Kanama
Kumunu yitirmiş bir çölün hüznü
önemlidir bir düş'ün depreminden
ölümün sevinci her silah sesi
kalbimde çalkalanır bir deniz bunu bilmekten.
Yüzünü yerinde kullanmıyor sevgilim
dalgınlığını da,
onda bir geyiğin dağlar kadar korkusu
kanı görünüyor bir avcının dürbününden
toplardamarında doğurgan bir acı
inciniyor zamansız gökyüzünden.
Sessizlikten öğrenmiş tutkuyu
ayrılıkla şakalaşmaktan
aşkı için şarkıya uğramış durmuş
taş sözcüğünü duyunca kırılan cam gibi paramparça
bir bakıma göz ağrısı.
Çam kokulu dudakları değince ağzıma
kar diner, çiçek açar kasığındaki sudan.
Onu durmadan anımsamak bir kanama mı?
Nereme dokunsanız gül tadında bir sancı.
VEYSEL ÇOLAK
[FONT=Verdana]Yara İçinde Yara[/FONT]
[FONT=Verdana]Bak, bu beyaz karanfil senin akşamın olsun[/FONT]
[FONT=Verdana]Hohlayıp onunla silersin kalbini[/FONT]
[FONT=Verdana]Ne zaman yüzüne çalışsam gökyüzü oluyor[/FONT]
[FONT=Verdana]Göğsün yaz içinde[/FONT]
[FONT=Verdana]Dağlara bakmaya koşuyoruz birlikte[/FONT]
[FONT=Verdana]Ama sen sıyırıp gidiyorsun içimi.[/FONT]
[FONT=Verdana]Bir ırmaktan aktıkça yıkandığım[/FONT]
[FONT=Verdana]Kılıç için dokunmuştun ipektin kesinlikle[/FONT]
[FONT=Verdana]Bana kızdığında kuş seslerine yenilirdin[/FONT]
[FONT=Verdana]Hızlandırırdın soluğumu[/FONT]
[FONT=Verdana]Harlı gövdene alıştırırdın[/FONT]
[FONT=Verdana]Tenin gelip de geceme vurunca[/FONT]
[FONT=Verdana]Soyunur çoğalırdın[/FONT]
[FONT=Verdana]İçimde, batığına aşık bir denizin kokusu.[/FONT]
[FONT=Verdana]Bir bıçağın iki yüzü, huysuz dilin[/FONT]
[FONT=Verdana]Nerede bir ayaklanma olsa iterdin kendini[/FONT]
[FONT=Verdana]Dokunsan sönerdi ateş[/FONT]
[FONT=Verdana]Sabahı uyurduk isteseydin eğer[/FONT]
[FONT=Verdana]Bir okyanusla yarıştırırdın çıplaklığını[/FONT]
[FONT=Verdana]Saçlarını topla ki boynunda alanlar açılsın.[/FONT]
[FONT=Verdana]Alnım kanıyor, üstüme devriliyor uzaklık[/FONT]
[FONT=Verdana]Alıp gidiyorsun işte geveze günlerini.[/FONT]
[FONT=Verdana]Aşk değil bu, yara içinde yara ![/FONT]
Veysel Çolak
İnsandan Bir Uçurum
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
gülünçtü tarih baktıkça insanlara.
Acının yurdu aşklar, yağmurun kırdığı
görüntü, cinayetlerin karaladığı atlas.
Gelmeyişindi aslında beklediğim
derimin altındasın işte,
içindeki tuzaklar ezberimde
karnında büyüttüğün acı
çığlıktan daha ağır ama yankısız.
Kırıktı işaret, harfler uçucu
Dünyanın gördüğü kapkara düş
içimizde oluşan girdap
katranla naylon arasında pıhtılaşan insan
silinen bir bakıma
gövdesi kadar bir boşluk daha doğrusu.
Her kum tanesinin sakladığı çölde
korkaklığımın tek nedenisin sen.
Unutmadım, herkese bir akarsu borçluyum.
E, Kasım 2001
Veysel Çolak
NOT
aylaşımınıza selam durdum.Bir çift turna uçurdum saygılarımla
İçin
Hiçbir gecede yokum, artık bilemem
uykularını kırdığın yeri, ışığın karanlık
gözlerin kül içinde, bir yasemin gömülü
kalbinin arkasına, dağları çizen bir ayrılık kokusu
sonra sen, yırtılan yerlerinden görünen yüzüm
daha ne olsun, her gündür ah, acıyla biten
Genç ölümlerin biçtiği gizem, çocukluğundan beri
biriktirdiğin çığlık; toprağın öfkeli, ağzın çamur
kent uyanıyor, gerinerek yalnızlık. Gövdesi kör,
sesi mazot tadında, günleri kan çanağı, yalanı gölgeli
seninle yarılan gökyüzü ve yeşeren boynun... Kalbin
var olacak inlemekle, artık boğulan bir sestin, terden
doğmuştun, o günden sonradır
kasabaları gürültü basar;
zaman denilen yanılgı, zaman denilen rüzgâr
dünyaya inat, sen için için göğsünde çocuklar oynat
Açılan bir çiçek gördüğünde
yumuldun, yüzünü karıştıran turaç sürüsü
işte o, boşluğun; işte o, hayatın, işte o senin olan
ısırgan gizem. Bu uzaklık böyle ne kadar diken
üstüne basıp kaçtın seni çağıran ömrün
aldattın şarkılarını, şaşıran kuşlar biriktirdin dünyaya
bağırarak eksildin ama ne zaman düşlesek seni
dumandı için, bulanıktı denizin
gene de bizimdi
kimsesizliğin.
Bir alan edin kendine, bir dağ arkası
gürültüyle yürüyen adamlar göğsüne itsin seni
ellerinde üşüyen demir, öksüren yaşamaklar
aşkla kırılan kemençeler ve ilk anlam, bana açılan
için.
Veysel Çolak
YÜZYÜZE
Zaman da ölür
Kimse beni bu kentle barıştıramaz
İçimde bilmediğim bir şeyle karşılaşma korkusu
Neye baksam
Sevinçlerim çırpınarak ölüyor
Bir sonu olsun diyorum ama gün uzasın
Bir çocuk çiçeğinin rengini arıyor
Her şey bir yıkıntıya ulanır
İşte kuşatan buğu
Sevişirken kahraman. O günden sonra
Bir okyanus usulca araya girer
Korkak ve başkaldırmaya uzak: İnsan
Sadece acı kalır ve dünyaya eklenir
Sözler ablukada, kalabalık ve küflü
Doğa boşuna isteklenir
Kimsenin aklına özgürlük düşmüyor
Aşkın gün olur, suskunluk eskitilir
Tutup sevemem seni, dağınıktır ellerim.
Seninle olmak hayatımın özrüdür ama
Aşk bir cephe açamıyor kendine.
Veysel ÇOLAK