Bir öğretmenin , depreme dair paylaşımı
Her zamanki gibi bir pazar sanarak uyandık sabaha. Ev arkadaşım sokağın hemen başındaki dershanesine öğretmelik yapmaya gitmişti. Gün için planlar yapıyorduk. Arkadaşlarla Edremite kahvaltı yapmaya mı gitsek, yoksa iskelede çay içmeye mi gitsek. Hakkaride köyde 6 yıl görev yaptıktan sonra KHK ile kadroya geçtim bir de tayin sevinci yaşamıştım bir anda. Van, doğunun istanbulu sayılırdı. Güzel de bir şehirdi. Bu yaşama sığmazlıkla, havalar güzelken her vaktimizi değerlendirmek istiyorduk
.
Ev de kahvaltı yapıp sonra iskelede çay içmeye karar vermiştik. Kahvaltımızı yaptık-daha kaldırmamıştık bile masamızı-müzik dinledik, tv izledik, sohbet ediyorduk,bir yandan 1.sınıf öğrencilerime yapacağım etkinlikleri hazırlıyordum internetten.Akşama dair güzel bir balık planı yapyorduk
kendimizce.
Mutfağa gitmek için ayağa kalkmıştım.Bir anda binanın sallandığını hissettim.Kapının altında bekledim arkadaşlarımı yanıma çağırdım.orada öylece kalakaldık.tavandan,duvardan dökülmeler kopmalar oluyordu.koridor bembeyaz olmuştu. Ben öleceğiz diye bağırıyordum.Ama o sarsıntı bir türlü bitmiyordu.bekliyordum bitecek diye ama hala devam ediyordu.25 sn demişlerdi ama bana yıllar kadar uzun geliyordu o anlar.Ama ev hala yıkılmamıştı.bu sefer kaçalım demeye başladım.deprem bitince ayakkabılarımı elime aldım dışarı koştuk.Aşağı indiğimizde büyük bir toz bulutu vardı.anladık ki yıkılan yerler vardı.Aşağı lokantadaki aşçı evden uzaklaştırmaya çalışıyordu bizi.O an herkes ev yıkılacak kaçın diyordu.Hala hayatta olduğumuzu anlayınca hemen telefonlara sarıldık. şebekeler yoktu.Busefer koşmaya başladık tanıdıklarımıza bakmak için.
en son Cumhuriyet caddesine döndük arkadaşımıza bakmak için.bir anda üzerimize doğru koşan insanları gördüm neden kaçtıklarını sordum, doğal gaz kaçağı olduğunu ve patlama olacağını söylediler.Bizde guruba uyduk ve başladık kaçmaya.Arabalar,kornalar,sren sesleri,ambulanslar,itfaiye arabaları,insan seli,cenaze araçları...Doğunun istanbulu olan van bir anda tepe taklak olmuştu.su bulamadık ogün,meyve suyu içerek korkumuzu atlatmaya çalıştık bedenimizden.akşam oldu ekmek bulamıyoruz.ben normalde ekmek yemezdim ama ekmek diyorum.Bir ekmek olsa da yesek.fırınları dolaştık ama herkes kendi acısına koşmuştu.
Gece 23.00 oldu.kültür merkezine yardım geldi dediler.ekmek sadece birazcık ekmek umuduyla oraya gittik ama nafile ortada ne yardım vardı ne ekmek. Bir hikaye vardır zengin bir çocuğun ekmek isteyen dilenciye verdiği cevap ''ekmeğiniz yoksa baklava yiyin'' gibi bizde pastahanede sabahtan kalan kuru pastalara saldırdık.gece 24.00 gibi fırından çıkan ekmeğe kavuştuk.ama hala yardım yoktu. Van merkez kendi acısını kendisi sarıyordu o gün.''Daha büyük bir deprem bekleniyor'' '' van göü yer değiştirebilir'' ''doğal gaz kaçağı devam ediyor patlama olabilir'' haberleriyle ;Eski görev yerim olan Hakkariye gittim. sabah 06.00 gibi oraya ulaştım.orada geçen bir iki huzurlu günde sonra orasıda sallanınca huzurum kaçtı ve gitmem gerektiğini anladım.ama asıl sorun eşyalarım ne olacaktı.ocakta ödemeye başlayacağım beyaz eşyalaımın borçları varken ben sırtımı dönüp gidemedim.en azından bir valiz giyeceğim olsun gelince kalacak bir yer bulurum sanıyordum.birkaç önemli eşyamı aldım ve memleketim olan mersine geldim.Dün gece geldim ve rüyalarım hep deprem üzerine oldu.hiç huzurlu yatamıyorum geceleri.oturduğum koltuğa birisi değse hemen tetikte oluyorum.arabayla giderken beyaz arabaları ambulans mı,cenaze aracı mı diye bakıyorum.
Bu psikolojiyle eğitim öğretim nasıl devam eder bilmiyorum.6 yıl silahların gölgesi hakkaride yaşadım.kazasız belasız atlattım.Ama bu başka birşey.O günü unutamıyorum.hayatım boyunca da unutacağımı sanmıyorum.Eğer binamız çökseydi ölen öğretmen sayısı 100 kesin olurdu.çünkü bina öğretmenlerin oturduğu bir binaydı.
14 kasımda okullar açılacak. Planlar bu doğrultuda ama evsiz kalan, evi hasarlı olan öğretmenler nerede kalacağız? nasıl yaşayacağız bilmiyoruz.Merkezdeki öğretmen evide hasarlı bir bina.İskele öğretmen evi sağlam sanırım ama kaç tane öğretmeni barındırabilir şüpheli.Neden devletimiz bölgelere gelen öğretmenlere lojman tahsisini yeterince yapmaz ki.zaten tahsis edilen lojmanlarda da şehrin yerlileri kalırlar.Bizim gibiler ev tutarız her zaman.
Vanda yaşanan depreme karşı duyarsız kalmayan,ilgi gösteren herkese teşekkürler.Ölen herkese Allah Rahmet eylesin.Geride kalanlarında başı sağoslun.Umarım bir daha böyle acılar hiçbiryerde yaşanmaz.
Bir başka öğretmen..
Van'da 2 ay önce göreve başlayan Çanakkaleli öğretmen Kemallettin Merdin (32), yaşadığı 7,2 büyüklüğündeki depremin şokunu halen üzerinden atamadı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İlahiyat Fakültesi'nden mezun olan Kemalettin Merdin (32), girdiği KPSS sınavının ardından 2 ay önce Van'a atandığını belirterek, "Bir süre Biga'da Doğtaş Mobilya firmasının camisinde imamlık yapmıştım. Sınavda başarılı olunca atamam Van'a çıktı. Ben de 2 ay önce Van'a giderek görevime başladım" dedi.
Türkiye'yi yasa boğan 7,2'lik deprem esnasında Van'daki okulunda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Kemallettin Merdin, ailesine kavuşunca gözyaşlarını tutamadı. Merdin, deprem anında bulunduğu alanın mahşer yerine döndüğünü belirterek, "Depremi 7,2 büyüklüğünden çok daha şiddetli hissettik. 17 Ağustos Marmara Depremi'nde Biga'da ailemle beraberdik ve bu kadar hissetmemiştim. Van'daki depremde ise Balıkesir'den gelen misafirimi Van'ı gezdirmek üzere dışarıya çıkmıştım. Cumhuriyet Caddesi
valilik binasının önünde o korkulu ana yakalandık. 25 saniye süren deprem bizi ölüm ile burun buruna getirdi. Deprem anında yaya olarak yürüyorduk ve adım atamadık. Tüm insanlar valilik binasının bahçesine toplandı. 20 metre mesafe olan otel gözümün önünde yerle bir oldu. 1-2 dakika sonra aynı caddede doğalgaz patlaması yaşandı. Hemen o esnada enkaz altında kalan yaralılar taşınmaya başlandı" dedi.
"GECEYİ BAHÇEDE GEÇİRDİM"
Depremin olduğu ilk geceyi Van'da bahçede geçirdiğini ifade eden Kemallettin Merdin, kaldığı yurt binası da yıkıldığı için ne yapacağını şaşırdığını belirterek, "İlde çok bina hasar gördüğü için barınma sorunu vardı. Biz de valilik binasının bahçesinde kaldık. Yiyecek hiçbir şey bulamadığımız için zorlandık. Memleketim Biga'ya dönmek istedim. Ancak ne bir otobüs ne de bir uçak vardı. O an sanki dünya durmuştu. Geceyi bahçede geçirdikten sonra sabah ilk araçla memleketim Biga'ya döndüm" dedi.
Deprem sonrası ailesi ile kucaklaşıp hasret giderdiğini de belirten Kemallettin Merdin, bir yandan kurtulması sebebiyle büyük bir sevinç yaşarken, diğer yandan da çok sayıda meslektaşını depremde kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, "Psikolojik olarak tamamen çökmüş durumdayım. Her gece rüyamda deprem anını yaşıyorum. 14 Kasım'da Van'a görevime başlayacağım. Artık hayırlısı diyorum" ifadelerini kullandı.
Kaynak : Van Depremini Yaşayan Çanakkaleli Öğretmen Şokta - SON GELİŞMELER
Her zamanki gibi bir pazar sanarak uyandık sabaha. Ev arkadaşım sokağın hemen başındaki dershanesine öğretmelik yapmaya gitmişti. Gün için planlar yapıyorduk. Arkadaşlarla Edremite kahvaltı yapmaya mı gitsek, yoksa iskelede çay içmeye mi gitsek. Hakkaride köyde 6 yıl görev yaptıktan sonra KHK ile kadroya geçtim bir de tayin sevinci yaşamıştım bir anda. Van, doğunun istanbulu sayılırdı. Güzel de bir şehirdi. Bu yaşama sığmazlıkla, havalar güzelken her vaktimizi değerlendirmek istiyorduk
.
Ev de kahvaltı yapıp sonra iskelede çay içmeye karar vermiştik. Kahvaltımızı yaptık-daha kaldırmamıştık bile masamızı-müzik dinledik, tv izledik, sohbet ediyorduk,bir yandan 1.sınıf öğrencilerime yapacağım etkinlikleri hazırlıyordum internetten.Akşama dair güzel bir balık planı yapyorduk
kendimizce.
Mutfağa gitmek için ayağa kalkmıştım.Bir anda binanın sallandığını hissettim.Kapının altında bekledim arkadaşlarımı yanıma çağırdım.orada öylece kalakaldık.tavandan,duvardan dökülmeler kopmalar oluyordu.koridor bembeyaz olmuştu. Ben öleceğiz diye bağırıyordum.Ama o sarsıntı bir türlü bitmiyordu.bekliyordum bitecek diye ama hala devam ediyordu.25 sn demişlerdi ama bana yıllar kadar uzun geliyordu o anlar.Ama ev hala yıkılmamıştı.bu sefer kaçalım demeye başladım.deprem bitince ayakkabılarımı elime aldım dışarı koştuk.Aşağı indiğimizde büyük bir toz bulutu vardı.anladık ki yıkılan yerler vardı.Aşağı lokantadaki aşçı evden uzaklaştırmaya çalışıyordu bizi.O an herkes ev yıkılacak kaçın diyordu.Hala hayatta olduğumuzu anlayınca hemen telefonlara sarıldık. şebekeler yoktu.Busefer koşmaya başladık tanıdıklarımıza bakmak için.
en son Cumhuriyet caddesine döndük arkadaşımıza bakmak için.bir anda üzerimize doğru koşan insanları gördüm neden kaçtıklarını sordum, doğal gaz kaçağı olduğunu ve patlama olacağını söylediler.Bizde guruba uyduk ve başladık kaçmaya.Arabalar,kornalar,sren sesleri,ambulanslar,itfaiye arabaları,insan seli,cenaze araçları...Doğunun istanbulu olan van bir anda tepe taklak olmuştu.su bulamadık ogün,meyve suyu içerek korkumuzu atlatmaya çalıştık bedenimizden.akşam oldu ekmek bulamıyoruz.ben normalde ekmek yemezdim ama ekmek diyorum.Bir ekmek olsa da yesek.fırınları dolaştık ama herkes kendi acısına koşmuştu.
Gece 23.00 oldu.kültür merkezine yardım geldi dediler.ekmek sadece birazcık ekmek umuduyla oraya gittik ama nafile ortada ne yardım vardı ne ekmek. Bir hikaye vardır zengin bir çocuğun ekmek isteyen dilenciye verdiği cevap ''ekmeğiniz yoksa baklava yiyin'' gibi bizde pastahanede sabahtan kalan kuru pastalara saldırdık.gece 24.00 gibi fırından çıkan ekmeğe kavuştuk.ama hala yardım yoktu. Van merkez kendi acısını kendisi sarıyordu o gün.''Daha büyük bir deprem bekleniyor'' '' van göü yer değiştirebilir'' ''doğal gaz kaçağı devam ediyor patlama olabilir'' haberleriyle ;Eski görev yerim olan Hakkariye gittim. sabah 06.00 gibi oraya ulaştım.orada geçen bir iki huzurlu günde sonra orasıda sallanınca huzurum kaçtı ve gitmem gerektiğini anladım.ama asıl sorun eşyalarım ne olacaktı.ocakta ödemeye başlayacağım beyaz eşyalaımın borçları varken ben sırtımı dönüp gidemedim.en azından bir valiz giyeceğim olsun gelince kalacak bir yer bulurum sanıyordum.birkaç önemli eşyamı aldım ve memleketim olan mersine geldim.Dün gece geldim ve rüyalarım hep deprem üzerine oldu.hiç huzurlu yatamıyorum geceleri.oturduğum koltuğa birisi değse hemen tetikte oluyorum.arabayla giderken beyaz arabaları ambulans mı,cenaze aracı mı diye bakıyorum.
Bu psikolojiyle eğitim öğretim nasıl devam eder bilmiyorum.6 yıl silahların gölgesi hakkaride yaşadım.kazasız belasız atlattım.Ama bu başka birşey.O günü unutamıyorum.hayatım boyunca da unutacağımı sanmıyorum.Eğer binamız çökseydi ölen öğretmen sayısı 100 kesin olurdu.çünkü bina öğretmenlerin oturduğu bir binaydı.
14 kasımda okullar açılacak. Planlar bu doğrultuda ama evsiz kalan, evi hasarlı olan öğretmenler nerede kalacağız? nasıl yaşayacağız bilmiyoruz.Merkezdeki öğretmen evide hasarlı bir bina.İskele öğretmen evi sağlam sanırım ama kaç tane öğretmeni barındırabilir şüpheli.Neden devletimiz bölgelere gelen öğretmenlere lojman tahsisini yeterince yapmaz ki.zaten tahsis edilen lojmanlarda da şehrin yerlileri kalırlar.Bizim gibiler ev tutarız her zaman.
Vanda yaşanan depreme karşı duyarsız kalmayan,ilgi gösteren herkese teşekkürler.Ölen herkese Allah Rahmet eylesin.Geride kalanlarında başı sağoslun.Umarım bir daha böyle acılar hiçbiryerde yaşanmaz.
Bir başka öğretmen..
Van'da 2 ay önce göreve başlayan Çanakkaleli öğretmen Kemallettin Merdin (32), yaşadığı 7,2 büyüklüğündeki depremin şokunu halen üzerinden atamadı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İlahiyat Fakültesi'nden mezun olan Kemalettin Merdin (32), girdiği KPSS sınavının ardından 2 ay önce Van'a atandığını belirterek, "Bir süre Biga'da Doğtaş Mobilya firmasının camisinde imamlık yapmıştım. Sınavda başarılı olunca atamam Van'a çıktı. Ben de 2 ay önce Van'a giderek görevime başladım" dedi.
Türkiye'yi yasa boğan 7,2'lik deprem esnasında Van'daki okulunda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Kemallettin Merdin, ailesine kavuşunca gözyaşlarını tutamadı. Merdin, deprem anında bulunduğu alanın mahşer yerine döndüğünü belirterek, "Depremi 7,2 büyüklüğünden çok daha şiddetli hissettik. 17 Ağustos Marmara Depremi'nde Biga'da ailemle beraberdik ve bu kadar hissetmemiştim. Van'daki depremde ise Balıkesir'den gelen misafirimi Van'ı gezdirmek üzere dışarıya çıkmıştım. Cumhuriyet Caddesi
valilik binasının önünde o korkulu ana yakalandık. 25 saniye süren deprem bizi ölüm ile burun buruna getirdi. Deprem anında yaya olarak yürüyorduk ve adım atamadık. Tüm insanlar valilik binasının bahçesine toplandı. 20 metre mesafe olan otel gözümün önünde yerle bir oldu. 1-2 dakika sonra aynı caddede doğalgaz patlaması yaşandı. Hemen o esnada enkaz altında kalan yaralılar taşınmaya başlandı" dedi.
"GECEYİ BAHÇEDE GEÇİRDİM"
Depremin olduğu ilk geceyi Van'da bahçede geçirdiğini ifade eden Kemallettin Merdin, kaldığı yurt binası da yıkıldığı için ne yapacağını şaşırdığını belirterek, "İlde çok bina hasar gördüğü için barınma sorunu vardı. Biz de valilik binasının bahçesinde kaldık. Yiyecek hiçbir şey bulamadığımız için zorlandık. Memleketim Biga'ya dönmek istedim. Ancak ne bir otobüs ne de bir uçak vardı. O an sanki dünya durmuştu. Geceyi bahçede geçirdikten sonra sabah ilk araçla memleketim Biga'ya döndüm" dedi.
Deprem sonrası ailesi ile kucaklaşıp hasret giderdiğini de belirten Kemallettin Merdin, bir yandan kurtulması sebebiyle büyük bir sevinç yaşarken, diğer yandan da çok sayıda meslektaşını depremde kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, "Psikolojik olarak tamamen çökmüş durumdayım. Her gece rüyamda deprem anını yaşıyorum. 14 Kasım'da Van'a görevime başlayacağım. Artık hayırlısı diyorum" ifadelerini kullandı.
Kaynak : Van Depremini Yaşayan Çanakkaleli Öğretmen Şokta - SON GELİŞMELER