[FONT=verdana][FONT=inherit]Şizofreninin Değişik Tipleri[/FONT]
[FONT=inherit]Paranoid Tip[/FONT]
Şizofreninin en sık görülen tipidir. Diğer tip şizofreniler daha çok ergenlikte görülürken paranoid tip 30 ââ¬Å40 yaşlarında görülür. Bu tip şizofrenide bilişsel yıkım nispeten daha azdır ve hastaların zekâları büyük ölçüde korunmuştur. En önemli belirti şüpheciliktir. Olayları ve nesneleri kendilerini küçük düşürecek şekilde yanlış yorumlarlar. Dış dünyayı algılama ve yorumlama bozulmuştur. Her şeyi bir tehdit olarak algılamaya başlar. Kendisine kötülük yapılacağı düşünceleri ve işitme halüsinasyonları ön plandadır. Hasta çevreyi temel ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde yeniden yorumlamaktadır. Şüphecilik gitgide insanların ona karşı komplo kurdukları düşüncesine dönüşmektedir. Kötülük görme, büyüklük, kuruntu hezeyanları veya değiştirildiği, suçlandığı, etkilendiği, hipnotize edildiği, telepatik olarak kontrol edildiği, zehirlendiği, deneylerin kurbanı olduğu şeklinde düşünceleri olabilir.
Hezeyanlar genellikle sistematiktir. Yani hastalar hezeyanlarının gerçek olduğunu ispat etmek için deliller ortaya sürerler, iyi kötü bir mantıkla açıklamaya çalışırlar. Başlarına gelenlerin sıklıkla felsefi, dini veya ideolojik sebeplerle olduğunu iddia ederler. Bunun herhangi bir mantık kurgusunun olmadığı, dağınık, sistemsiz ve ËÅbizar" diye nitelendirilen acayip, tuhaf karakterli hezeyanlar da görülebilmektedir.[/FONT]
[FONT=verdana][FONT=inherit]
Hebefrenik Tip (Dezorganize Tip)[/FONT]
Hastalar ilgisiz ve dağınıktırlar. Duygu ve düşüncelerinde, konuşmalarında bir kopukluk ve donukluk söz konusudur. Endişelidirler. Ara sıra esprili veya komik tavırları dikkat çeker, şaklabanlık yapabilirler, uygunsuz durumlarda gülümseyebilirler. Sorulan bir soruya anlamsız bir şekilde gülerek cevap verebilirler. Hebefrenik hastaların bazen mantıklı düşünebildikleri, karşısındakileri şaşırtabilecek şekilde normal konuştukları görülebilir, ancak çoğunlukla tutarsız ve karışık düşünceler içindedirler. Paranoid tipteki gibi hezeyani düşünceler bir felsefi veya dini sistematik içinde ortaya çıkmaz. Bağlantıları yoktur. Mantıksız ve saçmadır. Gerçekten iyice uzaklaşmıştır. Hasta paranoid hastalar gibi fikirlerini kanıtlamaya çalışmaz. Kendini diğerlerinin saldırılarına karşı koruma ihtiyacında değildir. Paranoid hastalar gibi kötülük gördüklerine inanabilirler, ama buna pek fazla aldırmazlar. Büyüklük hezeyanları paranoid tipten daha sıktır.
Vücutlarının zarar gördüğü veya yıkıldığıyla ilgili hezeyanlar ve hipokondriyak uğraşlar sıklıkla görülür. Hastalar beyninin eridiğini, kalbinin yer değiştirdiğini düşünebilirler.[/FONT]
[FONT=verdana][FONT=inherit]
Katatonik Tip [/FONT]
Katatonik tip şizofreni son yıllarda geliştirilen başarılı ilaçlar sayesinde artık pek görülmemektedir. Bir huzursuzluk ve amaçsız davranışlarla giden heyecan döneminden sonra hastalar yavaşlar, gitgide pasifleşirler, geri çekilirler ve neredeyse tamamen hareketsiz hale gelirler. Birisi onu bezlemek, yatağına yatırmak veya fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için kıpırdatana kadar saatlerce hatta günlerce heykele benzer pozisyonda kalabilirler. Bu duruma ËÅKatatonik Stupor" veya "Katalepsi" adı verilir. Hastalar dünyadan tamamen kopmuş gibidirler. En kötü veya en şaşılacak haberleri, mesela çok yakın birinin aniden öldüğünü duyduklarında bile gözünü kırpmaz, tepki vermezler. Yapılan gözlem ve araştırmalar bu tür hastaların içlerinde patlamaya hazır bir duygu volkanın olduğunu, o dönemde kendilerine söylenenlere karşı ilgisiz kalmadıklarını ve duygusuz bir yüz ifadesini korumalarına rağmen katatonik epizodun sonunda duyduklarının çoğunu doğru olarak tekrar edebildiklerini göstermiştir. Yani katatonik dönemde dünya ile ilişkileri olduğu halde küçük bir davranışla da olsa karşılık veremedikleri ortaya çıkmıştır.
[FONT=inherit]"Komut Otomatizması"[/FONT] yani başkalarının söylediklerine kayıtsız şartsız boyun eğme sıklıkla görülen bir bulgudur. Hastalar çok itaatkâr ve uyumludurlar. Başkasının emirlerini dinlerler. Söylenen her şeyi yerine getirirler. Hatta hekimin vücuduna verdiği tuhaf bir pozisyonu bile saatlerce muhafaza edebilirler. Mesela hekim elini yukarı kaldırsa kaldırdığı pozisyonda tutarlar, muayene masasına başı boşlukta kalacak bir şekilde yatırılsa başları düşmeden saatlerce kalabilirler. Bu bulguya [FONT=inherit]"balmumu esnekliği"[/FONT] adı verilir. Bazen de itaatkârlığa ters düşen davranışlar gösterirler. Bu duruma [FONT=inherit]"negativizm"[/FONT] adı verilir. Hastalar istenenin tam tersini yaparlar. Örneğin dilini göstermesi istendiğinde ağzını sıkıca kapatır veya yüzünü başka tarafa çevirir. Gözlerini açması istense göz kapaklarını iyice kapatır, hatta hekim açmak istese direnir. Sağa git denilse sola gider, ayakta durması istendiğinde sürünme pozisyonuna geçebilir. Negativizmin bir diğer şekli de [FONT=inherit]'rijidite'[/FONT]dir. Hekim hastanın katılığını çözmeye çalıştığında hasta pozisyonunu dirençli bir şekilde devam ettirir.
Hareketler çoğunlukla rutin ve stereotipiktir. Yani amaçsız ve düşüncesizce tekrarlanan hareketler biçimindedir. Mesela çevresindekilere aldırış etmeden tekrarlayıcı bir şekilde soyunup giyinebilirler, kapıya gidip gelme, yerinde sayma veya aynı doğrultuda yürüme şeklinde hareket edebilirler. Bazen karşısındakinin hareketlerini [FONT=inherit](ekopraksi)[/FONT], bazen papağan gibi söylenenleri [FONT=inherit](ekolali)[/FONT], bazen de yüz hareketlerini [FONT=inherit](ekomimi)[/FONT] taklit ederler. Zaman zaman da [FONT=inherit]âââ¬ËÅgrimasâââ¬ââ¢[/FONT] ve [FONT=inherit]âââ¬ËÅmanyerizmâââ¬ââ¢[/FONT] denilen tuhaf, komik, kontrolsüz ve acayip yüz mimikleri gözlenebilir.
Hastalarda düşüncede ve konuşma içeriğinde ileri derecede fakirleşme söz konusudur. Buna [FONT=inherit]âââ¬ËÅalojiâââ¬ââ¢[/FONT] ad verilir. Sorulan sorulara çok kısa veya "evet", "hayır" şeklinde veya hiç alakası olmayan bir şekilde cevap verirler.[/FONT]
[FONT=verdana][FONT=inherit]
Rezidüel Tip (Tortu Şizofreni[/FONT])
Bu hastalar geçmişlerinde en az bir şizofreni atağı geçirirler ancak sonradan bu bulgulardan hiç birini göstermezler. Yani hastalık gelmiş ve bir miktar tortu bırakarak gerilemiştir. Bu tortu genellikle olağandışı algılar, acayip inanışlar, hafif duygusal küntlük, durgunluk, yavaşlık, göz temasında azalma, sosyal performansta ve özbakımda azalma gibi hafif negatif belirtiler şeklindedir. Çoğu ya bu hafif şekliyle kalarak kronikleşir ya da tamamıyla iyileşir.
[FONT=inherit]Basit Tip[/FONT]
Rezidüel şizofreniden hayatlarının hiçbir döneminde tipik şizofrenik belirtilerin gözlenmemesiyle ayırt edilir. Bu yüzden hastalığın ne zaman başladığı kestirilemez. Diğer tiplerin aksine sinsice ve yavaşça gelişir. Ani veya dramatik bir şekilde ortaya çıkmaz. Ancak problemler çoğunlukla ergenlikten önce başlar. Bu problemlerin ne olduğu kesin olarak belli değildir. Pasiftirler, hırsları kalmamıştır, yaşamayı can sıkıcı olarak algılarlar ve vurdumduymazdırlar. Bu sebeplerden duygusal ve entelektüel açıdan gelişemezler. Buna rağmen pek üretken bir şekilde olmasa da desteklendikleri ortamlarda işlevselliklerini sürdürebilirler. Okul veya işle ilgili sorunları olabilir; heyecanlı ve cazip görülen şeylerden uzak durmayı tercih ederler.[/FONT]
[FONT=inherit]Paranoid Tip[/FONT]
Şizofreninin en sık görülen tipidir. Diğer tip şizofreniler daha çok ergenlikte görülürken paranoid tip 30 ââ¬Å40 yaşlarında görülür. Bu tip şizofrenide bilişsel yıkım nispeten daha azdır ve hastaların zekâları büyük ölçüde korunmuştur. En önemli belirti şüpheciliktir. Olayları ve nesneleri kendilerini küçük düşürecek şekilde yanlış yorumlarlar. Dış dünyayı algılama ve yorumlama bozulmuştur. Her şeyi bir tehdit olarak algılamaya başlar. Kendisine kötülük yapılacağı düşünceleri ve işitme halüsinasyonları ön plandadır. Hasta çevreyi temel ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde yeniden yorumlamaktadır. Şüphecilik gitgide insanların ona karşı komplo kurdukları düşüncesine dönüşmektedir. Kötülük görme, büyüklük, kuruntu hezeyanları veya değiştirildiği, suçlandığı, etkilendiği, hipnotize edildiği, telepatik olarak kontrol edildiği, zehirlendiği, deneylerin kurbanı olduğu şeklinde düşünceleri olabilir.
Hezeyanlar genellikle sistematiktir. Yani hastalar hezeyanlarının gerçek olduğunu ispat etmek için deliller ortaya sürerler, iyi kötü bir mantıkla açıklamaya çalışırlar. Başlarına gelenlerin sıklıkla felsefi, dini veya ideolojik sebeplerle olduğunu iddia ederler. Bunun herhangi bir mantık kurgusunun olmadığı, dağınık, sistemsiz ve ËÅbizar" diye nitelendirilen acayip, tuhaf karakterli hezeyanlar da görülebilmektedir.[/FONT]
[FONT=verdana][FONT=inherit]
Hebefrenik Tip (Dezorganize Tip)[/FONT]
Hastalar ilgisiz ve dağınıktırlar. Duygu ve düşüncelerinde, konuşmalarında bir kopukluk ve donukluk söz konusudur. Endişelidirler. Ara sıra esprili veya komik tavırları dikkat çeker, şaklabanlık yapabilirler, uygunsuz durumlarda gülümseyebilirler. Sorulan bir soruya anlamsız bir şekilde gülerek cevap verebilirler. Hebefrenik hastaların bazen mantıklı düşünebildikleri, karşısındakileri şaşırtabilecek şekilde normal konuştukları görülebilir, ancak çoğunlukla tutarsız ve karışık düşünceler içindedirler. Paranoid tipteki gibi hezeyani düşünceler bir felsefi veya dini sistematik içinde ortaya çıkmaz. Bağlantıları yoktur. Mantıksız ve saçmadır. Gerçekten iyice uzaklaşmıştır. Hasta paranoid hastalar gibi fikirlerini kanıtlamaya çalışmaz. Kendini diğerlerinin saldırılarına karşı koruma ihtiyacında değildir. Paranoid hastalar gibi kötülük gördüklerine inanabilirler, ama buna pek fazla aldırmazlar. Büyüklük hezeyanları paranoid tipten daha sıktır.
Vücutlarının zarar gördüğü veya yıkıldığıyla ilgili hezeyanlar ve hipokondriyak uğraşlar sıklıkla görülür. Hastalar beyninin eridiğini, kalbinin yer değiştirdiğini düşünebilirler.[/FONT]
[FONT=verdana][FONT=inherit]
Katatonik Tip [/FONT]
Katatonik tip şizofreni son yıllarda geliştirilen başarılı ilaçlar sayesinde artık pek görülmemektedir. Bir huzursuzluk ve amaçsız davranışlarla giden heyecan döneminden sonra hastalar yavaşlar, gitgide pasifleşirler, geri çekilirler ve neredeyse tamamen hareketsiz hale gelirler. Birisi onu bezlemek, yatağına yatırmak veya fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için kıpırdatana kadar saatlerce hatta günlerce heykele benzer pozisyonda kalabilirler. Bu duruma ËÅKatatonik Stupor" veya "Katalepsi" adı verilir. Hastalar dünyadan tamamen kopmuş gibidirler. En kötü veya en şaşılacak haberleri, mesela çok yakın birinin aniden öldüğünü duyduklarında bile gözünü kırpmaz, tepki vermezler. Yapılan gözlem ve araştırmalar bu tür hastaların içlerinde patlamaya hazır bir duygu volkanın olduğunu, o dönemde kendilerine söylenenlere karşı ilgisiz kalmadıklarını ve duygusuz bir yüz ifadesini korumalarına rağmen katatonik epizodun sonunda duyduklarının çoğunu doğru olarak tekrar edebildiklerini göstermiştir. Yani katatonik dönemde dünya ile ilişkileri olduğu halde küçük bir davranışla da olsa karşılık veremedikleri ortaya çıkmıştır.
[FONT=inherit]"Komut Otomatizması"[/FONT] yani başkalarının söylediklerine kayıtsız şartsız boyun eğme sıklıkla görülen bir bulgudur. Hastalar çok itaatkâr ve uyumludurlar. Başkasının emirlerini dinlerler. Söylenen her şeyi yerine getirirler. Hatta hekimin vücuduna verdiği tuhaf bir pozisyonu bile saatlerce muhafaza edebilirler. Mesela hekim elini yukarı kaldırsa kaldırdığı pozisyonda tutarlar, muayene masasına başı boşlukta kalacak bir şekilde yatırılsa başları düşmeden saatlerce kalabilirler. Bu bulguya [FONT=inherit]"balmumu esnekliği"[/FONT] adı verilir. Bazen de itaatkârlığa ters düşen davranışlar gösterirler. Bu duruma [FONT=inherit]"negativizm"[/FONT] adı verilir. Hastalar istenenin tam tersini yaparlar. Örneğin dilini göstermesi istendiğinde ağzını sıkıca kapatır veya yüzünü başka tarafa çevirir. Gözlerini açması istense göz kapaklarını iyice kapatır, hatta hekim açmak istese direnir. Sağa git denilse sola gider, ayakta durması istendiğinde sürünme pozisyonuna geçebilir. Negativizmin bir diğer şekli de [FONT=inherit]'rijidite'[/FONT]dir. Hekim hastanın katılığını çözmeye çalıştığında hasta pozisyonunu dirençli bir şekilde devam ettirir.
Hareketler çoğunlukla rutin ve stereotipiktir. Yani amaçsız ve düşüncesizce tekrarlanan hareketler biçimindedir. Mesela çevresindekilere aldırış etmeden tekrarlayıcı bir şekilde soyunup giyinebilirler, kapıya gidip gelme, yerinde sayma veya aynı doğrultuda yürüme şeklinde hareket edebilirler. Bazen karşısındakinin hareketlerini [FONT=inherit](ekopraksi)[/FONT], bazen papağan gibi söylenenleri [FONT=inherit](ekolali)[/FONT], bazen de yüz hareketlerini [FONT=inherit](ekomimi)[/FONT] taklit ederler. Zaman zaman da [FONT=inherit]âââ¬ËÅgrimasâââ¬ââ¢[/FONT] ve [FONT=inherit]âââ¬ËÅmanyerizmâââ¬ââ¢[/FONT] denilen tuhaf, komik, kontrolsüz ve acayip yüz mimikleri gözlenebilir.
Hastalarda düşüncede ve konuşma içeriğinde ileri derecede fakirleşme söz konusudur. Buna [FONT=inherit]âââ¬ËÅalojiâââ¬ââ¢[/FONT] ad verilir. Sorulan sorulara çok kısa veya "evet", "hayır" şeklinde veya hiç alakası olmayan bir şekilde cevap verirler.[/FONT]
[FONT=verdana][FONT=inherit]
Rezidüel Tip (Tortu Şizofreni[/FONT])
Bu hastalar geçmişlerinde en az bir şizofreni atağı geçirirler ancak sonradan bu bulgulardan hiç birini göstermezler. Yani hastalık gelmiş ve bir miktar tortu bırakarak gerilemiştir. Bu tortu genellikle olağandışı algılar, acayip inanışlar, hafif duygusal küntlük, durgunluk, yavaşlık, göz temasında azalma, sosyal performansta ve özbakımda azalma gibi hafif negatif belirtiler şeklindedir. Çoğu ya bu hafif şekliyle kalarak kronikleşir ya da tamamıyla iyileşir.
[FONT=inherit]Basit Tip[/FONT]
Rezidüel şizofreniden hayatlarının hiçbir döneminde tipik şizofrenik belirtilerin gözlenmemesiyle ayırt edilir. Bu yüzden hastalığın ne zaman başladığı kestirilemez. Diğer tiplerin aksine sinsice ve yavaşça gelişir. Ani veya dramatik bir şekilde ortaya çıkmaz. Ancak problemler çoğunlukla ergenlikten önce başlar. Bu problemlerin ne olduğu kesin olarak belli değildir. Pasiftirler, hırsları kalmamıştır, yaşamayı can sıkıcı olarak algılarlar ve vurdumduymazdırlar. Bu sebeplerden duygusal ve entelektüel açıdan gelişemezler. Buna rağmen pek üretken bir şekilde olmasa da desteklendikleri ortamlarda işlevselliklerini sürdürebilirler. Okul veya işle ilgili sorunları olabilir; heyecanlı ve cazip görülen şeylerden uzak durmayı tercih ederler.[/FONT]