Tıbbi açıdan ele alındığında omurilik felci ile çocuk felci birbirine yakın iki felç türü olduğundan 10 ocak 2009 cumartesi günü İstanbul Ataköy’de bulunan Omurilik Felçlileri Derneğini (OFD) ziyaret etmek istedim.
Ziyaret sonrasında da Türkiye Sakatlar Derneği ile Omurilik Felçlileri Derneği’ni kendi çapımda bir mukayese ettim ve bu mukayeseyi sizlerle de paylaşmayı düşündüm.
-TSD’ye çok kere gittim, ilk gidişim sanırım bundan 35 yıl öncesine dayanır, OFD’ye ise ilk kez dün gittim.
-TSD’ye tavla, satranç oynamak maksadı ile değil de ciddi düşüncelerle ne zaman gittimse maalesef hep olumsuz durumlarla karşılaştım, duvara toslamış gibi hissettim kendimi ama OFD’de o his uyanmadı.
-Bundan yıllar önce (5-6 yıl önce idi sanırım) TSD İst Şb.si başkan veya vekili ile ilk kez görüştüğümde karşılaştığım saygısızlık ile OFD başkanı ile ilk kez karşılaştığımda gördüğüm saygı arasında (insanlıktan nasibini alma açısından) büyük fark var zira biri sadece kendine çay söyleyip çayı karşımda höpürdeterek içerken diğeri ne ikram edeyim diye çabalayıp durdu.Bunlar belki ufak tefek şeyler ancak unutmayın ki sinek pisliği de ufaktır lakin mide bulandırır, insanı tiksindirtir.
-Bahsi geçen zat bundan yıllar önce kendisine sunduğum bir projeyi anında tepki vererek ret ederken OFD başkanı bu konuda tüm fikirlere açık bir kişi intibası verdi.
-TSD’de sakatların topluma kazandırılmasına yönelik herhangi bir faaliyete rastlamadım ancak OFD’de fason üretim yapan imalathaneleri gördüm. (Yalnız TSD’ye en son gittiğimde görevli bayan çeşitli dallarda sakat arkadaşların istihdamına yönelik faaliyetlerin başladığını belirttiğini de burada ifade edeyim ki haksızlık etmiş olmayayım)
-TSD’nin öyle bir binası, lokali var ki adı itibariyle Türkiye’deki tüm sakatları kucaklayan bir derneğe yakışmıyor, OFD’nin lokali ise hem yer itibariyle nezih ağaçlık havadar bir yerde hem de lokal derli toplu, düzenli.
-TSD’ye ulaşım imkanı OFD’ne nazaran çok daha kolay. Özel otonuz veya servis filan yok ise OFD’ye ulaşmak imkansıza yakın. TSD’de öyle değil. Ancak OFD’nin ifadesine göre mevcut araçları ile sakat arkadaşlar evlerinden alınıp evlerine teslim ediliyormuş.
-TSD’de gönüllü çalışan görmedim, ancak OFD’de çok sayıda herhangi bir sakatlığı bulunmayan gönüllü vardı ki içlerinde İstanbul’un önde gelen kamu görevlilerinin aileleri de bulunuyordu, gözlerimle gördüm.
-İki dernek arasında eğitim seviyesi tartışma konusu dahi edilemeyeceğinden TSD şapkayı önüne koyup bu konuda çok hem de çok ciddi manada düşünmek zorunda.
-Keza projeler açısından bakıldığında da yine iki dernek arasında dağlar kadar fark var, TSD bu konuyu da ciddi manada düşünmeli.
-Az veya çok da olsa belediyelerin tanıdığı imkanlardan faydalanmanın mümkün olduğu bu son dönemlerde gördüğüm kadarıyla OFD bu açıdan oldukça başarılı olmasına karşın TSD, sakatların menfaatlerini kollamanın aksine siyasi dernekmiş gibi hareket etmesinin neticesinde, maalesef yerel yönetimlerin sunduğu imkanlardan yeterince faydalanamamakta veya faydalanmasını bilmemekte de denilebilir.
-TSD yılların derneği, bir çoğumuzun ilk göz ağrısı ancak bir aracı bile yokken TSD’ye nazaran çok yeni sayılan OFD araca/araçlara sahip ve dernek üyelerinin transferlerini kendi vasıtaları ile yapıyor. TSD’nin neden aracı yok, neden bu konuda girişimde bulunmadı mesela? Belki bulunmuş olabilir ancak neden bunu başaramadı?
-OFD’nin neden onca gönüllüsü varken, TSD’de bu kadar gönüllü neden yok? Hele hele toplum tarafından bilinen kişiler neden dernekte gönüllü değiller?
-Bağış açısından da TSD “neden” sorusunu kendine sormak zorunda.
-OFD’ye gittiğimde tesadüfen “kemik erimesi/kırıklar” konulu öğretim görevlisi (doçent) tarafından verilen seminer vardı. Kas hastalıkları ile ilgili dernek seminere temsilci göndermişken TSD, kemik erimesinin çocuk felcinden muzdarip olanlarda da söz konusu olduğu bilinmesine rağmen neden bir temsilcisini o seminere yollamadı?
-TSD’de de üyelerini bilgilendirmek amacıyla bu tür bilimsel toplantılar düzenleniyor mu ve yalnız başına evden çıkamayacak durumda ağır sakatlığı olanlar derneğin temin ettiği araçlarla evlerinden teker teker alınıp da seminer sonrası evlerine tekrar bırakılıyor mu acaba? Sanmıyorum. Lakin emin olmadığımdan “neden bu hizmet verilmiyor” diye soru yöneltmek yerine sorup bilgi sahibi olmak daha uygun olanı.
-Sakatlara (kendimize, ailemize) ve topluma faydalı olmayı arzulayan mantıklı bir sakat yukarıdakileri görüp bir muhasebe ve mukayese yapınca kendisinin TSD yerine OFD’de daha faydalı olabileceğini gördüğü için mi acaba OFD tercihini yapmak zorunda kalıyor?
-Sakatlar neden hızla TSD'den kaçıp uzaklaşırken OFD'de bu denli yoğun bir kaçış yok?
-Maalesef TSD'de gördüğüm, duyduğum alınganlık ve kırgınlıklar sanırım OFD'nde de var. Bu da muhtemelen sakat olmanın verdiği duygusallığın her yerde kendini yerli yersiz gösterdiğinin bir işareti.
Mutlaka ki OFD’nin de tenkit edilecek bazı icraatları veya icraat noksanlıkları vardır ancak ben burada edindiğim ilk intibalara göre samimi ve tarafsız bir gözlem yapmaya çalıştığımı özellikle vurgulamak istiyorum.
Dediğim gibi birkaç saatliğine OFD’ne gidip orda hoşça vakit geçirdikten ve bazı istişarelerden sonra edindiğim ilk intibalara dayanarak yapmış olduğum bu mukayese bence çok şeyi ifade ediyor. Mesela bazı KİT’lerin yıllarca zarar ettiğini hepimiz biliriz. Devletin bir kamburu denmiştir ama asıl bizlerin sırtında bir kambur olarak durmuşlardır, ceremesini olumsuz manada bizler çekmişizdir. Ama sizler de biliyorsunuz ki bu KİT’lerin bir kısmı yönetim değişikliğinden sonra zarar eden kurumlar olmak yerine kar eden kurumlar haline gelmişlerdir.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az demiş atalarımız.
Ziyaret sonrasında da Türkiye Sakatlar Derneği ile Omurilik Felçlileri Derneği’ni kendi çapımda bir mukayese ettim ve bu mukayeseyi sizlerle de paylaşmayı düşündüm.
-TSD’ye çok kere gittim, ilk gidişim sanırım bundan 35 yıl öncesine dayanır, OFD’ye ise ilk kez dün gittim.
-TSD’ye tavla, satranç oynamak maksadı ile değil de ciddi düşüncelerle ne zaman gittimse maalesef hep olumsuz durumlarla karşılaştım, duvara toslamış gibi hissettim kendimi ama OFD’de o his uyanmadı.
-Bundan yıllar önce (5-6 yıl önce idi sanırım) TSD İst Şb.si başkan veya vekili ile ilk kez görüştüğümde karşılaştığım saygısızlık ile OFD başkanı ile ilk kez karşılaştığımda gördüğüm saygı arasında (insanlıktan nasibini alma açısından) büyük fark var zira biri sadece kendine çay söyleyip çayı karşımda höpürdeterek içerken diğeri ne ikram edeyim diye çabalayıp durdu.Bunlar belki ufak tefek şeyler ancak unutmayın ki sinek pisliği de ufaktır lakin mide bulandırır, insanı tiksindirtir.
-Bahsi geçen zat bundan yıllar önce kendisine sunduğum bir projeyi anında tepki vererek ret ederken OFD başkanı bu konuda tüm fikirlere açık bir kişi intibası verdi.
-TSD’de sakatların topluma kazandırılmasına yönelik herhangi bir faaliyete rastlamadım ancak OFD’de fason üretim yapan imalathaneleri gördüm. (Yalnız TSD’ye en son gittiğimde görevli bayan çeşitli dallarda sakat arkadaşların istihdamına yönelik faaliyetlerin başladığını belirttiğini de burada ifade edeyim ki haksızlık etmiş olmayayım)
-TSD’nin öyle bir binası, lokali var ki adı itibariyle Türkiye’deki tüm sakatları kucaklayan bir derneğe yakışmıyor, OFD’nin lokali ise hem yer itibariyle nezih ağaçlık havadar bir yerde hem de lokal derli toplu, düzenli.
-TSD’ye ulaşım imkanı OFD’ne nazaran çok daha kolay. Özel otonuz veya servis filan yok ise OFD’ye ulaşmak imkansıza yakın. TSD’de öyle değil. Ancak OFD’nin ifadesine göre mevcut araçları ile sakat arkadaşlar evlerinden alınıp evlerine teslim ediliyormuş.
-TSD’de gönüllü çalışan görmedim, ancak OFD’de çok sayıda herhangi bir sakatlığı bulunmayan gönüllü vardı ki içlerinde İstanbul’un önde gelen kamu görevlilerinin aileleri de bulunuyordu, gözlerimle gördüm.
-İki dernek arasında eğitim seviyesi tartışma konusu dahi edilemeyeceğinden TSD şapkayı önüne koyup bu konuda çok hem de çok ciddi manada düşünmek zorunda.
-Keza projeler açısından bakıldığında da yine iki dernek arasında dağlar kadar fark var, TSD bu konuyu da ciddi manada düşünmeli.
-Az veya çok da olsa belediyelerin tanıdığı imkanlardan faydalanmanın mümkün olduğu bu son dönemlerde gördüğüm kadarıyla OFD bu açıdan oldukça başarılı olmasına karşın TSD, sakatların menfaatlerini kollamanın aksine siyasi dernekmiş gibi hareket etmesinin neticesinde, maalesef yerel yönetimlerin sunduğu imkanlardan yeterince faydalanamamakta veya faydalanmasını bilmemekte de denilebilir.
-TSD yılların derneği, bir çoğumuzun ilk göz ağrısı ancak bir aracı bile yokken TSD’ye nazaran çok yeni sayılan OFD araca/araçlara sahip ve dernek üyelerinin transferlerini kendi vasıtaları ile yapıyor. TSD’nin neden aracı yok, neden bu konuda girişimde bulunmadı mesela? Belki bulunmuş olabilir ancak neden bunu başaramadı?
-OFD’nin neden onca gönüllüsü varken, TSD’de bu kadar gönüllü neden yok? Hele hele toplum tarafından bilinen kişiler neden dernekte gönüllü değiller?
-Bağış açısından da TSD “neden” sorusunu kendine sormak zorunda.
-OFD’ye gittiğimde tesadüfen “kemik erimesi/kırıklar” konulu öğretim görevlisi (doçent) tarafından verilen seminer vardı. Kas hastalıkları ile ilgili dernek seminere temsilci göndermişken TSD, kemik erimesinin çocuk felcinden muzdarip olanlarda da söz konusu olduğu bilinmesine rağmen neden bir temsilcisini o seminere yollamadı?
-TSD’de de üyelerini bilgilendirmek amacıyla bu tür bilimsel toplantılar düzenleniyor mu ve yalnız başına evden çıkamayacak durumda ağır sakatlığı olanlar derneğin temin ettiği araçlarla evlerinden teker teker alınıp da seminer sonrası evlerine tekrar bırakılıyor mu acaba? Sanmıyorum. Lakin emin olmadığımdan “neden bu hizmet verilmiyor” diye soru yöneltmek yerine sorup bilgi sahibi olmak daha uygun olanı.
-Sakatlara (kendimize, ailemize) ve topluma faydalı olmayı arzulayan mantıklı bir sakat yukarıdakileri görüp bir muhasebe ve mukayese yapınca kendisinin TSD yerine OFD’de daha faydalı olabileceğini gördüğü için mi acaba OFD tercihini yapmak zorunda kalıyor?
-Sakatlar neden hızla TSD'den kaçıp uzaklaşırken OFD'de bu denli yoğun bir kaçış yok?
-Maalesef TSD'de gördüğüm, duyduğum alınganlık ve kırgınlıklar sanırım OFD'nde de var. Bu da muhtemelen sakat olmanın verdiği duygusallığın her yerde kendini yerli yersiz gösterdiğinin bir işareti.
Mutlaka ki OFD’nin de tenkit edilecek bazı icraatları veya icraat noksanlıkları vardır ancak ben burada edindiğim ilk intibalara göre samimi ve tarafsız bir gözlem yapmaya çalıştığımı özellikle vurgulamak istiyorum.
Dediğim gibi birkaç saatliğine OFD’ne gidip orda hoşça vakit geçirdikten ve bazı istişarelerden sonra edindiğim ilk intibalara dayanarak yapmış olduğum bu mukayese bence çok şeyi ifade ediyor. Mesela bazı KİT’lerin yıllarca zarar ettiğini hepimiz biliriz. Devletin bir kamburu denmiştir ama asıl bizlerin sırtında bir kambur olarak durmuşlardır, ceremesini olumsuz manada bizler çekmişizdir. Ama sizler de biliyorsunuz ki bu KİT’lerin bir kısmı yönetim değişikliğinden sonra zarar eden kurumlar olmak yerine kar eden kurumlar haline gelmişlerdir.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az demiş atalarımız.