merhaba...
icinizden tekerlekli sandalyesiyle ucak yolculugu yapanlar bilir;
özellikle de tek bashiniza yapiosaniz yolculugu bir sivil hizmet görevlisi gelip sizi ucaga kadar hatta koltugunuza kadar götürür...
bi seferinde (türkiye.ye geliodum) ucak gecikme yapmishti ve kalkmasina bayaa bi zaman vardi daha... görevliyle anlashtik; belli bi zamanda, belli bir yerde bulushucaktik, ordan beni alip ucaga götürücekti... böylelikle rahat rahat havaalanini teftishe cikabilicektim tekerlekli sandalyemle
... öyle tek bashima gezinip dururken -kafeteryaya falan ugramishtim- birden anlashtigimiz zamani bikac dakika gecirdigimi farkettim :shock:... kollara kuvvet; adami fazla bekletmemek icin firladim sandalyemle... tekerlerimin havasi yerindeyse, zemin de düzse bayaa hizliyimdir, jet gibi 8) ... öyle hizli hizli giderken arkamdan
"kizim dur! bekle, geliorum!" diyen bir erkek sesi duydum... bana hitaben söyledigini anliyamadim önce... hani acelem var ya, arkami dönüp bakmadim... ayak seslerinden koshtugunu ve habire
"geliorum" diyerek yaklashtigini farkettim... tam
"durup bi baksam mi, shu adamin derdi neymish" diye düshünüyodum kiiiii... küüüüüütttTt! diye kafamin arkasina bishey carpti ve ayni anda havaalaninin tavanini gördüm birdenbire
... kafama carpan shey yermish meger
, arka üstü düshmüshüm sandalyemle... tash zemin... sanki beynim yerinden oynadi, gözlerim kararir gibi oldu... neye ugradigimi shashirdim... durup dururken neden düshtügüme anlam veremedim bi an...
55-60 yashlarinda, shok olmush bi ifadeyle bana egilip bakan amcayi görünce tahmin ettim... adam birden kendine geldi, elindeki cantalari firlatti atti...
"kizim, bishey oldu mu? iyi misin?" dedi... bir yandan beni kaldirio bir yandan da kendisine kizip duruyodu;
"yardim edicektim güyya, ellerim kirilsaydi da etmeseydim... kizim bi yerine bishi oldu mu? havaalaninin aciline götürüym mü seni, buraya cagiriym mi birilerini?... ah, ah, ayaklarim kirilsaydi da peshinden koshmasaydim, ne güzel gidiordun kendin"... adamcaz o kadar kötü olmushtu ki kafamin agrisini unuttum onu sakinleshtirmeye ugrashtim, kalp krizinden gidicekti neredeyse
... bir süre öyle birbirimizi sakinleshtirmekle gecirdik, sersem gibi olmushtum...
meger bu amca teeee bashta bavulumu bagaja verdikten sonra görevlinin beni alip götürdügünü görmüsh... daha sonra da beni öyle tek bashima görünce görevliyi kaybettigimi falan sanmish, ucaga kadar yardimci olmak istemish bana... koshmush peshimden... sandalyem shu aktif tekerlekli sandalyelerden oldugu icin hem cok hareketli, "kivrak" hem de arkadan itmek icin tutulabilicek yeri "yok" diyecek kadar kücük... kavramasi biraz zor oluyo yane... bu da elindeki cantalarin agirligina bakmadan ordan tutup beni itmeye kalkishmish, saolsun, ve ashagi dogru bastirmish istemeyerekten... hani durdugum yerde öyle yapsaydi o kadar feci düshmesdim... ayni anda ben ilerlemek icin tekerleri öne dogru iterken o da arkadan ashagi dogru bastirinca felaket carpti kafam yere... shansim varmish da dagilmamish, bayaa saglammish kafam
(bi de saglam kafa saglam vücutta olur derler, peh! ) ... ucaga binmesem mi diye düshündüm bi ara, ciddii, ciddi... hani eger beyin sarsintisi falan olduysa ucaktaki basinc iyi gelmeyebilir falan diye korktum biras... ama tr.ye gitmekten vazgecemedim, görevliye hic bahsetmedim bile
(aradan dört yil gecti ve hala yashiom, biras catlaklik var ama o olaydan önce de vardi zaten)... amcayla da ii arkadash olduk, bi an olsun gözünü benden ayirmadi yolculuk boyunca
...
***
kampüsteyim, ders bitti arabama dogru gidiorum t.sandalyemle... yagmur yagior, hava da soguk... eldivenlerimi yanima almayi unutmushum, tekerler yagmurdan islandigi icin öne dogru iterken ellerim kayiyo ikide bir... yol da hafif yukari dogru meyilli, daha da zorlashio... öle giderken yanimda birden bire bi kadin belirio
... cekinerek bana bakio, gülümsüyo... geri gülümsüyom, sanki bishi söylemek istio ama söyleyemio gibi bi hali var...
"yardim edebilir miyim?" diye soruyom kendisine
...
"sizi gidiceniz yere kadar itebilir miyim?" diyo, hala cekinerek (aksanindan rus oldugunu tahmin ediom)...
"harika olur! " diom... yüz ifadesinden müthish rahatladigini fark ediom... birlikte arabaya dogru giderken sohbet edios biras:
"sormaya cekindim, yardim teklif edip de 'istemes! kendi ishimi kendim görürüm' diye terslendigim oldu, her engelli yardim kabul etmio" dio... sesinde hafif bi sitem hisseder gibi oluom... havaalanindaki amcanin yardimi gelio birden aklima, gülüyom
...
"hayatimi kolaylashtiran yardimlari reddedicek kadar azimli biri degilim, seve seve kabul ederim, gerekirse teklif beklemem kendim de isterim ama bazi yardimlar insanin hayatini kolaylashtirmaktan cok zorlashtirio" diom... bashimdan gecen bi iki örnek veriom, hele o yardimsever amcayla yashadiimi anlattiimda shok oluo kadin resmen
(sanirim ondan sonra biras daha anlayishla bakabilmishtir yardim reddeden engellilere )...
***
yardim ii güsel de... neblim... hersheyin bi adabi vardir... insan en azindan bi sorar önce, yardim gerekip gerekmediini... dolayisiyla, sevgili serdardemir, gerekli yerde "yardim" esirgememek önemli ama nasil yardim edildigi, yani yardimin kalitesi, biras daha önemli gibi gelio bana... nietler ii olsa bile sonuc kötü olabilio... hele öle kol, paca cekishtirerek yer vermenin alemi neymish, anliamadim
.... zaten ayakta duramayan birine yer vermeye "yardim" demeye bile dilim varmio, dünyanin en en en dogal olaylarindan biri cünkü...
bisheylerin lehime düzenlenmish olmasi ise
(buna da yardim diyemiom) kendimi özel hissetmemi saglamio, hayir... niye özel hissedeyim ki?... siradan her insanin yapabildiklerini benim de yapabilmemi saglayan düzenlemelerle karshilashinca olmasi gerekenler yapildigi icin mutluluk hissetmio degilim ama daha özel hissettirmio kendimi bana... hissettirse hissettirse unutulmamish, hesaba katilmish, siradan hissettirio
... hosh öle özel hissetme derdinde de degilim... zaten
(her "siradan" insan gibi ben de) hersheyimle cok cok özelim ki 8)
...
merhamet konusunu düshünüom da yorum yapabilicek durumda göremiom shu an kendimi... bi yandan oturanboa.nin sölediklerini cok hakli buluom, bi yandan da "merhametsis" bi dünya düshünemiom... sanirim ben de bicok insan gibi "insan olma"yi ve "merhamet"i birbirine karishtiriom biras?
... belki de net bi shekilde birbirinden ayrilabilicek sheyler degildir bunlar, kimbili?... ben shahsen gercekten bilmiom...
(kösheme cekilip düshünmem, filozofi yapmam lasim biras ... hani hava güsel olsa dishari cikip shöle bi agacin altina uzanip düshünücem uzun uzun ama hertaraf islak... shit!... )
sefgüler