Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sonradan Engelli Olmak ve onun yarattığı psikolojik durumlar..?

ebru^_^

Yeni Üye
Üyelik
12 Şub 2013
Konular
6
Mesajlar
24
Reaksiyonlar
0
Sonradan engelli olmak gercekten cok zor bunu atlatanlar .
 
ben engelli olalı 4 yıl olacak çok kötü değilim ama hala yeni durumuma alışmış değilim kazadan önce ölümü pek düşünezdim ama daha çok ölümü düşünür oldum daha kolay hasta olur oldum kazadan önce yerinde duramayan biriydim kazadan sonra çok tembelleştim hiç bir şey yapmak istemez oldum hiç bir şey beni mutlu edemez oldu ama şükür etmek lazım her halimize daha beter olabirdim ve öyle kalabilirdim
 
6 yaşından sonra engelli oldum, çocukluğumu tam anlamıyla yaşayamadım belki... Koşamadım mesela, içimde ukte olarak kalan bisiklete 2 tekerlekli biçimde hiç binemedim, paten süremedim belki ama okudum tüm engellere rağmen okudum, çocukken annemin kucağında ağlardım ben neden böyle oldum diye çocuk aklı işte bilmiyordum bunun bir sınama şekli olduğunu ama artık biliyorum ve hayatıma bir çok sağlıklı insandan daha mutlu devam ediyorum, birçoğundan daha sosyalım, bağlandığım şeyler var GALATASARAY gibi, kediler gibi, baboşum gibi, kardeşlerim gibi ve tabiki annem gibi... Bana her şeyi 2 kez öğreten, bazen bağrışıp çağrışsakta benim kanatsız meleğim, her şeyim... Ben belkide bu rahatsızlıkla büyümenin etkisiyle alıştım, kabullendim...
 
Son düzenleme:
36 yaşındayım, 18 yaşında geçirdiğim kaza sonucu bir kolumu ve bacağımı kaybederek ilk engelimi kazandım, kolaymı oldu? sevenlerim ve sevdiklerimin desteğiyle beklenenden daha kolay oldu evet, atlattım, lakin hiç birşey eskisi gibi olmadı bedenen. yapacak birşey yoktu, kabullendim, eşim, oğullarım ve ailemle elimden geldiğince güzel güzel yaşamak var artık önümde...
 
Herkese çok geçmiş olsun.
4 yıldır işitme engelliyim dudak okuyarak anlaşabiliyorum ki eskiden müzik bölümü okuyordum.
Kalakaldım öyle yani :)
Şuan hiç duymuyorum.
Herkese Allah acil şifalar versin.
Amin
 
17 yaşında kaza sonucu sol diz altı ayağımı kaybettim

ilk zamanlar buna alışamayacağımı ve aklıma ölümü getirirdim milletin bakışlarından konuşmaları icimi acıtırdı
o günden bu yana 12 yıl oldu bisiklete binemesemde koşamasamda top oynayamasamda içimde ukte ama ne yaparsın hayat işte

bugun kimseye muhtaç olmadan ailemi ve yuvama bakabiliyorsam ne mutlu bana herşey geliyor geciyor
insan oğlu herşeye alışıyoruz hergün ağlayarak sızlayarak moral bozarak hayat gecmez

1 gün dahi yaşayacaksan dolu dolu yaşa boş ver yüzün gülsün için kan ağlasada

allah yar ve yardımcımız olsun
 
askerden geldim çok mutluydum 7-8 ay sonra elim bir iş kazası sonucu sağ bacağımı kalçadan kaybettim. karnımda kalıcı büyük hasar lar mevcut. 4 sene oldu kazaya bağlı rahatsızlıklarım geçmedi hala. evlenecektim çocuklarımla ve eşimle güzel bir hayat yaşamak istiyordum. aktiftim,sosyaldim kanı hızlı akanlardan dım. hepsi artık bir hayal oldu:(

ölmeyi çok istedim,intihar girişimler oldu ama iyiki de sonuçlanmadı. kafam yerinde değildi sağlıklı düşünemiyordum. nitekim dünya ahiret hayatımı zındana çevrilirdi ALLAH korudu çok şükür.

''her zaman her halimize şükretmeliyiz'' doğru yoldan ayrılmayalım,nasıl olsa; ''her nefis ölümü tadacaktır'' nokta..
 
engelli bi hayata merhaba deyiş öyküsü.........

yıl 20.08.2012 saat 01:00 ramazan bayramın 1. günü
yaş 24 evliydim 6 aylık bi oğlum vardı
bayramın verdiği sevinçle bayramın 2. gününe hazırlık yapıyorduk
bi yerden bi yere aracımla giderken kaza yaptım
araç içinde iki kişiydik sürücü bendim arkadaşım araçta fırlıyarak çıkmış.
beni de hemen kaldırmışlar hastaneye,gözleri mi aştım_____
evet gözlerimi açtım ki kurban bayramına bile 1 ay kalmış yani 1.5 ay sonra gözlerimi açtım.

SONUÇ: araç içi trafik kazası T2 seviyesi omurilik zedelenmesi (O.F)

kaza tarihinde 6 aylık olan oğlum şimdi 2.5 yaşında
Ben Eşim vee Oğlum hayata kaldığımız yerden devam ediyoruz
ne kadar da engelli hayata alışmak zor olsada alıştım gibi.
beterin beteri var (kollarım ve beynimde sorun yok) diyerek
mutlu şekilde yaşama devam ediyoruz.
ALLAH HEPİMİZE ŞİFA VERSİN.
 
Bir bayram sabahiydi herseyden habersiz yatagimdan kalkmak istedim ama olmadi bacaklarimi hissetmiyorum ayaga bile kalkamadan bayramim bittmisti bir hastalik gecirmistim bu hastalik benden bacaklarimi ellerimi nefesimi almisti.anldim ki artik hic birsey eskisi gibi olmayackti.Engelli olmayi kabullenmem zor oldu ama artik boyle yasayamaya alismaya calisiyorum.size soyliyim hastaligikin aldiklari nefesim ellerim eskisi gibi oldu simidi sadece bacaklarimin iyilesmesini diliyorum zorda olsada.... Tabiki birde bunun aile kismi var eger ben simdi bu kadar iyilestiysem bir tek kisinin emegi cok oda Annem ben iki kere dogdum oda beni bebekler gibi iki kere buyuttu hakkini ödeyemem.
 
4. Sınıfa geçmiştim, okullar açılmıştı, P.tesi başlıcaktım... Olmadı kaza geçirdim sakat kaldım. 14-15 yyaşlarına kadar hep yürücem iyileşince sanıyordum.. Farkına geç vardım ve 20 yaşıma kadar vücuduma yapmadığım kalmadı. Son bi kaç yıldır evden önemli bi işim olmazsa çıkmıyorum, gündüzleri uyuyarak vakit geçiriyorum yapacak bi birşey yok lanet bi köy de yaşıyorum. Yılın 3-4 ayı Antalya da kalıyorum. Hayatımdan memnun değilim, ebedi hayatım güzel olsun istiyorum. İsyan yok artık.

Ve harbi GALATASAY'lıyım ;)
 
Yıl 2002. Turizm otelcilik lisesinden mezun olmuşum, büyük bir hevesle bir an önce meslek hayatına atılıp ülkenin belkide avrupanın en iyi Barmenlerinden biri olabilmenin hırsı ve azmiyle dönemin en iyi zincir otellerinden birinden aldığım iş teklifinin heyecanı içimde. yaklaşık 6 aydır sol bacağımda süren ağrının nedenini bulmak tedavi olmak ve öyle antalyaya gitmek için ankara hacettepe üni tıp fakültesi hastanesine normal sağlam bir birey olarak giriş yaptım. 1,5 ay sonra hastaneden bir bacağını kaybetmiş 18 yaşında geleceği,hayalleri,yitip gitmiş yaşam sevinci arzusu çalınmış engelli bir birey olarak çıktım. Üstüne üstlük bacağımı kaybetmeme neden hastalık olan kanserle 1.5 sene savaşarak hayata bir şekilde tutundum. Onca sıkıntı stres hayata küsmüşlük dine inancını kaybetmişliğin içinde beni hayata bağlayan iki şey vardı sadece. 1.si oğullları için tüm herşeyini feda etmiş ve sıfırı tüketmiş ailem 2.si beni hayata bağlayan renklerine aşık olduğum FENERBAHÇEM. İleride alacağım yüksek öğrenim hayalim,meselki kariyerimde atacağım adımlar ve kendime olan güvenim,hayata bağlılığım,yaşam sevincim tamamen yerle bir olmuş bambaşka bir insan olarak 18 yaşından beri engelli bir birey olarak yaşamaya çalışıyorum. Şükür her türlü imkanım,maddi manevi desteğim sahip olduğum onca şey var ama bu ülkede bu toplumda engelli bir birey olarak hele hele yaşam sevinci tavan, yerinde duramayan kıpır kıpır, sosyal, girişimci bir bireyken engelli olarak 2. sınıf insan muamelesi görmek bu toplumda heleki %90 dan fazlası müslüman olan bu toplumda yaşamak sahiden çok zor!! İlk yıllar kendimi hayattan tamamen soyutlamış gündüzleri evde gece yarısına kadar uyuyp geceleri sabah gün ağarana kadar yaşayan biriyken 2005 yılından bu yana sosyal,kendini geliştirmiş girişimci aktif bir kimliğe büründüm.Uzun zamandır Çalışıyorum güzelde bir mesleğim var. Normal insanlar gibi yaşıyor gezıyor oturup kalkıyor tatiline gidiyor onlar gibi hayatımı devam ettirıyorum her ne kadar onlar bana bir engelli olarak baksa da sağlıklı kolu bacagı olan birçok insandan daha Sosyalim :) Sonuçta yaşam devam ediyor bir şekilde sana acıyarak bakan gözelere arkandan söylenen sözlere bir zaman sonra alışıyor yada kulak tıkamayı öğrenıyorsun. Kaybettiğim dini inancımıda eskisi kadar olmasa da kazanmış durumdayım ama kimi zaman isyan etmiyor değilim. Diyeceğim doğuştan engelli olmak ile sonradan engelli olmak arasında siyah ile beyaz arasında ki fark kadar fark var.. Umarım varsa eğer başka bir dünya orada istediğimiz düşlediğimiz hayatı yaşayabiliriz..
 
Yaş:3
Yürüyen koşan yerinde duramayan ben yavaş yavaş tüm bu yeteneklerimi kaybediyorum… Hastalık yavaş yavaş ilerliyor… Bu zaman zarfında annem ve babam benden 2 yaş küçük kardeşimin rahatsızlığı nedeni ile Adana Balcalı Hastanesinde kalıyorlar… Annem yanımda olmadığı için hastalığımın henüz kimse farkında değil… Derken ablam (benden iki yaş büyük) elim bir trafik kazası geçiriyor ve koma halinde hastaneye yetiştiriliyor… Annem Adanada kalıyor babam Kahramanmaraş’a dönmek zorunda kalıyor… Ve ben bu durumda köyde babaannem ile kala kalıyorum… Zaman akıp giderken kardeşim yaşamını yitiriyor… Annem bir aklı Adana da bir aklı Kahramanmaraş’da bir aklıda bende yaşam mücadelesi veriyor. Kardeşim vefat edince annem ablamın yanına geliyor ve ablam günler sonra komadan çıkıyor doktorların umudu kestikleri halde… Ablam komadan çıktıktan sonra benim farkıma varıyorlar… Ama zaman artık çok geç olmuş oluyor… Ve ben yürüyemiyorum… Ablam iyileşiyor ve ben çocukluğumu yürüyemeyerek geçiriyorum… Taaa ki 6 yaşına kadar.. Altı yaşından sonra yeni doğan cocuk gibi önce emekleyerek sonrada çat pat yürüyerek yürümeye başlıyorum… Bu bir mucize diyorum… Ve bacaklarıma tekrar kavuştuğum şükür ediyorum.. Bir durak erken iniyorum eve giderken yolumu uzatıyorum… Ve hastalığımı ortaokuldan sonra kabullenmek zorunda olduğumu anladım ve hayatımı ona göre çizdim… belki sevdiğim mesleği yapmıyorum ama şu an iyi bir kurumda çalışıyorum... Hayat devam ediyor...
 
İnsanlarin size söyledigi laflar arkanizdan aciyarak bakmasi ilk zamanlar beni cok yormustu.ilk zamanlar tekerlekli sandalyeye oturmak bile istemedim disari cikmak istemedim ama sonuc:bir süre sonra hayatimin önemli bir parcasi olduğunu anldim. artik cok sikilmistim insanlarin hastaligimi sormalarindan şuan hic birseye eskisi gibi uzulmuyorum engelli bir insan oldugumu hala kabul etmedemiyorum sadece bu duruma alistim galiba.
 
6 aylıkken polio sekeli olmuşum ... sonradan olanların hayatının zor olduğu , Doguştan engellilerin sanki kolaymış gibi düşünülmesini istemedigimden yazma geregi duydum.
Hiç bir zaman aksamadan nasıl yürünür bilemedim ,ben yürürken bakışlar üzerimdeydi hep diger türlüsünü hiç bilmedim kısacası sonradan engelli olmuş arkadaşlar kimse engele doguştan diye alışık olmuyor merak etmeyin :D bazen diyorum ki sonradan engelli olsaydım engelli olana kadar normal yaşadıgım hayatım bana teselli olurdu Ya şimdi ? o sebeple alışmaya çalışmaktan başka çaremiz yok ayrıca engelli insanlar normal insanlardan daha güçlüdür çünkü; zorluklarla başa çıkmak için sabretmek zorundadır ve degişik sorunları hep vardır onlar sorunlu olduğundan degil hayatları sorun ürettigi için ..... Biz özeliz unutmayalım ve her ne olursa olsun hayatta normal insanlardan daha çok güçlüyüz ...
Sevgiyle kalın ;)
 
12 sene olmasına rağmen bazen diyorum acaba bi rüyadayımda uyanacağım sonra kendime kendini kandırma

ne rüye ne hayal yaşadıkların bire bir gerçek acıda olsa hayat öğretiyor insana acınarak acıyarak ağlayarak YAŞAMAYI

VE YÜZÜN DEVAMLI GÜLSEDE ŞEN ŞAKRAK OLSANDA ASLINDA İÇİN HALA KAN AĞLIYOR OYSA
 
keyvan;

Özelmiyiz ? katılmıyorum bu düşüncene bence fazlasıyla saçma.. Doğuştan engelli olmakla sonradan engelli olmak arasında dediğim gibi beyazla siyah kadar büyük fark var. Demişssin ya sonradan engelli olsaydımda engelli olana kadar normal yaşadığım hayat bana teselli olurdu diye. O iş öyle olmuyor işte be.
2 gün öncesine kadar normal bir birey gibi koşup yürüyüp oturup kalkarken 18 yıllık hayatını 2 gün sonra koltuk değneklerine, veya tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamaya mahkum edildiğini gördüğünde isyanın dibine vuruyorsun!! 1 yaşam içinde 2 farklı hayat yaşamak zorunda bırakılıyorsun. geçmişin her an aklında. Protez takıyorsun eskısı gıbı yuruyemeyecek olmanın verdıgı uzuntü stres kahır yüzünden adapte olamıyorsun eski alışkanlıklarını tamamen değiştirip bambaşka bir insan olmak zorunda kalıyorsun. Yaşamayan bilemez derler ya biz engelliler arasında da böyle bu durum işte. Doğuştan engelli bir bireyin önceki bir hayatı yok yürümenin koşmanın görmenin duymanın ne olduğunu bilmemek elbette çok zor ama sıfırdan o zorluklarla yaşamayı öğrenirken sonradan engelli olan bir birey 2 kat fazla sıkıntı dertle mücadele ediyor. Yani yanlışsın arkadaşş!!!!
 
Belki tam olarak engelli de sayılmam, yine de insani olgunluğa erişmiş olan her insanoğlu gibi bir engelli adayı olduğumun bilincindeyim. 12-13 yaşlarımda arkamdan seslendiğinde duymadığım öğretmenim çekmişti beni köşeye, "Duymuyor musun, ailen seni doktora götürsün" diye. O ana kadar ne kimse uyarmış, ne de herhangi bir sorun yaşamıştım. Sonra cam odalar, bip sesleri, verilen yanlış cihaz ve bana sevk vermeyen bir doktora kızıp hastanelerden elimi ayağımı çekişim...

Arkamdan fısır fısır konuşan insanCIKlar, sorunumu bahane edip terk eden kendince mükemmeller-korkaklar, telefonda sesli görüşmeyi hayatımdan silişim, başarıyla bitirdiğim eğitim hayatım, bu yaşa kadar memuriyete sıcak bakmamış benliğim ve haddinden fazla olgunlaşmış şair bir ruh...
 
cesar39;

Herkes kendi durumunda haklıdır!!! ben iki hayat yaşamayı bilmiyorum acaba oyle olsaydı dahamı az acı çekerdim diyorum siz ise doguştan olunca alışmak daha kolay olurdu gibilerinden ... Yok degil her ikisi içinde aynı derin ızdırap eminim ama şunu atlamamak lazım doguştan olanlardan daha çok acı çekiyoruz olmamalı sonuçta sen 18 yaşında bu mücadeleye girmişsin bense daha yürümeye başlamadan bebekken 1 yaşında hastalıgımdan bihaber normal bebekler gibi yürümeye çalışmışım her defasında ayagımın neden ileriye gitmedigini bebek aklımla egilip bakıyormuşum annemin anlatımıyla bazı arkadaşlar yazmışya artık koşamıyacagım bisiklet binemiyecegim diye .... Ben hiç koşmanın ne oldugunu bilmiyorum !!! bisiklet binmedim hayalimde rüzgar gibi koşmak vardır hep yaniiiiii ne diyoruz öncesi sonrası yok engel her aşamada çok zor arkadaşımmmmm:(
 
keyvan;

Sende haklısın evet ama hiç yemediğin bir yemeğin hiç içmediğin bir şeyin tadını bilmezsin bilmediğin şeyin özlemide seni fazla üzmez aman boşver dersin belki ama o tada o zevke alışıp bir daha tadı alamayacak olmanın yaşattığı azap inan bana kat be kat fazla. Ben aynı zamanda futbolcuydum okul takımında futbol oynuyordum ve gelcegım parlaktı. Hem mesleki alan da hemde yaptığım sporda. Ama bir bacagımı kaybettım. Nasıl bir isyanın içindeydım bilemezsin hanı kucuk bır cocugun elınden en sevdıgı oyuncagı alırsın hıckıra hıckıra aglar ya ben isyan ettım inancımı kaybettım her seye. Bir daha o yeşil sahada koşamayacak olmanın bir daha o topun peşinden koşamayacak olmanın acısını hiç topa vurmamış hiç o yeşil sahaya çıkıp mücadele etmemiş biri bilemez anlayamaz!! çünkü futbolun anlamını amacını o sahadaki savaşın azmin hırsın sende yarattığı o duygu patlamasını bilemezsin. Çok eften püften bir şey gelir bu. Sevgilimle el ele gezerken bacagımı kaybetmenın ardından bir daha elınden tutarak yureyemeycek olmanın 18 yaşında yaşıtların üniye giderken sen hastanede camdan dışarı bakıp bir daha adım atamayacak olmanın acısını hiç yürümemiş biri bilemez arkadaş anlayamaz.

Diyorum ki hiç görmeyen biri hayatın renklerını bilmediğinden sonradan görme duyusunu kaybetmiş biri kadar isyan etmez hayata . Hiç koşmayan yürüyemeyen biri koşmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmediğinden sonradan koşma yeteneğini kaybeden birik kadar isyankar olmaz çünkü o hayata öyle başlamnıştır zorluklara öyle göğüs germiştir. Doğuştan engelli olan biri sonradan engellli olup 1 hayat içinde 2. bir yeni yaşam kurmanın sıkıntısını bilmez bilemez..

Herkesin derdi farklı farklı elbet ama inan bana sorsan doğuştan engelli olmak istermiydin diye evet yemin billah olsun 18 yaşında engelli olup koltuk değneklerine bağlı kalacağıma yürümenin koşmanın futbol oynamanın ne olduğunu bilmeden hayata gelip öylece ölüp gitmeyi deli gibi isterdim..
Sevgiyle kalın..
 
5 yaşında başladı ne adını çok duyan nede hala sebebini bilen var.Tek bir parmağımdan başlayıp tüm hayatımı etkileyen hastalığım 12 yaşımda bitti.Gittiğinde bedenimde kalıcı hasarlar bırakmıştı sol elimi kullanamadım bir daha ve bacağımda kısalık oldu artık hep apartman topuk giyer oldum:) tek ayağıma ama olsun...Bu değiştiremediğim önleyemediğim bir durumdu ve ben değiştirebileceklerime odaklandım okudum,işim oldu,çalışıyorum...Uzun zaman önce olmasaydı ne olurdu sorusunu sormayı da bıraktım...Ne olurdu hiç bilemeyeceğim ama bugünümün elinden tutarsam günümü mutlu yaşayacağım.yıllar önce duyduğum bir sözdeki gibi "Hayatta beklemediğin şeylerle karşılaşabilirsin ama ne olursa olsun dünyaya kapılarını kapatma;iyiliklerin ve kötülüklerin mutlaka bir sebebi vardır".Kapıları kapatmadım ama sebepte aramıyorum...
 
Gercekten dogustan olmakta cok zordur eminim ama ben kendi adima konusuyum bir anda insanin engelli olmasi psikolojik bakimdan cok zor ve yipratici oluyor.
 
birden olmadı yavaş yavaş acı çekerek hala daha acılarımın tarifi cok zor, 3-5 hastalıkla birden mücadele var.insan bunları kabullenebiliyor,şu bir gercekki saygı kalmadı.ne bekliyoruz beklentilerimiz ne,pisikolejik durumumuz ne,ne istiyoruz bizi yöneten idarecilerimiz(belediye.vallik.devlet)şu yazanları hicmi okumaz veya merak etmezsiniz.herşeyimiz çileli toplunda itilmiz,öteleştirilmiş defolu mal gibi gören zihniyet sosyal devlet bu deyil.sadece derdimizi biraz olsun anlayın,bu insanların cogu içine kapandı verimli olacak ve gayretli olacak bu insanları öteleştirdiniz.kendimizi tanıyamaz hale soktunuz.terk ettiniz bir araya gelip sesimizi dahi duramıyoruz.göstermelik biriki şey yapıyorsunuz işte avrupayı yakalıyoruz.unutmayınki her fert engelli adayıdır.ŞİMDİ NE OLACAK KENDİMİZ YAZIP KENDİMİZ OKUYACAGIZ.tek yapacağımız arkadaşlar gayretli olup sesimizi duyurmaya çalışacağız.kalın saglıkca
 
once yada sonra engellı olmak her ıkısıde aynı bence sonucta engellı olmak zor sey ve gercekten adamı yıyıp bıtırıyor ısın sevdıklerın cevren hersey degısıyor olumu sık sık dusunur hale gelıyorsun belkı benım dusuncem bu
 
Önce geçmiş olsun arkadaşım bende bu senenin mart ayında engelli odum hem de bayağı ağır şekil de öyle ki %92 engelli raporu verdiler ama hayata bağlılığını kaybetmiş olsan da ne değişecek giden geri gelmiyor böylede hayatın tadını çıkar umutsuzluk insana hiç bir şey kazandırmıyor yine gül eğlen hayatın tadını çıkarmaya bak
 
Sonradan engelli olan biri olarak bakış açımı söylemek isterim.. Ekim ayında 2 yıl olacak.. Ağır bir tedavi ve bir kadının olmak istemeyeceği fiziksel görünüm... Saçlar dökülmüş üç defa ustura yemiş, tırnaklar kırık, önce 40 kilo sonra 75 kilo olup her türlü hayatı yakalama çabası..

Kaza öncesinde, seyr-ü sefa özgürlüğü yaşayan, dans kursları, yemekler, motosiklet gezileri, seyahatler, sohbet muhabbet her istediğinde her yerde olabilme lüksü :) Güzel ve severek yapılan bir meslek iyi bir kazanç ve yalnız kendime sorumlu olduğum bir hayat :) paha biçilemez değil mi:) Nazar ile kader yarışırmış, kadere inanırım ama nazara da inanıyorum... kime baksanız hayatında bir şeylerden şikayetçidir.. eksikleri saymayı ve bunu diliyle ağdalaştırmayı adet edinmiştir... Ben öyle biri değildim ve hiç de olmadım :) nazara buralardan dolanıp mı geldim bilemiyorum :)

Bugün bakıyorum çok şükür eskisi gibi olmaya az biraz vaktim kaldı inşallah... Her şey yerine geliyor.. Eskisi gibi mi hayır, fakat yeni konumumun en iyisi ile geliyor.. Eğer eski durumu içeren bir cümle kurmak istiyorsam o zaman oranlarım, hatta öyle bir oranım da vardır... Hedefim eski hayatımı %90 seviyelerinde yakalamak... Bunun da kendi içinde sadece bir kaç hususu ayrılıp oranı düşürüyor, misal dans :) %40 seviyesi de beni mutlu eder yada motosiklet kullanımı %100 artçı olacağım %80 ihtimalle de 3 tekerli can-am sahibi olacağım :D gibi gibi...


Ama tüm bu tufanın içinde ŞİKAYETİ DİLİME DOLAMAKTAN KAÇINMIŞIMDIR...

Engelsiz bireylerin, kendi hayatlarında olumsuz olarak görüp hayata kendini küstürdükleri sahneler vardır ya.. onlar ne olacak??
Engelli - engelsiz, doğuştan-sonradan demeden önce; mutlaka ama mutlaka kendi hayat felsefenize bakın, içinizi, ruhunuzu, bedeninizi güzelliklerle besleyin, güzel şeyler koklayıp iyi müzikler dinleyin, kendinize uygun hobileri keşfedip bunlar üzerinde yoğunlaşın, kendinizi her gün geliştirmek için belli amaçlar edinin ve bir gününüzü diğerinden üstün kılın... Kişinin öz benliği hayatta var olma, tutunma ve başarı içerir... En az bir konuda başarılı olun.. Çok okumak yetmez çok paylaşmayı isteyin, DİĞERLERİ sizi ilgilendirmesin... Diğer hiç bir şey sizi ilgilendirmesin.. Bakışlar, konuşmalar ve diğerleri...

Salt sevgiyi yakalamanız ve hayatın tadına varmanız dileğimle... Sağlıcakla kalın :)
 
17 Nisan 2009 bir akşam yürüyüşü sırasında aşırı sürat yapıp kaldırıma çıkan bir aracın çarpması sonucu engelli oldum. 5 ay boyunca Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde yattım. 22 yaşındaydım. Yürümeyi çok seven ve kendi işini görmeyi çok seven biri olarak bu bana çok koydu tabir-i caizse. 3,5 ay boyunca yattım ve sonra yavaş yavaş ayağa kalkabildim. 5 senedir görmediğim, duymadığım, tatmadığım acıları tattım ve hala acı çekiyorum ve evet çok zor. Aile içinde , dışarıda onlarca sorunla karşılaştım ve karşılaşmaya da devam ediyorum. Yaşlı insanlardan hatta ve hatta beyin felci geçirip tek tarafı felçli olan insanlardan bile zor yürüyorum. Ama buna rağmen her işimi kendim yapmaya çalışıyorum ve yine de en azından yürüyüşümün düzeleceğine inanıyorum. Hayatta bir çok yapmak istediğim şeyi yapamadım. Ve inanması zor ama doğuştan engelli bir arkadaşım bana şunu söyledi; sonradan engelli olmak daha zor çünkü yapabildiğin şeyleri beş dakika içinde yapamaz hale geliyorsun dedi ki; ben de bu görüşe katılıyorum aslında. Sonradan engelli olmak daha zor çünkü elinizde olan bir şey sizin hiç bir hatanız olmadığı halde serserinin teki tarafından elinizden alınıyor ve bir daha da asla geri alamayacaksınız, yapabileceğiniz onca şeyin önüne bir anda engel konuluyor.
 
Üst Alt