymışlar. Daha kötü oldu, evden dışarı çıkmıyor. Şimdi şizofreni teşhisi konmuş. Memuriyette bunca yıllık emeği var. Ne yapılabilir?
Bugün için şizofreni tanısı kesinlik kazanmış ise, muhtemelen işi bırakmasına neden olan sorunlar rahatsızlığının ilk belirtileridir. Tedavi ekibi de bu kanıda ise, kurumuna bir yazı ile durum bildirilir. Kurumu resmi bir yazı ile duruma açıklık getirilmesini isterse; ilgili hastanenin sağlık kurulunca kişide "şizofreni denilen akil hastalığının saptandığı, bu hastalığın sebep olduğu düşünce bozuklukları nedeniyle işini bıraktığı bu nedenle müstafi sayılma işleminin iptal edilerek malulen emekli edilmesinin uygun olduğu" kanaatini bildiren bir rapor düzenlenir. Bu raporu dikkate alınarak, kurumunca gerekli işlemler yapılır ve kişinin mağduriyeti giderilir.
Şizofrenisi olanlar evlenebilir mi?
Medeni Kanuna göre; "akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemez". Demek ki, resmi sağlık kurulunca tıbbi sakınca bulunmazsa, şizofrenik bir hasta da evlenebilir. Tıbbi sakınca bulunup bulunmadığını tespiti, psikiyatristlerin görevidir. Sağlık kurulu uygun görürse şizofrenisi olanlarda evlenebilir.
Evli bir insanda şizofreni hastalığı başlarsa, eşi ondan boşanabilir mi?
Şizofreni tanısı konması, hemen boşanma gerekçesi oluşturmaz. Türk Medeni Kanunu'na göre; akıl hastalığı sebebiyle boşanmanın mümkün olabilmesi için, sadece rahatsızlığın mevcudiyeti yeterli değildir.
Ek olarak; rahatsızlık dolayısıyla, rahatsızlığı olan eş müşterek hayatın devamını diğer taraf için çekilmez hale getirmiş olmalıdır. Rahatsızlığın şifası mümkün olmamalıdır. Bu durumun resmi bir sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi şartıyla diğer eş boşanma davası açabilir.
Aylığı / gayrimenkulu olan şizofreni tedavisindeki bir kişi bunu çarçur edip yokluğa düşüyor. Nasıl bir önlem alınabilir?
Vesayet (korumanlık) altma alınması uygun olur. Türk Medeni Kanunu'na göre bir kişinin "akıl hastalığı" sebebiyle işlerini göremez halde olması, veya daima başkalarının yardım ve bakımına muhtaç olması ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması halinde kendisine bir vasi (koruman) atanır. Şizofrenisi olan kişinin yakınının mahkemeye başvurması uygundur, ilgili mahkemenin talebi üzerine resmi bir sağlık kurulunca gerekli rapor verilir. Mahkemece vasi atanır. Vasi, vesayet hakiminin denetimi altında şizofrenisi olan kişinin işlerini takip eder.
Şu an vesayet altındayım, vesayetimin iptal edilmesi mümkün müdür?
Tedaviyle ileri derece iyilik halinde olan hastalar vesayetin kaldırılmasını isterlerse mahkemeye yeniden başvurabilirler. Durumu yeniden değerlendirilir. Uygun görülürse vesayet kaldırılır. Ya da müşavir (danışman) atanır.
Şizofrenisi olan bir kişi herhangi bir suç işlediğinde hapse girer mi?
Soru böyle sorulduğunda yanıt, evettir. Şizofrenisi olan bir kişi, herhangi bir suç işlediğinde hapse girebilir. Yani tutuklanabilir. Çünkü, suçluyu yakalayan güvenlik güçleri savcı ve sorgu yargıcı kişinin hasta olup olmadığını bilemez.
Şizofrenisi olan bir kişi hapis cezası alır mı?
Soru böyle sorulduğunda ki; doğrusu budur yanıt hayırdır. Çünkü, şizofreni rahatsızlığı olan kişi, etrafında olup biten olaylan kendi hezeyanları doğrultusunda yorumlar. Dış dünyayı yanlış algılaması sebebiyle giriştikleri eylemlerine karşı sorumlu değillerdir. Ceza sorumlulukları yoktur.
Peki mahkeme kişinin şizofreni olduğu karanma nasıl varır? Ceza nasıl işleme konmaz?
Yargılama sırasında sanık, sanık yakınları ya da sanık avukatı kişinin hasta olduğunu ileri sürebilir. Bunun saptanması işin, mahkeme kişi hakkında gözlem kararına varır. Savcının isteği üzerine de olabileceği gibi sanığın duruşmalarındaki davranışları nedeniyle de mahkeme doğrudan gözlem kararı verebilir. Gözlem sonucu adli tip ya da ruh ve sinir hastalıkları hastanesi sağlık kurulunca, şizofreni tanısı kesin olarak konursa, suç ne olursa olsun ceza verilemez.
O zaman şizofrenisi olan kişi suç işlediğinde serbest mi bırakılır?
Hayır. Ceza kanununun ilgili maddesi gereği olarak, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında "koruma ve tedavi" altına alınır.
Bu durumda şizofrenisi olanlar, suç işlediklerinde ömür boyu akıl hastanesinde mi kalırlar?
Tedaviye uyum sağlayan ve tedaviden yarar gören, dışarıdaki hayata uyum konusunda yeterli sosyal desteği olan hasta, "toplum açısından tehlikeliliği ortadan kalkınca veya önemli ölçüde azalınca" hakkında rapor düzenlenir. Mahkeme de uygun görürse taburcu edilir. Ancak bu hastaların 15-20 yıl süreyle 3-6 ayda kontrol muayene zorunluluğu vardır.
Şizofreni rahatsızlığı cezaevine girdikten sonra başlarsa, ceza kaldırılır mı? İyi olana kadar evine gönderilebilir mi?
Hayır, bir kişi cezaevindeyken şizofreni hastalığı başlarsa ailesi ya da avukatı cezaevi idaresine başvurur. Ya da kurum hekimi veya muayene eden başka bir hekim cezaevi idaresine bildirir.
İnfaz savcılığı, hasta olduğu ileri sürülen mahkumu Adli Tıp Kurumu'na ya da Adalet Bakanlığının belirleyeceği herhangi bir tam teşekküllü hastaneye sevk eder. Bu kurum da, düzenlenen sağlık kurulu raporunda; kişinin akıl hastası (örneğin, şizofreni) olduğuna karar verilirse, infaz ertelenir.
2005 yılında yürürlüğe giren "Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanunun ilgili maddesine göre; infazi ertelenen akıl hastaları yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınır."
kaynak: Şizofreni Dostları Derneği - YASAL KONULAR