hilal72
Sayın Hilal Hanım,
Tam teşekküllü devlet hastaneleri, araştırma hastaneleri ve üniversite hastanelerinin polikliniklerinden alınan kalıcı sakatlık raporları, itiraz edilebilir ve maalesef çoğunlukla eksik raporlardır. Bu raporlar ile sigorta şirketine yapılan başvurularda itiraz veya eksik kabul ile karşılaşılmaktadır. Bu olumsuz sürecin uygulanması yerine Adli Tıp Kurumu veya Üniversitelerin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlıklarından rapor alınması daha lehinizedir. Zira; bu kurumların raporlarına itiraz mümkün olmayıp, raporları Mahkemelerce dahi hüküm kurmaya elverişlidir. Elinizdeki eksik rapor ile yapılan başvuru üzerine, haklarınızın tümüne kavuşmanız imkansızdır.
Aylar süren yazışma ve bekleme süreci ise size sadece zaman kaybettirecektir.
Bu nedenle, Adli Tıp anabilim Dalı Başkanlığı'ndan rapor alarak başvurunuzu yenilemeniz tavsiye olunur. Uygulamanız gereken prosedür hakkında ücretsiz bilgi almak için derneğimizi arayabilirsiniz.
Maalesef ki sigorta şirketleri, tazminat ödemeleri konusunda çok da iyiniyetli değillerdir. Öncelikle kişileri gereksiz bir çok belge talebi ve itiraz ile uğraştırmaktadır. Sonuçta ise, hak edilenden çok daha az bir tazminat teklif etmektedirler.
Bu nedenle, hem sigorta şirketinin yükümlülüklerini iyi bilen ve sigorta hukuku konusunda uzman hem de sigorta şirketinin yaptırdığı aktüer hesaptaki hataları farkedebilecek niteliği bulunan yani hesap uzmanı olan tecrübeli bir avukat ile çalışmanızda fayda bulunmaktadır. Sigorta şirketi karşısında bilgili ve tecrübeli bir avukat tarafından temsil edilmeniz halinde, tüm haklarınıza kavuşmanız mümkün olabilecektir.
Hukuki yeterliliği bulunmadığı için, kanunları yorum yetisine sahip olmayan bu tür hasar takipçileri ve bazen de konuda yeterli tecrübeye sahip bulunmayan hukukçular, uygulamada sigorta şirketlerince kandırılmakta ve tazminat ödemesi geciktirilmektedir.
Son yıllarda; sigorta şirketlerinin keyfi uygulamalarından çok, hiçbir hukuk eğitimi bulunmayan, ruhsat-plaka takipçiliğinden çıkıp hasar takip bürosu/sigorta danışmanlık firması vb. açan kişilerden veya bu konuda uzman olmayan hukukçulardan kaynaklı mağduriyet yaşanmaktadır. Bu konuda derneğimize de birçok başvuru gelmekte olup, bu tür sigorta aracılık şirketleri, danışmanlık firmaları yahut takip büroları hakkında ülke genelinde yaşanan sıkıntıları anlatan ve Barolar tarafından düzenmiş araştırmaları derneğimizin internet sitesinde inceleyebilirsiniz.
Sigorta poliçesinden doğan tazminat hakları, yasalardan doğan bir haktır. Bu nedenle de, yasal haklara kavuşulabilmesi ancak ve ancak hukuk eğitimi almış ve bu konudaki yeterliliği diploma ve ruhsatname aracılığıyla tescillenen kişiler yani avukatlar tarafından verilecek hukuki yardımla mümkündür.
Avukatlık ünvanı bulunmayan bir kişinin, hak sahiplerini temsili hukuken mümkün olmadığı gibi; aktüer bilirkişi sıfatı olmayan bir kişinin tazminat miktarını hesaplaması da mümkün değildir. Hukuki yeterliliği bulunmayan kişilerin sigorta danışmanı, hasar takipçisi vb. sıfatlarla mağdur kişilere verdikleri bilgiler sadece kulaktan dolma ve eksik bilgilerdir.