Dün akşam iftar saatinde TRT çocuk kanalında "korsan ailesi" isimli bir çizgi film izledim.. İzledim çünkü kanalları gezinirken TRT çocuk kanalından tam geçecekken "kötürüm parası" lafını duydum.
Kısaca özetlemek istiyorum size senaryosunu aklıma takıldı acaba ben mi yanlış değerlendirdim yoksa gerçekten bir anormallik var mıydı? Fikirlerinizi de almak istiyorum.
Bu çizgi filmin konusu bir şehirde geçiyor sadece korsanların yaşadığı bir şehir bilirsiniz çizgi filmlerde korsan karakterleri genelde ya kolsuz ya da bacaksız oluyor.. Bu şehir de yaşayan tüm sakat korsanlara onların çevirisi ile "kötürüm parası veriliyor" Bizdeki karşılığı "sakatlık maaşı". Film baştan sona sakatlık teması üzerine kurulmuş..
Konu kahramanımız sakatlığı olmayan bir korsan mektupla kuruma başvuruyor ve sakatım deyip yalan beyanda bulunuyor evine teftişe müfettişlerin geleceğini öğrenince de kendini sakatlama çareleri arıyor ve sonunda kendini kolları ve bacakları olmayan biriymiş gibi mumya gibi sargılatıyor.
Şehrin içinden sürüne, sürüne geçerken insanlar ona bakıp "yazık bu adam nasıl yaşayacak böyle" diyorlar hemen dakkasın da pala bıyıklı koca göbekli bir başka karakterde "bu kötürüm nasıl yaşar böyleee" diye bağırıyor. üstelik bu korsan şehrin de dükkan açmış para karşılığı elektrikli testere ile kol-bacak kesen bir karakter de var (korsanımızın arkadaşı ve ona küs kollarını bacaklarını ona kestirmediği başkasına kestirdiğini düşündüğü için)
Diğer bir tuhaflık da (bana göre tabi) kuruma yalan beyan da bulunanlara verilen ceza "bacakları kesiliyor" yani böyle devam eden bir "çizgi film"
Benim garibime giden TRT gibi sıkı denetimleri ile bilinen bir kanalın yan kanalı olan çocuk kanalında böyle bir çizgi filmi hangi mantıkla yayınladığı.. Yani her çizgi film mutlaka bir mesaj veriyor çocuklara ama ben anlayamadım nasıl bir ders çıkarılması gerektiğini!? Anlayanlar bana da anlatsınlar lütfen.
Hiç hoşlanmadım sakatlığın alay konusu edilmesinden ve sakatlığın bir ceza gibi gösterilmesinden ve defalarca, defalarca kötürüm denilmesinden ve sakatlara acınası bir varlıkmış gibi değinilmesinden.
En mühimi sakatlık ve çocuk dendi mi bir durup düşünmek lazım değil mi? Yoksa ben mi duygusal davranıyorum acaba? Çok etkiledi beni bu çizgi film.
Kısaca özetlemek istiyorum size senaryosunu aklıma takıldı acaba ben mi yanlış değerlendirdim yoksa gerçekten bir anormallik var mıydı? Fikirlerinizi de almak istiyorum.
Bu çizgi filmin konusu bir şehirde geçiyor sadece korsanların yaşadığı bir şehir bilirsiniz çizgi filmlerde korsan karakterleri genelde ya kolsuz ya da bacaksız oluyor.. Bu şehir de yaşayan tüm sakat korsanlara onların çevirisi ile "kötürüm parası veriliyor" Bizdeki karşılığı "sakatlık maaşı". Film baştan sona sakatlık teması üzerine kurulmuş..
Konu kahramanımız sakatlığı olmayan bir korsan mektupla kuruma başvuruyor ve sakatım deyip yalan beyanda bulunuyor evine teftişe müfettişlerin geleceğini öğrenince de kendini sakatlama çareleri arıyor ve sonunda kendini kolları ve bacakları olmayan biriymiş gibi mumya gibi sargılatıyor.
Şehrin içinden sürüne, sürüne geçerken insanlar ona bakıp "yazık bu adam nasıl yaşayacak böyle" diyorlar hemen dakkasın da pala bıyıklı koca göbekli bir başka karakterde "bu kötürüm nasıl yaşar böyleee" diye bağırıyor. üstelik bu korsan şehrin de dükkan açmış para karşılığı elektrikli testere ile kol-bacak kesen bir karakter de var (korsanımızın arkadaşı ve ona küs kollarını bacaklarını ona kestirmediği başkasına kestirdiğini düşündüğü için)
Diğer bir tuhaflık da (bana göre tabi) kuruma yalan beyan da bulunanlara verilen ceza "bacakları kesiliyor" yani böyle devam eden bir "çizgi film"
Benim garibime giden TRT gibi sıkı denetimleri ile bilinen bir kanalın yan kanalı olan çocuk kanalında böyle bir çizgi filmi hangi mantıkla yayınladığı.. Yani her çizgi film mutlaka bir mesaj veriyor çocuklara ama ben anlayamadım nasıl bir ders çıkarılması gerektiğini!? Anlayanlar bana da anlatsınlar lütfen.
Hiç hoşlanmadım sakatlığın alay konusu edilmesinden ve sakatlığın bir ceza gibi gösterilmesinden ve defalarca, defalarca kötürüm denilmesinden ve sakatlara acınası bir varlıkmış gibi değinilmesinden.
En mühimi sakatlık ve çocuk dendi mi bir durup düşünmek lazım değil mi? Yoksa ben mi duygusal davranıyorum acaba? Çok etkiledi beni bu çizgi film.