Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] Yapıların mimarisi ve şehirleşme nasıl olmalı?

Fuzulim

Üye
Üyelik
23 Tem 2005
Konular
9
Mesajlar
256
Reaksiyonlar
0
Dikkat ediyorumda hemen hemen tüm resmi kurumların girişleri oldukça yüksek basamaklardan oluşmakta. Bu tür yapılar sözde kaliteli mimar ve mühendislerin çalışmaları. Aslında 3194 sayılı imar kanununa uymayan bu durum başta devletin kendi yapıları olmak üzere tüm yapılarda var. En demokratik ve insancıl çözüm merdivensiz çözümdür. Bir engelli basamakla karşılaşmadan asansöre kadar gidebilmelidir. Bu, ortopedik bir engellinin en doğal hakkıdır. bu hakka el atmak isteyen insanlar, teknik elemanlar, müteahhitler her fırsatta kınanmalıdırlar.
Zamanında ortopedik bir engelli olarak yaşadığım şehirde Emniyet Müdürlüğüne bir işim düştü. Ancak merdivenleri o kadar yüksekitiki çıkamamaktan korkup hak aramak için gittiğim yerin kapısından geri döndüm. Evet haklı geldim. Ama hak bulamadım. Hasta oldum Hastaneye gidemedim. Çünkü hastanelere gitmek için hasta ve engelli olmamak gerekiyor bu ülkede. Sanki inadına koymuşlar koridortları. sanki inadına uzatmışlar yolları, ayırmışlar birimleri. Caddeye çıktığımda park yeri bulamıyorum. Oysa ben arabamı parkedip az bir mesafe yürümekle işimi halledebilirm.
Bunun gibi binlerce örnek verilebilir. sağolsunlar yıllar boyunca sorumlular o kadar sorumsuzca yönetmişlerki ve hala yönetiyolarki bu ülkeyi bu konuya katılımda ve da fikir yürütmekte sıkıntı çekilmeyeceğini düşünüyorum.
Saygı ve sevgilerimle.....
 
Mimarlara ve inşaat mühendislerine tasarım yapılırken engellilerin de düşünülmesi gerektiği okulda öğretilmiyor mu acaba?

Madem engellilerle ilgili düzenlemeler yasal bir zorunluluk, bunu uygulayacak tasarımcılar da bu konuyla ilgili zorunlu eğitim alsınlar.
 
ya insanlar türkiyede tesedüfen yasıyor sen merdiven den bahsediyosun
 
Soruya en başta: Türkiye'de alt yapı yeterli mi diye başlamak gerekiyor.

Yani: Yurdum insanı tarlayı satın alır. Ev kurar, gerisi kendiliğinden gelir. İlk başlarda tek ev giderek mantar gibi büyür. Mahalle'yi ( yada köy) oluşturur. Sonra devlet onlara mecburen hizmet götürmek zorunda kalır.
sonra?
Mühendislere verirler tarlayı arsaya çevir diye.Mühendis tek başına yapamaz. Ölçüm ister..
Ölçümler gelir, mühendis ev verimli çalışma diye tarlayı arsaya çevirmeden kot planı çıkarır.

Hane halkı en iyi verimden faydalanması için kot planına uymak zorunda kalır. Ama maddiyat yok. Basit bir deyimle, tarla iken elindeki tüm maddiyatla ev yaptırır. Arsa olunca ev kot farkının ya altında yada çoook üstünde olur.
Bunu yapan mühendisin kabahatı yok. Tarla iken yapılmış evleri hesaplamaz. Çünkü kot farkı nedeniyle verim alınmaz. Evlerin konumuna göre ölçüm yapsaydı, lağım suları işlemez, ceşme suları karışır( Örnek İstanbul ve Eskişehir).
Belediye Mühendise kızar, adam napsın oy aldığı vatandaşlara ne desin? Kabak mühendisin başında patlar, kovulur.
Sonra diğer mühendisler Belediyeye çalışmaz, yapamazlar işini....
Çözüm bulurlar netekim, kot farkı değişmez ama çözüm bulunur. Merdivenle hallederler.
Bu durumda Mimarlara iş düşer. Kot farkını yakalamak zorunda yoksa Ankara'da Çubuk İlçesinde olduğu gibi lağım sualrın basılması sorunları yaşarlar. Yaşamamak için kot farkın yukarıya bina taşırlar.
Müteahhitler beğenmez... Mimarlar aç kalır bunun için Sonra size daha farklı bina üretilir. Sizde beğenmezsiniz.
Sorun dönüp dolaşıp başa gelir..

En iyi çözüm. Tarla halindeki yerleşim yerlerine izin vermemek. Ama Ankara'daki Demetevler'e kim ne dicek?
 
Meo ne güzel anlatmışsın ya
teşekkürler
 
merhabalar.

güzel açıkladın fuzulim. ama han77 'ın sorusu geliyor benim de aklıma. acaba mim-müh. ler bu işin eğitimini alırken eng.için giriş çıkışlar hakkında eğitim alıyorlar mı gittikleri okullarda.

aklıma gelen bir başka soru, neden yapmıyorlar. Bunun zorluğu nerede? işlerine mi gelmiyor bir kuruluşun girişini düz ayak yapmak. ama neden gelmesin? bunda çıkarları nedir? daha fazla mı masraf oluyor?
içinden çıkamadım işin. kaldıki, yeni yapılar hala duyarsızca merdivenli yapılmaya devam ediyor. acaba bayındırlık ve iskan bakanlığına dilekçe mi versek bu konuda. işe yarar mı?

artık birşeyler yapılmalı diye düşünüyorum. yanlız başıma dışarı çıkamıyorum neredeyse. kamu kuruluşları ve bankalar hele imkansız. nemalar dağıtıldı, ben henüz alamadım ziraat bankası önündeki basamaklar yüzünden. yanımızda bize destek birini bulamayız ki herzaman... :(

ooffff birşey yapmalı. somut birşeyler artık :!: :(
 
Mühendisleri bilemem ama Mimarlara bu tür eğitim sıkı sıkıya veriliyor. Eğitimden çok, özürlüler ve yaşlılar üzerinde araştırmalar isteniyor. Hatta eğitmenleri şiddetle tembihliyor;
- Meslek hayatına atıldığınızda asla asla asla bunlardan yana taviz vermeyin.
Gerisi mühendis ve mimarların vicdanına kalmış birşey.
 
Ben 98 mimarlık mezunuyum bizlere özürlülerin mimari sorunlarıyla ilgili herhangi bir uyarı asla verilmedi tıpkı yaşlıların sorunlarıyla ilgili verilmediği gibi... Bense özürlü biri olarak projelerimde hassas davrandım ama bir de şu gerçeği düşünün arkadaşlar siz bile bir duyma engellinin yaşadığı sıkıntıların ne kadarını anlayabilirsiniz ki... Bizler için rahat yaşanır bir şehir istiyorsanız ya özürlü birini başa getireceksiniz ya da seçilmiş bir belediye başkanının ayaklarına onarılmaz yaralar açacaksınız acı ama Türkiye gerçeği bu...
 
Üst Alt