Merhabalar
Ben doğuştan ptosiz (göz kapağı düşüklüğü) ve şaşılık hastasıyım, 1,5 yaşımdan beri defalarca operasyon geçirdim fakat tam bir düzelme olmadı.
Hayatımın her aşamasında bu durum karşıma çıktı özellikle küçükken çok fazla arkadaşlarımla görüşmez kalabalık gruplara giremez saç modelimi gözümü kapatacak şekilde kestirirdim çünkü insanların bakışlarından ve sorularından çok rahatsız olurdum hep yüce tanrıma niye ben diye sorardım, ortaokul dönemlerimde bir silkildim, kendine gel hayat acısıyla tatlısıyla devam ediyor ne zamana kadar insanlardan kaçacaksın dedim sonradan çok sağlam dostluklarım oldu 2 üniversite bitirdim özel sektörde yönetici olarak çalıştım bunlar yavaş yavaş kendime olan güvenimi arttırıyordu.
Fakat yinede ikili ilişkilerimde örneğin bir arkadaşım seni biriyle tanıştıracağım dediğinde ödüm kopardı sanırım korkum gözümü görüp beni beğenmemeleri korkusuydu nitekim böyle şeylerde oldu fakat yıllar sonra bir gün taksimde yürürken üniversiteden sınıf arkadaşıma rastladım o insan sonra benim hayat arkadaşım çok sevdiğim, saçına zarar gelse canım yanacak kişi oldu fakat onunda çekinmeden, gözlerimi kaçırmadan saatlerce gözlerinin içine bakabilmeyi o kadar isterdim ki bu çok farklı bir duygu yaşamayan bunu anlayamaz her şey iyi giderken yaklaşık 2 ay önce göz kapağımın normalden daha fazla düşmeye başladığını tv seyrederken, çalışırken göz kapağımı elimle kaldırma ihtiyacı hissedince hemen bunu eşime söyledim ve hemen dünya göz hastanesine gittik acilen ameliyat olmam gerektiği söylendi fakat yüksek bir rakam verilince bu özel hastanede ameliyat olamayıp bu operasyonu yapabilecek bir devlet hastanesi arayışına başladık ve araştırmalarımız sonucu kuledibi göz hastanesinin bu konuda iyi olduğunu öğrendik oraya gittik tekrar bu noktada çocuklukta yaşadığım kaygı ve sıkıntılarım başladı çünkü oradaki her şey çocuklukta yaşadığım şeyleri hatırlatıyordu 2-3 yaşlarında ameliyat olan gözlük takan acı çeken çocuklar vardı tıpkı benim gibi hatta 3 yaşında bir çocuk biz oradayken ameliyata alınacağı söylenip 6 saattir açtı babasına sürekli baba çok açım çok açım deyip duruyordu anestezi alacağı için bir şeyde verilemiyordu.
O çocukta kendimi gördüm genellikle sabah saatlerinde ameliyata alınırdım ve akşam 00:00 den itibaren mecburen aç kalırdım bende babama aç olduğumu söylediğimde babam hep ameliyattan çık sana dönerler alacağım, kebaplar alacağım diyerek beni avutmaya çalışırdı. Hatta bir gün ameliyattan çıkıp babamla otelimize gelmiştik (çünkü biz mersinde oturuyor ve ameliyat için Ankara göz bankasına gidiyorduk annenden kardeşinden o yaşta ayrılıp gitmekte ayrı bir psikoloji tabi) ben narkoz aldığım için çok kendimde olamıyordum uyanıktım ama farkında olmadan da uykuya dalıyordum babam yemek almaya gitti giderken de uyanıksın değil mi kızım ben geldiğimde kapıyı açabilirsin dedi uyanığım baba dedim fakat o gittikten bir süre sonra yine uykuya dalmışım kendime geldiğimde otelin kapısı kırılmış ve babamı kapının önünde diz çökmüş ağlarken buldum bir babanın kızım öldü mü acaba endişesini ve göz yaşlarını görmek çok fenaydı
işte kuledibinde de bu babaların gizli isyanı vardı çocukları için bir şey yapmaya mecbur ama bir o kadarda sıkıntı ve endişe içindelerdi. Bir çocuk olarak psikolojinizin bu tarz şeylerle dolu olması çok hoş değil yaşadıklarım beni erken olgunlaştırdı fakat şimdi hastalığımın tekrarlaması sebebiyle aynı şeyleri eşim yaşıyor açıkcası bende bunları tekrar yaşamaktan çok korkuyorum
Ben doğuştan ptosiz (göz kapağı düşüklüğü) ve şaşılık hastasıyım, 1,5 yaşımdan beri defalarca operasyon geçirdim fakat tam bir düzelme olmadı.
Hayatımın her aşamasında bu durum karşıma çıktı özellikle küçükken çok fazla arkadaşlarımla görüşmez kalabalık gruplara giremez saç modelimi gözümü kapatacak şekilde kestirirdim çünkü insanların bakışlarından ve sorularından çok rahatsız olurdum hep yüce tanrıma niye ben diye sorardım, ortaokul dönemlerimde bir silkildim, kendine gel hayat acısıyla tatlısıyla devam ediyor ne zamana kadar insanlardan kaçacaksın dedim sonradan çok sağlam dostluklarım oldu 2 üniversite bitirdim özel sektörde yönetici olarak çalıştım bunlar yavaş yavaş kendime olan güvenimi arttırıyordu.
Fakat yinede ikili ilişkilerimde örneğin bir arkadaşım seni biriyle tanıştıracağım dediğinde ödüm kopardı sanırım korkum gözümü görüp beni beğenmemeleri korkusuydu nitekim böyle şeylerde oldu fakat yıllar sonra bir gün taksimde yürürken üniversiteden sınıf arkadaşıma rastladım o insan sonra benim hayat arkadaşım çok sevdiğim, saçına zarar gelse canım yanacak kişi oldu fakat onunda çekinmeden, gözlerimi kaçırmadan saatlerce gözlerinin içine bakabilmeyi o kadar isterdim ki bu çok farklı bir duygu yaşamayan bunu anlayamaz her şey iyi giderken yaklaşık 2 ay önce göz kapağımın normalden daha fazla düşmeye başladığını tv seyrederken, çalışırken göz kapağımı elimle kaldırma ihtiyacı hissedince hemen bunu eşime söyledim ve hemen dünya göz hastanesine gittik acilen ameliyat olmam gerektiği söylendi fakat yüksek bir rakam verilince bu özel hastanede ameliyat olamayıp bu operasyonu yapabilecek bir devlet hastanesi arayışına başladık ve araştırmalarımız sonucu kuledibi göz hastanesinin bu konuda iyi olduğunu öğrendik oraya gittik tekrar bu noktada çocuklukta yaşadığım kaygı ve sıkıntılarım başladı çünkü oradaki her şey çocuklukta yaşadığım şeyleri hatırlatıyordu 2-3 yaşlarında ameliyat olan gözlük takan acı çeken çocuklar vardı tıpkı benim gibi hatta 3 yaşında bir çocuk biz oradayken ameliyata alınacağı söylenip 6 saattir açtı babasına sürekli baba çok açım çok açım deyip duruyordu anestezi alacağı için bir şeyde verilemiyordu.
O çocukta kendimi gördüm genellikle sabah saatlerinde ameliyata alınırdım ve akşam 00:00 den itibaren mecburen aç kalırdım bende babama aç olduğumu söylediğimde babam hep ameliyattan çık sana dönerler alacağım, kebaplar alacağım diyerek beni avutmaya çalışırdı. Hatta bir gün ameliyattan çıkıp babamla otelimize gelmiştik (çünkü biz mersinde oturuyor ve ameliyat için Ankara göz bankasına gidiyorduk annenden kardeşinden o yaşta ayrılıp gitmekte ayrı bir psikoloji tabi) ben narkoz aldığım için çok kendimde olamıyordum uyanıktım ama farkında olmadan da uykuya dalıyordum babam yemek almaya gitti giderken de uyanıksın değil mi kızım ben geldiğimde kapıyı açabilirsin dedi uyanığım baba dedim fakat o gittikten bir süre sonra yine uykuya dalmışım kendime geldiğimde otelin kapısı kırılmış ve babamı kapının önünde diz çökmüş ağlarken buldum bir babanın kızım öldü mü acaba endişesini ve göz yaşlarını görmek çok fenaydı
işte kuledibinde de bu babaların gizli isyanı vardı çocukları için bir şey yapmaya mecbur ama bir o kadarda sıkıntı ve endişe içindelerdi. Bir çocuk olarak psikolojinizin bu tarz şeylerle dolu olması çok hoş değil yaşadıklarım beni erken olgunlaştırdı fakat şimdi hastalığımın tekrarlaması sebebiyle aynı şeyleri eşim yaşıyor açıkcası bende bunları tekrar yaşamaktan çok korkuyorum