Sigorta tazminatını aracılara kaptırmayın
Şirketlerin ödediği vefat parasının yüzde 80âi iş takipçilerinin cebine giriyor.
Ellerinde vekaletle trafik kazalarını kovalayarak, sigorta tazminatına aracılık edenler hem sigortacıları hem de vatandaşı bıktırdı. Aracılar yüzünden sigorta şirketlerinin ödediği vefat tazminatlarının sadece yüzde 20âsinden hak sahipleri faydalanıyor.
SON yıllarda ortaya çıkan ve trafik kazalarının peşinde koşarak, sigorta tazminatına aracılık edenler, hem sigorta şirketlerini hem de vatandaşı canından bezdirdi. Aracılar yüzünden bir taraftan vatandaş hak ettiği parayı alamıyor, diğer taraftan tazminat ödemeleri artan sigortacılar, trafik sigortası primlerini yükseltmek zorunda kalıyor, açılan davalar nedeniyle de tazminat ödemeleri uzuyor.
Aracılar, özellikle ölümlü trafik kazalarında mağdur olanların adına sigorta şirketlerinden aldıkları vefat tazminatının yüzde 80âini kendilerine ayırıyor, yüzde 20âsini ölenlerin yakınlarına veriyor ve bundan da mağdurların haberi bile olmuyor.
ORGANİZE İŞLER
Peki, kim bu aracılar? En basit anlatımla, iş takipçileri. İşleri ise, trafik kazalarını ve bu kazalarda ölenlerin yakınlarını ya da sakat kalanları kovalamak. Maalesef, yasadaki boşluk nedeniyle bu işi âaracılık hizmetleriâ ya da âhasar takip merkeziâ gibi isimler altında şirket kurup yapanlar olduğu gibi; içlerinde, şirket kurmadan ellerinde çantayla kazadan kazaya koşanlar da var. Her geçen gün de bu şirketlerin ve kişilerin sayısı artıyor.
Nasıl çalışıyorlar? Trafik kazaları ile ilgili hastanelerin acil servislerinden resmi kurumlara kadar organize olmuş durumdalar. Türkiyeânin neresinde yaralanmalı ya da ölümlü trafik kazası olursa, anında ulaşıyorlar. Yetişemiyorlarsa, bu sefer kaza geçirenlerin kapılarını çalıyorlar; olmadı, hastaneye kadar gidiyorlar. Ellerinde hazırlanmış bir vekaletname, kazada ölenlerin yakınlarına ya da sakat kalanların bizzat kendisine, âtazminat hakkınız var, biz takip ederiz, sigorta şirketi size ödeme yapmazâ deyip, vekaletname imzalatıyorlar. Bu öyle bir vekalet ki, bankadan para çekme işlemine kadar tazminat ile ilgili tüm hakkı ve yetkiyi üstlerine alıp, iş takibine başlıyorlar. Sigortadan önce mahkemeye müracaat ediyorlar ki, daha yüksek tazminat alınabilsin. Sonrasında sigorta şirketine gidip, âşu kaza ile ilgili vekalet bende, bana şu kadar tazminat ödeyin, davadan vazgeçeyimâ diyorlar. Hak sahibine hemen ödenecek tazminat bu yolla dava konusu oluyor ve yıllarca sürüyor. Dava sonunda mahkeme belli bir tazminata hükmediyor; sigorta şirketi, vekalet nedeniyle parayı hak sahibi yerine aracıya ödemek zorunda kalıyor. Aracı, tazminatın yüzde 80âini kendine alıp, kalanını kazada ölenlerin yakınlarına veriyor ve âbu kadar alabildikâ diyor.
ARACIYA GEREK YOK
Daha açık şöyle anlatayım. Ölümlü trafik kazalarında, trafik sigortasından dolayı vefat tazminatı kişi başına 200 bin liralara kadar çıkıyor. Eğer mahkeme, 100 bin lira ödenmesine karar vermişse; aracılar, bunun 80 bin lirasını kendilerine alıyor, 20 bin lirasını kazada ölenlerin yakınlarına veriyor. Varın, aracıların ne kadar para kazandıklarını siz düşünün artık. Çoğu zaman da bu aracılar, tazminatı aldıktan sonra, âbu para yeterli değil, daha çok almamız lazımâ deyip, başka bir mahkemeye başvuruyorlar; sırf kendi alacakları komisyon daha da çok olsun diye.Aracılar, sadece yeni değil, geçmişte olmuş ölümlü kazaları da ilgili kurumlardaki adamları vasıtasıyla araştırıp, tek tek çıkartıyor ve ölenlerin yakınlarına ulaşıyor. İşte, son yıllarda sayıları hızla artan aracılardan hem sigortacılar hem de vatandaş yaka silker hale geldi. Maalesef, bu kişilere karşı bir önlem de alınamıyor. Sigorta şirketleri sadece hak sahiplerini arayıp, aracıya ödedikleri tazminatı söyleyip, uyarabiliyorlar. Ancak vekalet nedeniyle hak sahipleri de aracılara karşı bir şey yapamıyor.
Sigortacılar ise önlem almak için girişimlerde bulunmaya başladı. Öncelikle, takip sürecini yöneten aracılara ihtiyaç olmadığı, hak sahiplerinin kendilerinin sigorta şirketine başvurmaları halinde kısa sürede ve gerçek değerinde tazminatı alabilecekleri, dolayısıyla da aracılara para kaptırmamaları konusunda bilinçlendirme çalışmalarına başladılar. Bununla birlikte sigortacılar; trafik sigortasında bedeni tazminatın hesaplanmasında standart bir yöntemin olması, için yasal girişimlerde de bulundular.
Vekalet için ikna ediyorlar
ANADOLU Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, aracı diye nitelendirilen kişilerin çoğunlukla bağımsız takipçilerden oluştuğunu belirterek, şunları söylüyor:
âBu kişiler, sigorta şirketlerinden doğan tazminat hakları için uzun prosedürlerin olduğunu, belge ve bilgi almakta zorluklar yaşandığını ifade ederek, ikna ettikleri mağdur yakınlarından vekaletname temin edip, takip işlemlerini gerçekleştiriyor. Sigorta şirketlerinin yaptıkları ödemelerin gerçek zararın altında olduğu konusunda mağdurları etkileyip, kapatılmış olan dosyaları dava konusu hale getiriyor ve ek tazminat talebinde bulunuyorlar. Sigorta şirketi ile hak sahibi arasında hızlı çözüme kavuşacak vakalar, aracılar yüzünden dava konusu oluyor. Genel vekalet durumlarında tazminatın tamamı vekile ödendiği için mağdur ve vekili arasındaki paylaşım detaylarını bilmiyoruz. Ayrıca, mağdurların haklarını suiistimal eden kişi ya da kuruluşların var olduğu, bunların vekaletnamede yer alan orana göre ücretlerini almalarına rağmen, tekrardan vekalet ücreti talebinde bulunduklarını da duyuyoruz. Bu çarpık yapının kalkması için vatandaşların sigortadan bu hizmeti almak için aracı kuruma ihtiyaç duymadan, tazminatını alabilecekleri konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor.â
Sigortalı mağdur aracı zengin oluyor
AKSİGORTA Genel Müdürü Uğur Gülen, aracılık mesleğinin oluşmasında sigortalının ürünü nasıl kullanacağını bilmemesinin ve sigorta sektörü hakkında öteden beri gelen olumsuz algının etkin olduğunu ifade ederek, şunları söylüyor:
âTürkiyeâde garip olan ise, sigorta sektörü üzerinde ciddi mevzuat baskısı var iken bu aracıların faaliyetlerini düzenleyen bir uygulamanın olmaması. Böyle bir düzenleme olmayınca, aracılar sigorta şirketleri tarafından ödenen tazminatların yüzde 90âını kendilerine, yüzde 10âunu sigortalı veya lehdarına paylaştırabiliyor. Aslında sigortalı olmaktan menfaat sağlayacak olanlar mağdur olurken, aracılar zenginleşiyor. Diğer taraftan, sigorta şirketi ve aracılar arasındaki süreç dava yolu ile uzatıldıkça, bu uzayan süreçler boyunca biriken mahkeme masrafları ve biriken faizler, sigorta şirketlerinin finansallarını ciddi ve olumsuz şekilde etkiliyor.
Sigorta tazminatını aracılara kaptırmayın - Hürriyet Noyan Doğan
ben şahsen milletvekillerine ve bu durumla ilgilenmesi gereken bürokratlara mail atıp hukuksuzluktan, yağmadan, mağdur edilmiş insanlardan bahsedip devlet olarak müdahele edilmesini isitiyorum. ne kadar etkili olur bilemem. sonuçta ben sadece bir vatandaşım. bu konuda en büyük çalışmayı baroların yapması gerekirken ancak bildiri yayınlıyorlar. hem büyük bir hukuksuzluk hem de avukatların haklarıi gasp edildiği halde sadece seyrediyorlar. keşke avukatlar bari bu işin üstüne biraz düşseler kendi hakları için.
Trafik kazası sonucu sakat kalma ve ölüm gibi durumlarda mağdurların zararını karşılamak için kurulan Güvence Hesabı, fırsatçılar tarafından istismar ediliyor. İşi ticarete döken bazı kişiler işlemlerini yapmak için vekâlet aldıkları hak sahiplerinin tazminatlarının büyük bir kısmına el koyuyor. Zonguldak'ta yaşayan A.T.'nin başına gelen olay yaşanan istismarın büyüklüğünü gözler önüne serdi. Kendisini hasar danışmanı olarak tanıtan kişilere vekâlet veren A.T. Güvence Hesabı'ndan alacağı tazminatın büyük bir kısmını dolandırıcıya kaptırmış. Aynı zamanda verdiği vekaletle adına Van'da bir banka hesabında borçlanıldığını da öğrenmiş. Güvence Hesabı Müdürü Kadir Küçük vekil aracılığıyla başvuranların önemli bir bölümünde bu tür dolandırılma hadiselerinin yaşanabildiğini belirtiyor. Yaşanan mağduriyetlerden dolayı ödeme yaptıkları kişilere ödeme belgesinin bir kopyasını göndermeye başladıklarını anlatan Küçük, vatandaşları mecbur kalmadıkları sürece kimseye vekâlet vermemeleri konusunda uyarıyor.
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) bünyesinde hizmet veren Güvence Hesabı, sigortalının tespit edilemediği kazalardan dolayı üçüncü kişilerin zarar görmesi durumunda önemli bir görev üstleniyor. Kazada 3. kişilerin ölümleri durumunda mirasçılarına, sakatlık veya iş göremezlik durumunda ise kendilerine tazminat ödüyor. Hesaba 2000 yılından bu yana toplam başvuru sayısı 134 bine ulaştı. Mağdurlara ödenen toplam rakam ise 272 milyon lirayı buldu. Ancak ölümlü trafik kazalarının sıkça yaşandığı Türkiye'de mağdurların birçoğu Güvence Hesabı'nı bilmiyor. Ölüm hadiselerinde hak sahiplerinin yüzde 60'ı, sakatlık veya bedensel yaralanmalarda ise yarısı başvuru yapmıyor. Başvuru yapanların da büyük bölümü hakkını vekalet verdiği kişi vasıtasıyla arıyor. Hesaba geçtiğimiz yıl yapılan 11 bin 636 başvurunun yüzde 80'i vekil aracılığı ile gerçekleşmiş. Vekaletle başvurularda da ciddi mağduriyet yaşanıyor.
Bu işi sektör haline getiren bazı kişiler geçirdiği trafik kazasında sakat kalan ya da bir yakınını kaybeden kişileri tespit ettikten sonra harekete geçiyor. Bastırdıkları sahte kartvizit ile kendilerini hasar danışmanı diye tanıtanlar olduğu gibi Güvence Hesabı şubesinin görevlisi olarak tanıtanlar da var. Bu kişiler mağdurları arayıp vekâlet vermeleri halinde tazminat alacaklarını söylüyor. Vekâlet alan dolandırıcılar hak sahibi adına hesaba başvuruyor. Aldıkları tazminatın önemli bir payını hak sahibinin bilgisi dışında kendi zimmetine geçirdikten sonra, kalanını hak sahibine veriyor. Kişilerin dolandırıcı olduğu ise ancak Güvence Hesabı'ndan hak sahiplerine gönderilen ödeme tutarı belgesi ile ortaya çıkıyor. Güvence Hesabı Müdürü Kadir Küçük, mağdurların bir dilekçe ile hesaba başvuru yapabileceklerini belirterek art niyetli aracılara karşı dikkatli olunmasını istedi.
Read more:
Sigorta şirketlerini dolandırıyorlar! | Kasko/Trafik Haberleri | Sigorta Gündem
Tazminatı aracıya kaptırmayın! | Ekonomi Haberleri