Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Trafik kazaları ve sonucunda sakat kalan insanlar…

Eshat

Aktif Üye
Üyelik
22 Haz 2008
Konular
141
Mesajlar
2,578
Reaksiyonlar
0
Trafik kazaları ve sonucunda sakat kalan insanlar…

Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi olan trafik kazaları birçok insanımızı sakatlar kervanına katarken, insanlarda kapanmayacak derecede nice manevi yaralarda meydana getirmektedir. İşim maddi boyutu da zaten çok büyüktür.

Kimini sevdiklerinden alıp götüren, kimi insanları tekerlekli sandalyeye mahkûm eden, kimini koltuk değnekleriyle yaşamaya bağlayan ve insanlarda hayatları boyunca zorlu yaşamaya engelli yaşamaya mahkûm bırakan trafik kazaları…

Bizler haberlerde trafik kazalarını izlerken artık o kadar sıradan oldu ki, O kadar normal bir haber oldu ki; Oysa o kazaya yaşayanların sonları ne oldu? O insanlar o anı yaşamakla kalmayarak, bir ömür boyu o kazanın izlerini, o kazanın kendilerinde bıraktıkları eksiklikle yaşamaktadırlar. Bir kaza bize çok sıradan gelse de o kazayı yaşayanlar için bir ömür çileli yaşam olabiliyor…

Geçenlerde bir program izledim oradaki uzman bir doktor omurilik felcinin en büyük nedeninin trafik azaları olduğunu söylüyordu. Yani Anadan doğma engellilerin yanında her gün trafik kazalarıyla engelli olan insanların olması çok üzücüdür.

Üzülmek yeter mi? Veya üzülmek çözüm mü?

Değil tabi üzülmek yerine biraz daha tedbirli olsak, biraz daha dikkatli olsak Sevdiklerimize kavuşmak adına, onlarla güzellikleri engelsiz bir şekilde yaşamak adına çok daha güzel olacaktır. Tabi bunların söylemeden öteye gitmemesi bizim şuandaki bulunduğumuz tabloda da açık bir şekilde görülmektedir. Biz hata yapmasak ta karşımızdakinin hatasının cezasını biz bir ömür çekebiliyor veya hayatımızla ödeyebiliyoruz.

Engelli olan insanların birçoğunun trafik kazalarının kurbanı olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bir kaza ile hayatı değişenler… Bir kaza ile sevdiklerinden kopanlar… Kaza belki bir anlık ama sıkıntısı, çilesi bir ömür boyu sürebilmektedir. Alışılagelmiş bir hayattan müşkülât verici bir yaşama katlanmak hiçte kolay değildir. Bunun vermiş olduğu hissiyatın, insan kafasındaki soru işaretlerini çoğaltması ve bunun insan üzerindeki tesiri hayli fazladır.

Bu sorunu önemseyerek herkesin üzerine düşeni yapmasının zamanı geçeli çook oldu. Bu geç olan zamanda nice insanımız üzüldü, sakat kaldı, hatta canını kaybetti… Gelin bundan daha fazla kişi üzülmesin, kimsenin güzü yaşlı olmasın, kimse sevdiklerinden ayrı kalmasın… Kendimize düşeni yapalım… Bir trafik canavarı da biz olmayalım…

Kazaların hiç olmadığı bir yaşama hep beraber girmek dileklerimle.
 
trafik kazası...hiç hatırlamak dahi istemiyorum.....ambulans şoförünün bilinçsizce hız yapması,sırf tokat'ta kendi özel işi olduğu için yetişme çabası,doktorun ve benim uyarıma rağmen hızını düşürmeyip saatte 160 km yapması ve bunun sonucunda tekerin patlayıp yolda savrulup,sürüklenip,takla atarak havada dönmemiz,2 tane direğe çarpıp ve bu direğin kırılıp ambulansın içini biçmesi ve benim boynumun kırılması......şoförün beyin kanamasından ölmesi......tam bir facia...
 
Defne;
Senin yaşadığın olaydan etkilenmemek zaten mümkün değil. Tabi bende fazlasıyla etkilendim. İşte burada birilerinin hatasının cezasını hiç hatası olmayan kişilerin çekmesi çok zor bir olaydır. Bu nedenle senin yaşadığın olayın sorumlusu olan kişi için nedesen ne söylesen bir şey ifade etmiyor. Ama dileğimiz temennimiz bundan sonra böle hatalar yapılmasın. Çok değerli olan insan hayatı bu kadar basit hatalarla son bulmamalı veya zora sokulmamalıdır.

İşte insna bazen 'KEŞKE' diyor ya işte o keşkelerimizin olmaması için biraz daha dikkat.. Biraz daha bilinçli olmak gerekir...
 
Bayramlar ve trafik kazaları...Kimbilir yine kaç kişi öldü ve sakat kaldı.Bir çoğumuzun ailesinden illaki trafik kazası geçirmiş birileri vardır.Trafik kazasının uğramadığı ev yok gibi nerdeyse ! Trafik kazalarına sebeb olan en önemli faktörlerin başında insan unsuru gelmekte iken neden trafikte üstümüze düşeni yapmayız,bunca kazadan ders almayız acaba basit önlemler ama sonrası kazanacağımız hayat ! veya basit dikkatsizlikler ama sonrası ciddi sonuçlar;Ölüm ve sakatlanmalar...Kesinlikle en önemli eksik bir çok konuda olduğu gibi bilinçli sürücü olmak,trafikte keyfi davranmamak,kurallara uymak çok önemli.
Sevgili Defne ne yazık ki bununla geçmiş olsun demekten başka bir şey diyemiyorum:(
Buna neden olan insanıda Allaha ve vicdanına havale ediyorum !
 
bende bu kervanın yolcularındanım...bazen kendi kaderimiz başkalarının elinde gibidir...ama şükürler olsun diyorum..hayatımda hiç takmadığım emniyet kemerimi o gün taktım...yaşayacak günlerimiz varmış demek....ama artık bir engelli olarak..şükürler olsun bu günlerede...
 
defnex bizim kazada tokat çamlıbel de oldu..sivasta tedavi gördü kızım.yaşananlar unutulmuyor...zor ötesi..keşkeler faydasız..yazılan tecelli ediyor.. tabi ki tedbir bizden taktir Allah tan...
 
Trafik kazaları günümüzün başlıca en büyük sorunlarından birisi,Bunu ''Kader'' diye geçiştirmek yetmiyor.Yolların kusursuz yapılamsı,tarafik işaret ve levhalarının eksiksiz ve yerinde yapılması,sürücülerin,yayaların tarafik kurallarına dikkat etmeleri gerekiyor.Buda yetmiyor başkalarının da hata yapabileceği ihtimalini unutmamak gerekiyor...
dua arkadaşımızın söylediği gibi ''taktir Allah c.c. dan
 
Asıl en büyük acıyı kazadan 18 gün sonra yaşadım..kızım o zamanlar 6 yaşındaydı….kazadan hiç haberi yoktu…beni 18 gün boyunca hastanede nöbetçi sanıyormuş…öyle avutmuşlar kızımı…sonra hemşom şehribanuyla konuştum..o da artık kızına söyleme zamanı dedi….
Nihayet yavrumu görecektim artık…bağrıma basıp sıkıca sarılacaktım….
Kapı açıldı….karşımda kızım vardı……yavrummmm diye bağırmak istedim ama bağıramadım..çünkü boğazım delik..trakeostomim vardı…
Kızım içeri girdi ve yanıma hiç gelmedi..uzaktan inceledi beni…şaşkındı…karşısında eski annesi yoktu….uzun saçları sıfıra vurulmuş kel biri vardı…bir dişi kırık,parmağı kırık,kaburgaları kırık ve sargılı,kafasında sargı bezleri,kolu sargılı,eli sargılı,burnundan midesine giden nazogastrik sondayla mama içen,bogazı delik ve sargılı,konuşamayan,burnunda oksijen maskesi olan bir anne……..
Gizlice ağladım…..göz yaşlarımı içimde sakladım….yeterki kızım daha fazla üzülmesin….
 
Arkadşlar herşeyden evvel geçmiş olsun diyorum...

Defne senin yaşadığın kazanın vermiş olduğu acıların tarifi imkansızdır. Burada yazdıkların bile gerçekten çok etileyici ve insanın içini ürpertiyor... Gerçekten bu şekil acıların yaşanması, çok zor belki bizler buradan sadece yorum yapıyoruz. Lakin o anı yaşayanlar için içindeki acıları çok büyüktür.

Yani insnaların içindeki yaşadıkları meşekkatleirn dışa yansıyan küçücük bir belirtisidir bu anlatımlar. Oysa içinde kopan fırtınalar, içinde yanan o ateş bir ömür bitmez... Bu acıların son bulması için, kimsenin acı çekmemesi için, sevdiklerimiz için biz bize düşeni yapalım...

Yarın çok geç olabilir...

Ayrıca bu kadar zor bir hayata alışmakta kolay değilidir...
 
şu olmalı bu olmalı diyoruz ama uygulanan kesin bir çözüm yok.temelden eğitimli olmak gerek...okullarda özellikle bilgilenmeli insanlar...

Paylaşım için teşekkürler...
 
Eshat herzaman olduğu gibi çok etkili bir konuya çok etkili cümlelerle açıklık getirmiş. Sanırım hayatımıza sonradan giren olumsuz değişikliklere alışmak çok daha zor, ama kolayı herkes yapar değilmi? Teşekkürler Eshat...
 
Cemre;
Ben teşekkür ederim arkadaşım,
Sana katılıyorum yani eğitim şarttır. İnsanları eğitmeden bilinçli olmasını beklemek çokta anlaşılır olmaz... Okullarda bu konulara yönelik eğitim faaliyetlerinin yapılarak bu konuda kayda değer gelişmeler olabilir.

Emel;
Sende her zaman olduğu gibi çok mütevazısın..:)Ben teşekkür ederim..
İşte bu değişikliklere alışmak çok zordur bunu yaşayan insanlar bir ömür bu zorlukları taşımaları, bir eksiklikle yaşamaları ve hatta sevdiklerine bile bazı şeyleri çok zor kabul ettirebilmeleri bir insan için yaşanması en zor hallerden birisi olarak nitelendirilebilir.

Bizim ve toplumumuzda yaşayan bütün herkes için bu zorlukları bu acıları en asgariye indirebilmek gerekmektedir. Bilinçli toplum, bilinçli yaşam olmalıdır.... Yaşayanlar bizler... Yaşananlarda bizim yaşadıklarımızdır. Bunu acı hale getirmek bizim elimizde olduğu gibi güzelliğe güzellik katmakta yine bizim elimizdedir. Biz bu bilinci kafamıza yerleştirirsek zaten sorunda büyük ölçüde aşılmış olacaktır.:)
 
diyelimki bütün yollar 3 gidiş 3 te geliş arası bariyerle bölünmüş yol olması gereken tüm ikaz ikaz ve yol işaretleri olması gereken yerde yolda araçları kullanan insanların beyinlerine nasıl bu kuralları işaretleri ikazları kazıyacağız
adam 3-5 kuruş maaşla işe girmiş o güne kadar direksiyon görmeyen adam banka kredisi ile gidip son model bir araba alıyor yolun yabancısı arabanın yabancısı altındaki arabanın nasıl bir çıkmaza sebep olacağını bilmeden geçiyor direksiyona gaza bastıkça artan hızın farkına varmıyor sonuç felaket kendisi tek gitse sorun değil şimdi belediyeler sağolsun mezarlar hazır bekletiliyor çukurun birisine gömerler
ama kaza ile ilgisi olmayan kendi işinde gücünde yoldan geçen bir vatandaşın yuvası dağılıyor can evinden vuruluyor
her şeyden önce insanları eğitmeli kuralları öğretmeli kişinin eğitimine göre araç tesbit edilmeli
 
trafik kazasının ne oldugunu o an anladım yerde yatarken sagıma baktıgımda ayagımı gördüm işte o an benim öldügüm gündü allah kimsenin başına vermesin ama şu anda protezle yürüyebiliyorum kendime uygun birini bulurum iyşallah özürlü olması şart tabi
 
Üst Alt