TESADÜFÜN BÖYLESİ
Dünya küçük derlerdi hap, dağ dağa kavuşamaz ama insan insana kavuşur derlerdi atalarımız. Ben de öyle bir şey yaşadım. Yaz ayları genelde ailemle Alanya'da yaşıyoruz. dun Alanya Antalya yol üzerinde klopatra plajını gectikten sonra ulaş diye bir piknik alanı var, ağaçlık ve deniz kenarı. Ailemle oraya mangal yapmaya gittik. Mangalı yaktık babam annem etlerle uğraşırken ben de kız kardeşimle masayı hazırlıyorduk.
Kız kardeşim Tuğba, bak cadırın önünde üç kişi gitar çalıyor diyerek eliyle wc ye giden yolu gösterdi. Oraya baktım, üç kişi kendilerince eğlendiklerini gördüm. Hepsi siyah giyimli, ikisinin saçları uzun diğeri kısa. Bir taraftan masayı hazırlarken bir taraftan da onlara bakıyorduk. Kendi kendilerine kafa sallıyorlar ve şarap içiyorlardı. Aslında etrafta herkes onlara bakıyordu ama onlar aldırıs etmeden etrafa eğleniyorlar.
Kız kardeşim Gizem, Tuğba hadi yanlarına gidelim dedi. Ben de boşver dedim ama yakınlarına gidebiliriz dedim. Kısa saçlı olan ayağa kalktı ve elinde bir baston üstünde DENGESİZ yazan bir tşört bir den şaşırdım aaaa diye bir ses çıkarmışım. Gizem ne oldu Tuğba dedi. Ben, şu bastonlu olanı tanıyorum sanırım dedım emin olmamakla beraber. Sanırım bu bizim siteden deli ve huni olması lazım dedim.
O saatten sonra gözüm orda onunla en azından bir merhaba yada tanışmak istedim. Nasıl davranacağınıda bilmiyorum. çünkü sitede özel mesajlarıma cevap falan vermemişti. Birde nici ile dalga geçtiğimi düşünmüş olabilir diye biraz çekindim. Sonuçta deli ve huni. Babamdan izin alıp kardeşimle onların yanına gittik. Deliye bakarak merhaba deyip elimi uzattım. Şaşırdı o da merhaba dedi. Ben Afrodit siteden sen deli ve hunisin değimli dedim. Soner isminde arkadaşı bu sözüme karşılık bir günde şu Mustafa akıllı diyen çıkanı göremeyeceğim dedi güldük.
Delinin arkadaşları gitar çaldı bende deliyle sohbet ettik. Yazılardan müzikten vs vs vs . saçları kısa hali biraz ilginç geldi bana barda yıllar önce gördüğümle kısa saçlı görünce şaşırdım. Zaten sitede görünce daha çok şaşırmıştım. Bana dönerek sen engelli misin dedi. Evet dedim ayak bileğimden aşağısı kaza sonucu yok dedim ve yağımı gösterdim. İlginç adam deli. Çok konuşmuyor soru sormadan cevap vermiyor. Arkadaşları ile olan maceralarını falan anlattı.
Babam bizi çağırdı yemeğe kalkmak zorunda kalktık hiç kalkmak istemiyordum ama emir büyük yerden. Sonra babam bir tabak mangal et hazırlayıp gizeme al bunlarıda onlara götür dedi. Ben birden kalktım ben götürürüm baba dedim. Etleri deli ve arkadaşlarına teslim ettim 5 dak daha oturdum sonra kalktım. Biz denize indik döndüğümüzde deli ve arkadaşları gitmişlerdi. Üzüldüm en azından alanyada daha ne kadar kalacaklarını nerelere takıldıklarını soramadım. İşte böyle ilginç ama güzel bir gün yaşadım.
Dünya küçük derlerdi hap, dağ dağa kavuşamaz ama insan insana kavuşur derlerdi atalarımız. Ben de öyle bir şey yaşadım. Yaz ayları genelde ailemle Alanya'da yaşıyoruz. dun Alanya Antalya yol üzerinde klopatra plajını gectikten sonra ulaş diye bir piknik alanı var, ağaçlık ve deniz kenarı. Ailemle oraya mangal yapmaya gittik. Mangalı yaktık babam annem etlerle uğraşırken ben de kız kardeşimle masayı hazırlıyorduk.
Kız kardeşim Tuğba, bak cadırın önünde üç kişi gitar çalıyor diyerek eliyle wc ye giden yolu gösterdi. Oraya baktım, üç kişi kendilerince eğlendiklerini gördüm. Hepsi siyah giyimli, ikisinin saçları uzun diğeri kısa. Bir taraftan masayı hazırlarken bir taraftan da onlara bakıyorduk. Kendi kendilerine kafa sallıyorlar ve şarap içiyorlardı. Aslında etrafta herkes onlara bakıyordu ama onlar aldırıs etmeden etrafa eğleniyorlar.
Kız kardeşim Gizem, Tuğba hadi yanlarına gidelim dedi. Ben de boşver dedim ama yakınlarına gidebiliriz dedim. Kısa saçlı olan ayağa kalktı ve elinde bir baston üstünde DENGESİZ yazan bir tşört bir den şaşırdım aaaa diye bir ses çıkarmışım. Gizem ne oldu Tuğba dedi. Ben, şu bastonlu olanı tanıyorum sanırım dedım emin olmamakla beraber. Sanırım bu bizim siteden deli ve huni olması lazım dedim.
O saatten sonra gözüm orda onunla en azından bir merhaba yada tanışmak istedim. Nasıl davranacağınıda bilmiyorum. çünkü sitede özel mesajlarıma cevap falan vermemişti. Birde nici ile dalga geçtiğimi düşünmüş olabilir diye biraz çekindim. Sonuçta deli ve huni. Babamdan izin alıp kardeşimle onların yanına gittik. Deliye bakarak merhaba deyip elimi uzattım. Şaşırdı o da merhaba dedi. Ben Afrodit siteden sen deli ve hunisin değimli dedim. Soner isminde arkadaşı bu sözüme karşılık bir günde şu Mustafa akıllı diyen çıkanı göremeyeceğim dedi güldük.
Delinin arkadaşları gitar çaldı bende deliyle sohbet ettik. Yazılardan müzikten vs vs vs . saçları kısa hali biraz ilginç geldi bana barda yıllar önce gördüğümle kısa saçlı görünce şaşırdım. Zaten sitede görünce daha çok şaşırmıştım. Bana dönerek sen engelli misin dedi. Evet dedim ayak bileğimden aşağısı kaza sonucu yok dedim ve yağımı gösterdim. İlginç adam deli. Çok konuşmuyor soru sormadan cevap vermiyor. Arkadaşları ile olan maceralarını falan anlattı.
Babam bizi çağırdı yemeğe kalkmak zorunda kalktık hiç kalkmak istemiyordum ama emir büyük yerden. Sonra babam bir tabak mangal et hazırlayıp gizeme al bunlarıda onlara götür dedi. Ben birden kalktım ben götürürüm baba dedim. Etleri deli ve arkadaşlarına teslim ettim 5 dak daha oturdum sonra kalktım. Biz denize indik döndüğümüzde deli ve arkadaşları gitmişlerdi. Üzüldüm en azından alanyada daha ne kadar kalacaklarını nerelere takıldıklarını soramadım. İşte böyle ilginç ama güzel bir gün yaşadım.