Sayın kullanıcılar,
Hukuksal dayanağı olmayan bir hususun, sigorta şirketlerince talep ediliyor ve hak sahipleri veya vekilleri tarafından kabul ediliyor olması, hukuka aykırılığı yasal kılmaz.
Sigorta şirketlerinin, 1 yıl bekleme kuralı koyarak, mağdurları beklettiği bilinmekle birlikte; bu talebin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Gerekli bilgi donanımı ile baskı uygulandığında, sigorta şirketleri yasaya uygun davranarak, tazminat ödemek zorunda kalmaktadırlar.
Dolayısıyla, tedavinin tamamen bitmiş olması halinde maluliyet raporu alarak, sigorta şirketinden tazminat talep edilebilmektedir.
Diğer yandan; özürlü sağlık kurulu raporlarının nasıl düzenleneceği, özür oranlarının nasıl hesaplanacağı, 28173 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelik ve eklerindeki tablolar ile açıklanmaktadır. Bu tablo ve eklerde; sadece uzuv kaybı değil, her hastalık ve özrün sebep olacağı maluliyet oranları belirtilmektedir. Toplam maluliyet oranı tespitinde ise Balthazard Hesaplama Tablosu kullanılmaktadır.
Uzuv ve işlev kaybına ilişkin bir diğer tablo ise; ferdi kaza sigortası genel şartları kapsamındaki tablodur. Ancak; bu tablodaki oranlar maluliyet/özür oranı ile ilgili değildir. Hangi uzuv ve işlev kaybında, meblağ sigortası türündeki ferdi kaza sigorta bedeli üzerinden hangi oranda tazminat ödeneceğinin belirlenmesi ile ilgilidir.
Son olarak; anılan yönetmeliğin 2 numaralı ekindeki cetvel uyarınca, beyin hasarlarına bağlı özür gerçekleştiğinde, 1yıl sonra kontrol yapılması gerektiği, istisna hüküm olarak açıkça belirtilmektedir.
Özetle; kat'i özürlülük raporu alabilmeniz için öncelikli şart; tedavinizin tamamen bitmiş olmasıdır. Yasal dayanağı olmayan uygulamalar nedeniyle hak kaybına uğranmaması için, doğru bilginin yayılması önemlidir. Ancak bu yolla mevcut haklarımız öğrenilerek, mağduriyetler önlenebilecektir.