Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Süper sakatlar! [Tartışma]

saros1

Üye
Üyelik
7 Ocak 2005
Konular
11
Mesajlar
87
Reaksiyonlar
0
RADİKAL 2'DE 17.10.2010 TARİHİNDE YAYINLANAN YAZIM.

VOLKAN ERKAN (Arşivi)

Radikal İnternet’teki bir haber yeni bir çizgi roman kahramanının yaratılma sürecinden bahsediyor. Savaşın içinden gelen bu Müslüman kahraman bacaklarını kaybetmiş, yani sakat. Sakat bir süper kahraman! Sakatları tekinsiz addetmek veya insanüstü niteliklerle resmetmek edebiyat dünyasında sıklıkla görülür. Fakat bunun yanı sıra günlük yaşamımızda süper insan tabirini dünyanın dört bir yanında yaşayan bazı sakatlar için zaten kullanıyoruz.

Dünya yarış alanı, zamanımız rekabet çağı ve bu yarış içinde, diğer rakiplerinden çok gerilerde bazen başlama atışını bile duyamayacak kadar uzaklarda biz sakatlar, ha gayret atılırız hayata. Ancak yarış alanını hazırlayanlar kuralları baştan tespit etmiştir. Sahadaki bütün yerleşim kendilerine göredir. Tabii onları da anlamak lazım, ekmek aslanın midesinde, ki artık ekmek derdinin çok ötesine düşüyor kaygılar. Kazanmak ve daha çok kazanmak. Bu devirde, yarının kimseye garantisi yok!

Süper insanlar
Bazen ötekini anlamak istermişçesine kuralları koyanlar “bizim de sakat olmayacağımız ne malum; hepimiz sakat adayıyız” deyip küçük bir etkinliğe katılır. Günah çıkararak vicdanlarını rahat ettirdikten sonra, bir “Allah korusun” çekip evlerinin yolunu tutarlar. Bilmezler ki birinin suratına ben de senin gibi olabilirim demek, ben senin gibi değilim demenin hiç de kibar olmayan ve küçümseyici bir yoludur. Neyse!

Sakat doğanlar veya sakatlananlar bir şekilde topluma adapte olma, öteki olmama kaygısına düşerler. Zira sakat olmayanlardan “farklı” olduklarını baştan ayaklarına kadar –ki eğer ayakları varsa ve de ayaklarında bir duyu sorunu yoksa- hissederler. Eğer önüne birkaç fırsat çıkmış ise ve bir de şans ondan yanaysa bütün kuralları hasır altı edip defolu bedenini kabul ettiren birkaç kişi çıkar her şeye rağmen! Onlar azmedip başaran süper insanlardır toplum nezdinde. Sanmayın sadece yazılı ve görsel basının süper insanlarıdır onlar. Onlardan, başarıları medyaya yansımayanlar bile günlük konuşmalarda süper insanlardır.

Arkadaşım “benim başıma bunlar gelseydi, ben evden adımımı bile atamazdım, sen çok cesursun” diyor gözüme bakarak, beni övmek için. O kadar cesur insanlarız ki kimimiz kör, kimimiz tekerlekli sandalyeye mahkum, kimimiz çolak, kimimiz topal halimize bakmadan vuruyoruz kendimizi dışarıya. Kusuruma bakmayın hepimiz değil, süper sakatlar.

Aslında çok normal
Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı araştırmalardan biliyoruz (1) sakatların televizyonda yansıtıldığı hallerden biri de çok yetenekli olmalarına dair. Bu araştırma sakatların en çok yansıtılma hallerinin –yukarıdaki tespitte ironik şekilde- yardıma muhtaç, kendine acıyan, alay objesi olduğunu gösterir. Toplumun kabulü, okumayı başarıp bir iş edinmiş ya da etkinlik ve aktiviteleri ile topluma adapte olmuş sakatların sakatlıklarına yani bedenlerine rağmen azmedip başardıklarıdır.

Toplumun kalıplaşmış yargısının aksine sakat bir kimsenin topluma katılımındaki çabaları ve dolayısıyla bunun sonucunda geldiği yerin normal olarak kabul bulması gerekir. Çünkü sakat olmak okumayı, eğitim görmeyi, iş sahibi olmayı doğrudan engelleyen bir insanlık hali değildir. Bir insanın en temel haklarıdır, eğitim görmek, iş sahibi olmak. Bununla birlikte azmin zaferi derken kastımız sağlamların kurduğu düzene karşı, toplumdaki önyargıları yok sayarak, sosyal devletin sağlaması gereken imkanlar olmadan başarılı olmayı irdelemek ise doğruluk payı var. Ama yine de azmin zaferi başlıklarının bana kalırsa olumsuz bir sonucu oluyor bilinçaltında. “İnsanoğlunun isteyip de başaramayacağı şey yoktur” fikrini içten içe işler ve gizlice fırsat eşitliği, pozitif ayrımcılık gibi sosyal devletin besleyip büyüttüğü kavramları zayıflatır. Zihinlerde şu fikir şekillenmeye başlayabilir: “Onlar bu düzende, kendilerine özel kurallar olmadan azmedip başarmışsa diğerleri de yapabilir! Farklı kurallara, pozitif ayrımcılığa ne hacet”. Yukarıda değindiğim gibi önüne birkaç fırsat çıkmış ise ve bir de şans ondan yanaysa bütün kuralları hasıraltı edip defolu bedenini kabul ettiren birkaç kişi yardıma muhtaç, kendine acıyan, alay objesi olan diğerlerine örnek gösterilir.

Bu yanılsamayı önlemenin bir ayağı anayasaya yansıyan fırsat eşitliğinin sağlanması yönünde alınacak tedbirlerden olan pozitif ayrımcılığı uygulamaya sokmak ise, diğer ayağı medya, televizyon ve edebiyat dünyasında, sakatların kendi ağızlarından ve kalemlerinden kendilerini daha sık anlatmaları olsa gerek.


1) Selma ÇALIK ,Televizyon Yayınları ve Özürlülük Anketi, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Aralık 2005

VOLKAN ERKAN: Avukat
 
yaziniz cok guzel okunmasi zevkli zevklide ilk paragrafta yazdiklariniza katilamadim dogrusu
o paragrafta simdi degistirildiginden yazdiklarimin manasi kalmadigindan bende sildim
 
Süpersin Volkan!! :):) Şaka bir yana, eline sağlık kardeşim.

Adorno, "Şahane mazlumların yüceltilmesi, sonuçta, onları mazlumlaştıran şahane sistemin yüceltilmesinden başka bir şey değildir." diyor. Özetlemiş işte...

"Senin durumunda olsam dayanamazdım (bkz), süpersin." veya "Bak, yürürüyemüyor ama okumuş" veya "Başarmak mümkün, açın sakatların önünü, onlar da düz duvara tırmanabilir, fırsat verin" diyen sakatlar ve sakat olmayanlar -bilerek ya da bilmeyerek- birçok şeyi aynı anda yapıyor. Aynı anda hem sakat olmayı lanetleştiriyor, hem de sakatların yaşamını değersizleştiriyor. Ya "süpersin" ya "hiç", yaşamın ya "şok edici" ya "ziyan". Ortası yok. Ve, ikisi de aynı kapıya çıkıyor aslında: a-normal!


Bu arada, bu süper kahraman geç kalınmış bir proje. :) Çünkü bundan zaten çok var! Bak, "süpeeeeeeeeer" bi sakat kahraman mesela: http://www.engelliler.biz/forum/ayr...yan-adam-ve-ezberler-tartisma.html#post147870

 
Bugün bu yazıyı okuduğumda şöyle dedim kendi kendime: Kesinlikle genel yayın yöntmnimiz buraya atlar, ardından ana sayfaya koyar ve anında yazısını yazar, asla beklemez:) Çünkü hepimiz süper yazı yazan sakatları çok seviyoruz:)
Süper olan her şeye ilgimiz kalıtsal mı nedir:)
 
Bisiklete biniyor, iyi yüzebiliyorum al sana süper sakat oldum bile. :) Heeee hatta sırtını devlete dayamış şanslı azınlığım bi de üstüne üstlük. Bi de çevreme baksam ben den daha kötü durumda olanları görüp şükür etsem. Benim dertlenmeye isyan etmeye hakkım yok zira. Toplum beni herkezin yapamadığı, aslında bi çok insana yapıbildiği şeyler yüzünden bir taç taktı "Süper Sakat" tacımı kimselere kaptırmam lazım. "Dünya barışı olsun", soyu tükenme tehlikesinde giren kelaynaklar için de bir kaç cümlede söylemem gereklimi acaba? :rolleyes:

[SIZE="1"]Rekursion'a Not: Senden sonra bişeyler daha eklemek isterim. :rolleyes:[/SIZE]
 
Tuh bana:) Güya sağlamım ama bisiklet süremiyorum halen:) Şu cicikız kadar olamadım:)
Olsun ben de çok hızlı koşarım naber cicikız:)
 
Öncelikle yazıya katıldığımı belirtmek isterim. En azından şu an için gerekli; ama RTÜK'e benzediğimizi de düşünüyorum.

Sanırım BKM'nin şu skeci ne demek istediğimi daha iyi anlatacaktır

 
...

" Bazen ötekini anlamak istermişçesine kuralları koyanlar “bizim de sakat olmayacağımız ne malum; hepimiz sakat adayıyız” deyip küçük bir etkinliğe katılır. Günah çıkararak vicdanlarını rahat ettirdikten sonra, bir “Allah korusun” çekip evlerinin yolunu tutarlar. Bilmezler ki birinin suratına ben de senin gibi olabilirim demek, ben senin gibi değilim demenin hiç de kibar olmayan ve küçümseyici bir yoludur."

Anca bu kadar süper ifade edilebilir bir süper sakatın gözüyle süper olmak ya süper bi yazı olmuş elinize emeğinize sağlık...
 
Aslında var olan şeyleri alıgılayabilmeme yardımcı olan, oturup düşünmemi sağlayan bir yazıydı. Bugün tekrar okudum ve bende süper sakatlardanım o zaman cicikızında dediği gibi.
 
Bir de biz sakatlar tarafından yapılan galatı meşhur bir mantık problemini dile getireyim,kendimi sakat olarak görmüyorum,cevap ta yazmıyorum.:)Tabi sakat değiliz ,süper sakatız.
ya da sağlam kimselerin bizim için söylediği,senni neyin var ki ,her işin kendin yapıyorsun.Sanki yapamasam kendi yapacak ya.Ya sabır çekmekten başka birşey yapmıyorum.
Sevgili Bülent,sevgili Adorno'nun :) sözünü sakatlara edilen yardıma da uyarlayabiliriz.Normal insanlar biz anormallere yardım ederek güya kendi üstünlüklerini ya da normalliklerini yüzümüze tükürük gibi fırlatıyorlar.
İroni mi nedir bilmiyorum ama uzun süredir, çantama "dikkat sakat var!" ya da "kaçın vebalı gibi kaçın ,sakat geliyor!" diye yazmayı düşünüyorum.Fiiliyata geçirmeme de az kaldı.Hoşça bakın zâtınıza.Saygılar sunarım efendim.
 
[SIZE=1]Rekursion'a Not: Senden sonra bişeyler daha eklemek isterim. :rolleyes:[/SIZE]
[SIZE=2]:) alemsin, cicikis! bashligi zevkle takip ettigimi nasil da biliosun :)... yazicaklarini sabirsizlikla bekledigimi de bilmeni isterim; yaz sen bi yandan, bekleme beni, dök bi güzelce icini... firsat buldukca ben de dökerim ;)...[/SIZE]


Şu cicikız kadar olamadım:)

[SIZE=2]:) vah vah tüh tüh, yazik kalemjime!... "bi sakat kadar olamamak" kabul edilmesi cok zor, zor oldugu kadar da ashagilayici bi durum olsa gerek :p... seni teselli etmemi ister misin? :p... (jeton'um yeni düshtü, sayende kalemjim; kapinin önüne cikmayi basharan sakatlari süperleshtirmek, senin durumundaki saglamlarin bi tür savunma mekanizmasi oldugunu yeni anladim :D)...[/SIZE]



***

[SIZE=2][SIZE=2]"pozitif ayrimciliga", dahasi "pozitif ayrimcilik" ile "firsat eshitligi", "eshit shartlar" gibi olgularin yanyana anilmasina sicak bakmayi bi türlü beceremeyishim bi yana da [SIZE=1](ortaligi dagitmak istemiom :));[/SIZE] cok güzel bi yazi olmush gercekten... helal sana, volkan!... yüregine saglik! :)... bu konuyu cok önemsiom... devam! :)...[/SIZE]



selamlar, sevgiler :)...[/SIZE]
 
Teselli etmeni isterim tabi:) Fırsat bu fırsat:) Evet, bir savunma mekanizması rekucum:)

Süper bir sakatın benim yapamadığım bi şeyi yaparken gören sağlam ben, süper bir sakatın yaptığını yapamıyorsam da eksikliğimi saglam bedenime sıgınarak bir çeşit savunma maknizması gliştirebilirim. Aslında gayet normal olanı yapıyorumdur. koşmakta ne var ki?
Yahu bisiklet sürmesini yıllardır öğrenemeidm tamam ama yürüyorum, koşuyorum diyrekten içimi rahatlatırım:)
Dermişim:)
Sakatların süprleştirilmesi sakatlar kategorisinde dğerlendiirlior. Yani maraton sakatlar arasında oluyor ve sistemin işleyişinin garantisi için gerekli. Süperleştirme işi zaten tüm bu gezegende yaşayan insanlar için grekli. Model insan için şart. Ve her sınıflamada modeller yaratılır.
Sistemin kabul görmdiği kritrlere sahip sakatlar her insan gibi doğal olmayan bir elemeye tabi tutuluyor bu yolla.
yani sakat dediğin okur, yazar, konuşur, düşünür, başarılı olur, saçmalamaz, istikrarlıdır, akıllıdır, iş sahibidir, bagımsızdır vs vs Aksi durumda kalan sakatlar anormal kabul edilir, bu sisteme uyan sakatlar ise süper kabul edilir.
Bana sorarsan en süper sakat olduğu gibi davranan saçmalayan, istikrarsız, düşen, kalkan, altına kaçıran, düzenli, dagınık, yardım alabilen , yardım almayan, bagımlı, bagımsız, cahil, her neyse oldugu gibi kendini kabullenen çevresiin kndisin sundukları kadar gerçekçi bir sakattır.
Keyfi isterse de akıllı olur, okur, çalışır vs vs kime ne:) tabi bu keyfe baglı dğil olanaklara baglı çoğu zaman. İşin keyfini de kaçırıyorlar yani:)
GErçek süpr sakat okula gidememiştir yüzlerce sakat gibi
kız arkadaşı olmamaıştır yüzlerce sakat gibi
ailsine bagımlı
asosyal kalmış, çalışamayan
Ama bütün bunlara rağmen sadece insanca yaşamak için kargacık burgacık yazmaya çalışan,
varlıgıyla aramızda dolanan ve "buaradayım" diyen
korkak v ürkek taklan ama en cesur sakatlardır.
sistem aslında süper sakat sınıflamasıyla bir deliyi dışlıyor.
bir zihinsl engelliyi dışlıyor.
bir sakat çocugu dışlıyor.
bir fakir sakatı dışlıyor.
aslında süper model yaratarak cümlemizi dışlıyor vsselam.
E en ilkel şartlarda ilkelliğimizi de savunmak boynumuzun borcu olur kafamızı bozarlarsa:)
Her neyse hakkaten Volkan harika bir yazı yazmış. Yazacak çok şey var ama kafamız yorgun yogun:)
İşin yok düşün dur kafayı yor. Dpremlik bir yazı yani zihinler için.
 
Tespitler oldukça gerçekçi,teşekkürler...
Süper sakatlığımızla ne kadar övünsek az,engelsizlerin yapabildiği şeyleri biz de yapabiliyoruz ve üstüne bir de örenek gösteriliyoruz:):)Bundan daha büyük ödül olabilir mi:)
Dünya sadece sağlıklı insanlara aitmiş gibi,yaşam hakkı verilmeyen engellinin,dişini tırnağına takarak hayatta kendine yol açmasını abartarak izleyen ve örnek gösteren insanların tavrına şimdiye kadar gülüyordum, ama artık sadece üzülüyorum...İnsanların beyninde ve gözünde nasıl bir perde var ki bu kadar gerçekleri görmezden gelebiliyor diye insanın inanası gelmiyor...
Geçen bir sohbet ortamında,kolu olmayan engelli bir kadının iki çocuk doğurduğunu ve büyüttüğü söylendinde,arkadaşlardan biri nasıl doğurmuş deyince.Kadınlar çocuğu koluyla doğurmuyor diye tepki göstermiştim ve bu bakış acısı engelsizlerin gözünde ne kadar da yetersiz şekilde algılandığımızı gösterdi,o günden beri hiçbirşey şaşırtmıyor beni...
 
Sakat bir kadın anne olamaz ki engelsizlere göre şehricim:) Hatta sakatlara göre bile:)
Sakat bir erkek çocuk dogurtabilior bakabilior ama sakat kadın çocuk doguramıyor ve bakamıor olabilior. Bu konuda örneklere çok tanık oldum. Sakat beyimiz sakat bayana geçmiş yan yan bakıor bu nasıl çocuk doguracak bu nasıl çocuk bakacak diye.
Kendi sanki sağlam kendi sanki doguracak:)
Ya da sakat biri başka bir sakatı bu maratonu alnının hakkıyla kazanamadıgı için dışlayabilior hor gorebilior.
Örnekleri çok bunun sitede.
v eçevremizde:)
Tamam englsizlerin yatar yeri yok ama engellilerin de onlardan kalan yanları yok bi işi başarınca küçümsme noktasında.
En çok da sistemin yatar yeri yok:)

Okula giden yolları sormaz, rampaları sormaz, çvrsini sormaz sonra da öteler başka bir sakatı. dişiyle tırnagıyla topragı kazmayan sakat çıkarır adını.
Var mı öyl yagma:)
Ayrıca kolsuz bacaksız olmakla bitmior ki sakatlıklar. Akıl yoksunlugu var, zihinsl ytersizlik var. Herkesin zihinsl kapasitis aynı değil.
bir deli de koşuor ama takan yok. bedenine bakan yok. Saglam aha. Ama deliyi adam yeine koyan kim:)
Ama onlar öyl bir toprak kazıor ki tırnagı bırak ciğeriyle!

Bu başlığın bir müziği olmalı:) onu unutmuşum:Dailymotion - Sezen Aksu Sultan Suleyman - Müzik Kanalı
 
Süper bir sakatın benim yapamadığım bi şeyi yaparken gören sağlam ben, süper bir sakatın yaptığını yapamıyorsam da eksikliğimi saglam bedenime sıgınarak bir çeşit savunma maknizması gliştirebilirim. (...)

Yahu bisiklet sürmesini yıllardır öğrenemeidm tamam ama yürüyorum, koşuyorum diyrekten içimi rahatlatırım:)
Dermişim:)
yani yürüyüp koshabilmenin, sakat olup da bisiklete binerek, daga tirmanarak, bungee jumping yaparak falan saglamlarla yarishabilmekten cok daha degerli oldugunu hatirlayarak haline shükreder, rahatlarsin :p... saglam oldugun halde bi sakat kadar bisiklete binememe kompleksini ashtigin icin de süper saglam olur cikarsin :)... denge de tekrar yerini bulmush olur :)...


... veya "Başarmak mümkün, açın sakatların önünü, onlar da düz duvara tırmanabilir, fırsat verin" diyen sakatlar ve sakat olmayanlar -bilerek ya da bilmeyerek- birçok şeyi aynı anda yapıyor. Aynı anda hem sakat olmayı lanetleştiriyor, hem de sakatların yaşamını değersizleştiriyor.
burasini tam anliamadim, boamboam :confused:... "firsat verin" demekle sakat olmayi lanetleshtirmenin, sakatlarin yashamini degersizleshtirmenin arasindaki alakayi biraz aciklar misin?...


Tamam englsizlerin yatar yeri yok ama engellilerin de onlardan kalan yanları yok bi işi başarınca küçümsme noktasında.
En çok da sistemin yatar yeri yok:)
bu konuda engellilerin engelsizlerden cok farkli olmasini neden bekliosun ki? :)... hepsi de ayni (yatar yeri olmayan) sistemin parcalari degil mi? :)...
 
yani yürüyüp koshabilmenin, sakat olup da bisiklete binerek, daga tirmanarak, bungee jumping yaparak falan saglamlarla yarishabilmekten cok daha degerli oldugunu hatirlayarak haline shükreder, rahatlarsin :p... saglam oldugun halde bi sakat kadar bisiklete binememe kompleksini ashtigin icin de süper saglam olur cikarsin :)... denge de tekrar yerini bulmush olur :)...
Valla tam isabet rekucum:)

bu konuda engellilerin engelsizlerden cok farkli olmasini neden bekliosun ki? :)... hepsi de ayni (yatar yeri olmayan) sistemin parcalari degil mi? :)...
Sözün gelişi öyle dedim yahu:) Yoksa yatar yeri olmayan sistemi bilmem mi:)Parçadan girdik işe.
 
çok yerinde ve doğru tespitler..yeri gelir biz kendımızle bıle dalga geçeriz(ı'm topal) ama birileri bunu ima etse bozuluruz:))

Dikkat sakat varr:))))) süper bir buluş elif:)
 
Aysel, bu ifadeyi dalga geçmek için yazmayacağım,insanların bana yaşattıklarından dolayı.Hakikat yani,latife değil,şaka değil.MSN'imde çok defa bu yazıyı bulundururum.Hoşça bakın zâtınıza.
 
Rekum, ("Başarmak mümkün, açın sakatların önünü, onlar da düz duvara tırmanabilir, fırsat verin") tümünü birden değerlendirip, sakatlığı üstesinden gelinmesi gereken (üstesinden gelinmesi mümkün!) bir durum olarak ortaya koyan, başarının peşinde koşan süper-sakatları cilalayan, bunu yaparak aslında "başarısız/süper-olmayan sakatları" ve onların yaşamlarını değersizleştiren bakış açısını eleştirmeye çalışıyorum. "Süper" olunduğu ölçüde "değerli" sayılmak ile "sıradan" olunduğu ölçüde değersiz/kayıp bir yaşama mahkum edilmek arasındaki bağı eleştiriyorum. Volkan'ın yazısında tersten söylediği gibi, "süpersin" demek bir hakaret aslında...
 
Şu makaleyi ve açıklamaları okuyunca yüzyılın merak edilen konusundan yola çıkarak "Sakatlar aslın da ne ister?" sorusu geldi aklıma. Madde madde mi ele alsak acaba?:rolleyes:

1. Bize acınmasını istemiyoruz dimi.

2. Kimselerin şükür pınarı olmak hiç hiç istemiyoruz. (Bize belli etmeden şükür edenler tercih sebebidir.:eek:)

3. Ben sağlıklı dostlarımızın "Aslında biz de sizin gibiyiz" i anlatmaya çalışan samimiyetsiz cümlelerinide sevmiyorum. Ben bunu yapabiliyorum ama seninde şuyun harika gibisinden. Eksiğim ve bunun dayanılmaz eksikliğini kimse ile karşılaştırılmadan yaşamak ve içime sindirmek istiyorum.

4. Bi de zorla polyannacılık oynamaya itmeye çalışanlar var ki bunlar daha çok engelli bizlerin arasından çıkıyor sanki. Sohbet odasında vs. gönlümce sahip olamadıklarımdan dolayı şikayet etmek istiyor ve bunu yaparken "Sen çok karamsarsın" damgası yememek isityorum. Zorla Polyanna olmaya iten arkadaşlara anlattığım bir fıkra var;

Polyanna bir gün tecavüze uğrar "aman önemli değil bari g..tü kurtardık der";) Benim Polyannacılıktan anladığım şey bu. Kimse kendini kandırmasın yada kendini kandıranlar beni inandırmaya çalışmasın...

5. Herkesin yapabildiği bir şeyleri yapabildiğim için süper olmak,

6. coming soon...:)
 
cicikız bir tarafta demişsin ki:" ...kimse ile karşılaştırılmadan yaşamak ve içime sindirmek istiyorum. "

Başka bir tarafta da demişsin ki: "Herkesin yapabildiği bir şeyleri yapabildiğim için süper olmak,"

Bir yrde "beni kimsyle karşılaştırmasınlar" diyorsun başka yerde "başkalarının yapabildiği şeyleri yapmakla" aslında başkalarına göre kendini konumlandırıyorsun.
Aynı şeyi "eksiğim" derken de yapıyorsun. Yine kendini bir şeye göre konumlandırıyorsun. ORtada sana göre bir "tam" var sanırım ve eksik olduğunu söylüyorsun. Yaman bir çelişki bu. Yani okuduklarımdan böyle anladım ben.
 
Kimse ile karşılaştırılmadan daki kastım aslında şikayet etmeye hakkımızın olmayışı ve hep kendimizden daha kötüsünü bakmaya yönlendirilmemiz ve bunu mecbur hale getirilmesi.

Bisiklete binmek gibi aslında toplumun belki %50 sinden fazlasının yapabildiği bir şeyi hasbel kader bir sakatın yapmasının yüceltilmesindeki rahatsızlık. Ben çelişik bi durum göremiyorum. :)
 
Bisiklte biniyor diye hiçbir sakatı yuceltmiyorlar ki:) Çünkü bisiklti sürmk için grekli cihaz (bacak vs) ve beceri ve gerekli mekanizma denge kurma gibi varsa bu normaldir gayet herkes için. Ama bunu sakatlar için diyorsan sakatlardan hepsi süremez sana göre bunu gayet iyi biliorsun. işte sen o bisiklet süremeyen sakatlara göre süpr sakat olabilirsin:) böyle düşünen sensin yani ve böyl düşündürten.
Ben süremiorum msela:) çünkü dengemi kuramam. Böyle bir rahatsızlıgım var. sakatım burda:) Ama bana gore süper dğilsin:)
en başta senin gibi kurgu kurdum ya bn de:) bn de herks gibi koşabilior yuruyebiliorum ama hasbelkader yaptıgım bu işten dolayı nednse süper gorunuyorum:)
bence bu senin şikayet ettiğin şeyin aynısı:)
şikayetçiyim ben de:) senin gibi.
Çok normal olarak herkes gibi çok basit bir şekilde yapabildiğim yurume koşma eyleminden dolayı saglam ben süper olarak vurgulanıyorum:)
senin mantıgından ne farkı var bu mantıgın cicikız?
bence aynı hesap:)
derdimiz ortak diyebiliriz di mi?
Ve bence bu sunumda bile "normal"i savunma ayagıyla hava atıyoruzdur belki de?
kime ne senin bisiklet sürmnden?
kime ne benim koşmamdan?
BU eylmleri illa ortaya çıkartmak zorunda mıyız?
BUnlar sadece araç:) bir cümlenin eylem bildiren söcükleridir.
senin gezmn benim gezmem için yani aynı amaç için farklı hareket tarzı:)
:) grçi bisiklet daha hızlı:)
Araba sürmem laızm benim kesinlikle:)
 
Yazıda vurgulanmak istenen mesaja katılıyorum; engelli bir insan da birşeyleri engelsizler gibi başarabilir. Belki onlardan daha iyisini bile yapabilir kimi zaman. Ancak engelsiz insanların başarılı olmalarından daha süper daha anormal yada daha doğaüstü birşey değildir bu. Buna katılıyorum ama engelliyiz diye sürekli bu engelle damgalanmış yaşamak da saçma olur diye düşünüyorum. İnsan birşeyi hayata geçirmeden önce düşünür ve bu düşünce negatifse yapacağı şey de negatif olur. O yüzden pozitif düşünce bence gerekli. Hem Polyannanın suçu ne? :D
 
hislerimi ustaca dile getirmişsin Volkan,yüreğine sağlık

imkanlarımın el verdiğiyle öyle fazla bir efor bile harcamadan hayatımı devam etmeye çalışırken cevremdekilere göre nefes almam bile mucize olsa gerek süpersin yorumları aldığım bir adım daha geri attığım da oluyor.

Aslında engelliler de engelsizler de bir ikilem içinde.bizler bedensel olanaklarımızın el verdiği ile bişeyler yaptığımız da, cevreden nasıl yaptın, aslansın sen tezahüratları aldığımız da, vayyy ben diğer engelli arkadaşıma göre iyi şey başardım süperim şeklinde gaza geliyoruz .ama düşünmüyoruz ki bizler de düşünen ve birşey yapmak istediğinde aklını kullananarak bir pratiğini bulan diğer fertlerden farklı değiliz.yaptığımız da (istinalar hariç onlar kaideyi bozmuyorlar:p) sıradan bişeyler.
engelli olmayan da bize,sen derdinle uğraşman gerekirken toplumda yerini duruşunu düşünmen gerekirken benle nasıl aynı düşündün ve yapabildin kaygısı ve hayreti içinde kalıyor.
 
ben özel tertibatsız sağlam insanların sürdüğü bisikleti tek bacağımla sürüyorum sükürler olsun.ama isterdimki görme engellilere tanınan haklar ortopedik engellilerede tanınsın.adamlar birilerinin yardımıyla bisiklet yarısmalarına katılıyorlar.hatta uluslar arası yarısmalara katılacaklar ne is anlamadım.
biz bağımsız sürüyoruz hemde kilometrelerce,sonra dağdan kendimizi asağı atıyoruz bisikletle ama kendimize.
 
Görme engellilere tanınan haklar ortopedik engellilere tanınıyor mu bilmiyorum. Ancak bildiğim şu ki Altınokta inanılmaz derecede aktif bir dernek. Kendi haklarının sürekli takipçisi, kamuoyu baskısı oluşturarak , davalar açarak sonuna kadar savaşıyorlar. Bir de Sakatlar Derneği ve Konfederasyonuna bakalım. Yorumsuz !!!!
 
Üst Alt