Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Terk edildim. Neden bunları yaşattı bana?

Üyelik
14 Nis 2020
Konular
4
Mesajlar
8
Reaksiyonlar
2
Öncelikle tüm büyüklerimi saygıyla selamlıyorum.

Benim borderline rahatsızlığım var. Ayrıca ortopedik olarak da rahatsızlıklarım var, ameliyatlar oldum. En büyük hayallerimden biri hayatıma birinin girmesi, beni çok sevmesi ve benimde çok sevmemdi. Tüm ilişkilerim sanalda başlamış, sanal da sona ermişti.
Bir akşam bir soru cevap sitesinde biriyle tanıştım. Sohbet ettik, arkadaş olduk derken telefonda görüşmeye başladık. Sonrasında sevgili olduk. Hem o dönem, hem şuan, kısaca yıllardır çalışmak için uygun iş bulamamış, sağlık sorunları ile uğraşan, sürekli ameliyatlar olan biriyim. Tabi dolayısıyla kazancım da yok. Ben kendimde gelecek göremedim, o, gücü bulamadım biraz ve o dönem başlamadan bitsin demiştim. Tabi bu kız arkadaşım karşı çıkmıştı, birlikte başarabiliriz demişti. Tabi sonrasında İnternet de kalmasın, yüzüne görüşelim demişti. Yaşadığım şehire gelmek için yola çıkmıştı. Saatler öncesinde otogarda onu beklemek için hazırlanmıştım. Kendi kendime konuşuyor, nasıl hitap edeceğimi ayarlıyordum. Tabi otobüs geldi, otobüsten indi ilk buluşma gerçekleşti. Elini tuttum, sahile doğru yürümeye başladık. 10 saatlik yoldan gelmişti benim için. Tabi ilk tuttuğum eldi o el. Öyle heyecanlı, öyle mutluydum ki.

Tabi sonrasında bende onun şehrine gitmeye başladım. Tabi otele yerleşecek param olmadığı için otogar banklarında uyudum. Gündüz gezerdik, dolaşırdık, akşam orada kalırdık. Kalırdık diyorum çünkü o beni bırakmaz, evine gitmezdi. Paramızda pek yoktu, 1 simit 2 su alır bunu paylaşırdık.

Gel zaman git zaman 4 yıl doldurduk birlikte. Kavgalar ettik, ağladık, güldük. Hani bir parçam oldu, organım oldu benim o. Sürekli ağlardı yan yanayken. Gözlerini silip ne olduğunu sorardım. Çok korkuyorum derdi, korkuyorum bir gün gitmenden derdi. Bende daima onu bırakmayacağımı söylerdim. Bırakacak olsam 4 yıl birlikte olmazdım seninle derdim. Biz kavga ettiğimiz zaman ağır geçerdi kavgalarımız. Birbirimizi çok kırardık fakat ben hep hakaretler ederdim ona sonra pişman olur gönlünü alırdım. Çoğu zaman ise direkt engeller, iletişimi keser, sakinleştiğimiz zaman konuşurduk.

Annesi beni aradı bundan 2 ay önce. Kızım seni sevmiyor, takıntı yapmış dedi. Uzak dur kızımdan, gerekirse para yollayım sana dedi. Bu sözleri çok kırdı beni, engelledim kız arkadaşımı da annesini de. Tabi kız arkadaşım kuzenime ulaşıp beni çok sevdiğini, affetmemi söylediğini, çok kötü bir halde olduğunu, annesinin kendisinden tüm insanları uzaklaştırdığını söyledi ve affettim yuttum annesinin laflarını.

10 gün önce ise yeniden konusu açıldı. Ben ona o, bana derken yeniden kavga ettik. Ben yeniden bunu engelledim her yerden. Sonra bir kaç gün geçti üzerinden. Ben tabi alışmıştım biraz onun ulaşmasına, engeli kaldır konusalım demesine fakat hiç bir şekilde tepki vermemişti. Engeli kaldırıp aradığım da ise artık soğuduğunu, duygularının bittiğini, benim onu ittiğimi söyledi değerli büyüklerim. Buraya kadar herşey böyle gitti. Tabi ben bunu duyunca şok yaşadım. Sürekli aradım, yalvardım, ağladım. Affet tamam eskisi gibi olalım dedim. Bir zamanlar o benim için ağlarken yer değiştirdik bildiğiniz.

Tabi ben en son tamam, kabul ediyorum, git madem dedim. Günler sonra kendi kendine ben iletişimi ve yalvarıp durmayı kesince yazdı. Sonra görüntülü aradı, gözlerime bak dedi, anlamlı anlamlı baktı. Sabah oldu, sonra yine eskisi gibi kötü davranmaya başladı ve yine eyvallah çektim üstüne gitmedim. 1 gün sonra neredesin deyip aradı, evde olduğumu söyledim tamam deyip kapadı derken yeniden tek bir mesaj atmadı. Kendimi tutamayıp bugün patlak verdim, bu durumdan artık rahatsız oldum ve hakaretler küfürler ettim çok ağır sözler kullandım. 1 aydır insanlıktan çıktım resmen çünkü. Numarasını vesaire sildim ama hala aklımın almadığı şeyler var.
Neden bu kadar çok severken bu duruma geldi. 2 ay önce neden ağlayıp anneme inanma, çok seviyorum diyordu. Ne değişti 2 ayda.
Neden hep gitmenden korkuyorum deyip ağlarken gitti benden.
Neden tepkisiz kalıp, üzerine gitmediğim de neredesin diyerek mesaj, attı neden merak etti beni.
Neden daha bir kaç gün önce herşey bitti deyip bende tamam deyince görüntülü arayıp gözlerime bak diyerek umut oldu bana.
Tüm bunları artık aklım mantığım almıyor benim. Döner mi bilmiyorum ama bana tavsiye fikir verir misiniz veya konuyla ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız büyüklerim? Ben 24,yaşına yeni girdim, tavsiyelerinize ihtiyacım, var.
 
Birbirinizi sevmiş olabilirsiniz ama bence ortada baştan beri düzgün bir ilişki yokmuş. Bir kız, sadece internette yazıştığı bir erkek için kalkıp 10 saatlik yol gidebiliyorsa gerçekten tanımak istemiştir. Üstelik ilk adımı da o atmış gelerek. Ama dediğim gibi pek sağlıklı bir ilişkiniz yokmuş. Onun da yaşı küçük herhalde, haliyle duyguları doruklarda yaşamışsınız ikiniz de.

Yaşın daha küçük ama hayata bakışın biraz negatif geldi. Daha 24 yaşındasın elbet olgunlaşacaksın. Ama öncelikle sağlık sorunlarını halledip çalışmaya başlamalısın. Kendine yetebilecek bir hayatın olmalı. Sen kendine yetersen, hayatına giren kişi de sana eşlik edebilir. Öncelikle kendinle barışık ve mutlu olmayı öğrenmelisin. Birinin seni sevmesini istemek yerine sen kendini sevmelisin. Karşı tarafın sevgisinden medet ummamalısın.

Sizinkisi sevgililikten ziyade bağımlılık olmuş. Bir anlaşmazlık varsa oturup konuşulur aşılır. Ama ağzına geleni söylemek, hakaret etmek başta kendine sonra o kişiye saygısızlıktır. Bir de genç olduğunuz için sanırım, küs-barış olayı çok tekrarlanmış, engellemeler sonra üzülüp geri aramalar falan. Bir ilişkide anlaşmazlık olsa bile küsmek çocukçadır (engellemek de aynı şekilde).

Annesinin araması tabii ki hoş değil. Eminim ki o da kızının büyüdüğüne ve biriyle ilişki kurabileceğine inanmayan, evladını kendince "korumaya" çalışan bir annedir. Seni üzmek için değil, kızının üzülmesine dayanamadığından aramıştır. Ama yine de doğru bulmadım.
Çok yüz göz olmuşsunuz. Nedenlerle kafanı yormak yerine, birbirinizin hayatınıza kattıklarınız için teşekkür edip yeni bir yol çizin kendinize (ikiniz de).

Her şeyin bir nedeni illa ki vardır ama biz bazen bilemiyoruz, senin sorularının cevabı o kızda. Belki o da bilmiyor sebebini.
Borderline için psikolojik/psikiyatrik destek alıyor musun? Bu da gelgitli bir ruh haline sebep olabilir diye düşündüm. Tabii davranışlarına da yansıyorsa, ilişkide dengeyi bozmaya yeter. Ve o kızın böyle bir ruhsal rahatsızlığı var mıydı? Bana o da çok sağlıklı bir birey gibi gelmedi, annesi de dahil olduğuna göre.
 
Hiç vazmeçmeyecek benden düşüncesine kapılıp gereksiz hareketler, hatalar yapmışsın.. sorularının cevabı karşındaki kişide, bekle vakti gelince elbet yüzleşecek ve sorularının cevabını bulacaksın..
 
kıza baskı yapmis annesi cok germiş kizi o yüzden böyle yapmış ...demek ki başka çaresi kalmamış baskılardan dolayı...oyle yapmak zorunda kalmış...gitmiş...
 
Öncelikle çok toy ve bencilce hareket etmişsiniz. Kusura bakmayın ama kendinizi bulunmaz Hint kumaşı moduna sokmuş, karşıdakini hakaretler ile küçük düşürücü tavırları alışkanlık haline getirmişsiniz.
Mutlaka üzerinden sakin ve çok da kısa olmayan bir zaman geçmesi gerekiyor. Sonrasında ise önceliği sağlık sorunlarına vermeli, mümkün olduğunca çözüp kendi ayakları üzerinde durabilecek bir iş edinmelisiniz. Farz edelim ki sonuç olumlu, evleneceksiniz, evlilik otogar banklarında bir simiti paylaşmaya benzemez kardeşim. Önce evliliğin yükümlülüğünü omuzlayabilecek bir duruma hazırla kendini.
 
Bence her insan ilk aşkını asla ve asla unutmaz ve onun gibi kimseyide sevemez.Bu bi gerçek ve değişmez bu net. Ancak hayatta ilk aşkı gibi sevdiği insanla evlenen mutlu olan çok az insan vardır. Buda bir gerçek,
Size tavsiyem ilişkiniz bence artık sevgi boyutunu aşıp birbirine zarar verme notkasına gelmiş,birbinizi ne kadar severseniz sevin bu ilişkinin ne size ne topluma bir faydası olmaz,hani yaşınız genç geyikleri de yapmak istemem ama yerinizde olsam Şebonun dediği gibi sil baştan başlardım hayata.Bol şanslar.
 
Hepinize değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Çoğunuzun dediği gibi sessiz kaldım, hem ona hem kendime zaman verdim. Kısaca iletişim kurmadım, arayıp yalvarmayı da bıraktım. Defalarca aradı, mesajlar attı dün gün boyunca ama 1 mesajına ve 1 aramasına yanıt verdim yalnızca. Söylediğiniz herşey çok mantıklı, ters giden olaylar var. Evet, hatalar yaptım geçmişte hepsinin farkındayım. Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya gelince iae üzerimde yorgunluk var. Ben bundan 4 sene önce ortaokul terk biriydim. Ortaokulu, liseyi açık öğretim ile hızlıca bitirip ardından üniversite sınavına girdim. İstanbul'da sağlık kazandım. Alışveriş yaptım biraz, temiz kıyafetler aldım kendime. O dönem babamın banka borçları, haciz işlemleri derken ailem kavga ediyordu. Babam istemiyordu gitmemi. Okusan boş, okuyanlar ne yapıyor sanki. Bu kadar borcun altında kaldım, senin derdine bak dedi. Annemle birbirlerine girdiler, psikolojimi alt üst ettiler. Bağırdım, tamam dedim gitmiyorum. Gitmedim sonra, kaldı öylece. Sonra yeniden ameliyat oldum, tabi yine düzelmedim. Engelli raporu için defalarca başvurdum, aldığım oran engelli saymadı beni %15 lerde kaldım. Küçük bir ilçede yaşıyorum iş bulamadım yıllardır. Bulsam da garsonluk gibi, bulasıkcılık gibi tüm gün ayakta durmak zorunda kalacağım işler buldum yapamadım bir kaç gün sonra ayaklarımda ağrılarım başladı bıraktım. Aileme anlattım, geleceğim için yardımcı olmalarını istedim ama hep aynı sözü duydum, duyuyorum. Biz ne yapalım, Allah büyük, sana insallah bir kapı açar üzülme sözünü söylediler, söylüyorlar. Kırsal bir mahalledeyim, çocukluğumdan beri arkadaşlık yapabileceğim kimse olmadı. Çoğunluğu suç oranı yüksek, madde bağımlısı kişiler çünkü. Odama kapandım sonra, vakit geçirmek için resim yapmaya başladım hobi olarak.
Yazdığınız bazı söyler tokat gibi yüzüme çarptı. Ama ben istemezdim hiç bir şeyin böyle olmasını.
 
Önce şöyle düşünelim. ilk terkedilen sen değilsin, son terkedilen de sen olmayacaksın! bu sana biraz moral olmalı.
yaşının ve rahatsızlığının verdiği mücadelede, kimlik karışıklığı ve kimlik çatışması yaşaman gayet normal. bunlar olacak tabi sen olgunlaşıp büyüyünceye kadar bu böyle devam edecek. büyük olarak tavsiye istiyorsan bizden sana şunu söyleyebilirim.
kaç kere düşmem dedik, düştük tekrar kalktık. kaç kere son dedik,kendimizi yine başlarda bulduk.
yani hayat; bir insanda ya da bir yerde kalmıyor. devam ediyor kendini başka insanlar tanırken, başka insanları sevmeye başlarken buluyorsun. daha önünde çok uzun yollar var. seçimler var... kızlar erkeklere göre daha duygusal ve hassastırlar. siz sevgiden önce birbirinize karşı saygıyı kazanmanız gerekirdi. saygı olmuş olsa küfür ve hakaretlere gerek kalmazdı. sanaldan biraz uzaklaş gerçek hayata katıl, gözünü aç, önüne bak. arkana bakarsan üzülen yine sen olursun. kendine zaman tanı..
 
Yapamadıklarının pişmanlığı, yaptıklarından dolayı duyduğun pişmanlıktan çok daha acıdır.
O yüzden, keşkelerin tükenene kadar elinden gelen herşeyi yap. Çünkü aşkta gurur olmaz.
Keşkelerin tükendiğinde ise, rahatça ve pişmanlık duymadan yoluna devam edebilirsin.
Artık o, keşkelerinin derdine düşsün.
 
Üst Alt