MeTePe;
öncelikle çok okuyan çok bilmez bunu bi anlamanız lazım ,siz dr larında bu hastalıgı var vay efendim şu kadar sene okumuşum ,evet okumuşsun ama kardeşim anlamadıgın işe karışmayacaksın dr olman her şeyi anladıgın anlamına gelmez...
Bu nasıl saçma bir mantık anlayamadım?
Ben çok okuyan çok bilir demedim. Ama herhalde meslek sahibi olan kişi o mesleği sokaktaki adamdan daha iyi bilir. Doktor olmak için okumak gerekmiyorsa vay halimize... biz eşeklik edip yıllarımızı boşa harcamışız.. Muska yazmayı öğrensek daha kolay olurmuş.
"Anlamadığın işe karışmayacaksın" derken... ben doktor olarak bu işten biraz anlarım da, siz ne iş yapıyorsunuz? Hadi benim bir nebze karışma hakkım var. Siz bu konuda hangi bilgi, deneyim, eğitim, görgüye göre fikir beyan ediyorsunuz? Sonuçta kek tarifinden değil, şizofreni hastalığından bahsediyoruz. Herkesin fikir üretebileceği bir konu değil...
bu üke bir çok halk doktorlarını amerikaya kaptırdı orada tedaviler yapıyorlar sizin gibi drlar bunu kendilerine yediremediler çünki nasıl olur okumayan biri bunu nasıl yapar diye ,ben daha çocuk yaşda idim bi halk dr kansere ilaç yaptı ve bi çok kişiyi iyleştirdi bi gün bi tv programına katıldı hazmedemeyen toktorlardan sözlü saldırı aldı ,bizim ülkemizde kabul edilmedi ama amerikadan teklif aldı hem daha çok kazandı hemde orada çalışıyor ülkemizin kaybı bu ... dogruya dogru deseniz ölürmüsünüz...
Sizin çocuk yaşta bahsettiğiniz kişi Zakkumdan kanser ilacı ürettiğini iddia eden Dr. Ziya Özel'dir. Geriye dönük bilim kurulu araştırmasında hasta falan tedavi etmediği, sonuçlarının işe yaramadığı ortaya çıkmıştır. Lisansı iptal edildiği için mecburen yurtdışına gitmiş, kanser ilacı yapacağım diye firma kurmuştur. Bu firma 20 yılda halen 2. faz ilaç deneylerinin ötesine geçememiş, bir işe yaradığı gösterilemediği için sponsor da bulamamıştır.
Yani söyledikleriniz zerre kadar doğru değil! Sizn masal gibi anlattığınız bu olayı ben bizzat doktor olarak görüp, yaşadım.
O adama özenip, zakkumu kaynatıp suyunu içen yüzlerce hasta zehirlenerek ölmüştür. Üstelik bu hastalardan bir kısmı da ümitsiz kanser hastaları değil, tedavi edilebilir hastalardır.
**************
Amerikaya çok sayıda doktor kaptırdığımız doğrudur. Üstelik de bunların ciddi bir kısmı benim arkadaşlarım olur. Ancak bunlar "halk doktoru" falan değil, GERÇEK doktordur. Halk doktoru dediğiniz kişilerden olsa olsa şarlatan olur. Bildiğim kadarıyla ABD bilim adamlarını göçmen alıyor ama şarlatan kadrosu açtığını henüz duymadım.
******************
Şimdi ben size burada oturup günlerce bilimsel tekniğin ne olduğunu, nasıl bir şey olduğunu hızlandırılmış kursla anlatamam. Ancak özet olarak şunu söyleyebilirim; bilimsel yöntemler bir şeyin doğruluğunu test etmeden onun doğru olduğunu kabul etmezler. Sahte bilim veya şarlatanlık tam tersini iddia eder. Aynı sizin verdiğiniz örneklerde olduğu gibi, "ben de şeker başlangıcı vardı, adama gittim iyileştim" dediğinizde bilim şu soruları sorar:
1. Şeker başlangıcı teşhisi doğru mudur?
2. Bu hastalığın kendi kendine iyileşme oranı nedir?
3. Bu hastalığa iyi gelen gıdalar, diyetler nelerdir?
4. Hastalığı tedavi ettiğini söyleyen kişiye bu hastalıkla kaç kişi başvurmuş, kaç tanesi iyileşmiştir.
5. Aynı şikayetle hastaneye kaç kişi başvurmuş, kaçı tedavi olmuştur.
6. Hastalığın sinsi duruma geçmediği, tedavi olduğu doğrulanmış mıdır?
....
...
Buna benzer pek çok soruya yanıtları topladıktan sonra, bahsi geçen yöntemin (örneğin cin çıkarmanın) işe yarayıp yaramadığını söyleyebilirsiniz. Aksi halde şarlatanlar insanı ayakta uyuturlar.
Örnek olarak, pek çok psikosomatik hastalıkta PLASEBO tedavisi % 60 civarında etkilidir. Plasebo dediğimiz ilaç görünümlü şeker tabletidir. Tedavi edici hiç bir özelliği yoktur. Hastanın ilaç aldığını sanması için deney gruplarında verilir. Gerçek bir tedavi olmamasına rağmen 10 kişiden 6 tanesinde hastanın şikayeti geçebilir. Bu durum SAHTE İLACIN (şeker tabletinin) işe yaradığını değil, hastanın şikayetlerinin telkinle iyileşebileceğini gösterir. ŞARLATANLAR veya SAHTE doktorlar genellikle bu özellikte yararlanır. Kendilerine aynı şikayetle gelen 100 kişiden 3 tanesi iyileşse bile, sanki her giden tedavi oluyormuş izlenimi yaratırlar.
****************
Laf çok uzadı. Daha önce de linkini verdim. Bu değerli kıymetlerimiz harcanmasın. Bakın ABD'li zengin BİR MİLYON DOLAR ödül veriyor. Kemiksiz, kılçıksız para... Tek yapması gereken şey tarafsız gözlemcilerin önünde bir hastayı tedavi etmesi. Hemen kendisine söyleyin. Eğer hakkını yerler de ödülünü vermezlerse inanın onun yerine ben elimde avucumda ne varsa vereceğim. Yeterki kendine güvenip ödüle talip olsun.
Hodri meydan.